Çocuğum mu kocam mı? fikir lütfen.... aklımı oynatacağım.

seraphimax

Alcatraz Kuşçusu....
Kayıtlı Üye
10 Ocak 2011
248
0
46
İstanbul
Çocuğumda DEHB var, tedavi görüyor. 11 yaşında şu anda. gelişmiş bir kentte yaşamıyoruz. Şöyle söyleyeyim, gelişmiş bir kentin 1940 yılını yaşayan bir ilçesinde yaşıyoruz. Doktor deseniz, 2,5 saatte gidiliyor, 2,5 saatte de geri dönülüyor.Bulunduğumuz yerde 1 uzman 5 pratisyen doktor var. Çocuk psikiyatri, kadın doğum, mide bağırsak, cildiye vs. yok. Onlar lüks burada. Çocuğun tedavisi için il merkezine gitmeliyiz. kendimden geçtim, hastalanmayım diye sürekli vitamin yutuyorum.Bulunduğum yerde bir kafeterya, gezme alanı yok. Cumartesi ve pazar günleri oğlum sürekli ağlıyor canım çok sıkılıyor anne diye. Bulunduğumuz yerdeki dükkanları toplasanız İstanbul'daki çok bilinen bir süpermarketin üç reyonu etmez. Bakkal bile 20 dakika.Oğlum git ekmek al dediğimde çocuk yine ağlıyor. Çeşmeden akan suyu kullanamıyoruz. Çeşmeye gitmek zorundayız o bile araba ile 10 dakika. Ev pet bidon doldu kafayı yiyeceğim. Bulunduğumuz yerde çocuklar ineklerle okula gidiyorlar. her taraf koca koca kangal köpekleri ile dolu.
Eşim tayinle görev yapıyor. Bugünlerde tayin bekliyoruz ama gideceğimiz yer daha kötü olacak. Çocuğumu mu düşünmeliyim eşimi mi. Diyeceksiniz ki arkadaş bulsun, yaşıdı yok mu, var olmaz mı, ama çocuklar bile kendi aralarında gruplaşmış. Çocuk kendini bilgisayara verdi. Kalsın zararlı, hadi televizyona. O da bir yere kadar. Kitap oku yavrum, bir saat o da bitti. Ne yapacak bu çocuk? başka illerdeki yaşıtları oyun alışveriş merkezlerinde. Sporda, müzik sanat kurslarında. Burası dağın eteklerinde kurulmuş 0 sosyal hayatlı bir ilçe. benim de yakınlarım akrabalarım hep İstanbulda. Bulunduğum yerde 2 günde oğlumun işlerini hallediyorsam İstanbul'da tam tamına 15 dakikada işimi hallettim. gezdik dolaştık, o hırçın, agresif, vuran kıran durmadan ağlayan çocuk gitti, yerine muhteşem gülüşlü gözleri ışıklı, kanatsız bir melek geldi. Çok utanarak söyleyeceğim, oğlumun bu kadar güzel güldüğünü unutmuşum. Gördüğü herşeyi kamera gibi kaydetmiş. En ufak bir yaramazlığı olmadı. beni hiç üzmedi. Alışveriş merkezinin kapısında asık suratlı güvenlikçileri bile güldürdü.
Eşime gelince, hiç oradan kapı açmayın. Çocukla ben ilgilenmek zorundayım. Yorgunum ilgilenemem diyor. İşim ağır diyor. para vereyim git kendin hallet işlerini bana ilişmeyin diyor. Çocuğum burada gülmeyi unutuyor. her akşam gizli gizli ağlıyor. DEHB yanına bir de ergen depresyonu eklenirse ne yapacağım ben. Arkadaşlarım çok kaba, beni incitiyorlar anne diyor. İstanbul'a gezmeye gittik, ananas gördü anne bu ne diyor. Kardeşimin yüreği sızladı. Abla bu hiçbirşey görmedi mi diyor. Aklımı oynatacağım, buradan daha kötü bir yere gideceğiz. Şimdi soruyorum, oğlum mu kocam mı?
 
cidden cok zor bır durum.Eşin polis falan mı?
daha kotu bır yere tayin gideceginiz bellimi?
şahsi fikrimi belirtmen istiyorum kesınlıkle cocugum derdım.
Onun egıtımı ıcın herseyı yapardım nitekim ailemde benım ıcın vaktı zamanında onu yaptı..Eşın ugrassa didinse fırsat bulamazmı tayın için?
 
