-
- Konu Sahibi kahvelisut
- #221
Kelle kelimesini sadece erkekler mi kullaniyor?Ben de erkek olduğunu düşünüyorum. Bunun doğrulamasını nasıl yapabilir, sonuçta telefon, tablet, bilgisayar üzerinden hesaplarımızı kullanıyoruz, bir tanıdığından doğrulama için rica eder yine erkek kullanıcı yazılar yazar.
Bu kadar taze ve acı bir olay için normal insan öyle kolayca o lafları internette, anonim, sanal bir ortamda yazmaz.
Biz iyi ki bu dünyaya geldik çok mutluyuz diyor muyuz? Geldiğine memnun olmadığı için konu açmış zaten kadın.neslimizin devam etmesi gerektiğini kim söylüyor ayrıca? Dünyaya zarar vermekten başka hiçbir şey yapmayan bir ırk insan ırkı.oysa ki bir sineğin bile dünyanın döngüsünde yeri var.ama insanın yok.yqpılan araştırmalarda insan ırkının doğanın devamlilığında bir rolü yok.kendimizi avutur avutur ölüp gidiyoruz yani dünyadan.Bu korkunc dünyaya çocuk getirilir mi nasıl motivasyonunuz var diyen güruha bir türlü anlam veremiyorum. Sanki kendilerini bir anne-baba dünyaya getirmedi. Hiç bebek çocuk olmadılar gökten zembille indiler. Sen dogurmazsan ben dogurmazsam neslimiz nasıl devam edecek? Gez toz nereye kadar? Kötülük dünyanın varoluşundan beri var yeni olan bişey değil. Ama tabi toplum düzeni ve güvenliği için caydırıcı cezalar/kanunlar/kurallar önemli. Birde tabi maddi-manevi bakabileceğin kadar çocuk yapmalı. Buna bende anlam veremiyorum. maddiyatı yeterli değil psikolojik olarak o çocuğa yetebilecek düzeyde değil habire habire doğuranlara Allah akıl fikir versin. Bilgiye bu kadar kolay ulaşılabilen bir çağda bu tarz insanların korunma yöntemlerinden bir haber olmaları kendilerini hiçbir konuda geliştirmemis olması çok tuhaf. Bu arada iki erkek çocuk annesiyim. Rabbim merhametli akıl vicdan sahibi önce vatanıma milletime sonra tüm dünyaya hayırlı insanlar olarak büyütmeyi nasip etsin inşallah
Zevk aldığım için değil öfkemden bu şekilde yazdığımı anlayabilecek kapasitede bir üye bulamamak ne kadar acı.anca yapmacık yapmacık sevgi kalıpları.aman da yavrularımız Allah ömür versin.aman Allah kimsenin kucağını boş bırakmasın, aman vatana millete hayirlı olsunlar cart curt.hayat sizin gibi sevgi kelebeği annelerden oluşmuyor işte.dümdüz olan olayı yazdım diye suçlu oluyorum.hayatin gerçeklerinden bir haber kendi kabuğunuzda yaşamaya çalışan kadınlarsiniz.Bir de böyle şeylerden zevk alanlar olur ya hah öyle biri bu. Zevk almış gibi kelle diyor ya! Allah bildiği gibi yapsın ne diyim!
Hiçbir zaman anne olma hayalleri kurmadım, şimdi çocuğum var. Ama artık 35’ime geldim ve bunun biyolojik bir ihtiyaç olduğuna inanıyorum. Taşlanacağımı biliyorum ama söyleyim yine de, 40 yaşına gelip kedi/köpek annesi olan veya evlenmeyip işkolik olan kadınları görünce içim acıyor.
Yani bir de eski konularının tamami çocuklu hayattan, evlilikten, evde durmaktan ,depresyondan şikayet olmasa hadi haklı diyeyim deBurcucuk, herkesin hayatı kendine, yazdığın kadınlardan biri de benim hayatımdan da mutluyum. Herkesin hayat geliş amacı, hayat yolu, karması farklı, hayat senin orta sınıf hayat biçiminden ibaret değil. Yazdıkların doğru değil yani, ben acınacak durumda değilim, çocukla uğraşmak istemiyorum ve eksikliğini de hissetmiyorum, vücudum hormonlarla kaynamıyor ve bana benzemeyen insanların da acınacak durumda olduğunu düşünmüyorum, herkesin hayatı, seçimleri kendine.
