Size bir samimiyet güvemcesi vermiş bak. Sende ona dayanarak iyi niyetli sanarak yaklaşmışsın hep. Ama zamanla işler degismis onun açısından. Belki en başında oda seni gercekten kardes gibi gordu. Ama sonra sonra bak bana bunu yaptilar ona yapmiyorlar. Onunun bunu var benim yok vsvs. Kendince kurdu kurdu icinden sana karsı doldu. Bilemiyoruz ki. Ama öyle görünüyor canım. Sen sıkma canını daha ne yapacaksın ki.Belki de bilmiyorum ki.
Ama ben evlenmeden önce, nişanlılık dönemimde kayınvalidem hakkında beni çok uyarmıştı.
Ve direkt bana demişti "bak zamanında bana bu şekilde davrandı, beni kimse uyarmadı bu konularda ve ben çok sıkıntılar yaşadım. Ben seni arkadaşım olarak görüyorum ve hep bir arkadaş olarak devam eder ilişkimiz umarım" diyerek bir bir anlatmıştı başından geçenleri.
Nitekim gün geldi çattı bütün evlilik hazırlıklarına.
Dediği herşey bir bir oldu.
Ağzım açık kalmıştı.
Ve o zaman demiştim ki "ya bu kadın gerçekten iyi niyetli, yoksa neden anlatsın bunları, neden uyarsın"
Bir nevi onun sayesinde bir çok şeyi bertaraf etmiş ve kayınvalidem ile gereken mesafeyi kendimce kurmuştum.
Ha kayınvalidem entersan bir insan ona yapacak birşey yok.
Fakat ben kayınvalidem ile her zaman belli bir mesafedeyimdir.
Lafımı sözümü sakınmayacağımı bildikleri için bana çok karışamıyorlar.
Eltime de yapmadıklarını bırakmıyorlar o ayrı mevzu.
Belki de bundan diyorum.
Ben onun yaşadıklarının zerresini yaşamadım.
Ne maddi sıkıntılar, ne eşimden yana yaşadıklarım ne de kayınvalidemden yana yaşadıklarım onun yaşadıkları yanında hiç kalır.
Belki de bu anlamda kıskanıyordur veya kıskanmasa da hayıflanıyordur.
Ne bileyim... Kondurmakta istemiyorum açıkçası...
Işte bak bunun çok etkisi olduğunu düşünüyorum. Siz ona kendi kardeşiniz gibi yaklaşmışsınız ama o ters tepmiş. Keşke siz benim hayatımda olsaydınız vallahi el üstünde tutardim sizi.
Kız kardeşiniz olsa eminim eltiniz hic umurunuzda olmazdı. Hatta hareketleri sizi rahatsiz ederdi. Cünkü sizin kardeş özleminiz var anladığım kadarıyla.
Samimiyet istiyorsunuz. Hersekilde destek olabileceginiz ve size destek olacak birisini istiyorsunuz. Ve bunun icin eşinizin kardeşinin hanımını secmeniz cok normal aslında sonucta esleriniz kardes sizde kardes gibi olmak istemis olabilirsiniz. Ama dedigim gibi karsinızdaki insan ne sizin iyi niyetinizi nede sevginizi hak etmiyormuş. Davranışları tavırları bunu gösteriyor. Siz çok iyi niyetli davranmışsınız.
Karşılıksız fedakarlık her zaman seni yıpratir. Bunu hiç bir zaman unutma. Tecrübe konuşuyor. Sen son adımını attin. Bundan sonra sıra onda.Yok hayır yanlış anlamıyorum.
Bilakis teşekkür ederim.
Belki de dediğin gibi.
Benim "yardım etmek, eksiğini tamamlamak" anlamında sessizce yaptığım şeyler onu rahatsız ediyor.
Bunu dile getirememiştir de böyle davranmıştır.
Ne bileyim...
Bu saatten sonra zaten yapacağım birşey yok.
Ararsa da hoş aramazsa da, bu noktada zaten ben daha fazla birşey yapma derdinde değilim.
Sadece bunca hukuka, dert paylaşımına, ortak paydada birşeylere rağmen niye böyle?
