- 21 Ocak 2012
- 6.954
- 19.360
- 498
- Konu Sahibi ispanakliborek
-
- #21
bir de konuyu, dallandırıp budaklandırıp, özünden uzaklaştırıp dağıtmak istemiyorum o yüzden beni yanıtlayan olursa cevap vermeyi düşünmüyorum teşekkür ederim şimdiden....
ve cidden yalnızca öğrenmek istediğim için soruyorum İslamiyetteki çok eşlilik mevzu bahis olduğunda hep "adaleti sağlayabileceğine inanıyorsa" deniyor nedir bu adaletin genişletilmiş hali?? bir erkek, maddi açıdan, cinsel açıdan, duygusal ruhsal açıdan eşit davranabileceğine inanıyorsa çok kadınla evlenebilir ?? bu mudur dahası var mıdır?? bu eşit davranmak kime neye göre şekillenmektedir???duygusal açıdan adaletli olmak nasıl mümkünüdr?? bir insan aynı anda birden fazla kişiyi sevebilir mi???altını çizerek belirtiyorum "günümüzde kadınlar kendi hayatlarını pekala da tek başlarına sürdürebilirken, İslamiyetin ortaya çıktığı yıllardaki gibi erkeğe muhtaç değilken, bunu kabul eden bir kadın nasıl bir ruh halindedir?? aklıma, ahlak anlayışıma aldıramıyorum bu konuyu...ve sorgulanmadan herkesin aklında "adil davranacağına inanıyorsa" cümlesiyle sınırlanıp kabul görmüş bir konu olduğunu düşünüyorum... çok eşlilik makul gösterilmeye çalışılırken bana hep muhtaç olanı himayesine alma gibi bir düşünce ile olduğu söylendi ama ahlak anlayışım muhtaç bir insanı himayesine alıp onunla birlikte olmayı hazmedemedi..(ne Arap toplumlarında ne de Türk topluluklarında nikahına alıp da askerlik arkadaşı gibi yaşayacak bir erkek olduğunu hiç zannetmiyorum)
yine söylüyorum birileri bu cümleden ötesi ile aydınlatırsa çok mutlu olacağım...
çok eşlilik sınırları vardir , kafasına Her esen Ben adil olabileceğime inanıyorum Dur Ben evlencem diyemez . Bu durumda haşa Allah'u teala erkeği kayiriyormuş , Kadının duygusu da hiç önemsiz gibi olur . Insanlara bir hüküm verilir bak şarti bu bu denilir Adam onun aleyhine olan şarti atar diğerlerini olduğu gibi aktarır . Adil olmakta o şartlardan biri Ama sadece adil olmak ile bu iş bitmiyor . Hz ali 'de Hz fatima ile evliyken ikinci eş Almak istemişti de onu peygamber Efendimiz durdurmuş ve durduğu Söz de şöyledir "fatima Benim bir parçamdir onu üzen beni üzer " . Burda Hz ali'nin sebepsiz yere evlenmek istediği Efendimizde sebepsiz yere olamayacağını Zira Kadının incinecegini belirtmiştir . Şimdiki insanlar yedirip içirmekle adalet sağlanır sanıyorlar . Kadının bu duruma katlanamaYacağini en Iyi bilen Rabbim Kadına Kabul etmeme yetkisi Yada talak alma yetkisi vermiştir . Malesef çoğu kadın bunu bilmez . Adam onu ikna etmeden evlenemez , Yada 2. Hanım alma yetkisini nikah esnasında elinden alma hakkı verilmiştir Kadına . Ama çoğu kadın yalnızca çok Es Almak serbest diye biliyor bu serbestligin yanında Rabbimin ona verdiği haktan bi haber . Ayette 4 hanım serbest bırakılmış Ama devamında rabbiniz size bir tane almayı tavsiye etmiştir buyuruyor . Benim Asıl Merak ettiğim 2. Es olmayı bir kadın Nasıl hazmedebiliyor ?