Senin yazdığını tersinden yazayım: burcucuk herkes senin para kazanmak için tüm hayatını zamanını ofise git gel harcadığın debelendiğin zavallı orta sınıf hayatını yaşamıyor, hayalini kuramayacağın hayatlar var. Senin yaşadığın tini minicik orta sınıf hayat bana da acıdığın kadınlara da asla yetmez, sen para para diye debelenirken ben hayatımı yaşıyorum. Senin elinde ne var ki diğer insanlara acıyorsun tatlı kız??
Oldu mu, ne yazdığını şimdi anlıyor musun?
Burcucuk, herkesin hayatı kendine, yazdığın kadınlardan biri de benim hayatımdan da mutluyum. Herkesin hayat geliş amacı, hayat yolu, karması farklı, hayat senin orta sınıf hayat biçiminden ibaret değil. Yazdıkların doğru değil yani, ben acınacak durumda değilim, çocukla uğraşmak istemiyorum ve eksikliğini de hissetmiyorum, vücudum hormonlarla kaynamıyor ve bana benzemeyen insanların da acınacak durumda olduğunu düşünmüyorum, herkesin hayatı, seçimleri kendine.
Senin yazdığını tersinden yazayım: burcucuk herkes senin para kazanmak için tüm hayatını zamanını ofise git gel harcadığın debelendiğin zavallı orta sınıf hayatını yaşamıyor, hayalini kuramayacağın hayatlar var. Senin yaşadığın tini minicik orta sınıf hayat bana da acıdığın kadınlara da asla yetmez, sen para para diye debelenirken ben hayatımı yaşıyorum. Senin elinde ne var ki diğer insanlara acıyorsun tatlı kız??
Oldu mu, ne yazdığını şimdi anlıyor musun?
Kendi çevrenizdeki çocuksuz mutsuz insanları tüm çocuksuz insanlarla genellemeyin.Hiçbir zaman anne olma hayalleri kurmadım, şimdi çocuğum var. Ama artık 35’ime geldim ve bunun biyolojik bir ihtiyaç olduğuna inanıyorum. Taşlanacağımı biliyorum ama söyleyim yine de, 40 yaşına gelip kedi/köpek annesi olan veya evlenmeyip işkolik olan kadınları görünce içim acıyor. Çünkü baktığında aslında o sevgi, sahiplenme, kendini adama güdüsü onlarda da var ama doğurmadığı veya kendini besleyen anlamlı ilişkiler kuramadığı için kendini kedi köpeğe veya belki de işine gücüne adamış hayatındaki boşluğu dolduruyor. Yani o hisler bastırsanız da başka bir şekilde ortaya çıkıyor, yok olmuyor ve aslında insanlar böyle yaparak kendini kandırıyor sadece. Bu bana hastalıklı geliyor. İnsan da her canlı gibi doğar, büyür, ürer ve ölür. Doğada amaç yeni nesiller için gen aktarımıdır. İnsan da doğadan kopuk bambaşka bir canlı olmadığına göre hayatımızda kendimizi başka şeylere dönüştürmeye ihtiyacımız yok bence illa özgür kadın olunacak diye. Benim çok arkadaşım var dünyayı gezmiş görmüş her yerde yemiş içmiş, kariyeri gayet iyi. Ama eve gelip çok yalnızım niye kendime göre birini bulamıyorum diye ağlıyor.
Ben evliyim, çocuğum var ortalama da bir kariyerim. Bana sorsanız sorumluluklarım çok ağır, çok bunalmış durumdayım. Keşke evlenmeseydim veya doğurmasaydım dediğim zamanlar da oluyor. Ama 1 hafta izin alsam evde otursam veya tek başıma ülke ülke gezdiğimi düşündüğümde de ailem olmadan mutlu hissetmiyorum kendimi. Bence bu koşturmaca, iş, güç, ev, çocuk insanların hayatının en anlamlı yılları çünkü.
