- 13 Ağustos 2014
- 6.279
- 13.968
- 36
-
- Konu Sahibi mrsdentist
- #61
Önlem dediğiniz şeyin 2 ila 5 yıla kadar hapis cezası var.Ay bende hastasin git tedavi ol diyenlerin ne dusundugunu cok merak ediyorum. Arkadaslar bu ulkede servisci serviste cocuk unuttu cocuk sicaktan bogulup öldü serviste biliyorsunuz degil mi? Daha 1 ay once koca cocugu arkadaşları dövdü de ogretmenleri ic kanama geciren cocugu saatlerce ogretmenler odasinda masada yatirildi bilincisizce. Isvec degil burasi ogretmenlerinin tacizine dayagina maruz kalanlarin ulkesindeyiz. Evet her meslegin iyisi kotusu var o ayri ama neticede bu da bizim gerceginiz. En son cocuga tokat attigi sosyal medyada yayilan lise ogretmenini once aciga alip sonra baska okula mudur yardimcisi yaptilar.2 yasinda ki cocuk icin bu tarz onlemler almak hastalik degildir.
Yoo, okulda akilli saat kullanmanin oyle bir cezasi yok. O dediginiz bir kisinin telefonunu vs hacklemek vs icin gecerli.Önlem dediğiniz şeyin 2 ila 5 yıla kadar hapis cezası var.
Cezası var tck ilgili maddesi çocukların kullandığı akıllı saatler bu kanun kapsamı dışındadır demiyor.Yoo, okulda akilli saat kullanmanin oyle bir cezasi yok. O dediginiz bir kisinin telefonunu vs hacklemek vs icin gecerli.
(1) Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi, diğer konuşanların rızası olmadan ses alma cihazı ile kayda alan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
(3) (Değişik: 2/7/2012-6352/80 md.) Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri hukuka aykırı olarak ifşa eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve dörtbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.
Ben en çok da bu tarz insanların topluma vereceği zarardan endişeliyim.tedavi olun yoksa ilerde çocuğunuza en büyük zararı siz verirsiniz.
Ben yurtdısındayım. Kreşe çocuk pat diye bırakılmıyor. Beraber gidiyorsunuz sınıfta oturuyorsunuz ..çok şeffaflar. Alışma süresi bir ay belkindaha uzun sürebiliyor. Günlüknyarım saatle başlanıyor vs. Ama işte çok şeffaf bir ortam. Türkiyeye bu gelse keşke diycem ama kreş denilen yerler türkiyede çok dar oluyor. Burada az öğrenci kocaman okul kocaman bahçe oluyor. Kreş olayına el atılmalı bence. Çocuk ne hissediyor acaba pat diye başlıyorMerhabalar. Aslında site üyesiyim fakat bu konuyu açmak için yeni bir üyelik açtım. Biraz uzun yazdım okumak istemeyenler sondaki soruya bakabilir. Bir derdim var ve çevremdekilere yapmak istediğim şeyi anlatınca yargılanmaktan endişe ediyorum. Aslında bunun yanlış ve suç olduğunu, anksiyete bozukluğum olduğunu biliyorum. Ama yine de fikir almak istedim. 2 yaşında oğlum kreşe başladı. Ben de işe başlayacağım. Aslında bakıcı aradık fakat bulamadık. Bakıcı arama sürecinde oğlumu evde tek bir kişiye emanet etme fikrinden uzaklaştım. Kreşte bir sürü çocuk olduğu için ve aile bakanlığı tarafından yönetmelikler belirlendiği için daha güvenli bir ortam olacağını düşündüm. Hayatımın her alanında değil ama bence çocuk konusunda aşırı kontrolcü biriyim. Bu arada memurum, işe dönmek zorundayım. Yaşadığımız şehirde hiç akrabamız yok. Yani kreş bizim için bir tercih değil zorunluluk. Ve kreşin hareketli ve sosyal olan oğluma iyi geleceğini biliyorum. Kreşe başlayan ilk çocuk benim oğlum değil, bu ayrılık sürecini yaşayan bir sürü ebeveyn var. Bunları sürekli kendime telkin etmeme rağmen. Biraz da aileden