En beğendiğiniz şiir dizeleri...

Son karesi gibi Red Kit'in
batan güneşe doğru
sürerken atımı
gitme kal demeni bekliyorum
ama yalnızca
rüzgar çekiştiriyor atkımı
 
Moğol istilası gibiydi gidişin yaktın yıktın yüreğimdeki şehirleri.
Avunacak hiçbir şey bırakmadın giderken bir nefretini bıraktın kapımın eşiğine.
Ne uykusuz gecelerde her kelimesine seni ayrı işlediğim şiirler anlatıyor artık seni.
Ne de Her kuytusunda arsızca seviştiğimiz şehrimin uykusuz bıraktığın sokakları.
Bir nefretini bıraktın kapımın eşiğine.
Bir gidişi daha kaldıramaz bu yürek. Yokluğuna alışmışken ve artık gülümseyebiliyorken acıya gelme.
Bir gidişi daha kaldıramaz bu yürek.
 
Kurduğun bütün o uzun cümleleri yırtıp yırtıp doldur
burada kalacakların debelenecekleri döşeklere.
Saman cümlelerle dolu döşeklerin emniyetli kucağına ihtiyacı var kalıcı olanların.
Çok kullanılmış cümlelerin güvenliğine ihtiyacı var bu dünyaya yatıya gelenlerin.
 
Adına aşk koyduğun o büyük boşluğa
ben koca bir hayat sığdırdım...
Beni sevmemene isyan edip kaçmak,
sende aradıklarımı hayatla doldurmaya çalışmak,
ruhumun en büyük yanılgısıydı...
Hayat bana en acımasız yüzünü
sevgini inkar ettiğim zamanlarda gösterdi...
Ve şimdi asıl olmam gereken yerde,
hayata başladığım yerde,
kalbindeyim...
Vazgeçilmez oluşunun sırrı bu işte:
Senin olmadığın yerde ne olduğunu biliyorum...
 
Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin,
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
Bir ısıtır,bir üşütür,bir ağlatır,bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin...
 
Ellerini alıyorum sabaha kadar seviyorum
Ellerin beyaz tekrar beyaz tekrar beyaz
Ellerinin bu kadar beyaz olmasından korkuyorum
İstasyonda tiren oluyor biraz
Ben bazan istasyonu bulamayan bir adamım

Gülü alıyorum yüzüme sürüyorum
Her nasılsa sokağa düşmüş
Kolumu kanadımı kırıyorum
Bir kan oluyor bir kıyamet bir çalgı
Ve zurnanın ucunda yepyeni bir çingene
 
Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.

Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.
 
akşam vapurlarının kıyamet gibi sesinde,
martıların öksüz hali geliyor, geçiyor...
ben geçiyorum içimden,
durmuyorum kıyıyorum kendimi...
ey hali berbat tutma bu defa da kolumdan,
denize düşeceğim,
ölmeyeceğim yine!
öveceğim ölümü çığlık çığlığa...
hâlâ merak ediyor musun,
hiç öylesine duruyorum burada...
 
Cahilliğim, çocuk saflığım bozgun, hikayeler bozuk...
Şehir korkulu, deniz uzak.
Bir adım daha ağır ağı...
Nereye gider bu safsatanın sonu belirsiz.
 
Gittin, dağ gibi büyüdü yalnızlık
Issızlığın iki ucunda şimdi sen varsın
Tam ortasında: yokluğun yokluğun yokluğun
O konuşsa konuşur, sussa susarsın

Gittin, taş atarak denizlerime
Halka halka genişleyen anıların kaldı
Girdin çıkmamak üzere dehlizlerime
Birden yaşamanın hızı azaldı

