Çocuğum mu kocam mı? fikir lütfen.... aklımı oynatacağım.


Yani sizin gördüğünüzü eşiniz görmüyor mu??
Çoğumuz anne babayız,çocuğumuz olduktan sonra hayatımızı onlara endeksliyoruz,
yani eşinizin bencillik yapacak lüksü yok bana göre,
her yönden sağlıklı bir evlat sahibi olmak için
çocuğum demeniz şart..
Söylerken kolay söylenirde,depresyonu yaşayan bilir.
Annelik babalık,evlada karşı fedakarlık gerektirir..
İnşallah tez zamanda kara verip,yavrunuza her yönden sağlıklı
bir yaşam sunarsınız..
 
Son düzenleme:

valla şu yazdıkların durumun aciliyetini gösteriyor, zaten eşinin umrunda değil çocuğun durumu, ne gerekiyosa yapmalısın çocuğun için
sende iyi gelmedin bana psikolojik olarak, yanlış anlamada
her ne kadar sorunların olsada çocuğuna çaktırmamaya çalış, hiç anlamazsın ama çocuklar annelerini aynalar
o yüzden işe oğluna mutlu görünmekle başla derim
çünkü o daha çocuk ve yetişkinlerin dünyası ona göre çok ağır halen, üstelik yakında daha zor bi döneme girecek, ergenlik...
 
Son düzenleme:
Öncelikle çok geçmiş olsun evladın için. Zor bir durumdasın gözlerim dolu dolu okudum. Ama hiçbir şey çözümsüz değil inan. Belli ki zorlancaksın ama aşacaksın bu durumları, ilerde keşke oğlum için daha çok çaba gösterseymişim demek daha acıdır muhakkak.
Kardeşin İstanbul'da mı yaşıyor? Onun yanına da gitmene karşı değil mi eşin? Şimdi eşinin ailesi çok mükemmel insanlar olsalar bile bir süre sonra sorunlar patlak vermeye başlayabilir. Kaldı ki zaten pek yardımsever değillermiş anladığım kadarıyla ve tabi yer problemi.
Eşine destek olman önemli; ama eşin size hiç destek olmuyormuş. Zaten şefkatini göremediği babayla bir çocuk büyüse ne olur büyümese ne olur. "Ben yokmuşum gibi davranın" diyen bir babayı rol model olarak alsa ne olur almasa ne olur. Hatta almasa daha iyi olur. Mesleği zor şartları ağır o da belki durumun ağırlığından bu halde psikolojisi yıpranmış durumdadır ona da hak vermek lazım ama sonuç olarak hayır beklememek de lazım. Zaten kendisi de öyle söylüyor. Bu yüzden çocuğun için atacağın adımlarda onu düşünmemen yerinde olacaktır. Akrabaların diyorsa gel yardımcı olalım olanak var burda bence hiç düşünme git. Eğer mümkün olursa bunu geçici bir durum gibi açıkla eşine biz orada yaşarız ama ben gelir seni görür giderim, izinlerde gelirsin vs. Hala anlamıyorsa ve izin vermiyorsa yapılacak birşey yok o evlilik için, o durumdaki çocuk evlilikten çok daha önemli.
Tayin durumu ne zaman belli olur? Belki bakarsın iyi yere çıkar...
 
Sorular ve eşimin cevapları:

Soru 1- Çocuğumuz iyi bir eğitim alamıyor. Buradaki eğitim zayıf. Sosyal ve sportif faaliyet yok. Arkadaş ortamı yok. her gün morali bozuk geliyor. ben iyi görmüyorum.
ELcevap: Burada senin gibi en az 20 kişi var tek sen şikayet ediyorsun. Eğitimse buranın en iyi okulu burası. Millet de çocuğunu buraya gönderiyor. Çocuk tembelse ne yapalım yani. Tek çocuk senin çocuğun değil.
Soru 2- Çocuğun tedavisi devam ediyor ileride gideceğimiz yerlerde ne yaparız acaba tedaviyi devam ettirebilirmiyiz?
Elcevap: Bana baksana sen, çok büyütüyorsun bunu. Herkesin çocuğu yaramaz. Bu çocuğu erkek gibi yetiştir, hanımevladı gibi yetiştiriyorsun. O çocuk bu hap yüzünden manyak olsun, senin ağzını burnunu............................ durmadan hap veriyorsun da ne oluyor, hep şikayet buradaki kadınlara baksana, kimse sesini çıkarıyor mu? Sen çok üstüne düşüyorsun bu çocuğun. Bırak kendi haline.
Soru 3- Bugün evde canımız sıkılıyor, hadi araba ile bir tur atıp gelelim....
Elcevap: Öf beee, yorgunum diyorum, hem nereye gideceğiz burada?Otur televizyona bak.
Soru 4_ Bak millet pikniğe gidiyor çoluk çocuk
Elcevap: Orada sarhoşlar var, gidenler kavga edip dönüyor.
Soru 5- Tayinler açıklandığı zaman ben senin memleketine gidemem bak biraderin orada, damadın kız kardeşin iki çocuğu ile orada. ben nasıl yaparım orada? Kardeşimle teyzemin yanına İstanbul'a gitsem, orada bir ev tutsam, hem çalışsam, hem çocuğa daha iyi bir ortam sağlasak, hem birikim yapsak, hem oğlanın tedavisini yapsak...
Elcevap: ben senin İstanbul'da ne halt yiyeceğini nerden bileyim, ne yaptığını nereden bileyim?
Soru: Ama çocuğun geleceği, tedavisi. Üstelik halt yiyecek olan her yerde yer.
Elcevap: sen aptal bir kadın olduğundan ve herşeyi abarttığından sürekli işi çıkmaza sokuyorsun.

Başka sorular varsa alabilirim. Aldığım cevaplar bunlar.
 
ne demek ne halt yiyeceğini nerden bileyim
bence eşin senin bilinçli olarak elini kolunu bağlayıp bi nevi hapis hayatı yaşatıyor
niye çekiyosun bu adamı, sana saygısı hiç yok, çocuğuna ilgisi sevgisi yok
madem diploman var, iş bulurum diyosun, kendi hayatını kur oğlunla
o hayatta var olmak isterse eşin ne ala, o hayatta var olmak istemezse kendibilir
 
Son düzenleme:
Çocuktaki özel durumu kabullenmiyor anlaşılan. Siz böyle sakin sakin soruyorsunuz da o böyle mi cevap veriyor cidden?
 
eşin çok kırıcı ve ağır konuşuyor
senin orda ne halt yiyeceğini ne bileyim de ne demek:26:
gerçekten durumun şartların çok zor
inşallah bir çözüm yolu bulursun
 

canım eşin klasik koca cevaplarını vermiş:)
sen çok kafana takıyorsun bence
debh dediğimiz şeye önceden YARAMAZLIK denmiyor muydu?
bence senin esas kafana takılanlar son maddelerde dile getirdiğin şeyler.,
istanbula kaçma ihtiacın var senin bence.
(belki çocuğuna karşı ileride suçluluk hissetmemek içinde titiz davranıyorsun ama alıp başını gidersen babasız çocuk daha beter olur onun vicdan azabıda kötü olur
 

Canım arkadaşım ben bu konuyu açtığımdan beri kaç kahve kaç sigara içtiğimi bilmiyorum. Allah razı olsun, benim için gözyaşı döküyorsun, ama bu soruları ben eşime sordum, aldığım cevaplar yukarıdaki gibi oldu hep. ben anneyim, dayanamıyorum evladımın gözyaşına.Kardeşimle görüşmüyorduk, daha yeni barıştık, kardeş olsun kanlın olsun, sokakta bırakmaz seni. 24 Ocak gibi açıklanacak. Haziran ayında da gideceğimiz yer belli olacak. Ama hayat beklemez ki seni. Ah bir gıdım destek bulsam, ama hep aptal benim, hep abartan benim. Kaynanam dahil, kocam dahil hep böyle diyorlar.
 