arka plandan gelen endişeler (anneanne-babaanne) sebebiyle kreşlere ve kreş yöneticilerine, öğretmenlere güvenmiyorum. Çevremde görüştüğüm kreşler arasında en iyisini seçmeye çalıştım. Fakat görüşme aşamasında öğretmenlerle değil yönetici ve işletmecilerle muhatap oldum. Aynı şekilde alışma sürecinde mesaj gönderip aradığım telefon da kreşin sabit olarak kullandığı telefon. Öğretmenlerle yalnızca çocuğu alıp bırakırken iletişim kurabiliyorum. Telefonlarını vermiyorlar. (Telefonlarını istemek bencilce olabilir zaten vermemeliler belki de) Ancak bütün iletişimimin yalnızca yöneticinin istediği şekilde yönlendirilebileceği endişesi taşıyorum. Örneğin oğlum bir akran zorbalığına maruz kalıyorsa veya arkadaşlarına kendini zorbalık uyguluyorsa. Yemek yemek istemiyor ve iştahsızsa. Mutsuz ve hırçınsa. Onunla alakalı her detayı bilmek istiyorum. Ama kurumun aynı zamanda bir ticarethane de olduğunu düşününce öğrenci kaybedebilecekleri herhangi bir bilgiyi benimle paylaşmayacaklarından korkuyorum.
Son birkaç gündür aklıma gelen: Minik bir ses kayıt cihazı alıp birkaç gün oğlumla birlikte okula göndermek. En azından ben kuruma güvenebilene kadar.
Siz olsanız ne yapardınız? Hiç aklınızdan böyle düşünceler geçti mi?
Merhabalar. Aslında site üyesiyim fakat bu konuyu açmak için yeni bir üyelik açtım. Biraz uzun yazdım okumak istemeyenler sondaki soruya bakabilir. Bir derdim var ve çevremdekilere yapmak istediğim şeyi anlatınca yargılanmaktan endişe ediyorum. Aslında bunun yanlış ve suç olduğunu, anksiyete bozukluğum olduğunu biliyorum. Ama yine de fikir almak istedim. 2 yaşında oğlum kreşe başladı. Ben de işe başlayacağım. Aslında bakıcı aradık fakat bulamadık. Bakıcı arama sürecinde oğlumu evde tek bir kişiye emanet etme fikrinden uzaklaştım. Kreşte bir sürü çocuk olduğu için ve aile bakanlığı tarafından yönetmelikler belirlendiği için daha güvenli bir ortam olacağını düşündüm. Hayatımın her alanında değil ama bence çocuk konusunda aşırı kontrolcü biriyim. Bu arada memurum, işe dönmek zorundayım. Yaşadığımız şehirde hiç akrabamız yok. Yani kreş bizim için bir tercih değil zorunluluk. Ve kreşin hareketli ve sosyal olan oğluma iyi geleceğini biliyorum. Kreşe başlayan ilk çocuk benim oğlum değil, bu ayrılık sürecini yaşayan bir sürü ebeveyn var. Bunları sürekli kendime telkin etmeme rağmen. Biraz da aileden arka plandan gelen endişeler (anneanne-babaanne) sebebiyle kreşlere ve kreş yöneticilerine, öğretmenlere güvenmiyorum. Çevremde görüştüğüm kreşler arasında en iyisini seçmeye çalıştım. Fakat görüşme aşamasında öğretmenlerle değil yönetici ve işletmecilerle muhatap oldum. Aynı şekilde alışma sürecinde mesaj gönderip aradığım telefon da kreşin sabit olarak kullandığı telefon. Öğretmenlerle yalnızca çocuğu alıp bırakırken iletişim kurabiliyorum. Telefonlarını vermiyorlar. (Telefonlarını istemek bencilce olabilir zaten vermemeliler belki de) Ancak bütün iletişimimin yalnızca yöneticinin istediği şekilde yönlendirilebileceği endişesi taşıyorum. Örneğin oğlum bir akran zorbalığına maruz kalıyorsa veya arkadaşlarına kendini zorbalık uyguluyorsa. Yemek yemek istemiyor ve iştahsızsa. Mutsuz ve hırçınsa. Onunla alakalı her detayı bilmek istiyorum. Ama kurumun aynı zamanda bir ticarethane de olduğunu düşününce öğrenci kaybedebilecekleri herhangi bir bilgiyi benimle paylaşmayacaklarından korkuyorum.