Öncelikle geçmiş olsun diyorum çocuğunuza,acil şifalar diliyorum.
Şikayetinize gelince,kabul ediyorum zordur o ortamda yaşamak ama orada yaşayan tek aile siz değilsiniz sanırım ve tek çocuk sizin çocuğunuz değil.Diğer çocuklar nasıl yaşıyorsa sizde yaşayabilirsiniz,imkanınız olduğu kadarda ev içinde veya dışarda çocuğunuza alternatifler bulur sunarsınız.Hergün olmasada haftada bir şehire gezmeye gidersiniz,sinema,tiyatro veya çocuğunuzun eğleneceği ortamlara girersiniz.Tahminim doğruysa eşiniz ya polis ya da asker,o zaman sizlere özel sosyal alanlar tahsis edilmiş olmalı,elinizdeki imkanları en güzel şekilde kullanmalısınız.
Orada yaşayan diğer çocuklar nasıl ineklerle okula gidip geliyorsa sizin çocuğunuzda gidebilir,en büyük görev size düşüyor..bu olumsuzlukları çocuğunuza yansıtmadan hatta bunun eğlenceli taraflarını yaratıp çocuğunuza yardımcı olmalısınız.
 
Maalesef canım, eşim merkezi tayinle atanıyor. Bundan sonra gideceğimiz yer büyük ihtimalle terör bölgesi olan Tunceli, Bingöl, Muş olacak. O da merkez olmayacak elbette. İlçelerinden biri olacak. En iyi ihtimal olarak da Kars, Ardahan, Iğdır deniyor. Eşim çocukla ilgilenemez, ama beni de yanında istiyor. Onun da bakıma ihtiyacı var, sen orada ben burada ne yapacağız diyor. Oralarda da doktor, hastane, sosyallik lüks ve oğlum elimden kayıyor. Kargaya yavrusu şahandır değil, gerçekten oğlum zeki, akıllı, Manisa'da bulunurken öğretmeni, Serap hanım çocuğu ziyan etmeyin, ziyan olmasın kaybolup gitmesin çok akıllı, muhteşem bir evlat. Ülkemize kazandırın bu evladı diye evime gelirdi. Şimdi bile camdan baktım 30 dakikadır bir Allah kulu buradan geçmedi. Dağlar artık gözüme Everest gibi yükseliyor.
Sabah oğlumu okula bıraktım, evladım, çıtı çıkmıyor, kurbanlık kuzu gibi yüzü asık kaderine razı, anne sen üşüme, sabah çok soğuk oluyor diyor. Burada market bakkal kolay olmadığı için et bulmak kolay olmadığı için çocuğumun kan tahlilleri normal yaşıtlarına göre düşük çıktı. İki doktor akrabam var, avaz avaz kızdılar bana bu çocuk ne yiyor ne içiyor çocukta beslenme bozukluğu var diyorlar. Eğitim, sosyallik, gezme tozma doktor, ilaç hastane bırakın, beslenme bile yerinde değil. Ne yapacağım ben?
 
