Bazı arkadaşlar eşi duayla düzelmez demiş. Umutsuz olmayın. Ben kendi inancıma göre cvp vereyim düzelebilir :) Çünkü İnandığım dinin peygamberi hz muhammed (s.a.v) birbirimize ettiğimiz duaların temiz ağızla yapılan dualar olduğunu ve kabul edileceğini bildiriyor. Fakat şu kısmı eklemek lazım. duada tevekkül şarttır. Yani siz elinizden gelenin en iyisini yapmalı, dua edip gerisini Allaha bırakmalısınız. Hiç bir çaba göstermeden dua etmek olmaz. Bu sınava çalışmayan bir öğrencinin başarılı olmayı istemesi gibidir. Ayrıca Hacet namazını mutlaka öneriyorum.
Ben sizin için biraz araştırdım ve bazı dualar buldum.
onları sizinle paylaşayım.
1. EŞİYLE VEYA HERHANGİ BİRİYLE MÜNASEBETİ BOZUK OLANLAR ;
Bunu düzeltmek isteyen kişi cuma gecesi kalkıp Allah rızası için 2 rekat nafile namaz kıldıktan sonra bu iki Ayeti Kerimeyi ;
'' ( Ey insanlar !) Andolsun ki elbetde muhakkak size kendi nefislerinizden ( sizin gibi beşer ) olan pek değerli bir Resul gelmiştir ki , sıkıntıya uğramanız ona çok ağırdır , siz ( in iman etmenize ve tüm işlerinizin yoluna girmesin ) e karşı çok düşkündür ve inananlara çok esirgeyicidir, pek acıyıcıdır.
Eğer onlar yüz çevirirlerse , sen de ki : ' Bana yetecek olan ancak Allah'tır. O'ndan başka hiçbir ilah yoktur..Ben ancak O'na tevekkül ettim. O çok büyük olan arşın Rabbi de ancak O dur.'' '' ( Tevbe Suresi 128-129 )
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
لَقَدْ جَاءكُمْ رَسُولٌ مِّنْ أَنفُسِكُمْ عَزِيزٌ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَرِيصٌ عَلَيْكُم بِالْمُؤْمِنِينَ رَؤُوفٌ رَّحِيمٌ
2. Dargınlıkları Gidermek İçin Yapılabilecek Dua
Sokakta, çarşıda, pazarda, iş yerinde ve meskende sürekli diğer insanlarla sosyal ilişki halinde olan insanlar, güven ve huzur içinde hayatlarını sürdürebilmesi için bu ilişkiyi olumlu bir şekilde sürdürmesi gerekir. Yüce Allah, “aralarınızı düzeltin” (Enfal, 8/1) buyurmuş, Peygamberimiz (a.s.) da ashabının iyi ilişkiler içersinde olmasını, birbirlerine sevgi ve saygı göstermelerini ve birlik ve beraberliklerini istemiş, bu konuda Allah’a şöyle dua etmelerini öğretmiştir:
Okunuşu: Allâhümme ellif beyne kulûbinâ
Ve aslih zâte beyninâ
Vehdinâ sübüles-selâmi
Ve neccinâ minez-zulümâti ilen-nûri
Ve cenn----l-fevâhışe mâ zahara minhâ ve mâ betane.
Allâhümmehfaznâ fî esmâ’ınâ ve ebsârinâ ve ezvâcinâ
Anlamı: Allahım! Kalplerimizi birleştir (bize ayrılğıa düşürme) Aramızı/sosyal ilişkilerimizi düzelt. Bizi doğru yola ilet. Bizi (şirk, küfür ve nifak) karanlıklarından kurat, (iman ve İslam) aydınlığına çıkar, bizi her türlü çirkinlik ve edepsizliğin açığı ve gizlisinden uzaklaştır..