Cuma hutbesinde okunan boşanmanın toplumu derinden tehdit eden ve nice felaketlere sebep olan çok önemli bir sosyal sorun olduğu, büyük umutla kurulan, güzel duygularla beslenen, vaatlerle oluşturulan kutsal birlikteliği sudan veya büyütülen değersiz nedenlerle yok edildiği ifade edildi. Boşanmanın, sonuçları çok acı ve çoğunlukla dönüşü olmayan bir iş olduğu, boşanmanın aynı çatı altında evliliğin devamının mümkün olmadığı durumda bir çıkış yolu olduğu ifade edildi. Hayati bir zaruret olmaması halinde boşanmanın tarafları, çocukları, ilgili aileleri ve hem de bütün toplumu rahatsız eden, onarılması güç tahribatlara sebep olduğu ifade edilen hutbede Bundan dolayıdır ki Peygamber efendimiz: Yüce Allah'ın en sevmediği helal boşanmadır ifadesiyle dinimizin boşanmaya karşı tavrını beyan etmişlerdir denildi.
Günümüzde boşanmaların ekonomik sorunlar, şiddetli geçimsizlik, eşlerin birbirini ihmal etmesi, aşırı yaş farkı, aldatmalar, ihanetler, inanç ve ideoloji farklılıkları, ailelerin evli çiftlere gereksiz müdahalesi, küçük yaşta yaptırılan zoraki evlilikler, psikolojik sorunlar, uyuşturucu, alkol ve kumar bağımlılığından kaynaklandığı vurgulanan hutbede şöyle denildi:
BARDAĞIN DOLU TARAFI GÖRÜLMEYE ÇALIŞILMALI
Toplumumuzda sıkça görülen boşanma sebeplerinden birisi de evliliğe dışarıdan müdahale eden bazı kimselerin kadını kocasına karşı kışkırtmalarıdır. Peygamber Kadını kocasına karşı kışkırtan bizden değildir buyurarak, karı kocanın arasını bozmanın, onların huzurunu kaçıracak söz ve eylemlerde bulunmanın, Müslüman'a yakışmayacağını belirtmişlerdir. Bu kışkırtmaların bir sonucu olarak kadının meşru bir sebep yokken kocasından boşanmaya kalkışması dinimizde asla tasvip görmez. Nitekim Hz. Peygamber Herhangi bir kadın, geçerli bir sebebi olmaksızın kocasından boşanma talep ederse, cennetin kokusu ona haram olur diye buyurmuştur. Bütün bunların tersi de mümkündür. Erkek de karısına karşı kışkırtılabilir. Herhangi meşru bir sebep yok iken karısını boşamaya kalkabilir. O takdirde aynı vebali o erkek de yüklenmiş olur. Boşanma, sonuçları itibariyle çok ciddi bir iş olduğu için, bu kararın aceleye getirilmemesi gerekir. Karı-koca birbirlerinde mütemadiyen eksiklik arayarak değil, bardağın dolu tarafını görmek gibi, iyi ve hoş yönlerini görerek mutluluğu burada aramaya çalışmalıdırlar. Allah (c.c) ayet-i celilesinde bu hususu şöyle belirtmektedir: "Eşlerinizle iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmadıysanız, olabilir ki, sizin hoşlanmazsınız da Allah onda pek çok hayır yaratmış olur. Peygamber efendimiz de Mümin, mümin hanımına karşı kötü duygular beslemesin; çünkü onun bazı huylarından hoşlanmasa da diğer huylarından hoşlanabilir buyurarak eşlerin mümkün mertebe geçinmelerini, birbirlerinin iyi yönlerini görmeye gayret göstermelerini tavsiye etmiştir."