Son birkaç gündür aklıma gelen: Minik bir ses kayıt cihazı alıp birkaç gün oğlumla birlikte okula göndermek. En azından ben kuruma güvenebilene kadar.
Siz olsanız ne yapardınız? Hiç aklınızdan böyle düşünceler geçti mi?
Bu nasıl kötü bir bakış açısı? Ben burda yaptığım bir eylemden bahsetmiyorum. Aklıma böyle bir düşünce geliyor, yanlış olduğunu hissediyorum, benim gibi düşünen var mı diye akıl danışıyorum. Ve güzel bakış açıları ve öneriler de aldım üslübu güzel insanlardan. Ancak 2 senedir 7/24 birlikte geçirdiğim çocuğumdan ayrıldığım hafta aklıma gelen düşünceler yüzünden siz nasıl böyle kolay ve çirkin bir şekilde ahkâm kesebilirsiniz! Çocuğun ilerde problemli olacağı belliymiş. İnşallah topluma aksetmezmiş. Beni bu anksiyete ataklarına iten şey zaten bizatihi toplumun kendisi. Çürümüş değer yargıları. İnsanların işini düzgün yapmaması. Bir kreş öğretmeni çocukları sevmek bağrına basmak annesi gibi olmak zorunda değil elbette. Ancak 2 yaşında çocuğa nasıl davranılacağını bilmeyen 19-20 yaşındaki diplomasız çeyiz parası biriktirmek için işe girmiş insanlarla dönen kurumlar var bu ülkede. Aynı ülkede mi yaşıyoruz? Körü körüne meslektaş savunmalı paylaşımlardan bıktım. Ben kendi mesleğim için bunu yapmıyorum hiçbir yerde.Daha ana sınıfına ve ilkokula gidecek.
İleri boyutlarda olmamak kaydıyla akran zorbalığı hep olacak, alay etmeler, saç çekmeler…
İlkokul öğretmeni ve okul personeli için üzülüyorum şimdiden.
Onlar sizin çocuğunuzun annesi değil.
Sizin gibi elbebek gülbebek yapmayacakları için hep şikayet edilecekler ve “kötü öğretmen” olacaklar.
Kreş döneminde çalışmayıp kendiniz bakın diyeceğim ama bunun ilerisi de var.
Gayet de tedavi görmeniz gerekiyor.
O çocuğun ilerde problemli olacağı zaten belli de umarım kendi içinde olur da topluma aksetmez problemleri.
