- 23 Ağustos 2012
- 49.698
- 230.580
-
- Konu Sahibi kavun kokusu
- #41
Sayfa aralarındaki mesajlarımı okuyup da mı yazdınız yoksa okumadan mı bilmiyorum ama, 1 tane de araya yazmıştım. Okumadıysanız hiç okumayın gece gece. Maalesef katılıyorum size, iğrençlik; başka adı yok.
Ya hu ya da iyi olun ve onlara bir temizlik önerin ücretini de verin.anlat kayinvaludene pid ama yetisemiyordun yaşlısın de.sonuçta yaşlı insanlar temizleyiyordur ne yapsin
Normal bir insan olsaydı kolera olurdu.
Pisliğe bağışıklık kazanmışlar??!
Bence bırak eşin kendi gidip gelsin sen hiç bulaşma o işlere.Zaten sende diyosun kardeşler dipdibe değiller diye.O yüzden vay gelin hanım gelmemiş diye kimse ötmez.Öterlersede 3güne unuturlar.Ama eşiniz ne olursa olsun kardeş vasfı sebebiyle bulunmalı bence.Ben yerinizde olsam eşimi salar ben oğluşumla kafa dinlerdim.İnsanlar anlamıyor ama evcil hayvanlar evlatlarımız gibi (sevene). O yüzden ne kendinizi hırpalayıııın nede oğluşunuzu yalnız bırakın.
Otelde kalmak söz konusu bile değil. Dedim ya sülale kalabalık, ağızlar da kalabalık. Ne dedikodular döner aman yarabbim. Otele de şu ay para veremeyiz. Veririz, paramız yok değil (buna da şükür), ama kenarda da para tutmak lazım; başkalarının ağzını da kapalı.
Eh konusurlarsa konussunlar, o pisliklerini cekmekten daha iyidir. Vazifenizi bu sekilde yerine getirebilirsiniz. Konusurlarsa bide esin hemen cevap versin, ki zaten ancak seneye geri görürsün onlari, yani dedikodu etseler dahi nolur? Yemin ile ben borca girip otele giderdim ama o eve girmezdim.
Bu arada krdedi karti kullanamazmisiniz?
Bu ay sıkışığız doğru, otelde kalacak maddi gücümüz yine de var. Ama annesinin babasının konuşmasından bahsetmiyorum ben, komşulara kadar laf düşüyor ne hikmetse. İnanın 1 gece kalırız otelde, arkasından ne onları beğenmediğimiz kalır, ne burnumuzun büyüklüğü kalır. 3 tane yenge var, düşmanıma dilemem, ülkeler arası savaş bile çıkarabilirler o dilleriyle. Kendi düğünümde oynadığım için bile dedikodumu yaptılar düşünün. 1-2 gün konuşurlardan çok, neler neler konuşurlar, ne yalanlar ve iftiralar döner. Bu da eşimle beni çok yıpratır.
Bilemedim, sende bayaaa sabir ve dayanma gücü varmi. Ben olsam asla o eve giremizdem, hayir, mümkünati yok. Ki ben cok asiri titiz bir insan degilim, dagnik bir insani' fakat daima temizimdir ve yazdiklarini
O dipçe beni bitirdi. :)) Nasıl kafam takık bu konulara anlatamam..Dilerim karışık anlatmam.
Ben temizlik, titizlik hastası değilim. Mutfak ve banyo temiz olsun, evin geri kalanı savaştan çıkmış gibi olsa dert etmem. Kolay kolay tiksinmem. Ancak eşimin ailesi, yaşayış şekilleri o kadar iğrenç ki benim için... Senede 1 kere gidiyoruz; en fazla 5 günlüğüne. O 5 gün dahi ızdırap benim için.
- sifon çekme alışkanlığı olan insan sayısı sayılı. Klozet kenarında, oturulan bölgede çiş yığını bile gördüm. Damla değil, yığın. Daha da fenası kaka bile gördüm ve eşimi çağırıp ona temizlettim. Zaten koloni misali kalabalıklar. 3-5 kişi kullanmıyor tuvaleti. Sülale çok geniş.
- misafir havlusu olmadığı gibi, o havlu artık kararmış.
- tuvalet terliği bazen salonda oluyor, çıkarmayı unutuyorlar.
