Bu konu çok su götürür. Herkes bir şeyler yazmış, herkes bir yönden haklı görüyor kendini. Kimisi cidden haklı kimisi duyar kasıyor.
Şimdi şöyle bir gerçek var, hepimiz 18-20 yaş aralığında uçarı değildik. Büyük bir çoğunluğumuz o yaşlarda üniversite derdindeydik. Hepimiz bol bol paralarla, mükemmel ailelerle mi okuduk? Hadi üniversite bitirmiş bütün üyelerimize soralım, hepimizin kök ailesinden boy boy travmaları, maddi zorluklar çıkar.
18'imde ben ne yapıyordum? 11 saat vardiyalı bir işte çalışıyordum. Ailemin durumu iyi değildi. Neler çektim neler, yolda zaten 2 saat geçiyordu. Eve gelince uyusam mı duş mu alsam, tercih yapıyordum.
Yani şimdi tüm üyelere sorsak benzer hikayeler çıkmaz mı? Ben bilmiyor muydum o yaştaki manyak sevgilimle evlenip evde oturmayı sizce?
Yapmadım ama, dişimi sıktım, sonra dershaneye yazıldım gittim. Üniversite kazandım. Konu sahibinin evlendiği yaşlarda ben vize final derdindeydim. Ki üniversite okuyan biri de her gün parti kıvamında yaşamıyor hayatı.
Kitap parası, giyimi, yemesi içmesi hep para. Çok da ekonomik sıkıntı yaşadım. Çoğumuz yaşadık.
Demem o ki her şey bir seçim, tercih meselesi. Ben bambaşka seçimler yaptım, zorluklarıyla başa çıktım.
Konu sahibi de seçimler yapmış. Ama onun seçimleri başka birini daha bağlıyor, 2 yaşındaki bir bebeği. Bu öyle az buz bir mesele değil. Herkesin dediği gibi geri dönüşü olmayan bir şey bu.
32 yaşındayım, hiç çocuğum yok. Neden yok sizce? Çocuk yapmak zor olduğu için mi? Çünkü biliyorum doğurduğum anda başıma gelebilecek şeyleri. Yüzde bir bile şüphe varsa doğurmamak lazım bana kalırsa. Düşünmeden verilebilecek bir karar değil. Düşünmeden verilen kararların sonuçlarını görmek istiyorsanız çocuk yuvalarına bakın derim.
Bu çocuklardan bir tanesi de benim yeğenim. Düşünmeyen biyolojik ailesi yüzünden yenidoğan bir bebekken ailesiz kaldı çocuk. Bir günlükken yurtta tek başına annesiz uyudu. 1 aylıkken ailemize katıldı. Ama o bir ayı nasıl geçirdi miniğim, bilemiyorum.