Allah’ım! Kulaklarımızı, gözlerimizi ve eşlerimizi (her türlü kötülükten ve günahtan) koru. (İbn Hibban, Rakaik, No: 996)
3. Rabbim! Kalpleri birbirine ısındıran Sensin.
İzzetinle, ancak kendi muhabbetine sakladığım kalbimi;
Hikmetinle, eşimin kalbine de ısındırıyorsun.
Senden emanet aldığımız kalplerimizi, yine Sana teslim ediyoruz.
Kalplerimizi karartmamıza izin verme,
Kalplerimizden Seni sevmeye yollar aç,
Birbirimize olan sevgimizi, Seni sevmekle çoğalt,
Beni ve eşimi, Seni sevdiren ve Seninle sevinen bir sevgiyle donat.
Rabbim! görüyorum ki Sen,olmuş yeryüzünü her bahar yeniden diriltiyorsun.
Kudretinle, kurumuş kemikler gibi ağaçları,
Çiçek çiçek tebessüm ettiriyorsun.
Yaprak yaprak urbalarla beziyorsun,
Meyvelerce hediyelerle sevindiriyorsun,
Toprağa düşüp, gözlerden uzak olan tohumları
Yeniden gün yüzüne getiriyorsun.
Sen bir baharı, bir çiçeği yaratırcasına kolayca yarattığın gibi;
Eşimin getirdiği her gülden bir bahar tazeliğinde mutluluklar yarat bana,
Yüzümde bir gül gibi açtırdığın her gülücükten,
Eşimin gönlüne gül bahçelerinin ıtırını yay.
Yıllar geçtikçe üzerimize çöken puslu hazanların etkisiyle,
Unutkanlığın rüzgarında savurup dağıttığımız inceliklerimizi,
Kalplerimizin kuytularında unutup, karanlığa bıraktığımız muhabbet sözlerimizi;
Tohumlar gibi filizlendir,
çiçekler gibi süsle,
Yapraklar gibi tazeleştir,
Meyveler gibi tatlandır.
Allah'ım! Bize öğrettiğin gibi
Babamız Adem(AS) ve anamız Havva'yı Cennetten,
Şeytanın aldatmacalarına kandıkları için çıkardın.
Elbetteki bu, senin takdirindir,
Haşa şeytanın keyfine kalmış bir iş değildir.
Biliyoruz ki, bu sayede ancak hak edenler senin yakınlığına kavuşacaktır.
iyi ile kötü birbirinden ayrılacaktır.
Cennetinden sabırsızlığımız yüzünden çıkarıldık,
Tembelliğimiz yüzünden geri dönemiyoruz.
Rabbim! Beni ve eşimi de
Bu dünyadan Cennete dönmek için,
Birbirini hayra kaldıranlardan eyle!
Sabırsızlığımız yüzünden bizi birbirimizden uzaklaştırma!
Sabır ver bana ki; eşimi muhabbetimin ve şefkatimin cennetinde ağırlayayım
Tembellikten uzak tut beni ki; eşimi hiç sebepsiz sevindireyim,
Hiç karşılık beklemeden seveyim.
Allah'ım! Biliyorum ki sen, rahmetinle İbrahim'in (AS) tenini ateşe yaktırmadın,
Bende İbrahim (AS) gibi sana teslim olmaya niyetlenmiş bir kulunum.
Besbelli nefsimin nemrutluğu ile İbrahim(AS) kadar başa çıkabilmiş değilim,
Görünen o ki, kolayca da başa çıkamayacağım.
Nefsim, içimde sık sık inatçılığın ateşini körüklüyor,
Kalbimi kıskançlığın alevlerine savuruyor.
Nasıl ki İbrahim (AS) Senden ateşi söndürmeni istememiş,
Ama bu ateşin içinde kalarak, kurtuluş istemişti.
Kulun ve elçin İbrahim(AS) biliyordu ki;
Senin kendisine selamet vermen, ateşin söndürülmesi şartına bağlı değildir.
