En beğendiğiniz şiir dizeleri...

Anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını ve en sonunda bir metrekarelik yere sığmak zorunda kalacağını farketmeli insan.
Can Yücel
 
PABLO NERUDA - ÖLMEYİN
‎..
Yavaş yavaş ölürler
Seyahat etmeyenler,
Yavaş yavaş ölürler okumayanlar,
Müzik dinlemeyenler,
Vicdanlarında hoş görmeyi barındırmayanlar.
Yavaş yavaş ölürler,
İzzetinefislerini yıkanlar
Hiçbir zaman yardım
İstemeyenler.
Yavaş yavaş ölürler
Alışkanlıklara esir olanlar,
Her gün aynı yolları yürüyenler,
Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler,
Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile girmeyen,
Veya bir yabancı ile konuşmayanlar.
Yavaş yavaş ölürler
İhtiraslardan ve verdikleri heyecanlardan kaçınanlar,
Tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı
Görmek istemekten kaçınanlar
Yavaş yavaş ölürler.
Yavaş yavaş ölürler
Aşkta veya işte bedbaht olup istikamet değiştirmeyenler,
Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar,
Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin
Dışına çıkmamış olanlar.
Yavaş yavaş ölürler...
 
KALDIRIMLAR I

Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayâl görüyorum.

Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık.
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn-cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık.
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.

İçimde damla damla bir korku birikiyor,
Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler,
Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor.
Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.

Kaldırımlar, çilekeş insanların annesi,
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur ses kesilince sesi,
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir insandır.

Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta.
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta,
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!

Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin,
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler...
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin.
Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler.

Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim!
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları.
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim.
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.

Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya,
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya.
Ölse kaldırımların kara sevdalı eşi.
1927
NECİP FAZIL KISAKÜREK
 
bir beyaz kağıt gibi ol, ya da gökyüzünde, semada, arşında üstünde beyaz bir melek gibi ol

hiç işlenmemiş bir günah gibi ol doğmamış bir insan gibi doğ bu acımasız dünyaya
doğ ki sen dünya için değil dünya senin için dönsün

sôylenmemiş bir yalan gibi ol düşmesin dilinden dökülmesin kalbine tek bir hece
ya ateş kadar kırmızı ol yansın seninle kalbindeki gök kuşağı
veya bir su ol bırak bulsun kendi yatağını

öyle bir tövbe ol ki mabet diye kapansın melekler,açılsın arştan gönül kapısı
ve öyle bir sevgi ol ki sevmek için sevilmeye muhtaç olma

bir taş ol ki parmaklıklar kur içine müebbet ceza ver sevgiline
öyle bir göz yaşı ol ki her damlası can olup cananı bulsun ona pınar olup onunla boğulsun
öyle biri ol ki aşkım kendin olsun sadece sen
 
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık; para, malmı çalmaktır?
Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?

Victor Hugo
en sevdıgım benı benden alan sıırlerım
 
Platonik sevmek zordur. Her hareketi üstünüze alınmak istersiniz ama onlar başkasına aittir, kalbi de dahil.
[M. Longston]
 
çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de,
kalp göğüs kafesine bu kadar yüklenmeseydi eğer.....
 
Son düzenleme:
yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer...


ve diğer tüm dizeler...(can yücel-eğer)
 
"-Oof dedi.
-Ne oldu? dedim .
-Hiiç dedi.
-Herseyi bırak gel benimle dedim.
-Olurmu ? dedi.
-Topu topu bi tabak fazla koyarız soframıza dedim.
-Olmaz dedi.
-Neden? dedim.
-Aynı tabaktan yeriz dedi.
Bir daha Sevdim.."

K.İskender
 
Çok mu sevdik dersin acaba?
Yıpratacak kadar çok,
Ve severken açtığımız yaraları, birbirimizi sevmekten zaman ayırıp kapatamayacak kadar hatta!
O kadar çok sevmiş olabilir miyiz ki?
Yoksa çok mu incittim yüreğimin zincirlerine vurup, her gittiğim yere sürüklerken ruhunu?
Üstüne basa basa sevmiyorum diyordun.
Hayır sevgilim hayır!
Kalbime basa basa gidiyordun… :KK43:
 
Bazen öyle bir ilişkiye tutulursunuz ki, ne sevebilir, ne terk edebilirsiniz.
Kör kütük bağlanmışsınızdır aslında...
En güzel yıllarınızın, acı tatlı hatıralarınızın ortağıdır; iç çekişmelerinizin müsebbibi, yazılarınızın ilhamı, sohbetlerinizin konusudur.
Gözyaşlarınızda, bilinçaltınızda, kahkahanızdadır. Korkunca saklandığınız bir sığınak, coşunca öptüğünüz bir bayrak...
Sevdanız riyasız, çıkarsız, karşılıksızdır. Sınırsız ve nihayetsiz;
"Ölmek var, dönmek yok"tur.


Anlarsınız ki bir çaresiz aşktır bu, ne onunla olur, ne onsuz...
Hem kollarında ölmek, kucağına gömülmek arzusu, hem "Ne olacak sonunda" kuşkusu...
Böyle sevemezsiniz, terk de edemezsiniz.
Sürünür gidersiniz...
 
Şimdi sessizce uzaklaşmalıyım.
Çünkü beni anlamadığını,anlamak için uğraşmadığını,hatta bunu önemsemediğini,

Biliyorum...
 
Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni.
Bırak vehmimde gölgeni
Gelme artık neye yarar...
 
Hiç kimse bir aşkı onarmaya kalkmasın,
Kaybedilmeye değer en güzel anında bitirilmişse eğer...
 
İpleri dolaşmış uçurtmalar misali
Ne beraber uçabildik,boşverip şu dünyayı;
Ne gidebildik kendi yolumuza
Rüzgarda savruk,başına buyruk
Senle ben...
 
'Sadece seni seviyorum' diyen bir erkek, 'Sadece mağazaları gezecegim birşey almayacagım' diyen bi kadın kadar yalan söylemiştir
Victor Hugo ..
 
Uzun ömürlü bir ilişkinin sırrı; sadece aranan kişiyi bulmak değil, aynı zamanda aranan kişi olmaktır.
william shakespeare..
 
X