Madamiks, senin yazılarını takip ediyorum. Sağol burada bulunduğun için. Evet, burada başka aileler var. Ama maalesef burada bize tahsis edilen alanlar yok. Bulunduğumuz yerden on adım atınca uçurum var. kenarı demir tellerle çevrili. Burada çocuklar yıkadıkları elmadan bile dizanteri oluyorsa, hayvanların dışkıladığı yerlerde oyun oynuyorsa buna nasıl eğlence bulabilirim ki? Buradaki çocuklar da sorunlu. Çocuklar küfürbaz, sorunlu. Birbirlerini sürekli dövüyorlar, taş atıyorlar. Kimse çocuğunun hatasını kabul etmek istemiyor. Kimi aile evden çıkarmıyor çocuğunu. benim gibi. Haftada bir bir şehre gidelim, tamam kabul ama gittiğimiz ve geleceğimiz yer uzak. Eşim ya görevim var ya gelemem çok yorgunum diyor. Cumartesi pazar günleri çarşıya gitmek imkansız çarşıya servis yok. Hadi çarşıya geldin, 20 dükkan varsa 16 tanesi kapalı. Fırın manav açık. Kitabevi bile yok. Elimizde imkan olsa çok haklısın, sesimi bile çıkarmam ama bir basket poatsı yaptıralım çocuklar top oynasın birbirlerine taş atmasınlar dedim, taa bilmem nerelere dilekçe yazıcan, tahsisat bekliycen, dilekçene cevap gelene kadar sen eşyanı toplar yüklersin bile dediler. Evet, görev bana düşüyor. Sohbet ediyorum, arkadaşlık ediyorum. Yavrum şöyle yavrum böyle. Burada yaşayanların akrabaları, ahbapları var. ben biriyle komşuluk etsem, bugün varım, yarın seni nerede göreceğim diye bir darbe de o indirmeye çalışıyor. Millet yeme içme dostu olmuş. Burada en azından seni anlayan insanlar var. Aklı başında. Birini alsan karşına anlatsan, el elin eşeğini türkü çağırarak ararmış Bu yüzden sizle paylaştım.
 
kafam resmen dankkk etti
arkadaşım benim yaşadığım yerde sizinkinden farksız değil.
şimdi çocuğum yok ama ilerde oldu diyelim asosyal biyerde çocuk yetiştirmek bu kaadar zor olsa gerek...
biz büyükler bi şekilde atlatırız o minikler ne yapsın peki....
:26::26:
şark görevimi yapıyor eşiniz süresi falan bellimi batıya gelme ihtimaliniz var mı?
 
Son düzenleme:
işin gerçekten zor. 11 yaşında bi çocuğa kesinlikle annesi yetmez, çünkü kendiyle benzer akranlara ihtiyacı var
ama ben senin kafandaki planı anlamadım, oğlum mu eşim mi derken...
başka bi şehremi yerleşmek istiyorsun, eşin doğu görevini tamamlasın sonra gelsin mi istiyorsun
gönlünden geçen ne bu sorun için
 
Son düzenleme:
Çok zor diyorum ya,yaşamayan bilemez..daha önceki konunuzdan anladığım kadarıyla eşiniz asker,büyük bir ihtimalle lojmanda kalıyorsunuz.Lojmandaki tüm annelerin ve çocukların sorunları aynı olsa gerek.Bu durumda toplanın ve bir çözüm bulun,sosyal aktivitelerinizi yapacağınız bir alan isteyin,tamam dört dörtlük olmazda bu idare edecek kadar olur.En azından sizi sağa sola götürecek iyi kötü bir askeri araç vardır,yoksada lojmana ait bir servis aracı olarak kullanacağınız araba isteyebilirsiniz.Okula çocuklarınızı o araçla gönderebilirsiniz,ne bileyim buna benzer şeyler.Diyorum ya asker olmanız oralarda büyük avantaj..ya oranın yerlisi olsaydınız,ömür boyu orada yaşamak zorunda olsaydınız
Asker kökenli bir ailem olduğu için az çok şartları ve sunulanları tahmin edebiliyorum.