Onu anlayamadım, içimdekini paylaşmak istedim.
Taşlanacağımı aklıma getirmemiştim...
Size bir samimiyet güvemcesi vermiş bak. Sende ona dayanarak iyi niyetli sanarak yaklaşmışsın hep. Ama zamanla işler degismis onun açısından. Belki en başında oda seni gercekten kardes gibi gordu. Ama sonra sonra bak bana bunu yaptilar ona yapmiyorlar. Onunun bunu var benim yok vsvs. Kendince kurdu kurdu icinden sana karsı doldu. Bilemiyoruz ki. Ama öyle görünüyor canım. Sen sıkma canını daha ne yapacaksın ki.
Hayır tek çocuğum.
Bence eşinizin abisi kadını kısıtlıyor, size söylemediği bir eş baskısı olabilir. Abi kardeşini istemiyormuş ya, sizi de istemiyordur ve eşine sizden uzak durması için baskı yapıyordur. Hele ki son konuşmada eşimle kötü olamam derken size mesaj vermiş.
Abisinin eşinizle sıkıntısı nedir?
Ayrıca bu KK kadınları da şeytan taşlar gibi üye taşlıyor yani konu okurken aklıma gelmeyen her detaydan sizi vurdular. Yapmayın arkadaşlar size basit gelen bu bayana üzüntü vermiş olabilir, siz kendiniz en ufak sorunları büyütürsünüz ama burada "nölcakki gitmeyiver, gelmeyiver, sen eltinin gözüne şunu soktun da kadın o yüzden sana gelmiyo, kadın seni istemiyor falan". Kadın sekiz kişinin katili olsa bu kadar tepki alırdı ancak. 5 satırla herşeyi çözebilmenize de hayranım. Ben de yapabiliyorum bazen bunu ama bu kadar da abartmayın.
bu konuda haklısınız. ben kaynımda da eltimden de çok hoşlanmam eşim de bilir ancak görüşürüm. oğlum için.
bugün biz varız yarın olmayabiliriz. kime emanet olacak yavrumuz kendi canından kanından amcası var, kuzenleri olsun bir arada oynasınlar. zaten büyük şehir doğru dürüst kimimiz var evde görüşebilecek kadar kaç kişiye güvenebiliyoruz. ama karşı taraftan aynı samimiyet yoksa yapabilecek bir şey yok. biraz çekin kendinizi, onlar düşünsün.
Belkide yine senden yaptirmanı bekledi. Ne demek haberin olsun. Yani bence samimiyet demek kardeşlik demek canim bana cok pahali geldi suan yapamiyorum demek. Yada durduk yere degilde mesela konusurken sen sorarsın ne yaptin siparis verdin mi diye bende söylerim.Yok zaten yapmıyorum birşey bu saatten sonra.
Dün mesaj atmış.
Oğlunu sünnet ettirdi, kimseye haber vermedi benden başka.
Aile bile sonradan öğrendi de kızdı hatta.
Ben koşa koşa gittim, iş yerinden izin alamama rağmen, 1 saat erken çıktım.
Herneyse, sünnet için okuma yapacak.
Bu okumada malum illa hediyelik birşey dağıtılır.
Kendi maddi imkanı olmadığı için bana demişti bir araştırır mısın ne kadar diye.
Bende internetten araştırdım bir kaç fiyat çıkarttım ona.
Pahalı gelmişti, ben sonra kendim yaptırıcam dedi.
Tamam dedim.
Benim de biliyor bu tarz şeylerde durmam yerimde illa yaparım birşeyler.
istersen ben yaptırtayım hediye olsun demiştim, hayır dedi kabul etmedi.
Ben kendim vereceğim sipariş dedi.
Peki dedim ben de.
Sonrasında da mesaj göndermiş "ben iptal ettim siparişleri haberin olsun" diye.
Ben de sadece "peki, sen bilirsin hayırlısı olsun" dedim.
Başka zaman olsa, neden yaptıramadın? Eğer maddi sorun ise istersen ben yaptırayım? diye sorardım.
