- 3 Temmuz 2010
- 273
- 1
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
bebiş forumlarına doğru alalım çünkü sizin yorumlarınız da görünmüyor bu ortamda size algılarım tamamen kapalı yazdıklarınız okunmayacak
banım bebişim en güzel benim bebişim
bebeşimin cicileri
bebeişim ilk kakasını yaptı
en güzel gaz kokusu hangi bebişin konulaı var
Çocuk istememe hakkınıza saygı duyarım bende nacizane fikirlerimi söylemek isterim ilk defa yazıyorum buraya yazılanların bazılarını okudum ..
Bende bir anneyim 21 yaşında kızım var üniversite öğrencisi vede yurt dışında okuyor belirli zamanlarda yanımıza geliyor ve dönüyor okuluna şimdide yanımda hafta sonu dönecek okuluna hatta beraber gidiyoruz..
Kızım doğduğundan beri yaptığım şeylerden biride uyurken sık sık nefesini kontrol etmektir halada yaparım bunu acaba nefes alıyormu diye..
Tamamen annelik içgüsüdür bu korumacılıktır..
Çocuğum oradayken acaba aç mı tokmu diye düşünürüm lokmalar boğazımdan zor geçer bilirim aç kalmaz ama yinede korkarım aç kalmasın diye..
Hastalandığı zaman yanında olamam benim yerime arkadaşları bakar ilgilenir ilaçlarını verir ama aklım kalır sonuçta her zaman ararım nasıl oldun diye..
İşte böyledir annelik duyguları ....
Sadece anlatmak istediklerimi yazdım ...
Sizin çocuğunuz yurt dışında okuyormuş daha ben başka ilçeye okumaya gidemedim başka şehre kpss kazanıpta gidemedim.Bizim için hayal ancak evlenirsekte adamın durumu olursa ancak o zaman ihtimal.Anneden anneye fark var yani.Ne yapacaksam kocamın evinde yapacakmışın onda sorumluluk olmayacakmış olursa mazallah ne derler adımız neye çıkar
bi de görsen neler olacak. :))) son 2 sayfayı doldurmuşsun yaza yaza yavruu. Maşalla. boshayallersmile hayun bana cevap veremiyor ki zaten.
Çocuk istememe hakkınıza saygı duyarım bende nacizane fikirlerimi söylemek isterim ilk defa yazıyorum buraya yazılanların bazılarını okudum ..
Bende bir anneyim 21 yaşında kızım var üniversite öğrencisi vede yurt dışında okuyor belirli zamanlarda yanımıza geliyor ve dönüyor okuluna şimdide yanımda hafta sonu dönecek okuluna hatta beraber gidiyoruz..
Kızım doğduğundan beri yaptığım şeylerden biride uyurken sık sık nefesini kontrol etmektir halada yaparım bunu acaba nefes alıyormu diye..
Tamamen annelik içgüsüdür bu korumacılıktır..
Çocuğum oradayken acaba aç mı tokmu diye düşünürüm lokmalar boğazımdan zor geçer bilirim aç kalmaz ama yinede korkarım aç kalmasın diye..
Hastalandığı zaman yanında olamam benim yerime arkadaşları bakar ilgilenir ilaçlarını verir ama aklım kalır sonuçta her zaman ararım nasıl oldun diye..
İşte böyledir annelik duyguları ....
Sadece anlatmak istediklerimi yazdım ...
çok komıksın evet bebişimle çok mutluyum sizin gıbı düşünen aciz ınsanlardan degılım şükürler olsun kı
ama çok kızıyorum mahalle baskısına her konuda baskıya karşıyım aşırı mı yazmışım ya
çocuk konusu beni de çok düşündürüyor...aslında çocukları çok seviyorum ama bir çocuk dünyaya getirmek ve o andan itibaren hayatını ona adamak çok korkutucu geliyor. üstelik mesele sadece onu beslemek, hastalandığında bakmak, üstünü başını yapmak, eğitimini sağlamak meselesi değil. daha en baştan ailelerinn çocuğuna "gelecek kazandırma" güdüsü başlı başına bir hırsa, başka ailelerle aralarındaki bir rekabete ve çocuğun tıynetine göre ya ego tatminine ya da eziklik psikolojisine dönüşüyor. murathan mungan'ın yüksek topuklar romanındaki "tuğde" karakteri ve onun annesine dair gözlemleri çok gerçekçi ve korkutucuydu mesela... bazı arkadaşlar bu başlıkta yapılan bu türden soğukkanlı değerlendirmeleri "zavallılık" olarak görmüş ama bu sorgulamalar yapılmadan, sadece üreme içgüdüsüyle fıydırılmış nesillerin de kendilerine sağladıkları tatmin duygusundan evla neye hizmet ettiği muammadır...