Rabbim! şimdi sana, kulun ve elçin İbrahim'in (AS) teslimiyeti hatırına yakarıyorum ki,
Beni, fıtratıma, sonsuz hikmetinin gereğince yerleştirdiğin inatçılığım ve kıskançlığımla bıraksan da,
Bu duygularımı benim ve eşim için "serin ve selametli" eyle!
Kıskançlığın ve inatçılığın ortasından bizi, mutluluğun ve sadakatin gül bahçelerine eriştir.
İnatçılığımı; evliliğimi yürütecek istikametli bir kararlılığa,
Kıskançlığımı; evlilğimi koruyacak sağlam bir kalkana dönüştür!.
Rabbim! Biliyorum ki Sen, kudretinle,
Musa'nın (AS) asasının dokunduğu taşların bağrından billur sular akıttın.
Bende, Musa (AS) gibi Seni,suskunluğun çöllerinde aramaya çabalayan bir kulunum.
Kulun ve elçin Musa'nın(AS) eline katı taşları yumuşatıp,
Yaşlar döktüren bir asayı verdiğin gibi,
Benimde bakışıma ve duruşuma,
Eşimin kalbini yumuşatacak, dilindeki düğümleri açacak esrarı bahşet!
Sen, bana eşimin kalbinden, şefkatinyumuşaklığını tattır!
Eşimin dilinden,aşkın serinliğini taşır.
Beni ve eşimi anlayışsızlığın çölünden, muhabbetin denizine eriştir!
Beni ve eşimi kalbimin kıyılarına erişmekten alıkoyan,
Nefis firavununu kendi hırsının denizinde boğ.
Bize çok şeye sahip olmakla mutlu olunacağını telkin eden,
Daha çok tüketmekle huzur bulunacağını haykıran,
Tüketim sihirbzlarının yalanlarını,
Kanaatkarlığımızın yutup, yok etmesine izin ver.
Rabbim! Biliyorum ki Sen, rahmetinle,
İsa'ya (AS) ölüleri diriltme muzicesi bahşettin.
Kalpleri ölmüş ve inançları yozlaşmış bir toplumu,
İhya etmek için, çürümüş tenlere tazelik bahşeden tecellilerini,
Elçin ve kulun İsa (AS) üzerinden gösterdiğin gibi,
Bana da, eşimin aşkını canlandıracak aşk ver!
Dokunuşlarıma İsa'ya (AS) bahşettiğin gibi diriltici sırdan bahşet!
Eşimi sevmek ve sevindirmek için çektiğim sancıları,
Hz.Meryem'in sancısı gibi bir İsa'ya (AS) analık edecek bereketlerle sebep eyle!
nefsimize uymakla heba ettiğimiz günlerimizi,
Seni anmakla yeniden ihya et!
Gıybet ve boş sözle yaktığımız sevaplarımızı,
Tevbe ve özrümüz sebebiyle bize iade et!
Ettiğimiz kötülükleri, içten bir pişmanlıkla
Sana dönme vesilesi eyle de, rahmetinin dokunuşuyla
İyilikler olarak hesap et!
Rabbim! Sen ki kulun ve Resulün
Her türlü sevgi ve muhabbetin sebebi ve vesilesi olan,
Muhammed'e (SAV); kocası hakkında fısıltıyla konuşan kadının sesini işittiğini,
Kitabında açıkça söylüyorsun.
"Muhakkak ki Allah .Kadının sesini işitti"
Beni, benim kendimi anladığımdan daha iyi anlayan yalnız Sensin!
Beni, benim kendimi sevmemden önce de seven Sensin
Eşim hakkında dile getiremediğim,
Dile getirmekten çekindiğim,
Yüreğimin odacıklarında tereddütle sakladığım,
Ne kadar hayır dua varsa, sen kabul et!
Beni, benim söylediğimden daha fazlasıyla ancak Sen anlarsın!
Halim sana ayandır, dilimden gelen ancak bu eksik beyandır.
amin.amin