kimse evladını babasından ayırmak istemez ama şartlar bunu gerektiriyorsa, hele ki baba da sizin durumunuzda olduğu gibi (özür dileyerek) iskele babası gibi davranmayı seçiyorsa... ipleri elinize alıp çocuğunuzu kurtarmak için harekete geçme zamanınız çoktan gelmiş demektir.
önce evladınızı kurtarın sonra gerekirse (ki umarım eşinizin de aklı başına gelir ve sizi anlar tez zamanda) evliliğinizi kurtarıp kurtarmama konusuyla ilgilenirsiniz
 
eşinin özgüvenini yiyip bitirmesine izin verme, bundan 4-5 sene sonra kendini nerde görüyosun, oğlunu nerde görüyosun, bence bi gelecek planı yap, eşin pek güvenilir bi insana benzemiyo çünkü, hayatını garanti altına al derim, bunuda kendi kendine başarmalısın, kimseye eyvallah etmezsin böylece
 
Son düzenleme:
çok zor bir durum eşinizin size ithamları ve çocukla ilgilenmemesi de hiç hoş değil
zaten destek olup seni ve oğlunu anlayabilseydi bu sorunları yaşamazdınız ya... erkeklerin bir kez
daha ne kadar bencil olduklarını anlamış olduk
şu an hem kendin hem çocuğun için en doğru kararı almak zorundasın ortada kişiliğini bulmaya
çalışan bir çocuk var ya size en yakın olan şehirde ev tutmalısınız eşiniz gidip gelmeli
ya da istanbula felan gelmelisiniz oğlunuzla sizin de mesleğiniz varmış çalışırsınız
eşiniz de artık arada gelir tabi kabul ederse ama artık onu bekleme gibi bi lüksünüz yok
hayatınızı değiştirmelisiniz çocuğunuzun durumu çok ciddi Allah yardımcınız olsun
 

destek sizsiniz arkadaşım, dayanak sizsiniz, siz ve mesleğiniz. kardeşinizle ilgili konunuza da göz attım, allah inşallah daha iyi etsin ama boşverin kardeşi anayı babayı.
sadece kendinize güvenin öncelikle, sonra başka destek gelirse ne ala, gelmezse amenna... siz evladınızı kurtarın o ortamdan da o adamdan da! çocuk tembel, anne aptal, tek zeki kendisi çünkü anlattığınız kadarıyla son derece akıllı ve sağduyulu bir evladınız var anlatırsınız "zor zamanlardan geçeceğiz ama güzel günlere ulaşmak için, ikimiz elele vereceğiz bunların tümünü atlatacağız" dersiniz ve aradığınız desteğin aslında yanıbaşınızda olduğunu görürsünüz
iş bulma sitelerine bakmaya başlayın, üniversiteden liseden tanıdıklarınıza iş aradığınızı duyurun, ha işi çok dönülmez noktaya getirmek istemiyorsanız kayınvalidenizin vs bulunduğu şehrin merkezinde arayın işinizi de evinizi de... "ben bir halt yeme niyetinde değilim" mesajı vermek için... ha tabii bunca yıllık evlilik ve nur gibi bir evlattan sonra bunu söyleyebilen bir "kütük" bu mesajı alır mı o da ayrı konu...
ben eşiniz yüzünden ban yemeden susup kenara çekileyim iyisi mi
 
Evimi terketmem, terkedeceksem çocuğumu alır öyle giderim, hayatımı silgi gibi siler tekrar başlarım.
Evet sakin sakin konuyu açıyorum, ya du8ymazlığa geliyor, ya da bu cevapları bağırarak veriyor. Oğlan duyor ve ağlıyor. İş uzamasın diye susuyorum ve ben kendimi yemeye başlıyorum.
İstanbul Konya veya suraşı burası değil. ben çok lüks bir hayat ietmiyorum ki, eşim destek olsun, oğlum sağlıklı bir birey olsun, mesleği olsun, ana olarak evladıma yapabileceğimin en iyisini yapayım. Ama bu ortamlarda zorlanıyorum. Bana destek olun diyorum, kafayı yemeyim diyorum, eşim beni aptallıkla ve durumu idare edemeyen aciz bir kadın olmakla suçluyor. Ben paramla satın almadım ki bu kadar üzüntüyü. hayatımın bir kısmını kardeş konunda anlatmıştım herşey benim içimi acıtıyor. Kardeşimle aram düzeliyor eşim arıza çıkarıyor, hadi bir şekilde susmakla pısmakla eşimi kapatıyorum, oğlumun durumu sıkıntılı.
benim hiç derdim yok mu? Bir kadın olarak sakin bir yürüyüşe, temiz havaya, güzel parklara bahçelere, cıvıl cıvıl insanlara ihtiyacım yok mu? perdelerini açtığın zaman günaydın serap diyecek insanlara ihtiyacım yok mu? televizyona bilgisayara mahkum muyuz? Çeşmeden su kullanama, çarşıya servis saatle, arabayı kaçır öbür servis 2 saat sonra, il merkezi 2.5 saat ve ben aptal, beyinsiz ve strateji geliştiremeyen, bi moktan anlamayan bir kadınım.
 
