öyle yıkma kendini
öyle mahsun, öyle garip
nerede olursan ol
içerde, dışarda, derste, sırada
yürü üstüne üstüne
...tükür yüzüne celladın
fırsatçının, fesatçının, hayının
dayan kitap ile
dayan iş ile
tırnak ile, diş ile
umut ile, sevda ile, düş ile
dayan rüsva etme beni!
Yüzyıl oldu yüzünü görmeyeli,
belini sarmayalı,
gözünün içinde durmayalı,
aklının aydınlığına sorular sormayalı,
dokunmayalı sıcaklığına karnının.
...
Yüz yıldır bekler beni
bir şehirde bir kadın.
Aynı daldaydık, aynı daldaydık.
Aynı daldan düşüp ayrıldık.
Aramızda yüz yıllık zaman,
yol yüz yıllık.
ya ben kocamın gizli gizli internette bişeyler yapmasından sıkıldım yapıyosun dedigimde inkar ediyor seni çok seviyorum yapmam öyle şeyler diyo onun pc de ne yaptıgını nasıl bulucam bilen varmı
Her hareketin önemli. Seslendirdiğin, seslendirmediğin, zihninden
bir an öylesine geçen her cümle. Bu dünyada yaşayan herkes
kadar değerlisin. Unutma zaferle mükellef değiliz hiçbirimiz,
seferle mükellefiz. Zafere odaklanan seferi yok sayanların zafere
ulaşması imkânsız. Ama sefere yoğunlaşanların zafere ulaşması
an meselesi. /Üstü Kalsın İhanetimin
Sana yazdığım şiirleri duyanlar, ''Kitap yap.'' diyor. Olur mu hiç? Ben seni herkeslerden saklarken, sen, seni bir kitapçıda görsen!
Hem de bir sürü kitabın arasında! Kahrolmaz mıyım ben?