Merak etme aç kalmaz benimkide zorla yerdi okulda öğretmen kendi yedirip resim atıyordu endisemi bildiği için,akran zorbaligida olur ama öğretmenler oyuna çevirerek bunu yok ediyorlar kendimden biliyorum,için rahat olsun birşey olsa çocuktan anlarsin zatenMerhabalar. Aslında site üyesiyim fakat bu konuyu açmak için yeni bir üyelik açtım. Biraz uzun yazdım okumak istemeyenler sondaki soruya bakabilir. Bir derdim var ve çevremdekilere yapmak istediğim şeyi anlatınca yargılanmaktan endişe ediyorum. Aslında bunun yanlış ve suç olduğunu, anksiyete bozukluğum olduğunu biliyorum. Ama yine de fikir almak istedim. 2 yaşında oğlum kreşe başladı. Ben de işe başlayacağım. Aslında bakıcı aradık fakat bulamadık. Bakıcı arama sürecinde oğlumu evde tek bir kişiye emanet etme fikrinden uzaklaştım. Kreşte bir sürü çocuk olduğu için ve aile bakanlığı tarafından yönetmelikler belirlendiği için daha güvenli bir ortam olacağını düşündüm. Hayatımın her alanında değil ama bence çocuk konusunda aşırı kontrolcü biriyim. Bu arada memurum, işe dönmek zorundayım. Yaşadığımız şehirde hiç akrabamız yok. Yani kreş bizim için bir tercih değil zorunluluk. Ve kreşin hareketli ve sosyal olan oğluma iyi geleceğini biliyorum. Kreşe başlayan ilk çocuk benim oğlum değil, bu ayrılık sürecini yaşayan bir sürü ebeveyn var. Bunları sürekli kendime telkin etmeme rağmen. Biraz da aileden arka plandan gelen endişeler (anneanne-babaanne) sebebiyle kreşlere ve kreş yöneticilerine, öğretmenlere güvenmiyorum. Çevremde görüştüğüm kreşler arasında en iyisini seçmeye çalıştım. Fakat görüşme aşamasında öğretmenlerle değil yönetici ve işletmecilerle muhatap oldum. Aynı şekilde alışma sürecinde mesaj gönderip aradığım telefon da kreşin sabit olarak kullandığı telefon. Öğretmenlerle yalnızca çocuğu alıp bırakırken iletişim kurabiliyorum. Telefonlarını vermiyorlar. (Telefonlarını istemek bencilce olabilir zaten vermemeliler belki de) Ancak bütün iletişimimin yalnızca yöneticinin istediği şekilde yönlendirilebileceği endişesi taşıyorum. Örneğin oğlum bir akran zorbalığına maruz kalıyorsa veya arkadaşlarına kendini zorbalık uyguluyorsa. Yemek yemek istemiyor ve iştahsızsa. Mutsuz ve hırçınsa. Onunla alakalı her detayı bilmek istiyorum. Ama kurumun aynı zamanda bir ticarethane de olduğunu düşününce öğrenci kaybedebilecekleri herhangi bir bilgiyi benimle paylaşmayacaklarından korkuyorum.
Son birkaç gündür aklıma gelen: Minik bir ses kayıt cihazı alıp birkaç gün oğlumla birlikte okula göndermek. En azından ben kuruma güvenebilene kadar.
Siz olsanız ne yapardınız? Hiç aklınızdan böyle düşünceler geçti mi?
Burda nedense hissiyatımın sebebinin oğlumun yaşı olduğunu düşünüyorum. İnternette çok fazla çocukları 3yaşından önce birine/kreşe bırakmanın doğru olmadığıyla ilgili içerik okudum ve izledim. Küçük yaşlarda çocuklar kendilerini annelerinin bir uzvu zannedelermiş vs.şeklinde. Şu an kreşe başlamasının ve benim de işe başlamamın yanlış olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden bu çıkmazlara giriyorum. Yoksa çocuğu elbette sürekli kontrol edemem. Ancak bu ihtimal dahilinde olan kötü dış etkenlere 2 yaşında maruz kalmakla 10 yaşında maruz kalmak aynı etkiyi mi bırakır?Lütfen terapiye gidin. Ses kaydı ne demek ya?! Umarım bunun yasal olmadığını biliyorsunuzdur. Yoksa karakollarda uğraşırsınız
Kontrolcü olmaktan ve hep en kötü senaryoyu düşünmekten vazgeçin.
Kendi okul dönemlerinizi hatırlayın. Sorunsuz muydu? Anne babanız okul yönetimi ve öğretmenleri kontrol etmeye çalıştı mı böyle?