Gittin, boşandı içimde sevincin yayı
Kim öğretecek bana ah, sensiz yaşamayı


ey gidi eski günlerrrrr
 
Unutmuşum aşkta söylenenleri
Nasılsını bile bir başkaydı
Hemen gitme
Böyle tenhalaşmışım ya
Durup halini hatırını soruyorum gölgemin
Sanki yüzgöz olmuşum hüzünlerle
Kalbim diyorum ellerim çıkıp geliyor
Kovamıyorum da
Hemen gitme
Sana bir yaprak kadar solgunum desem, rüzgar çeler aklımı
Dallanıp budaklanır içimdeki boşluk
Bahara karın tokluğuna gelen ağaçlar gibi olurum
Hemen gitme bu kente bir sokak daha gelse
Söyle kim arar seni
Kırılır gülümsemelerin bir bir içime düşer ve
Bir gülü uyandırıp uygarlığından kırmızılığı ne kadar
Kim götürür seni
Ahh neydi ki suçum
Gençliğimi ve terketmelerini kayırmaktan başka
Alıp başını gidiyorsun benden
Hemen gitme
Sana diyorum bir ağlasam, üşüsem derin bir kuyu gibi
Omuzlarından başlayıp yıkılsam önüne
Utanır sevinçlerim insan içine çıkamayan toprak gibi olur
Hemen gitme
Anla beni ben bu yalnızlıkla geçinemem
Geçinemem terkedilmiş bir yürekle
Ama yinede sen sen herşeysin işte
Hayata açılan pencerem
Sevinçlerimi büyüten odalarım
Hemen gitme
Terkedilmiş evler gibi olurum
Hemen gitme....
 
Çok sahiplenmeden,çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın,ucundan tutarak...
 
Her şey birdenbire oldu.
Birdenbire vurdu gün ışığı yere;
Gökyüzü birdenbire oldu;
Mavi birdenbire.
Her şey birdenbire oldu;
Birdenbire tütmeye başladı duman topraktan;
Filiz birdenbire oldu, tomurcuk birdenbire.
Yemiş birdenbire oldu.
Birdenbire, Birdenbire;
Her sey birdenbire oldu.
Kız birdenbire, oğlan birdenbire;
Yollar, kırlar, kediler, ins...
 
Her şey çok eksik ve neredeyse yok gibiyken
Buldum buluşturdum kendime geldim
Tek eksik sensin! İncecik, çilli bir dille
sen de gelsen.

Ben sana kırmızı kiremitli bir çatı
Begonviller ve bir mavi kapı
Ve illa amansız bir avlu getirsem.

Dünya soğur, akşam serinlerken,
Benim sensiz sevinecek bir şeyim yok.
Kılı kırk yardım, altını üstüne getirdim,
Ve işte en geniş cümlem:

İçimi açtım sana.
İçini açmak için.
 
Yerin seni çektiği kadar ağırsın,
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın,
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin, Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün,
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kar sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun.
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar inansın.
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer;
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret,
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın.
Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın,
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak,
Bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir,
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli,
Bebek ağladığı kadar bebektir.
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin...
 
KADIN OLMAK/Blaga DİMİTROVA

Kadın olmak acı verir,
Bir genç kız olduğunuzda, acı verir,
Bir sevgili olduğunuzda, acı verir,
Bir anne olduğunuzda, acı verir,
Ama yeryüzündeki bütün acıların en dayanılmazı,
Bir kadının, bir gün biteceğini
Bilmeden çekmesidir
Bütün bu acıları…
 
Bende susuyorum sevgimi saklayıp içimde
Duyuyorsun değilmi suskunluğumu nasıl haykırıyor
Susarak sevgisini ilan eden çok var sevgilim
Ama bir başka seven yok benim sustuğum biçimde...
 
Parmak uçlarıma hapsettim seni.
Dokunduğum her yerde seni hissediyorum,
Canım yanıyor...


Cemal Süreya
 
Madem oyun oynuyorduk,
Hazır sen bu kadar kaptırmışken rolüne kendini,
Perdeler kapanmadan son bir kez hayran bıraksaydın beni kendine.
Öyle ki ben de alkışlarla uğurlasaydım seni,
Hayalkırıklıklarıyla değiL...
 
X