- nevresimler, battaniyeler iğrenç. Çeşit çeşit lekeler. Hayır, yıkanıp çıkmadığı için değil, uzuuuun süre yıkanmadığı için.
- her bulaşığı ben yıkıyorum, başka türlü genelde sadece suya batırılıp çıkarılıyor çünkü. Makine var ama nedense ben gittiğim zamanlarda deterjanı olmuyor.
- yattığımız odaya pat diye girerler. Hatta biz uyurken bile. Sabahın 8inde gürültüler başlar, misafir var, uyuyan var dikkat edelim demez kimse.
Akıllandım artık, çarşafımı, yastık kılıfımı ve havlumu götürüyorum ama battaniye götürmem mümkün değil.
Önümüzdeki günlerde de eşimin kardeşi evlenecek. Ben gitmek istemiyorum. Gitmek istememe nedenim hem yukarıda anlattıklarım hem de başka şeyler. Kızı istemiyorlar ve maaile inş. ayrılırlar diyorlar. Görmedim ben gelini. Günahlarını almayayım ama ne kıza rahat verecekler gibi ne de çocuklarına. Sanki ikiyüzlülük olacak gitmek. Bildiklerimi anlatamam ki kıza. Şu zamana kadar anlattıklarına göre hep kız suçlu. Ne kadar tarafsız anlattılarsa artık. Diğer sebep de oğlum (köpeğim) yeni ameliyat oldu, ağır bir ameliyat; haliyle mikrop kapmaması gerekiyor. Oraya götürsem bu mümkün değil, bir arkadaşıma bırakabilirim ama onun da başı şu sıralar çok kalabalık. Zaten köpeğim herkesi sevmez, herkesle kalmaz.
Terslik ya, bu ay fazladan 10000 tl masrafımız oldu. Memleketleri bize 6 saat uzaklıkta. Şu an gerçekten kılımızı kıpırdatacak halimiz yok. E düğüne gidip bir şey takmamak olmaz. Yol parası bile batıyor bana. Gezmeye gitsek batmaz, ama şartların anlattığım gibi olduğu yere gideceğimiz için batıyor o para bana. Ah bir de düğün için kıyafet almam lazım normalde giydiklerimi orada giyemediğim için, her elbisem onlara açık gelecek. Kotla da gidilmez ki düğüne.
Demin çıtlattım eşime, düğün tantanası bitince mi gitsek diye. Üzüldü haliyle. Nedenlerimi saydım (temizlik olayı hariç, tiksindiğimi zaten biliyor). 'Sen istersen gelme ben tek giderim, kardeşim evleniyor sonuçta' dedi. Bir yandan haklı diyorum, bir yandan ya siz yıl içinde konuşmaz etmezsiniz, 5 sene birbirinizi aramadığınız oldu diye düşünüyorum. Yani ölüp bitmiyorlar birbirleri için. Yıllarca konuşmadan, görüşmeden yaşayabiliyorsanız adınız kardeş diye geçiyor içimden.
Sadece dertleşmek istedim. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Dipçe: Yeni evlenecek arkadaşlarım, aileler sorun olmaz diyenler, inanın sorun oluyor. Bakın, yılda 4-5 gün için bile oluyor. Denklik şart. Kültür açısından, yaşam tarzı açısından şart, yoksa bir yerlerden hep patlak veriyor. Lütfen at gözlüğüyle bakmayın, gerçekçi yaklaşın.
kolayı var dugun gunu gıdın akşamına orada olursunuz hmen hazırlanıp dugun yapılacak yere gecersınız , o aksamda otelde kalın , ertesı gunde dırek yol acıkın donun.Dilerim karışık anlatmam.
Ben temizlik, titizlik hastası değilim. Mutfak ve banyo temiz olsun, evin geri kalanı savaştan çıkmış gibi olsa dert etmem. Kolay kolay tiksinmem. Ancak eşimin ailesi, yaşayış şekilleri o kadar iğrenç ki benim için... Senede 1 kere gidiyoruz; en fazla 5 günlüğüne. O 5 gün dahi ızdırap benim için.