Bizim bu ülkede çektiklerimiz ataerkilliğin tepemize etmesinden kaynaklı. Gelişmiş toplumlarda kadın böylesine ezilip yok sayılmıyor yani aslında bir çocuk büyütmek çok daha kolay, eş desteği çok daha fazla. Niye ürüyoruz bu iğrenç dünyada gibi soruları bizimki gibi 3.dünya ülkelerinde biz soruyoruz bence.
Orta sınıf bir hayatım olduğunu veya ofis yolunda debelendiğimi nerden çıkardın acaba? Ya da elimde ne olduğunu ya da olmadığını nerden biliyorsun? Kendi düşüncelerim için üzgünüm ama kimseye hesap vermek zorunda değilim, mutlu ya da mutsuz olman da açıkçası beni ilgilendirmiyor pek. Yıllarca insanlar yalnızlık güzellemesiyle uyutuldu. Yalnız insanların pek çok aşırılıkçı ve garip davranışları var, akıl sağlığını ne kadar kötü etkilediği de pek çok bilimsel çalışmada kanıtlanmış. Tıpkı senin bu yazıyı kişiselleştirip bu kadar saldırganca yazman gibi, güzel bir örnek teşekkürler.
Çok saldirganca bir cevap ya bu . Birincisi herkesin mutluluktan anladığı farklıdır. Çocuğu olmayan kadınlara acımak size mi kaldı ? Çokta evlenmeyen çocuksuz arkadasim var . Bir kaçı yurt disina çıktı valla kızlar hayatını yaşıyor. Mutsuz da değiller. Herkes anne olmayı arzulamayabilir. Aksine sizin bu söylemleriniz gibi toplum baskıları sonucu insanlar çocuk sahibi oluyor ve kaldıramayacak olanlar da var içlerinde o çocuklar rezil oluyor . Bir cocugu büyütmek çok stresli bir iş. Sorumluluk gerektiren , özveri gerektiren bir iş . Bunu anca gerçekten isteyen bir insan yapmalı . Ben mesela ikinci çocuğa asla bakamam . Bir tanesi yetti de arttı bile. Kimisi aile hayatı sever , kimisi yalnızlığı kimisi de sevgilisiyle yaşamayı sever. Herkesin yolu farklıdır . Konu sahibinin konuşma tarzı ve sizinki eşit derecede rahatsız edici . Bizden başka düşünen ve yaşayan insanlar olduğunu kabul etmek lazım. .Hiçbir zaman anne olma hayalleri kurmadım, şimdi çocuğum var. Ama artık 35’ime geldim ve bunun biyolojik bir ihtiyaç olduğuna inanıyorum. Taşlanacağımı biliyorum ama söyleyim yine de, 40 yaşına gelip kedi/köpek annesi olan veya evlenmeyip işkolik olan kadınları görünce içim acıyor. Çünkü baktığında aslında o sevgi, sahiplenme, kendini adama güdüsü onlarda da var ama doğurmadığı veya kendini besleyen anlamlı ilişkiler kuramadığı için kendini kedi köpeğe veya belki de işine gücüne adamış hayatındaki boşluğu dolduruyor. Yani o hisler bastırsanız da başka bir şekilde ortaya çıkıyor, yok olmuyor ve aslında insanlar böyle yaparak kendini kandırıyor sadece. Bu bana hastalıklı geliyor. İnsan da her canlı gibi doğar, büyür, ürer ve ölür. Doğada amaç yeni nesiller için gen aktarımıdır. İnsan da doğadan kopuk bambaşka bir canlı olmadığına göre hayatımızda kendimizi başka şeylere dönüştürmeye ihtiyacımız yok bence illa özgür kadın olunacak diye. Benim çok arkadaşım var dünyayı gezmiş görmüş her yerde yemiş içmiş, kariyeri gayet iyi. Ama eve gelip çok yalnızım niye kendime göre birini bulamıyorum diye ağlıyor.
Ben evliyim, çocuğum var ortalama da bir kariyerim. Bana sorsanız sorumluluklarım çok ağır, çok bunalmış durumdayım. Keşke evlenmeseydim veya doğurmasaydım dediğim zamanlar da oluyor. Ama 1 hafta izin alsam evde otursam veya tek başıma ülke ülke gezdiğimi düşündüğümde de ailem olmadan mutlu hissetmiyorum kendimi. Bence bu koşturmaca, iş, güç, ev, çocuk insanların hayatının en anlamlı yılları çünkü.