Çok teşekkür ederim nazik yorumunuz için.
Eşim ile kardeşi arasındaki en büyük uçurumu söyleyeceğim, sanırım en doğru şekilde tabir bu olur.
Eşim doğduğunda kayınvalidem diğer oğlunu 4 gün başkasında bırakmış, ne aramış ne sormuş.
Eşimin abisinin burnunda kocaman bir çıban çıkmış üzüntüden.
Zaman geçtikçe hep eşimi kayırmış kayınvalidem "sen onlara bakma, sen gel benimle otur" diye
Kuzenleri ile de arası açıktır eşimin, toplu bir cemiyette genelde annesinin babasının yanında takılır
Diğer kuzenleri çıkar terasta/balkonda oturur, benim eşim içerde, yapısı bu diyorum kabulleniyorum
Çocukluklarında eşime annesi bir fiske dahi vurmamış
Ama abisini duvar ile dolap arasına sıkıştırıp süpürge hortumu ile dövermiş...
En dehşetide bu, psikolojisi bozuk bir kayınvalidem var bana sorarsanız.
Eşimin abisi de eltime zamanında anlatmış bunları ve "niye ben" diye ağladığını anlatmıştı eltim.
Dahası, hala eşim el üstünde tutulur.
Eşim ile anne babası kavga ettiklerinde veya tartıştıklarında eşime pek bişey deme ailesi
"neden böyle diyorsun, hiç hoş değil dediklerin vs." gibi çıkışır o ayrı, ama sürdürmez tartışmayı
Fakat abisi ile anne/babasının tartışmasına bir sefer şahit oldum
Kayınvalidem özellikle demediğini bırakmaz, ne bedduası kalır ne hayırsız evlatlığı...
Belki aralarında benim bilmediğim, öğrenmediğim bir konu, bir sorun vardır daha derin
Bilemem, ama o kadarını da irdelemiyorum.
Bu saatten sonra "ne halleri varsa görsünler" modundayım esasen.
Hele eltimden de böyle görünce...
Benim eltime yakınlığım aslında bir noktada da buradan.
İki kardeş problemli olmasın, yarın öbürgün anne-baba göçer gider iyice selam kalmaz diye.
Diğer yandan da bunca şeyler yaşamışlar ve daha neleri, bari düzgün bir ilişki kurulsun diye.
Belkide yine senden yaptirmanı bekledi. Ne demek haberin olsun. Yani bence samimiyet demek kardeşlik demek canim bana cok pahali geldi suan yapamiyorum demek. Yada durduk yere degilde mesela konusurken sen sorarsın ne yaptin siparis verdin mi diye bende söylerim.
Size yapın diyememis belli ki ama haber vermis yaparsan yap gibisinden. Bana öyle geldi. Sizden süpriz mi bekliyor acaba.
Yani eski samimiyetiniz olsa neyse.
Galiba tamam canım ben halledeyim o zaman sen dert etme demenizi bekledi.
Yani ben böyle insanların karsıdakini kullanma egiliminde oldugunu dusunuyorum genelde. Ama tabi eltinizide tanımıyorum.
Tek söyleyecegim ne yaparsaniz yapın. Eskisi gibi olmayin. Yani derdinizi paylasmayin. Gidip gelin ama yüz vermeyin mesafenizi koruyun.
Ona karsı beklentiyede girmeyin.
Üzlen sizsiniz baksaniza. Insan biraz utanır bence.
Hem böyle sert cıkısıp yüzüstü bırakip hemde hala birseyler beklemeye.
Mesela eşimin üvey ablası var. Ben 8 aylik hamile halimle ev tasıdım arayipta ihtiyacin var mi geleyim mi demedi.
Ama birde babasının amcasinin kizi yani ne kadar uzak degil mi?
Ama kız surekli mesaj atar arar. Geleyim evini temizleyeyim dedi. Bir ihtiyacin var mi dedi. Hatta dogumumda yanimdaydi. Hastanede o kaldi eve geldi. Yani kız bana o kadar yakın davrandiki. Ama hicbir beklentisi yoktu. Yani öbür üveyi öyle birseyki kendisi birsey yapmuyor ama hep benden bekliyor. Mesela kendime parfum aliyorum utanmasa bana niye almadin diyecek. Kendisinin bana ufacik faydasi olmadi. Kizim dogdu o zaman bile faydasi dokunmadi.