- sifon çekme alışkanlığı olan insan sayısı sayılı. Klozet kenarında, oturulan bölgede çiş yığını bile gördüm. Damla değil, yığın. Daha da fenası kaka bile gördüm ve eşimi çağırıp ona temizlettim. Zaten koloni misali kalabalıklar. 3-5 kişi kullanmıyor tuvaleti. Sülale çok geniş.
- misafir havlusu olmadığı gibi, o havlu artık kararmış.
- tuvalet terliği bazen salonda oluyor, çıkarmayı unutuyorlar.
- nevresimler, battaniyeler iğrenç. Çeşit çeşit lekeler. Hayır, yıkanıp çıkmadığı için değil, uzuuuun süre yıkanmadığı için.
- her bulaşığı ben yıkıyorum, başka türlü genelde sadece suya batırılıp çıkarılıyor çünkü. Makine var ama nedense ben gittiğim zamanlarda deterjanı olmuyor.
- yattığımız odaya pat diye girerler. Hatta biz uyurken bile. Sabahın 8inde gürültüler başlar, misafir var, uyuyan var dikkat edelim demez kimse.
Akıllandım artık, çarşafımı, yastık kılıfımı ve havlumu götürüyorum ama battaniye götürmem mümkün değil.
Önümüzdeki günlerde de eşimin kardeşi evlenecek. Ben gitmek istemiyorum. Gitmek istememe nedenim hem yukarıda anlattıklarım hem de başka şeyler. Kızı istemiyorlar ve maaile inş. ayrılırlar diyorlar. Görmedim ben gelini. Günahlarını almayayım ama ne kıza rahat verecekler gibi ne de çocuklarına. Sanki ikiyüzlülük olacak gitmek. Bildiklerimi anlatamam ki kıza. Şu zamana kadar anlattıklarına göre hep kız suçlu. Ne kadar tarafsız anlattılarsa artık. Diğer sebep de oğlum (köpeğim) yeni ameliyat oldu, ağır bir ameliyat; haliyle mikrop kapmaması gerekiyor. Oraya götürsem bu mümkün değil, bir arkadaşıma bırakabilirim ama onun da başı şu sıralar çok kalabalık. Zaten köpeğim herkesi sevmez, herkesle kalmaz.
Terslik ya, bu ay fazladan 10000 tl masrafımız oldu. Memleketleri bize 6 saat uzaklıkta. Şu an gerçekten kılımızı kıpırdatacak halimiz yok. E düğüne gidip bir şey takmamak olmaz. Yol parası bile batıyor bana. Gezmeye gitsek batmaz, ama şartların anlattığım gibi olduğu yere gideceğimiz için batıyor o para bana. Ah bir de düğün için kıyafet almam lazım normalde giydiklerimi orada giyemediğim için, her elbisem onlara açık gelecek. Kotla da gidilmez ki düğüne.
Demin çıtlattım eşime, düğün tantanası bitince mi gitsek diye. Üzüldü haliyle. Nedenlerimi saydım (temizlik olayı hariç, tiksindiğimi zaten biliyor). 'Sen istersen gelme ben tek giderim, kardeşim evleniyor sonuçta' dedi. Bir yandan haklı diyorum, bir yandan ya siz yıl içinde konuşmaz etmezsiniz, 5 sene birbirinizi aramadığınız oldu diye düşünüyorum. Yani ölüp bitmiyorlar birbirleri için. Yıllarca konuşmadan, görüşmeden yaşayabiliyorsanız adınız kardeş diye geçiyor içimden.
Sadece dertleşmek istedim. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Dipçe: Yeni evlenecek arkadaşlarım, aileler sorun olmaz diyenler, inanın sorun oluyor. Bakın, yılda 4-5 gün için bile oluyor. Denklik şart. Kültür açısından, yaşam tarzı açısından şart, yoksa bir yerlerden hep patlak veriyor. Lütfen at gözlüğüyle bakmayın, gerçekçi yaklaşın.
Çok doğru söylüyorsun, bir gazla elinizdeki birikimden harcamayın.Otelde kalmak söz konusu bile değil. Dedim ya sülale kalabalık, ağızlar da kalabalık. Ne dedikodular döner aman yarabbim. Otele de şu ay para veremeyiz. Veririz, paramız yok değil (buna da şükür), ama kenarda da para tutmak lazım; başkalarının ağzını da kapalı.