 
Son düzenleme:
Evet, asıl sorunum o.
Bundan sonra eşim tayin oldu gitti. Ben de onun gittiği yere gitmeyip oğluma daha sağlıklı bir hayat sunmak adına akrabalarımın yanına yerleşip çalışıp çocuğumu mu okutayım, eğiteyim, tedavisini devam ettireyim, yoksa eşimle çocuğumla terör bölgesine gidip kaderime razı olarak Üniversite diplomalı anne olarak MUş, Bingöl, Tunceli, Iğdır gibi yerlerin ilçelerinde gün mü sayayım? Kafam durdu.
 
Evet çok haklısın ama asker eşlerinin de nasıl oldukjlarını bilirsin. Herkes bir yerden tutup çekmek ister. Bu söylediğin konularda çok istismar olmuş. Komutanlar da bu yüzden hanımların taleplerine mesafeli yaklaşıyor. Nasıl olsa buradan gideceğim, dişimi sıkar giderim diyor herkes. Çok uğraştım, benden yükseklerin eşlerine durumu anlattım. Onlar da anne. ne yapalım tatlım burası böyle zaten şunun şurasında ne kaldı diyorlar. Aç tv ni al dantelini kafana göre takıl diyorlar. Kimse çözüme yanaşmıyor. Timur filleri gibi kaldım ortada. herkes tayin bekliyor,geçen yıl buraya gelenler çoluğu çoğu toplayıp kaçtı. kalanların da çocukları küçük, kimisinin de emeklisi gelmiş, çocukları başka illerde okuyor. Birkaç çocuk var, onların da tarzlarını çocuğuma yakın bulmuyorum, annelerinin de tarzlarını yakın bulmuyorum.
 
akrabaların yanında nasıl yaşayabilceksiniz ki canım. Ayrı ev tutacaksanız olabilir, tanıdıklarım var büyük şehirde evinde oturup eşi doğuda görev tamamlayan, kaç sene daha görev yapacak eşin, uzman çavuş falansa benzer ortamlarda olur sürekli diye biliyorum, yanlışsam düzeltin tabii
bence 2 senelik falan bi görevi varsa büyük şehirde ev tutmak seçenek olabilir, böyle yapan tek siz olmayacaksınız çünkü emsali çok.
ya da malesef çocuğun internetten sosyalleşecek, internette fotograf, santranç klupleri falan oluyor, gerçi ergenlik çağındaki bi çocuk için sıkıcı aktiviteler, ona hareket lazım ama...
 
Son düzenleme:
Yıllarca doğuda görev yapan insanlar var,bir şekilde hayatlarını sürdürüyorlar.Ya eşinizle gidip şehir merkezinde ev tutup,eşiniz görev yerinde kalacak siz şehirde,ya da ailenizin yakınında kendinize bir ev tutup çocuğunuzla yaşayacaksınız.Eşinizde 2-3 ayda bir gelecek.
Birde çocuğunuzun sağlık problemleri varsa sizin eşinizin yanına gitmemeniz en mantıklısı olur.
Bir kere bırakın çocuğu sizde kabullenememişsiniz orayı,haliyle sizin psikolojiniz çocuğuda olumsuz etkileyecek.
 