Ben bu tür anneleri anlamıyorum. Gün gelecek o minnoş evlatlarınız okulun kötü sucuğundan yapılma tostu bayıla bayıla yiyecek. Sizin hazırladığınız beslenmeyi değil de içinde ne olduğunu bilmediğiniz hamburgerlerden yiyecek. Neyse fazla örnek vermeyeyim kalbinizd inmesin
Relax olun. Çocuklarınız da bir birey unutmayın. Onlara sanki bir uzvunuzmuş gibi davranmayın. Başlarına kötü birşey gelmesin elbette. Ama bunu gelirse düşünün.
Bende bir paronaya durumu var evet orası kesin. Yapıcı paylaşımınız için teşekkür ederim.büyük kızım tam 24 aylık küçük kızım da 16 aylik kreşe başladı. hiç aklıma böyle gayri resmi işi yapmak gelmedi. bilmiyorum ya ben çok iyi niyetliyim ya siz paranoyasiniz. çocuklarımın bir gün yara bere veya morluk ile geldiği olmadı çok şükür. ha olabilirdi de ki bu ben bakarken de olabilir. benim yanımdayken komşunun çocuğu da oyuncak atabilir. nasil ki ben o oyuncağı uçarak tutamayacaksam öğretmen de tutamayacak. bence bu düşüncelerden uzaklaşın veya çocuğu alıp evde bir odaya kapatın. çünkü ne yaparsak yapalım olacakların önünde geçemiyoruz. kreste belki 10 cocuk var. öğretmenler cocuk dusecekken önüne atlayamazlar. biraz iyimserlikte fayda olur diye düşünüyorum
Önerileriniz için teşekkür ederim hali hazırda psikoterapi alıyorum psikoloğuma bu konuyu da açacağım. Oğlumun kreşe gitmesini istemeyen annem, kendisi de geçmişte kreş öğretmenliği yaptığı ve olumsuz yönlerini uzun uzun anlattığı için sürekli olumsuz düşünüyorum. Üslubunuz için ayrıca teşekkür ederimYa Ben sizi anlıyorum fakat hak vermiyorum. Belli ki kaygılı bir annesiniz Eğer böyle bir şey yaparsanız inanın Hakkınızda yasal işlem başlatılır sakın yapmayın
Bakın bir öğretmen olarak söylüyorum 2 yaş tam olarak da dış dünyaya adaptasyon sürecidir zaman zaman zorbalıkla da başa çıkmayı öğrenir Tıpkı paylaşmayı öğrendiği gibi
Annelik kaygınızı çok iyi anlıyor ve saygı duyuyorum fakat sınıfta kamera olması, Dinleniyor olmak ,özellikle işin bir de ticari boyutu olan özel kreşlerde öğretmenin hareket alanını kısıtlar dogal olamaz
Sakın ruhsal sorunlarınız olduğunu düşündüğüm için bunu önerdiğimi düşünmeyin ama kaygılarınız için profesyonel yardım alın.
Çok kaygılı bir anne olabilirsiniz bu dünyanın en normal şeyi bence.. Ama bu durumla baş etme yöntemlerini bir profesyonelden Yardım alarak öğrenirseniz Hem anneliğiniz daha keyifli geçer Hem de ilerisi için daha sağlıklı adımlar atmış olursunuz.. sevgilerle
Evet evet.Ben tedavilik koruyucu bir anneyim manyağım falan kabul ediyorum ama şeyi anlamıyorum mesela, çocuğa nasıl davranıldığını merak etmek neden saçma bulunuyor. Çocukları oynatırken kayıt olmaksızın canlı bir sistemden bakılabilir. Buna neden itiraz ediliyor ki madem kötü bir şey yapmıyorlar.