Bizim bu ülkede çektiklerimiz ataerkilliğin tepemize etmesinden kaynaklı. Gelişmiş toplumlarda kadın böylesine ezilip yok sayılmıyor yani aslında bir çocuk büyütmek çok daha kolay, eş desteği çok daha fazla. Niye ürüyoruz bu iğrenç dünyada gibi soruları bizimki gibi 3.dünya ülkelerinde biz soruyoruz bence.
Ya bırakın böyle ayrıştırıcı söylemleri allah aşkına. Sen cocuk doğurmak istedin diye başkaları da istemek zorunda değil. Bu cocuğu olmayan veya olsun istemeyen kadınları senden daha aşağı bir konuma sokmaz.Orta sınıf bir hayatım olduğunu veya ofis yolunda debelendiğimi nerden çıkardın acaba? Ya da elimde ne olduğunu ya da olmadığını nerden biliyorsun? Kendi düşüncelerim için üzgünüm ama kimseye hesap vermek zorunda değilim, mutlu ya da mutsuz olman da açıkçası beni ilgilendirmiyor pek. Yıllarca insanlar yalnızlık güzellemesiyle uyutuldu. Yalnız insanların pek çok aşırılıkçı ve garip davranışları var, akıl sağlığını ne kadar kötü etkilediği de pek çok bilimsel çalışmada kanıtlanmış. Tıpkı senin bu yazıyı kişiselleştirip bu kadar saldırganca yazman gibi, güzel bir örnek teşekkürler.
ah canım, evli patronumla yatıyorum, arkadaşımın sevgilisine aşık oldum ya da iş hayatında arkadaşımın ayağını kaydırdım gibi bol aksiyonlu konularla seni heyecanlandıramadığım, normal bir hayatım olduğu için çok özür dilerim. Ben zaten bunları yazdım, ve bunlar normal hayatın gayet normal bir parçası zaten bahsettiğim şeye katkı sunduğun için teşekkürler. Bi dahakine daha iyisini yaparım sözYani bir de eski konularının tamami çocuklu hayattan, evlilikten, evde durmaktan ,depresyondan şikayet olmasa hadi haklı diyeyim dekendi mutlu, istiyor ki herkes evlensin çocuk yapsın istiyor gibi bir durum da yok. Demek ki çocuklu hayatta bir yerden sonra hafıza kaybı yaşanıyor
Ben zaten çocuğu özel olarak vurgulamadım, insanın anlamlı ve kendini besleyen ilişkiler içinde olması gerektiğini söyledim. Bunu ilişkiler yoluyla yapması gerektiğini, kendini işe veya kedi köpeğe vererek değil. Dolayısıyla demek ki okuduğunuzu anlamamışsınız.Ben yalnızım demedim ki, 1 yıllık güzel bir ilişkim var sadece çocuğum yok. Saldırgan bir içerik de yazdığımı düşünmüyorum, durduk yere ortaya bazı laflar atan sensin burcucuk burası forum insanlar elbette insanlar cevap yazacak. Ne bekliyorsun, bir grup insana acıyorum yazıcaksın onlar da cevap vermeyecek mi??
Insanların içinde hiç iyilik göremeden mutluluğu tatmadan yaşamak çok zor bence Aysenimi. Evet hayatta kötülükler var mutsuzluklar da var ama oldukça güzellikler de var. Kötüsünden değil bazen iyi yanına da bakmak lazım . Doğaya zarar verdik evet çünkü deneye yanıla öğreniyoruz . Insan olmak zaten özet olarak bu deneye yanıla öğrenmek . Kötüler kadar iyiler de var. Mutsuzluk kadar mutluluk da var. Bunun artması için uğraşmakta yine iyi insanların elindeBiz iyi ki bu dünyaya geldik çok mutluyuz diyor muyuz? Geldiğine memnun olmadığı için konu açmış zaten kadın.neslimizin devam etmesi gerektiğini kim söylüyor ayrıca? Dünyaya zarar vermekten başka hiçbir şey yapmayan bir ırk insan ırkı.oysa ki bir sineğin bile dünyanın döngüsünde yeri var.ama insanın yok.yqpılan araştırmalarda insan ırkının doğanın devamlilığında bir rolü yok.kendimizi avutur avutur ölüp gidiyoruz yani dünyadan.
