Çocuğum mu kocam mı? fikir lütfen.... aklımı oynatacağım.

Konu başlığını okuduğumda içeriğini hiç okumadan tabiki çocuğum dedimm..içeriği ne olursa olsun yetişkin bir birey olana kadar öncelik herzaman çocuğundur bence.
yazdıklarınızı okuduğumdada çok üzüldüm .
Sadece tek birşey söyliycem .bundan sonra gittiğiniz yerde çoçuğum hasta tedavi oluyor diye herkese deklere etme sadece öğretmeni bilsin yeter.bu yaş grup çocukları acımasız olur.sizin ayrıcalık gösterilsin dikkat edilsin diye söylediğiniz şeyler ters teper daha çok üstüne giderler.dİğer taraftan çocuğunuzuda sen hastasın psikolojisine sokmayınn
Malesefki büyük şehirlerin büyük okullarındada aynı sorunlar olacaktır.
Bunlarada hazırliklı olmayı öğretmeniz lazım çocuğunuza
Allah yardımcınız olsunn .
 
bende erenn arkadaşın dediğini diyecektim
içerik okumadan dahi ne demek kocamı,çocukmu diyorum
bilmiyorum ama şu an kızım 2 yaşında olmasına rağmen
rahatı için dünyaları karşıma alırım gibi geliyor
değil geleceği anlık mutluluğu için herşeyden vazgeçerim
içeriği okuyunca ve eşinizin cevaplarını değerlendirincede
oğlum tabiki deyip başınızın çaresine bakın
lütfen sakince durumu değerlendirin
evladınıza yazık etmeyin...
 
Serap arkadaşım durumunuza hem üzüldüm hem sevindim.Kolay değil tabii,ama kayınvalidenizin size sahip çıkması çok iyi olmuş.Erkekler annelerini dediklerini daha kolay kabul ediyor.
Birde çocuğunuzun durumunu raporla belgeleyemezmisiniz.Bir il merkezinde kontrolleri vs daha kolay olur.Raporun tayin yönüne faydası olur sanırım.
 
Sadece çocuğunuz için eşinizin duyarsızlığına kaba sözlerine maruz kaldığınıza emin misiniz? Sakın yeni bir hayat kurmaktan korkuyor olmayın. Arkadaşım bu çocuk ikinizin meyvası değil mi? Nasıl bu kadar ilgisiz vurdum duymazbir baba olabilir. Kusura bakmayın ama çok sinirlendim. Kendi değerinizin farkına varın önce. Gayet aklı başında bir insan izlenimi veriyorsunuz yazdıklarınızla yapmayın lütfen. Kendiniz nasıl iyi olacaksanız öylebir hayat kurun kendinize. Siz iyi oldukça yavrunuza iyi bir eğitim sağlıklı bir psikoloji verebilirsiniz bunu unutmayın lütfen.
 