Kaybedecek birşeyi olmadığını düşünen insanların verdiği baştan savma ve saygısız cevaplara bayılıyorum gerçekten..

Erkekler böyle işte.. Adım adım gelirler üstüne.. Sen tahammül ettikçe biraz daha fazla, biraz daha fazla.. Ne de olsa imza atmışsın, çocuk da yapmışsın.. Kolay mı öyle kapıyı vurmak gitmek.. Buna güvenirler ve saygısızlığa bir başladılar mı gıdım gıdım artırırlar.. Saygı olmayınca da çok zordur o ilişkiyi ağız tadıyla yürütmek..

Eşinin verdiği cevaplardan evlilikte tek sorununuzun oğlunun rahatsızlığı ve eşinin tayin sıkıntıları çerçevesinde olmadığı anlaşılıyor.

Bence onu düzeltmekle harcayacak zamanın yok. Sağlık ve eğitim herşeyden önce gelir. Oğlun için gereken asgari şartları sağla, eşinin bunların gerekli olduğuna ikna olmasını bekleyemezsin.

Evliliğin ile ilgili değerlendirmeleri daha sonraya bak, belki de zamanla onlarda olumlu veya olumsuz olarak çözülürler.
 
Ya ben anlamıyorum bu insanları yaramazlık denip geçilecek olsa tedavi geliştirilmezdi herhalde. Kaldı ki yaramaz çocuklar aşırı mutludur. Coşkuları sinir bozar o derece. Çocuk içine kapanıkmış ağlıyormuş ya da tepki vermiyormuş, anne diyorsa çocuğumda şöyle durum seziyorum diye çok büyük olasılıkla doğrudur. Çünkü birincisi anneyle bebek arasında bebek doğana kadar 9 ay boyunca telepatik bir ortam oluşuyor. Üzgün olduğumuzda canımız sıkkın olduğunda söylemesek belli etmesek bile anne hisseder. İkincisi annen yetiştiriyor seni gayet iyi tanıyor. Erkek olsun ne demek ayrıca? Küfür edip ağlamayıp sözümona güçlü durunca erkek mi olunuyormuş. Adam erkek olmayı bağırıp hakaret etmek sanıyor ki kendi de öyle davranıyor. Biraz erkek olsa zor durumda horlamak yerine uğruna dağ başlarında duran karısı ile çocuğunu telkin etmeyi güzel davranmayı gönüllerini hoş tutmayı bilirdi.
 