Tabi zamanla uzaklastirdim kendimden.
Herkese hak ettigi degeri vermek gerekiyor.
Sen cok iyi niyetli yaklasiyorsun.
Ya kesinlikle ama kesinlikle kaynın eltine baskı kurmuştur. Benim eşim de normalde çok iyi biridir ama bir kez çok yakınım olan birine kızmıştı ve o kişiyi her gördüğünde gereksiz triplere girdi, o kişinin evine gidemedim, o gelmesin diye çabaladım. Hani gidip o kişiye eşim sana kıl oldu görüşmeyelim de diyemedim, diyebileceğim biri de değildi. Aşırı yakınım çünkü. 1 yıla yakın böyle sürdü sonra Allah'tan kendiliğinden düzeldi her şey. Ama kaç kez bu sebepten ağladım, arada kaldım anlatamam.
Bence zaman bırakın su akar yolunu bulur. Eltinize de kızmayın, gerçekten zaruri sebepleri vardır ve emin olun ilerde anlatır.
Ben şaşırdım açikçası bu konuyu okuyunca,yanlış anlamayın ama çok makul ve mantıklı yorumlarınız var çoğu zaman,empati yapabilen bir tarzınız, ama bu konuda ben makul bir souvvenir göremedim,neden bunca ısrar anlayamadım. Sanki eltiniz olmadan yaşayamayacakmışsınız gibi,aradım,gittim,onu yapmadılar boşverdim unuttum,bunu dedi kapattım konuyu,farkındamısınız bilmem ama ciddi anlamda taviz vermişsiniz kendinizden. Fazlaca fedakarlık yapmış hatta fazlaca ılımlı davranmışsınız,öyle bir hal almış ki "amaaan ne yaparsam yapayım unutulur gider"kafasında takılıyor eltiniz. Boşverin,siz bunca adım atarken size bir adım gelmeyen birine çok fazla değer vermeyin,gerekiyorsa görüşmeyin. Eminim eltiniz olmadan daha huzurlu olursunuz. Oda istemiyor belliki çok sıkı fıkı olmak,sizde durun bence artık. Ne kadar iyi niyetli olsanızda sanki zorlar gibi oluyorsunuz üsteledikçe.
Sağlıkla kucağınıza almayı nasip etsin Rabbim bebeğinizi.
şaşıracak bişey yok.Birşey danışmak istiyorum bayanlar.
Çok uzun olacak biliyorum, ne kadar kısa kesmeye çalışsam da, okuyan arkadaşlara teşekkürler.
Sizce ilerisi açısından nasıl davranmalıyım?
Beni bilenler bilir. 4 senelik evliyim, dalgalı bir evlilik diyebiliriz. 2. hamileliğimi yaşıyorum ve 2,5 yaşında bir oğlum var.
Benim bu aralar sorunum eltim ile alakalı.
Eşim 2 kardeş zaten, bir tane abisi var.
Zamanında anneleri iki kardeşi bir birinden çok farklı yetiştirmiş ve bariz bir ayrımcılık yapmış.
Bu zaten başlı başına derin bir konu girmeyeceğim detaya.
Eltim ile alakalı kısma gelince.
Onu tanıdım tanıyalı elimden geldiğince yardım etmeye çalışırım (maddi & manevi).
Yeri gelmiştir eşim ile bile eltim yüzünden kavga etmişimdir.
Eşim abisine ve yengesine karşı biraz uzak davranıyor, malesef.
Zamanında annesinin dolduruşuna çok gelmiş, onun etkisi devam ediyor.
Ben ise arada herhangi bir soğukluk olmasın, iki kardeşin de çocukları var iletişimler iyi olsun diye uğraşıyorum.
Fakat gel gelelim son zamanlarda anlıyorum ki bu uğraşlarım tek taraflı.
