winebir selam, hayırlı olsun transferin, az zaman kaldı inşallah güzel haberlerini alırız. beklemenin en zor olduğu zamanlar, inşallah çarçabuk geçer bu zaman senin için.
birşey sormak istiyorum; tedavinin amerikan da yapıldığını okudum. biz de 3. deneme için orası ile görüşmeye başladık. referans üzerine; ramazan mercan a gittik. neyse görüştük; transfer sırasında embriyo yapıştırıcı ve embriyo çizme ve sperm büyüterek seçme işlemlerini doğrudan (2. denemelerde ve sonrasında) yaptıklarını söylediler. senin hastane , dr lar, tedavi ve transfer hakkında görüşlerin , deneyimlerin neler? memnuniyetin nedir? diğer denemelerin hatırladığım kadarıyla başka merkezlerdeydi. dikkat etmemiz gereken konular var mı?
bu arada kramp, ağrı vb hamilelik hallerinde oluyor canım. inşallah bebeklerin seninledir ve Allah yüzlerini görmeni nasip eder
Şimdiden güzel dileklerin için çok teşekkür ederim:)) Yarın benim için büyük gün:))
Benim ilk 2 denemem Ankara Tıp Fak. olmuştu. Oradaki doktor benim arkadaşımdı, bu yüzden orayı tercih etmiştim. Malasef tutmadı. Ben istanbulda yaşıyorum, Ankara'Ya git-gel zor oluyor diye burda bir yer arayışı içine girdim ve Amerikan'da karar kıldık. Şu ana kadar herşeyden memnun ayrıldık. Benim doktorum Bülent Bey, kendisi soğuk biri, soru sormadıkça kendiliğinden açıklama yapmıyor, ama profosyonel, ne yaptığından emin, gerçekci, ben kendisine güvendim. Benim iş yerinden bir arkadaşımın 8.denemesinde Bülent Bey'e gitmiş ve tek yumurtası ile hamile kalmış. Şimdi dünya tatlısı bir kızı var. Arkadaşım İstanbul'da bilinen tüm doktolarla gitmiş, ve denemiş. Bu da tercih etmem de etken oldu.
Hastane personeli güler yüzlü, psikologu ile mutlaka görüşmeni öneririm, ben 3-4 kez görüştüm, hatta opu işlemine de girdi. Ultrasonları her seferinde başka bir doktor yaptı. Bülent beyin yoğunluğundan dolayı, bunu da anlayışla karşıladım. Bir kez kan testi yaptılar. Opu da sana 2 seçenek sunuyorlar, lokal mi genel mi diye. Ben lokali tercih ettim. Kesinlikle exstra 400-500 Tl ödeyip genel yapma. Ben çok gergin ve heyacanlı gitmiştim. Psikolog Aslıhan hanım beni bekliyordu. Birlikte odaya girdik. Nefes egzerzisi ve imgelem üzerine çalışma yapıyorduk. Hemşire serum taktı ve içine bir ilaç koyarken şimdi sana yarım şişe şarap vereceğiz, dedi:)) Ben de güldüm, çok vermişsiniz, ben sarhoş olurum dedim ve uyumuşum:)) tek hatırladığım beni yatağıma aktardıkları an:)) hiç acı çekmedim dolayısıyla. 1 saat uyumuşum anlayacağın:)) Uyandığımda kahvaltım hazırdı.
Transfer günü, embriyologla görüşme yaptık ilk önce. Embriyoları aha denilen yöntemle lazerle çizdiklerini söyledi. Mikro enjeksiyon yöntemiyle döllenme işlemini yaptıklarını söyledi. Yani en iyi en kaliteli spermi, en kaliteli yumurtanın içine koyarak elde ettiklerini, riske atmak istemediklerini söylediler. Bize 5 günlük 2 tane embriyonun yani transfer edilecek olan embriyoların fotoğraflarını verdiler..Çok heyecanlı idi.
Ankara tıp da bunların hiç birini yaşamamaıştım, o zaman 25 yumurta toplanmıştı, bir o kadar da içimde kaldığını söylemişlerdi, ben canımı çok acıtmışlardı ve tüm işlemi ben görmüştüm. Nihayetinde biri devlet, diğeri özel fark olması da normal aslında.
Ramazan Bey'i ben de duymultum. Yine iş yerimden bir arkadaşım baba 40, anne 37 yaşında, ilk denemelerinde ikizleri oldu. Prematüre doğdular. Anne doğumu Amerikan'da yapmak istemiş. Ramazan Bey açıkca, hastanenin çok pahalı olduğunu, bu yükün altında ezilebileceklerini ve tam teşekkülü devlet hastanesinde doğum yapmasını önermiş. Ki iyi ki önermiş, uzun süre küvezde kaldılar bebekler, dünyanın parasını ödemek zorunda kalabilirlerdi.
Bir de söylemişlerdir ama ben de söyleyeyim, world karta 9 taksit yapıyorlar. Biz de peşin para yoktu için gerçeği, taksit imkanı olunca hemen başlayabildik...
Başka sorun olursa cevaplamaya çalışırım. Benim için dualarını esirgeme, yarın büyük gün:))
kendimi savaştan yeni çıkmış ve yenilmiş bir kahraman olarak hissediyorum, umutları, hayalleri, planları elinden alınmış, yüreğindeki kocaman bir yükün altında ezilen, nefes almakta zorlanan birisi. Benden bu kadar, allahın hakkı 3'tür dedim, hakkı bitti. Olmuyorsa kabullenmeyi de bilirim ben, hem kabullenmek her seferinde elinden hayallerinin alınmasından daha kolay. Benden yana olmayan şans sizden yana olsun. Hoşçakalın.