Hutbenin sonunda boşanmaların, ayrılan ortaya çıkardığı sorunlar hatırlatılırken, parçalanmış ailelerin çocuklarında genellikle uyum ve davranış bozuklukları görüldüğü, bazen eğitimlerinin yarım kaldığı, sokak ve suç ortamına itildiği vurgulandı. Hutbede, Boşanma kararı sadece eşleri birbirinden ayırmaz; geride topluma sorun üreten bireyler bırakır. Eşler ayrılmadan evvel bir kez daha düşünmeli, çözüm olarak gördükleri yol felaket olmamalıdır. Sorun üretip uğraşmak yerine problemin ortaya çıkmasını engellemek daha akılcı ve daha iyi yoldur denildi. (DHA)
Kaynak : Diyanet İşleri Başkanlığı: Sebepsiz boşanan kadına cennet haram - Türkiye Haberleri - Radikal
manşet nelere kadir, basının gücü
üstelik etrafımda o sebepsiz yere boşanan insanları o kadar çok görmeye başladım ki . Büyük bir Aşk heves ile evleniyorlar aradan bi kaç Ay geçiyor heyecanımiz Bitti, flört ettiğimiz gibi değil , sorumluluk alamayacağım , Biz sevgiliyken daha iyiyiz , Her Sey çok Güzel Ama Ben böyle hayal etmedim Deyipte soluğu mahkemede alan çok çift Var . Bunlar sizce geçerli sebep mi , Çocuk oyuncağı mi bu sıkıldığında atcan ? Bunların da gündeme gelme zamanı gelmişti . . Toplum dengesizlesmeye başladı . Sesini yükseltebilen keyfine göre yükseltiyor , yükseltemeyen eziliyor . . Rabbim ıslah etsin
Bu toplum mühendisliği de çok oluyor ama. İnsanların değer yargılarını din oluşturmaz. Etik, ahlak, doğru davranış kavramları dinin tekelinde değildir. Evet kim nasıl isterse öyle davranır, kimseyi mağdur etmediği sürece. İki insan birbirinden artık hoşlanmamaya başladıysa boşanabilir de. Evlilik kadar boşanma da saygı duyulması gereken bir kurumdur. Toplum yanlış yerlere gidiyor safsatalarını da bırakın. Bu ülke hiçbir zaman değer yargılarını bir kenara bırakmadı, bırakmaz. Keşke her şey daha şeffaf daha özgürce yaşansa da tabular olmasa, boşanan kadına kötü gözle bakılmasa. Keşke bunlar üzerinden vaazlar verilse değil mi? Doğruyu göstermek eğitim ve bilinçlendirme ile mümkündür din ile değil.
Oldu diyanetcim, tam oldu.
Evlenmedim ama 3 yıllık bir ilişkimi bitirdim. Bu metne göre sebepsiz ayrılığım.
Dövmedi, aldatmadı, kumarı yoktu vs. vs.
Ama gözümün yaşı hiç dinmedi, sürekli vıd vıd vıd aptal saptal kıskançlıklar.
Mübarek ramazan günü iftar etmeden, sahur etmeden yerlerde sürünerek ağladım 6 gün boyunca sadece su ile oruç tuttum.
Psikopat kapıma dayandı, iş yerime geldi ortada bişi yokken, karşı masamdakinden kapıdaki güvenliğe kadar erkeklerden kıskandığı için. Ve güvenini sarsacak hiçbirşey yapmadığım halde.
Evime giremediğim için cami bahçesinde sahur vaktine kadar oturup, sabah işe gittiğim günler oldu.
Sana göre sebepsiz bir boşanma olabilir bu!
Peki benim vebalimi kim verecek sorarım sana ey Diyanet !!!
çok eşlilik sınırları vardir , kafasına Her esen Ben adil olabileceğime inanıyorum Dur Ben evlencem diyemez . Bu durumda haşa Allah'u teala erkeği kayiriyormuş , Kadının duygusu da hiç önemsiz gibi olur . Insanlara bir hüküm verilir bak şarti bu bu denilir Adam onun aleyhine olan şarti atar diğerlerini olduğu gibi aktarır . Adil olmakta o şartlardan biri Ama sadece adil olmak ile bu iş bitmiyor . Hz ali 'de Hz fatima ile evliyken ikinci eş Almak istemişti de onu peygamber Efendimiz durdurmuş ve durduğu Söz de şöyledir "fatima Benim bir parçamdir onu üzen beni üzer " . Burda Hz ali'nin sebepsiz yere evlenmek istediği Efendimizde sebepsiz yere olamayacağını Zira Kadının incinecegini belirtmiştir . Şimdiki insanlar yedirip içirmekle adalet sağlanır sanıyorlar . Kadının bu duruma katlanamaYacağini en Iyi bilen Rabbim Kadına Kabul etmeme yetkisi Yada talak alma yetkisi vermiştir . Malesef çoğu kadın bunu bilmez . Adam onu ikna etmeden evlenemez , Yada 2. Hanım alma yetkisini nikah esnasında elinden alma hakkı verilmiştir Kadına . Ama çoğu kadın yalnızca çok Es Almak serbest diye biliyor bu serbestligin yanında Rabbimin ona verdiği haktan bi haber . Ayette 4 hanım serbest bırakılmış Ama devamında rabbiniz size bir tane almayı tavsiye etmiştir buyuruyor . Benim Asıl Merak ettiğim 2. Es olmayı bir kadın Nasıl hazmedebiliyor ?