Evlendiğim zaman kayınvalidemin oturduğu muhitte oturuyorduk.
Kayınvalidem ile eltimin evi arasında kalıyordu evim diyebilirim.
Her ikisine de 5 dk yürüme mesafesinde.
İlk hamileliğimde kayınvalidem ağır rahatsızdı, hatta doğumumda bile bulunamadı.
Çünkü ben doğuma, o ameliyata girmişti, torununu 20 gün sonra görebildi rahatsızlığından dolayı.
Yarı kırkında biz ona götürmüştük, görsün sevsin diye...
Her neyse, ilk hamileliğimde eltim hamileliğim boyunca beni çok nadir aradı.
Çok nadir bir ihtiyacım var mı diye sordu. Oralı olmadı kısaca.
Çok zor ve rahatsız bir hamilelik geçirmiştim, nitekim erken doğum ile sonuçlandı.
Doğum olduktan sonra da o kadar yakın oturmamıza rağmen ve kayınvalidemin hasta olup gelememesine rağmen bir gün bile uğrayıp "bebeği seveyim, yeğeni göreyim" olmadı hiç.
Ben de gereksiz beklentilere girmedim, kafamda büyütmedim, beni rahatsız etti tabii ki bu durum.
Sonuçta gelmemesi bu kadar yakınken abes gelmişti, ben herşeylerine vaktinde koştuğum için...
Üstünden zaman geçti, oğlum büyümeye başladıkça tabii ki görüşmeler sıklaştı.
Bir ara öyle bir noktaya geldik ki "hah dedim tamamen buzlar eridi, artık düze çıkıyoruz"
Fakat yine öyle olmadı, ben hamile kaldığımı öğrendim.
Eltimin bu arada 1 oğlu var ve ilkokul 2. sınıfa gidiyor.
2. defa hamile kalmayı çok istedi fakat Allah nasib etmedi.
Allah var yukarda, ben ondan çok hamile kalmasını istedim.
Fakat nasıl olduysa o ara ben hamile kaldığımı öğrendim ve bize tamamen süpriz oldu.
Korunurken hamile kaldım... (nasıl oluyor demeyin, oluyormuş işte)
Biz tabii başta şaşırdık ama çok sevindik, evlat evlattır, Rabbim aratmadı çok şükür dedik,
Bunda da bir hayır vardır dedik, kabullendik ve Allah var eşim çok sevindi.
Ama işin tuhaf tarafı eltim bunu başlarda nispet olarak gördü!
Başta orada bir afsalam attı benim... Anında "sen bilirsin, böyle düşünüyorsan görüşmeyelim" dedim.
(Arada bir ton gereksiz konuşma, yazışma vardı da kısa kesmek istiyorum)
Sonra bir akşam işten geldiğimde bir baktım ki eltim benim evde.
Konuşmaya gelmiş, oturduk konuştuk.
Çıkıştım ona, nasıl böyle düşünür diye, ben sanki planlı programlı hamile kalmışım da nispet yapıyorum!
Zaten oğlum daha küçük 2,5 yaşında, kafayı mı yedim bu kadar kısa aralıkla çocuk sahibi olayım.
Ama Allah vermiş, ne yapacaktım? Eltim alınmasın diye aldıracak mıydım?
Var mı böyle bir mantık... .
Sonra özür diledi. Yaptığının doğru olmadığının farkında olduğunu, fakat hassas bir dönemden geçtiğini söyledi. Bende kendisine açıkladım, bak ben senden daha çok istiyorum senin bir bebeğinin daha olmasını, niye böyle yapıyorsun, ben sana hep iyi niyet besliyorum ama sen niye art niyet arıyorsun diye baya uzunca konuştuk.
Benim kafamda ve gönlümde sorunlar hallolmuştu.
En azından ben öyle sanıyordum.
O dönem kayınvalidemin patavatsız durumları, rahatsız edici tavırları vs. sorunlarım vardı.
Hele ki hamilelik şoku da üstüne eklenince sıkıntılı bir dönem yaşıyordum.
Evlendim evleneli oturduğum muhitten memnun değildim.
