canım benim seni gördüğüme çok sevindim çok özlemişim. Dediğin gibi geçen sene hangi noktadaysak hâlâ o noktadayiz malesef.En azindan senin kilo problemin yok bende var vucudumu beğenmiyorum malesef.Bugün yeni bir sayfa acmayi düşünüyorum. Fikrin var mi ne yapacagimiz konusunda?
Mike Dow'un "yeme bağımlılığı" kitabını okudum. Sorunun beyin kimyamızda olduğunu söylüyor. Biz bu binge eating ataklarıyla beyin kimyamızı bozmuşuz. Normal bir insan acıktığında, makul ölçülerde yiyerek beyin kimyasını (serotonin ve dopamin) yükseltebilirken, biz onlar kadar yediğimizde beyin kimyamızı yükseltemiyoruz. Ve toleransımız da gittikçe artıyor. Mesela, benim eşim 1 küçük kase cips yediğinde yeterli buluyor, bense ancak 1 koca paket cips yediğimde mutlu olabiliyorum. Hatta son zamanlarda gelen ataklarda 2 paket cipsi bile bitirebiliyorum. Yani toleransım gittikce artıyor, aynı sigara-alkol-uyuşturucu bağımlılarında olduğu gibi. Kullanılan maddenin dozu gittikçe artar ya; mesela alkol bağımlıları ilk başta diyelim ki birkaç kadeh içkiyle yetinebilirken, sonraki aşamalarda birkaç şişeyle ancak istedikleri kıvama gelebiliyorlar.
Mike Dow, aşamalı detoks yöntemini savunuyor, kesinlikle mükemmeliyetçi olmayın diyor, zaten bu yeme bağımlılığı da bizim gibi mükemmeliyetçilerde oluyor işte, ya hep ya hiç diyoruz ya.
Serotonin ve dopamin yükseltici gıdaları ve aktiviteleri veriyor liste halinde. Yani bir şeyin yerine yenisini koymadan, bir şeyi çıkarmıyor hayatımızdan.
Eğer canımız şekerli ve karbonhidratlı şeyler istiyorsa, serotoninimiz düşmüş demekmiş, yağlı şeyler yemek istiyorsak da dopaminimiz düşmüş demek oluyormuş. Ben de genelde ikisi birlikte düşmüş oluyor, dedikleri çok doğru hissediyorum. Çünkü serotonin; özgüven, huzur, iyimserlik, sakinlik, olumluluk hissi veriyormuş. Ben ne zaman kendimden hoşnut olmasam ya da sinirli olsam ekmek yemek isterim mesela. Dopamin de; heyecan, enerji, keyif, aşk, zevk, canlılık veriyormuş. Dizi izlerken cips yemeyi çok seviyorum, neden? Dopaminim yükselsin de daha fazla keyif alayım diye.
İşin özü; tıkınırcasına yemeden beyin kimyamızı yükseltmeliyiz. İşte biraraya gelip bunları konuşalım. Gerekirse, şeker orucu topic'in de olduğu gibi liste yapalım, ataksız geçirilen günler için. Aylık istatistikler çıkaralım, durumlarımızı değerlendirelim. Bir yerden başlarsak devamı gelir.
Önemli olan sorunu kabul etmek; bu kilo verme sorunu değil, bizler artık yemek bağımlısıyız, abuk subuk diyetlerle beyin kimyamızı bozduk ve şimdi bunu düzeltmeliyiz.