Üzgün ve sinirliyim. Eşimin uzaktan kuzeni olan 30 yaşında ve kronik rahatsızlığı olduğundan dolayı kendi isteği ile hiç evlenmemiş bir kadın kuzeni vardı. Annesiyle birlikte yaşıyordu. Babası ise yıllar önce vefat etmişti. Depremde annesi vefat etti kendisi ise yürüme engelli olarak kaldı. İki abisi iki de ablası var. Şimdi sinirlendiğim nokta ise şu: Türkiye’nin bir çok yöresi nde olduğu gibi ekseriyetle Güneydoğu’da daha çok görülen kadına miras verilmemesi meselesinden dolayı bu kadına, annesine ve ablalarına babaları ölünce miras verilmemiş. ( burada yanlış anlaşılmak istemem bilenler bilir burada kastedilen İslam’ın kadına verdiği ½lik hissenin dahi bazı yörelerde kız evlatlara verilmemesi söz konusu) Şu an kızcağız engelli ve bakıma muhtaç. Ailede (amcaları vs) deniliyor ki sadece abileri bakmak zorunda değil ablaları da bakmak zorunda. Fakat ablalarda bir o kadar fakir. Normal şartlarda hem abileri hem ablaları bakmak zorundadır derdim fakat madem mirası almayı biliyorsunuz kız kardeşlerinizin başına bir şey geldiğinde bakmayı da bilmelisiniz şeklinde fikrimi beyan ettim. Fakat işler öyle yürümüyormuş miras söz konusu olunca ya da evlilik söz konusu olunca erkek evlada ton ile para yığarlarken anne babaya ya da muhtaç aile üyesine bakım söz konusu olduğunda eşitlik ve adalet timsali kesildiler. Bilemiyorum ben bu hayattaki adaletsizliği anlayamadım anlayamayacağım. Bu adaletsiz düzene kadınlar neden ses çıkarmaz aksine en çok destekleyenler neden hep onlar olur anlayamayacağım. Ve bazen de sisteme ses çıkarmanın insanlar için neden bu kadar zor olduğunu da anlayamıyorum. Kız kardeşlerine hiç miras vermeyen abi de polis yani cahil biri de değil… Diyeceksiniz ki siz ne yaptınız bu kız için telefonu kırılmış depremde telefon parası verebildik sadece. Elimizden anca bu kadar geliyor.
Bir başka konu : Depreme yakın bir bölgede ikamet ediyorum bir haftadır evde değilim eve yeni geldim. Gelir gelmez bodrum kata inip kolonlar sağlam mı diye baktım biraz çatlak gördüm fotoğrafını çektim yöneticiye bildirdim o da ilgili yerlere bildireceğini söyledi bu arada kamu lojmanlarında ikamet ediyoruz. Bir haftadır o kolonların çatlak olduğunu görmemiş olma olasılıkları bence yok. Ama hiç kimse itiraz eden sistemi sorgulayan hakkını arayan kişi konumuna düşmek istemiyor. Kaldıki bu lojmanlarda şube müdürleri bile var. Yani daha kolay bir şekilde hizmete erişim sağlayabilirler ama ses çıkarmıyorlar.
İki konu birbirinden bağımsızmış gibi anlattım ama bence iki konunun da esas problemi sistemi, gelenekleri, bize dayatılan ister sosyal ister siyasal ister toplumsal kuralları sorgulamıyor oluşumuz.
Ben tabiki milyonların geleneğini ya da hayata bakış açısını değiştiremem. Sadece çok sinirlendim anlatmak istedim.
Ve maalesef en sonunda konuyu şöyle kapatmak zorunda kalıyorum kafamda hak onların hakkı, aramıyorlarsa sanane…