çok eşlilik sınırları vardir , kafasına Her esen Ben adil olabileceğime inanıyorum Dur Ben evlencem diyemez . Bu durumda haşa Allah'u teala erkeği kayiriyormuş , Kadının duygusu da hiç önemsiz gibi olur . Insanlara bir hüküm verilir bak şarti bu bu denilir Adam onun aleyhine olan şarti atar diğerlerini olduğu gibi aktarır . Adil olmakta o şartlardan biri Ama sadece adil olmak ile bu iş bitmiyor . Hz ali 'de Hz fatima ile evliyken ikinci eş Almak istemişti de onu peygamber Efendimiz durdurmuş ve durduğu Söz de şöyledir "fatima Benim bir parçamdir onu üzen beni üzer " . Burda Hz ali'nin sebepsiz yere evlenmek istediği Efendimizde sebepsiz yere olamayacağını Zira Kadının incinecegini belirtmiştir . Şimdiki insanlar yedirip içirmekle adalet sağlanır sanıyorlar . Kadının bu duruma katlanamaYacağini en Iyi bilen Rabbim Kadına Kabul etmeme yetkisi Yada talak alma yetkisi vermiştir . Malesef çoğu kadın bunu bilmez . Adam onu ikna etmeden evlenemez , Yada 2. Hanım alma yetkisini nikah esnasında elinden alma hakkı verilmiştir Kadına . Ama çoğu kadın yalnızca çok Es Almak serbest diye biliyor bu serbestligin yanında Rabbimin ona verdiği haktan bi haber . Ayette 4 hanım serbest bırakılmış Ama devamında rabbiniz size bir tane almayı tavsiye etmiştir buyuruyor . Benim Asıl Merak ettiğim 2. Es olmayı bir kadın Nasıl hazmedebiliyor ?
Neden din savunmasına geçtiniz ki. Kimse islam dini tu kaka demedi. Toplumun çürümüş yapısından bahsediyoruz sadece. Kadına biçilen rollerden bahsediyoruz. Erkekler islam dinini kullanmıyor mu? Eşi 2. kadınla evlendiğinde kadın sesini yükseltip istemiyorum diyemiyor kendini kapının önünde buluyor. dinde 2. evliliği kabul etmeme hakkı vardır zaten kimsenin din kurallarını eleştirme yetkisi yok burda.
Şöyle bir bakın hangi kadının böyle bir hakkı var acaba? Benim var diye cevap vermeyin sakın bana. Çünkü senden benden konuşmuyoruz zaten burda. Sesini duymadığımız görmediğimiz bilmediğimiz milyonlarca dilsiz kadından bahsediyoruz. Eşinden boşanma cesareti olmayan kadınlardan bahsediyoruz. Demek istediğim bu ülkede kadının durduk yerde boşanması zaten imkansız. Çoook büyük sebepleri varken bile imkansız. Tekrar ediyorum boşanma istatistiklerine yansıyan meslek sahibi kadınlardan bahsetmiyorum hala. Bu sitede bir sürü kadın anlatmıyor mu eşim bunu yaptı şunu yaptı ama boşanmam çok zor ne yapıcam eşim değişir mi diye sormuyolar mı? Bunlar da internete girebilen azınlık sadece..
Böyle bir ülkede böyle bir fetva verilmesi ne kadar da anlamsız değil mi? Din adamlarının verdiği fetvalarla kadının toplumdaki yeri günden güne daha kalın çizgilerle çiziliyor. Kadın aile kurumunun bir parçası olmaktan öteye gidemez. bu yüzden tek hedefi yaşı gelince evlenip, geçerli bir sebebi olmadıkça boşanmamaktır.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?