Yok yok diktatör demiyorum, öyle yorumlamıyorum ama yetkileri su an Osmanlı padişahlarından bile fazla, Baas rejimini anımsatıyor... Seçimle geliyor ama bütün medya elinde, müthiş bir manipülasyon dönüyor ortada, sermaye arkasında , halk genel olarak eğitimsiz bu yüzden olayın detayını göremiyor. Ve devletin verdiği yardıma göbeğinden bağlı mılyonlar var, insanlar aslında maaşımı emeğimin karşılığı gibi alsam ve dolaylı vergılerı düşürse benim bu sadakaya ihtiyacım olmayacak diye düşünecek ama o da yok.
Ha neden bütün bunlara rağmen seçinle geliyor , çünkü lider kültü var bu topraklarda. Ek olarak ve en önemli nedenlerden biri de din.. buralar eski Roma imparatorluğu toprağı ve Hırıstıyanlıgın egemen oldu sonra da İslam'ın egemen olduğu topraklar... Hırıstıyanlık da İslam da sermaye ve devletle buluştuğu anda hızla yayıldılar. Kapadokya'ya gidince gördüğün bir kaç şey var mağaralara saklanan ilk dönem hırıstıyanları peki kimden saklanıyorlar, tabi ki devlet otoritesi olan, gücü ve yeri gelince "şiddet kullanma yetkisi olan ve ceza almayan" tek yapı olan devletten. Daha sonra Roma nın resmî dini olan hristiyan din adamları , hem iktidar ile iyi geçinmemin ne olduğunu anlamış olarak , iktidarı kutsayan politik tavır alırlar. İktidarda isyanından korktuğu çoğunluğu apokaliptik bir dünya algısı ile uyşturup, ilahi adaletin elbet bir gün tecelli edeceğini, burnunda sonsuz yaşamın olduğu öte dünyada olacağını , o zaman kadar sabır ve sebat gösterilmesi gerektiğini aşılayıp dururlar... işin özü üç bin yıllık devlet geleceği olan, en az iki bin yıllık din geçmişi olan bu topraklarda biat hayatta kalmanın en önemli unsur olduğunu hücrelerimize işlemiş durumda... Bak mesela eskiden imparatorluk içinde yaşayan farklı dini gruplar neden, iktidarın dinine döner? Neden mesela koskoca pagan coğrafyası birden Roma hırıstıyankıgı benımsedıkten sonra dönüp hırostyan oldular da, eski dinlerinde kalmadılar , ya da müsavi olmadılar? Benzeri Osmanlı coğrafyası içinde geçerli , neden sonradan din değiştirenler Sünni Hanefi oldular da Alevi ve ya safi ya da Şii olmadılar... neyse konuyu iyice dağıttım ama , din ve iktidar ilişkisi ve apokaliptik dünya algısı incelenmeye değer.
Seçim zamanında bunu ben de çokça yazdım. Din satar diye kızıyorlar, ama ülkenin gerçeği bu.
Çünkü insanlar için en kutsal olana sahip çıkan kimse en iyisi o. Muhalefetin eksiği bunu inandıramamış olmaları.
Gerek elinde medyanın gücü olmayışı, gerek yakın zamana kadar zaten saygı duymuyor olmaları işleri zorlaştırdı.
Çoğunluk olanın dinine geçen azınlığı garipsemiyorum, farklı bir seçimden yine farklı bir seçime geçmek onlar için toplumsal kabulü zorlaştırırdı.
İnsan yaratılışının temeline inince, insan sosyal bir varlık. Toplumda kabul görmek insan için önemli. İnsanlar tarafından anlaşılmak bir ihtiyaç. Kolay olanı seçmiş oldular.
Özellikle Osmanlı dönemi için Aleviliği seçmek gayrimuslim azınlık olmaktan çok daha beterdi.
Dinde zorlama yoktur, ayetinin bir muslumanı bir şeye zorlamamak olarak yorumlanan, yaygın görüşün aksine gayri müslim için geçerli olduğu düşünülüyor.
Yani bir museviyi zorla musluman yapamaz kimse.
‘Sizin dininiz size; benim dinim bana’ ayetiyle de örtüşür, bir gayrimuslime bu sebepten din konusunda baskı yapamazsınız.
Devamında ki Osmanlı anlayışı şöyledir,
Ama bir kişi musluman olduğunu söylediyse, toplumsal düzende İslamiyete aykırı davranışlar sergileyemez.
Örneğin evinde içilen içki kendi gunahıdır, ama ulu orta içemez. Burada içki yasağı getirilmesine ama hani dinde zorlama yoktu? Savunması geçerli değildir. (Tefsiri bu mudur bilmiyorum, o zamanın bakış açısı budur)
Alevilik çok çeşitli. Hakim değilim ayrışılan noktalara, hangi noktada Sünni Müslümanlığa göre gunah/kufur işlemiş oluyorlarsa yapamazlar. Toplumda muslumanız diyip Aleviliği seçemezler. Sünni anlayışı benimsemek durumundalar. Aksi halde toplum düzenini bozacak şekilde bir ikilik çıkarmış olurlar. Bunun da sonuçları ortada. (Osmanlı dönemi için konuşuyorum, şahsi görüşlerim değil)
Hristiyanlık için olan durumu da araştırmak bakmak lazım.
Bu ülkede laiklik var diyorlar ama unutuyorlar, toplum laik değil. Hiç bir zaman olmadı.
Aynı şekilde Mune okursa e ama Dini katıyorsunuz, yapmayın diyecek ama ayrışmıyor işte. din düşünüldüğü gibi camide kalan bir olgu degil. Toplumda yaşayış şeklinde var. Dolayısı ile siyasette; ülke yönetiminde, eğitimde her yerde karşımıza çıkıyor.
Evrim’in müfredattan çıkarılması gibi örneklere kadar geliyor
ya farkındayım karma karışık yazıyorum :)) ama daha net ve düzenli yazmaya çalıştığımda uzun uzun oluyor. Bayaga kitabi bilgiye dönüyor. Düşünce garip işte her şey bir şeyi çağrıştırıyor :)