Evet chess, ayrı ev tutabilirm akrabalarımın yanında o da var. ama bir de eşimin ailesi gibi bir yan sorunum daha var. Eşim, benden ayrılacaksan annemin yanına gidersin, kardeşinin teyzenin civarında işin olmasın diyor. Eşimin ailesini de şöyle anlayatım, kayınvaldem, kayınpederim, iki çocuğu ve hasta kocasıyla görümcem, iki evlilik yapmış ve ikisinden de ayrılmış 33 yaşında bekar kaynım ve 36 yaşında ben, 11 yaşında oğlum ve evimin eşyaları. Kaç ev üst üste olur mu bunu anlatmaya çalışıyorum olmuyor. Kardeşimle daha yeni buluştuk, onu başka bir konuda açmış anlatmıştım. Sağolsun buradaki anrkadaşlar destek oldu. Şimdi her gün görüşüyorum kardeşimle. Kardeşim çok ilgileniyor ama o da ''Abla tayin açıklansın bir şekil yaparız öyle saçmalık olmaz benim bir tane yeğenim var'' diyor. bekar kayın ve evde durmadan yatan hasta damat nasıl olur? Görümcem çocuklarını yetiştiremedi. Kınamak istemiyorum ama onun da çocukları berbat. Ben oğlumu beyefendi yapmak istedikçe ''Hanımevladı değil, erkek yetiştir'' diyorlar. Bir erkek çocuğu küfür ederse karısına da eder. Şiddet görürse karısına da uygular. Görgüsüz olursa elin kızına hayatı zehir eder. hepimiz kadınız, bundan on yıl sonra oğlum evlense kız bana oğlun ne biçim adam dese ben mahvolurum.
 
walla cidden zor bi durum eger siz o çevrede dogup buyuyen birey olsaydınız bu sıze normal gelirdi ama durum oyle degıl...
Ben söyle bırsey duymustum ne derece dogru bılmıyorum..
Çocugunuzun saglık problemını one surerek(tedavısı,takıbı süreklılık isteyen durumlarda) bulundugunuz yerde yeterlı ımkan yok ise kurul kararı ile dogu gorevı durdurulabılıyor olması lazım...
bı onu arastırsanız???
 
valla eşin bencillik ediyor o zaman kusura bakmada
olur mu canım, ev ev üstüne, koskoca kadınsın, neden ayrı evin yuvan olmasınmış
bilmiyorum en azından onlara yakın bi ev tutmanı kabul eder mi
ya da etse bile huzurlu olur musun sanırım o tarafla problemler var

açıkcası bana en mantıklı çözüm bulunduğunuz yerde, şehir merkezinde ev tutup eşinin fedakarlık yapıp işe gelip gitmesi gibi geldi

madem çocuğun sağlıyla eğitimiyle alakalı değil en azından bunu yapabilir
 
Ben yalnzıca çocuk, iyi bir okul kazanırsa, aile de ya oraya ya da oraya yakın bir yere tayin isteyebiliyor diye duydum.Böyle durumu olanlar var. Ama oğlum buradaki eğitimle nasıl güzel bir okul kazanabilir ki? ha diyeceksiniz sokak lambasının altında ders çalışan, yarı aç yarı tok yarım pabuç okul kazananlar var. Çok haklısın. Ama tedavi ile de olacak iş değil bu, benim burada tanıdığım bir arkadaş, doktor yok diye ve sürekli tedavi gerektiren jinekolojik sorunu var, aldı çocuğunu Adana'ya geri döndü. Ne başvuru ne bişey. Canın isterse şekerim durum bu diyorlar. Bir arkadaş var Mardinli, küçük kızı var, kocası sürekli görevde kadın sinir krizi geçirdi, aldı çocuğunu annesine, Mardine götürdü, Mardin bin kat güzel buaradn dedi. Bir arkadaş, küçük kızını aldı, İstanbul'a teyzesinin kızının yanına kafa dinlemeye diye gitti, üç ay oldu daha kafa dinliyor. Bir arkadaş var, oğlu 7 de kızı 10 da, emeklimiz gelmiş, benden sonra tufan diyor. Ama çocukları sorunlu. Kavgalarını her gün utanarak dinliyoruz. Bir arkadaş hocalarla kavgalı sürekli. Bir yılda üç İngilizce hocası değiştirdik, çocuğum 5. sınıfta tek kelime İngilizce yok. ben ne öğrettiysem onu biliyor. Size şaka gibi gelecek ama çocuğun derslerine yardımcı kitap bile, yaprak test bile bulunmuyor burada. Kırtasiye iki tane, bir tanesi aynı zamanda spor toto loto at yarışı bayisi. Uyduruk bir kalemtraş bile 2 lira. Öbür kırtasiye zaten çarşı içinde. Çocuklar var diyorsunuz haklsınız, ama hakikaten çoğu sorunlu. Bir arkadaşım ''yılanlı akrepli evlerde oturdum ama kocamdan ayrılmadım'' diyor ama iki oğlu da serseri ve babaları işten gelince oğullarını aramaya çıkıyordu. İki çocuk da okumayacağız dediler. Şimdi ne yaptılar haberim yok. Bu tantanada oğlumu hem tedavi ettirip hem de moralini yüksek tutmaya çalışıyorum. Kendimi unuttum.
 