Muhit süper fakat anneme uzak kalıyordu, annem de oğlum ile ilgilendiği için sıkıntılı süreçti benim için.
Şimdi hazır 2. yoldayken fırsat bu fırsat taşınmaya karar verdik.
Annemin olduğu muhite.
Bu süreçte hamile olmamın kimse için bir önemi olmadı desem yeridir.
Eşim Dahil!
Tek başıma taşındım neredeyse.
Bir tek son akşam kaynım ve eltim geldiler, bir iki koli yardımında bulundular o kadar.
Ben zaten herşeyi toparlamıştım.
Nitekim düşünmüşler gelmişler diye sevindim o ayrı konu.
Ertesi gün taşındık bir Allah'ın kulu yok.
Zaten taşıma şirketi ayarlamıştık, o anlamda sorun değildi.
Fakat eşim ile birlikte el birliği ile yerleştik.
Kimseden bir yardım görmedim kısaca.
Bu arada ramazan bayramında taşındık.
Gelelim neticeye...
Bunca şeye rağmen eltimler geldi bir akşam oturmaya.
Taşındıktan 1 hafta sonra.
Oturduk hep beraber ve şu sohbet dönmüştü "herşeyde bir hayır vardır belki eskisinden daha çok görüşülür"
Taşındık taşınalı bir kere bile ziyaretimize gelmediler.
Ama ben elimden geldiğince, eşimi ve çocuğumu alarak hep gittim onlara.
Taşındığımızdan beri en az 5 defa evlerine gitmişimdir.
Yeri gelmiştir birşeyi bahane etmişimdir, yeri gelmiştir özellikle onlara gitmek istediğim için gitmişizdir.
3 hafta önce kayınvalidemler bana geldi bir akşam.
Oğlumu sevmeye gelmek istemişler, ben işteyken gündüz uğramışlar.
Akşam eve gittiğimde de "gidelim" diyorlardı ben yine de dedim ki
"Bir eltimi arayayım belki onlarda gelir hep beraber yemek yeriz"
Ve dediğim gibi de yaptım aradım.
sonuç "gelemeyiz, kocam istemiyor"
verdiğim cevap: "keyfiniz bilir"
Biz oturduk kayınvalidemler ile yemek yedik.
Cuma akşamıydı.
Pazar günü aradım eltimi.
Dedim ne oluyor? Neden böyle oluyor?
Dedi adam gelmek istemiyor ben ne yapayım şimdi?
Ben de dedim ki tamam da, benim kocam da yeri geldiğinde gelmek istemiyor, ama ben kolundan tutup getiriyorum kocamı, abindir diyorum, yeğenin var diyorum bir şekilde ikna ediyorum, istesen sen de bu şekilde yapabilirsin dedim. Kadınız, hangimiz tatlı dil ile kocalarımızı neye ikna etmedik ki? Bir gün olmaz ama ikinci gün olur. Her daim yapılmaz ama arada bir yapabilirsin. Niye benim her davetime bu kadar ilgisiz alakasız kalıyorsunuz, ben de size gelmeyeyim o zaman, dedim.
Beni beynimden vuran cevap geldi.
"Ben kocam ile kötü olamam"....
O noktada kaldım zaten, sustum.
Peki sen bilirsin, sen de kendince haklısın ben daha uzatmıyorum.
Nasıl isterseniz öyle davranın dedim...
Bu noktadan sonra ne arıyorum, ne soruyorum ne de davet ediyorum.
Kendim de gitmiyorum.
Bakalım nereye kadar gidecek. Fakat çok üzüldüm...
Gerçekten.
Hamileyim, bir kere nasılsın diye aramadı.
Oğlum var ve onun oğlu için benimki çıldırıyor, adını düşürmez ağzından.
İnsan bari çocuklar görüşsün diye çabalar, oda yok...
Diğer yandan eşimin abisi ya, bir abi hiç mi sormaz kardeşini?
Hiç mi görmek istemez?
Hadi eltimi geç, ikimizde eliz...
Ben şaşırdım kaldım ne yapacağıma.