Zaten çoğu o şekilde.Ben hep başarılı öğrenciydim ama annem 89 alsam neden 90 almadın derdi takdir alırdım yine puanımı beğenmezdim.Sayesinde istediğim okul olmadı sorun yine bende oldu.Adam akıllı çalışsam olmazdı şimdi ki yanlış hatalarımında sebebi benim.Daha bu sabah bir oy yüzünden demediğini bırakmadı.Parayı yiyen onlar bir evet ya da hayıra günü rezil olan biziz ki birde şu var annem ne zaman bana kızsa hep geçmişimde yaptığım hataları söyleyip laf sokarak sindirmeye çalışıyor.Başka kız bul kendine dedim olsa keşke bulurdum dedi resmen
bakınız ne kadar saygılı anlayışlı sorgulamayan sadece duygularını paylaşan insani bir yorum
işte böyle yorumlar beni mutlu ediyor
altını imzalıyorum
lütfen prim vermeyelim bakın
kendisi bıkacak uğraşmaktan görmeyin
anladığım kadarıyla azelya arkadaşımız bizim bu tercihimizi hazmedemiyor gibi ona göre çocuk yapmamak bi problem gibi algılıyor herhalde ki durduk yere gelip bende dahil eleştirmeye kalktı,bu tercihimizi herkesin bakış açısı farklı bu forumda türlü türlü insanlar var türlü türlü değişik fikirler normaldir yani hiçkimse sen niye böyle düşünüyorsun diyemezki yapar yada yapmaz herkesin kendi bileceği iş kimseyi zorlayamayız.
annem de "ne kadar akıllı çocuklar doğurmuşum ne evleniyorlar ne çocuk istiyorlar" der:) aslında ancak ayıyorlar anneler bizi örnek alıyorlar ama iş işten geçmiş naparsın:))
pişmanlık konusunu ben de düşünüyordum. artık her seferinde aynı noktaya geldiğim için düşünmüyorum. yani eğer şu an gençken bir çocuğun bakımını kaldıramam diyorsam ilerde herhalde hiç kaldırmak istemem.
tek sorun çocuk istemeyen adam bulmakta. :bbo:
eskiden baştan fikrlerimi deme taraftarıydım artık demeyeceğim adaylarıma çocuk istemediğimi. birbirine biraz alıştıktan sonra söylemek daha iyidir gibi görünüyor.
çocuk konusu beni de çok düşündürüyor...aslında çocukları çok seviyorum ama bir çocuk dünyaya getirmek ve o andan itibaren hayatını ona adamak çok korkutucu geliyor. üstelik mesele sadece onu beslemek, hastalandığında bakmak, üstünü başını yapmak, eğitimini sağlamak meselesi değil. daha en baştan ailelerinn çocuğuna "gelecek kazandırma" güdüsü başlı başına bir hırsa, başka ailelerle aralarındaki bir rekabete ve çocuğun tıynetine göre ya ego tatminine ya da eziklik psikolojisine dönüşüyor. murathan mungan'ın yüksek topuklar romanındaki "tuğde" karakteri ve onun annesine dair gözlemleri çok gerçekçi ve korkutucuydu mesela... bazı arkadaşlar bu başlıkta yapılan bu türden soğukkanlı değerlendirmeleri "zavallılık" olarak görmüş ama bu sorgulamalar yapılmadan, sadece üreme içgüdüsüyle fıydırılmış nesillerin de kendilerine sağladıkları tatmin duygusundan evla neye hizmet ettiği muammadır...