çok zor bir durum. ama orada yaşayan çoğu insandan daha bilinçlisiniz. kimse elini taşın altına koymazsa, çilemiz neyse çekeriz, ne de olsa gidicez diyip görev süresi dolduğu anda kaçarsa oralar hep öyle kalır..
sizin gibi tayinle gelmiş ailelerle arkadaşlık kurmuyor musunuz? madem dışarıda yapacak birşey yok. onları ve çocuklarını evinize misafir ederek oğlunuzun akranlarıyla zaman geçirmesini sağlasanız? 10 tane arkadaşı olmasına gerek yok, 2-3 yeter de artar.
şehir merkezinden kitap, bilim çocuk gibi onun ilgisini çekebilecek hem de eğitici dergiler, grupla oynanan oyunlar (monopoly vs. gibi) alsanız, zaten en büyük bilgi kaynağı İNTERNET iniz var.
ben batıda bir ilçede yaşamama rağmen, ilk kez tiyatroya ankarada 18 yaşında üniversiteye başladığımda gittim. yaşadığım yerde az da olsa imkan olmasına rağmen ne bir kursa ne de spor aktivitesine katılabildim. Ama en çok okuyarak, araştırarak belli bir bilgi birikimim oldu. yaşadığınız yer çok kötü olsa da, dünyadan kopmuş değilsiniz...
Allah yardımcınız olsun, ama ben bir insanın bile çabasıyla çok şey değiştirebileceğine inanıyorum.
 
benim yaşadığım yerde değişime çok karşı insanlar alışmışlar asosyal yaşamay
kaldırım yapıldığı zaman ne gerek var görüntüyü bozuyorsunuz diyen insanlarla içiçe yaşamak gerçekten can sıkıcı...
1- 2 arkadas edinsin onlarla vakit geçirsin cocuğunuz...
imkan yoksa sizler imkan oluşturun kendi dünyanızı yapılandırın..
 
Az önce de anlattım, arkadaşlık kurmaya çalışıyorum, herkes kocasından daha asker, açarım tv mi kapatırım kapımı bana ne diyorlar. Daha önce hanımlar arası toplantılar oluyordu ayda 1 defa, onda da kavgalar ve dedikodu çıktığı için bitti.
Çocukları eve çağırdım, kaç oyuncağı kırıldı, bilgisyarın kabloları koptu bir de oğluma benim görmez yerimden vurmuşlar. Sınıf arkadaşlarının çoğu bulunduğumuz yerin yerlisi olduğu için yabancılara mesafeliler. Bu mesafeyi kırmaya çalıştıkça senin art niyetli olduğunu düşünmeye başlıyorlar. Evet oğlum çok araştırmayı sever. en büyük ideali beyin cerrahı olmak. beyin ile ilgili ne bulduysa okur. Çocuğuma yolda yürürken ardından mal diye bağıran bir çocuğun annesine gidip durumu anlltım. O da tayinle benim gibi, gülerek bunda alınacak ne var canım, herkes birbirine mal diyor dedi. Oğlum tedavi görüyor, biraz daha ilgi diyorum, bu sefer arkasından hasta diye bağırıyorlar. Anneleriyle konuşuyorum, benim oğlum demez diyorlar. Ya bende bir manyaklık var, ya da ben analık edemiyorum.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…