Çocuğumda DEHB var, tedavi görüyor. 11 yaşında şu anda. gelişmiş bir kentte yaşamıyoruz. Şöyle söyleyeyim, gelişmiş bir kentin 1940 yılını yaşayan bir ilçesinde yaşıyoruz. Doktor deseniz, 2,5 saatte gidiliyor, 2,5 saatte de geri dönülüyor.Bulunduğumuz yerde 1 uzman 5 pratisyen doktor var. Çocuk psikiyatri, kadın doğum, mide bağırsak, cildiye vs. yok. Onlar lüks burada. Çocuğun tedavisi için il merkezine gitmeliyiz. kendimden geçtim, hastalanmayım diye sürekli vitamin yutuyorum.Bulunduğum yerde bir kafeterya, gezme alanı yok. Cumartesi ve pazar günleri oğlum sürekli ağlıyor canım çok sıkılıyor anne diye. Bulunduğumuz yerdeki dükkanları toplasanız İstanbul'daki çok bilinen bir süpermarketin üç reyonu etmez. Bakkal bile 20 dakika.Oğlum git ekmek al dediğimde çocuk yine ağlıyor. Çeşmeden akan suyu kullanamıyoruz. Çeşmeye gitmek zorundayız o bile araba ile 10 dakika. Ev pet bidon doldu kafayı yiyeceğim. Bulunduğumuz yerde çocuklar ineklerle okula gidiyorlar. her taraf koca koca kangal köpekleri ile dolu.
Eşim tayinle görev yapıyor. Bugünlerde tayin bekliyoruz ama gideceğimiz yer daha kötü olacak. Çocuğumu mu düşünmeliyim eşimi mi. Diyeceksiniz ki arkadaş bulsun, yaşıdı yok mu, var olmaz mı, ama çocuklar bile kendi aralarında gruplaşmış. Çocuk kendini bilgisayara verdi. Kalsın zararlı, hadi televizyona. O da bir yere kadar. Kitap oku yavrum, bir saat o da bitti. Ne yapacak bu çocuk? başka illerdeki yaşıtları oyun alışveriş merkezlerinde. Sporda, müzik sanat kurslarında. Burası dağın eteklerinde kurulmuş 0 sosyal hayatlı bir ilçe. benim de yakınlarım akrabalarım hep İstanbulda. Bulunduğum yerde 2 günde oğlumun işlerini hallediyorsam İstanbul'da tam tamına 15 dakikada işimi hallettim. gezdik dolaştık, o hırçın, agresif, vuran kıran durmadan ağlayan çocuk gitti, yerine muhteşem gülüşlü gözleri ışıklı, kanatsız bir melek geldi. Çok utanarak söyleyeceğim, oğlumun bu kadar güzel güldüğünü unutmuşum. Gördüğü herşeyi kamera gibi kaydetmiş. En ufak bir yaramazlığı olmadı. beni hiç üzmedi. Alışveriş merkezinin kapısında asık suratlı güvenlikçileri bile güldürdü.
Eşime gelince, hiç oradan kapı açmayın. Çocukla ben ilgilenmek zorundayım. Yorgunum ilgilenemem diyor. İşim ağır diyor. para vereyim git kendin hallet işlerini bana ilişmeyin diyor. Çocuğum burada gülmeyi unutuyor. her akşam gizli gizli ağlıyor. DEHB yanına bir de ergen depresyonu eklenirse ne yapacağım ben. Arkadaşlarım çok kaba, beni incitiyorlar anne diyor. İstanbul'a gezmeye gittik, ananas gördü anne bu ne diyor. Kardeşimin yüreği sızladı. Abla bu hiçbirşey görmedi mi diyor. Aklımı oynatacağım, buradan daha kötü bir yere gideceğiz. Şimdi soruyorum, oğlum mu kocam mı?

çocuğum yok fakat sanırım çocuğum derdim.

mesajları okumadan direk soruyorum kusuruma bakmayın..
siz istanbulda otursanız eşiniz mesleğini (sanırım zorunlu görev) yapıp tayinini yanınıza aldırmaya çalışsa daha iyi olur sanırım.
 
Arkadaşım çocuğun bir şeyi yok, ama böyle giderse ona kalıcı hasar verebilirsin, senin bir an önce tedavi olman lazım, tekrar söylüyorum, çocuğun iyi, en kötü ihtimalle kontrolü mümkün düzeyde ama senin acilen destek alman şart...
 
Anne , baba olmak bir çocugu dunyaya getırmekle , yedırıp ıcırmekle gıydırmekle olmadıgını dusunuyorum ..

Çocuga verılen eğitim , sevgi ve huzurlu bır ortamm o cocugun butun bır gelecegını hayatını etkılıyor.
bunları sağlamak kolaymıdır bır anne baba ıcın elbette kı hayır . ama ben eşinizin bu sorumsuzluguna dıyecek bısey bulamıyorum ..

baba gamsız,umursamaz ise annede kocasına karsı gamsız umursamaz olup Çocuğunun elınden tutmalı, onun hayatını kurtarmalı dıye dusunuyorum ben ..
 
Back