Ben de öğretmenim bebeğim şuan 1 yaşında 2 yaşına girince mecburen kreşe başlayacak burda herkes size tepki göstermiş hastalık demişler kaç tanesi 2 yaşındaki çocuğunu kayıtsız şartsız birine emanet edebiliyor acaba ilginçMerhabalar. Aslında site üyesiyim fakat bu konuyu açmak için yeni bir üyelik açtım. Biraz uzun yazdım okumak istemeyenler sondaki soruya bakabilir. Bir derdim var ve çevremdekilere yapmak istediğim şeyi anlatınca yargılanmaktan endişe ediyorum. Aslında bunun yanlış ve suç olduğunu, anksiyete bozukluğum olduğunu biliyorum. Ama yine de fikir almak istedim. 2 yaşında oğlum kreşe başladı. Ben de işe başlayacağım. Aslında bakıcı aradık fakat bulamadık. Bakıcı arama sürecinde oğlumu evde tek bir kişiye emanet etme fikrinden uzaklaştım. Kreşte bir sürü çocuk olduğu için ve aile bakanlığı tarafından yönetmelikler belirlendiği için daha güvenli bir ortam olacağını düşündüm. Hayatımın her alanında değil ama bence çocuk konusunda aşırı kontrolcü biriyim. Bu arada memurum, işe dönmek zorundayım. Yaşadığımız şehirde hiç akrabamız yok. Yani kreş bizim için bir tercih değil zorunluluk. Ve kreşin hareketli ve sosyal olan oğluma iyi geleceğini biliyorum. Kreşe başlayan ilk çocuk benim oğlum değil, bu ayrılık sürecini yaşayan bir sürü ebeveyn var. Bunları sürekli kendime telkin etmeme rağmen. Biraz da aileden arka plandan gelen endişeler (anneanne-babaanne) sebebiyle kreşlere ve kreş yöneticilerine, öğretmenlere güvenmiyorum. Çevremde görüştüğüm kreşler arasında en iyisini seçmeye çalıştım. Fakat görüşme aşamasında öğretmenlerle değil yönetici ve işletmecilerle muhatap oldum. Aynı şekilde alışma sürecinde mesaj gönderip aradığım telefon da kreşin sabit olarak kullandığı telefon. Öğretmenlerle yalnızca çocuğu alıp bırakırken iletişim kurabiliyorum. Telefonlarını vermiyorlar. (Telefonlarını istemek bencilce olabilir zaten vermemeliler belki de) Ancak bütün iletişimimin yalnızca yöneticinin istediği şekilde yönlendirilebileceği endişesi taşıyorum. Örneğin oğlum bir akran zorbalığına maruz kalıyorsa veya arkadaşlarına kendini zorbalık uyguluyorsa. Yemek yemek istemiyor ve iştahsızsa. Mutsuz ve hırçınsa. Onunla alakalı her detayı bilmek istiyorum. Ama kurumun aynı zamanda bir ticarethane de olduğunu düşününce öğrenci kaybedebilecekleri herhangi bir bilgiyi benimle paylaşmayacaklarından korkuyorum.
Son birkaç gündür aklıma gelen: Minik bir ses kayıt cihazı alıp birkaç gün oğlumla birlikte okula göndermek. En azından ben kuruma güvenebilene kadar.