Dünya bence kadın hakları konusunda iyiye gidiyor . Şu an sadece sosyal medya ve görsellerle birlikte her vahseti görmek kanımızı donduruyor. Bundan iki yüz yıl önce bile kadınların tek eşli olma hakkını geçtim adları yoktu. Marie Curie yi düşün Nobel alması bile tartışılmış kadın olduğu için . Çok uzun zaman değil. Şimdi geldiğimiz yere bak . Daha da güzel günlere gidecekBiz iyi ki bu dünyaya geldik çok mutluyuz diyor muyuz? Geldiğine memnun olmadığı için konu açmış zaten kadın.neslimizin devam etmesi gerektiğini kim söylüyor ayrıca? Dünyaya zarar vermekten başka hiçbir şey yapmayan bir ırk insan ırkı.oysa ki bir sineğin bile dünyanın döngüsünde yeri var.ama insanın yok.yqpılan araştırmalarda insan ırkının doğanın devamlilığında bir rolü yok.kendimizi avutur avutur ölüp gidiyoruz yani dünyadan.
İşte ben de bunu söylüyorum herkesin mutluluktan anladığı şey farklı değildir aslında. Herkes başka insanlara ve ait olmaya ihtiyaç duyar. Bunu ister çocuk sahibi olarak yapsın ister bir ilişki içinde olarak. Bu herkes çocuk doğursun demek değil. Ama hayvanlar, iş hayatı, gezmek tozmak bu ait olma ve aileden gelen besleyici ilişkilerin yerini tutmuyor.Çok saldirganca bir cevap ya bu . Birincisi herkesin mutluluktan anladığı farklıdır. Çocuğu olmayan kadınlara acımak size mi kaldı ? Çokta evlenmeyen çocuksuz arkadasim var . Bir kaçı yurt disina çıktı valla kızlar hayatını yaşıyor. Mutsuz da değiller. Herkes anne olmayı arzulamayabilir. Aksine sizin bu söylemleriniz gibi toplum baskıları sonucu insanlar çocuk sahibi oluyor ve kaldıramayacak olanlar da var içlerinde o çocuklar rezil oluyor . Bir cocugu büyütmek çok stresli bir iş. Sorumluluk gerektiren , özveri gerektiren bir iş . Bunu anca gerçekten isteyen bir insan yapmalı . Ben mesela ikinci çocuğa asla bakamam . Bir tanesi yetti de arttı bile. Kimisi aile hayatı sever , kimisi yalnızlığı kimisi de sevgilisiyle yaşamayı sever. Herkesin yolu farklıdır . Konu sahibinin konuşma tarzı ve sizinki eşit derecede rahatsız edici . Bizden başka düşünen ve yaşayan insanlar olduğunu kabul etmek lazım. .
Ben zaten çocuğu özel olarak vurgulamadım, insanın anlamlı ve kendini besleyen ilişkiler içinde olması gerektiğini söyledim. Bunu ilişkiler yoluyla yapması gerektiğini, kendini işe veya kedi köpeğe vererek değil. Dolayısıyla demek ki okuduğunuzu anlamamışsınız.
Ay laflara bak ya. Demek bi evlenemesen nerelere düşecekmişsin. Yakistirdigin şeylere bak bekarlara. Dikkat et kocan kaçmasın o zaman, yoksa vay haline ne diyeyimah canım, evli patronumla yatıyorum, arkadaşımın sevgilisine aşık oldum ya da iş hayatında arkadaşımın ayağını kaydırdım gibi bol aksiyonlu konularla seni heyecanlandıramadığım, normal bir hayatım olduğu için çok özür dilerim. Ben zaten bunları yazdım, ve bunlar normal hayatın gayet normal bir parçası zaten bahsettiğim şeye katkı sunduğun için teşekkürler. Bi dahakine daha iyisini yaparım söz