Ben zaten yazmıştım, tek sorun çocuğum ve bulunduğumuz ortamın şartları değil. Hani soğan ekmek yiyeyim, huzurum olsun deriz ya, hem soğan ekmek, hem huzursuzluk. dediğim gibi oğlum ve oğlumla bulunduğumuz ortam öncelikli halletmem gereken konu. Zaten dediğiniz gibi kendime güvenim sabun gibi eriyor. Ha, eşimin işi de çok zor. Ama benim teyzemin oğlu doktor, 18 kiloluk zırhla radyasyonlu ortamda çalışıyor, akşam evine geldiği zaman elini yüzünü yıkıyor, kızını alıp at binme kursuna götürüyor. Biz korkudan bizi pikniğe götür diyemiyoruz. Koca şeker Bayramı Kurban bayramı evdeyiz tamam izin yok bişey yok ama ben hadi Disneyland'a gidelim demiyorum ki, ne olacak halimiz diyorum.Kafayı sıyrmayım diye çabalıyorum galiba ben de il merkezinden bir randevu almalıyım. Doktor olan kuzenime anlattım bunları şaşkın şaşkın yüzüme baktı. Çocuğu ile ilgilenmesi lazım kolay iş değil bunlar dedi.
Son olarak eşimle ilgili olayı anlatayım kızlar.
geçen yıl oğlumu sünnet ettirdim. Yanıma teyzemle demin anlattığım doktor kuzenimle gittik. eşim yoktu. Git ne halt yersen ye bu işin içinden çıkamazsın sen dedi. Anlattım bunları teyzem çıldırdı. Neyse oğlanın operasyonu bitti, yatağa aldılar. hiç aramadı.Teyzem hiç arama bakalım ne zaman arayacak dedi. Saat 11 de oğlanı ameliyata aldılar, saat 11:30 da oğlan narkozdan ayıldı yatağa aldılar, saat 12.30 da kasımpaşa'dan taksi tutup teyzemin evine geldik. teyzem bekle dedi. telimi elimden aldı. Eşim aradığında saat 19 du. teyzem aldı sazı eline demediğini bırakmadı. teyzeme demiş ki, içtiğim sudan dolayı hasta oldum, üç günlük rapor aldım evde yatıyorum, Serap beni hiç sormadı demiş. teyzem de ciyaklamaya başladı artık. Sen ölecek ol, burada oğlun ameliyata giriyor, her yıl oğlun sünnet mi oluyor dedi. ne biçim adam bu be Allah Allah dedi.
neyse, oğlum sünnet oldu ya, babaannesi dedesi mürüvvet görsün diye eşimin memleketine geldik, söylemesi ayıp mevlüt okutacağım. Ev de kalabalık. Kayınvaldem bana lahmacunu ben yaptırayım dedi. Misafir dağıldıktan sonra bana LAHMACUN PARASI 65 LİRA TUTTU SERAP HABERİN OLSUN dedi.
şaşırdım. Artık normal ve anormal çzigim giderek siliniyor. Oğlumun sünnetinde bile babası yoktu. Dul bir bayan gibi oradan oraya.Kaynanamın evindeyken sessizce doktora gittim, stresten üç ay boyunca hasta olmadım, ve şeker teşhisi de geçen yaz kondu bana.
Ama beyefendi hastaymış, ben aramamışım onu.
 
Ben zaten yazmıştım, tek sorun çocuğum ve bulunduğumuz ortamın şartları değil.
....
Ama beyefendi hastaymış, ben aramamışım onu.

yok anladım siz beni banlatmak için kurulmuş bir tuzaksınız
inanın sinirden kahkahalarla gülecek noktadayım...
gözünüzü seveyim, bakın sizin sağlığınızı zaten almış (mis gibi bir şeker illeti yapıştırmış size), çocuğunuzkini de almak üzere...
bir daha size aptal dediğinde "ne kadar gizlemeye çalışsam da aptallığım seni koca ve daha ötesi baba yapmamdan anlaşılıyor değil mi" deyin... gerçi bu tavırda bir adamın korkarım üste yürüme, el kaldırma faslı da vardır yoksa da yakındır
lütfen hazır sömestr tatili geliyorken çocuğunuza bir okul kendinize bir iş bulun tez elden!!!
keşke işyerim olsaydı da buyurun gelin diyebilseydim
 
eşiniz hiç güneydoğu'da bulundu mu?il belirtmek zorunda değilsiniz...
 
dedim ya normal ve anormal çizgim giderek kayıyor diye. teyzem ikide bir ''bir doktora görün sen'' diyor. Haklı. Çocuk rahatsız, ben acayip, adam rahat. teyzeme ben bu olayları anlattığımda kendi yaşadığı kısımları hariç şaka yapıyorum sandı. Sonra da aman kızım ayakta durmaya bak, bu adamla olmayacak galiba demeye başladı. Önce çocuğun diyor. Akrabalarımı aradığımda kimse eşin ne yapar veya eniştede ne var ne yok demez. Kızım sen iyi misin. benim hasta olmaya hakkım yok. dedim ya vücut sağlığı vitaminle, ruh sağlığı tv dizileri ile. Ama o da düzelir, sabırlas koruk helva olur, o da istemez bu şartlarda yaşamayı diyorum ama evlilik destek değil mi? Özeniyorum burada arkadaşlar hamile kalalım, zayıflayalım, bugün burada şu sanat faaliyeti var, oğlumla buradaydık diyorlar. İnşallah oğlum da ben de toparlanırız.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…