Siz olsanız ne yapardınız? Hiç aklınızdan böyle düşünce
Psikoloğa gözükmelisiniz kaygılarınız normal bir anne kaygıları değilMerhabalar. Aslında site üyesiyim fakat bu konuyu açmak için yeni bir üyelik açtım. Biraz uzun yazdım okumak istemeyenler sondaki soruya bakabilir. Bir derdim var ve çevremdekilere yapmak istediğim şeyi anlatınca yargılanmaktan endişe ediyorum. Aslında bunun yanlış ve suç olduğunu, anksiyete bozukluğum olduğunu biliyorum. Ama yine de fikir almak istedim. 2 yaşında oğlum kreşe başladı. Ben de işe başlayacağım. Aslında bakıcı aradık fakat bulamadık. Bakıcı arama sürecinde oğlumu evde tek bir kişiye emanet etme fikrinden uzaklaştım. Kreşte bir sürü çocuk olduğu için ve aile bakanlığı tarafından yönetmelikler belirlendiği için daha güvenli bir ortam olacağını düşündüm. Hayatımın her alanında değil ama bence çocuk konusunda aşırı kontrolcü biriyim. Bu arada memurum, işe dönmek zorundayım. Yaşadığımız şehirde hiç akrabamız yok. Yani kreş bizim için bir tercih değil zorunluluk. Ve kreşin hareketli ve sosyal olan oğluma iyi geleceğini biliyorum. Kreşe başlayan ilk çocuk benim oğlum değil, bu ayrılık sürecini yaşayan bir sürü ebeveyn var. Bunları sürekli kendime telkin etmeme rağmen. Biraz da aileden arka plandan gelen endişeler (anneanne-babaanne) sebebiyle kreşlere ve kreş yöneticilerine, öğretmenlere güvenmiyorum. Çevremde görüştüğüm kreşler arasında en iyisini seçmeye çalıştım. Fakat görüşme aşamasında öğretmenlerle değil yönetici ve işletmecilerle muhatap oldum. Aynı şekilde alışma sürecinde mesaj gönderip aradığım telefon da kreşin sabit olarak kullandığı telefon. Öğretmenlerle yalnızca çocuğu alıp bırakırken iletişim kurabiliyorum. Telefonlarını vermiyorlar. (Telefonlarını istemek bencilce olabilir zaten vermemeliler belki de) Ancak bütün iletişimimin yalnızca yöneticinin istediği şekilde yönlendirilebileceği endişesi taşıyorum. Örneğin oğlum bir akran zorbalığına maruz kalıyorsa veya arkadaşlarına kendini zorbalık uyguluyorsa. Yemek yemek istemiyor ve iştahsızsa. Mutsuz ve hırçınsa. Onunla alakalı her detayı bilmek istiyorum. Ama kurumun aynı zamanda bir ticarethane de olduğunu düşününce öğrenci kaybedebilecekleri herhangi bir bilgiyi benimle paylaşmayacaklarından korkuyorum.
Son birkaç gündür aklıma gelen: Minik bir ses kayıt cihazı alıp birkaç gün oğlumla birlikte okula göndermek. En azından ben kuruma güvenebilene kadar.
Siz olsanız ne yapardınız? Hiç aklınızdan böyle düşünceler geçti mi?
Hayatın gerçekleri böyleyse yapacal birşey yok. İki kişi çalışmadan ev geçindirmek çocuk okutmak zor. İşe başlamanız gerekiyorsa ne yapabilirsiniz ki… herkes ister kendi çocuğunu kendisi büyütmek.Burda nedense hissiyatımın sebebinin oğlumun yaşı olduğunu düşünüyorum. İnternette çok fazla çocukları 3yaşından önce birine/kreşe bırakmanın doğru olmadığıyla ilgili içerik okudum ve izledim. Küçük yaşlarda çocuklar kendilerini annelerinin bir uzvu zannedelermiş vs.şeklinde. Şu an kreşe başlamasının ve benim de işe başlamamın yanlış olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden bu çıkmazlara giriyorum. Yoksa çocuğu elbette sürekli kontrol edemem. Ancak bu ihtimal dahilinde olan kötü dış etkenlere 2 yaşında maruz kalmakla 10 yaşında maruz kalmak aynı etkiyi mi bırakır?
Çocuklarımızın karşısına sizin gibi iyi insanlar çıksın diye dua ediyorum, sadaka veriyorum.Rahat ol canım kreş öğretmeniyim benimde bir evladım var inan bana kendi evlatlarımızdam daha fazla üzerine titriyoruz çocuklarınızın canını sıkma rabbim başka dert vermesin