- 17 Ağustos 2011
- 4.514
- 7.491
- 358
- Konu Sahibi Idrakyollariiltihabi
-
- #161
Evet o yüzden hastanedeki doktorlara basvurmasi daha iyi olur bence de. Özellikle hoca statüsünde bir hekim daha iyi olurEtrafta pedagog, cocuk psikiyatri diye dolasanlarin cogu cocuk gelisim mezunu. Pedagoji bolumleri 1982de kapandi, suistimale acik bir konu o yuzden bir doktora goturmeye karar verirseniz iyi arastirin diyebilirim sadece.
Birinden duymadan sürekli uyguladığım bir yöntem ve çokta etkili benim çocuğumda.. bazen gereksiz mizlanir durur onun seviyesine inip konuşurum bak bebeğim hiç aglayacağın bir şey yok hadi gel seninle dislerimizi fircalayalim derim ben dislerimi fircalarken o dizimde beni seyreder aynadan ve unutur neden mizlandigini bi üye söylemişti sevgi gösterin gösteriyor bol bol ve yapılabilecek bir kaç yaramazligi beraber yapın mesela o binmek istedi diye o mor otobüse binin en fazla bi saat geç kalırsınız tek çocuk sanırım biraz hüzün gitseniz belki bu kadar yipranmazsinizÇok iyi anlıyorum. Kolaylık ve sabır dilemek için yazıyorum.
Bir sonraki kırizde onunla bir süre (o sakinlesene kadar), konuşmadan sadece (canım oğlum, güzel yavrum, bitanem gibi sevgi sözcükleri söylerken) sevgi ile sarılıp, biraz sakinlestiginde "anneciğim, çok haklısın, seninle ilgilenmemi istiyorsun... Ben de seninle oyun oynamak istiyorum. Şu düğün de bir bitse... Ben de canım oğlumla parka gitsem" gibisinden onu anladiginizi hissettirecek konuşmalar yapsanız...
Sadece bir deneyin...
Dr.Sabiha Paktuna Keskinin tavsiyesi...
Ne zaman denesem işime yaradı.
Dilerim sizde de öyle olur.
Birinden duymadan sürekli uyguladığım bir yöntem ve çokta etkili benim çocuğumda.. bazen gereksiz mizlanir durur onun seviyesine inip konuşurum bak bebeğim hiç aglayacağın bir şey yok hadi gel seninle dislerimizi fircalayalim derim ben dislerimi fircalarken o dizimde beni seyreder aynadan ve unutur neden mizlandigini bi üye söylemişti sevgi gösterin gösteriyor bol bol ve yapılabilecek bir kaç yaramazligi beraber yapın mesela o binmek istedi diye o mor otobüse binin en fazla bi saat geç kalırsınız tek çocuk sanırım biraz hüzün gitseniz belki bu kadar yipranmazsiniz
Arkadaşlar hepinize teşekkür ederim. Her yorumu okudum lakin tek tek cevap veremiyorum yorgunluk ve kalabalıktan. Okuduğum ve aklımda kalan her yorumu cevaplayayım biraz sakinleşmişken.
@Milana22 yazmış sağolsun, ben oğlumu yaklaşık 8 ay önce pedagoga görürdüm. Otizm olmadığını, hiperaktivite veya üstün zeka olma durumunun olabileceğini, ancak bu teşhisi en doğru şekilde koyabilmek için bazı testler yapılması gerektiğini, bunun için de 3 yaşını beklemem gerektiğini söyledi. Bana çeşitli önerilerde bulundu. Bunun dışında arkadaşım olan bir başka uzmana daha görürdüm. Aynı şeyleri söyledi o da. Benim çocukluğumda, geçmişimde üstün zeka teşhisi var olduğundan bu durumun genetik olabileceğini, her çocuğun farklı tepki verebildiğini söyledi. Ben de 5 yaşında ikinci sınıftan başlamıştım sınavlı geçişle. Ancak asla böyle bir çocuk olmadım. Farklı sorunlarım vardı. Uzmanlar, oğlumun da aynı durumda olma ihtimalinin olduğunu, ancak farklı reaksiyon gösterdiğini söylediler. 36 ayı beklemeyip tekrar götüreceğim uzmana. Bir arkadaş otizm korkusu ile götürmediğimi söylemiş. Hayır ben üstün zekalı olmasını da istemiyorum. Korkum sadece otizm değil.
Bir başka konu, hiç mi bağırmadın dövmedin konusu. Elbette bağırıyorum, bazen öyle an geliyor ki sesimin tonundan ben korkuyorum. Ancak bir etki oluşturmuyor. Asla korkmuyor ve daha da hırçınlaşıyor. Bir iki kez kolunu hafifçe sıktım çok zor anlarda. Sonrasında aşırı üzüldüm. Vurmuyorum oğluma. Zaten etkilenmiyor hiçbir hareketimden.
Otizm, evet duymayı istediğim bir teşhis değil. Ben de çocuk gelişimi okudum. Bittabi bir pedagog kadar tecrübeli değilim lakin oğlum pek belirtilere uymuyor. Göz teması konusunda asla sıkıntımız olmadı. Seslere verdiği tepkiler olağan. Kendini tekrarlayan hareketleri yok. Oyuncakları doğru şekilde kullanıyor. Öğrenme ve konsantre olma konusunda sıkıntısı yok. Dil gelişimi geriden geliyor. İki aydır kendini anlayacağımız şekilde ifade etmeye başladı. Uzun cümleler kurmuyor ancak, kelimeleri bir araya getirip derdini anlatıyor.
Bu aynı kelimeyi sürekli tekrar edip inat etme durumu sadece arabalar söz konusu olduğunda gerçekleşiyor. Diğer istekleri için yapmıyor. He yine de otizm ihtimali var mı, elbette var. Zira otizm çok yönlü ele alınması gereken bir durum. Dereceleri bile farklılık gösteriyor. Bu hususta önemli bir adım atmama sebebim maddiyat ve çevremde bu teşhisi yanlışlıkla almış çocuklarla karşılaşmış olmam. Gerçekten işinin ehli bir doktora götürmek istiyorum yıpranmamak adına, o da benim 3 ay sonra çalışma hayatına başlamamla mümkün olacak.
Bana ve aile yapıma dönecek olursam, evet oğlum bana yapışık büyüdü biraz. Bu yüzden çok belli etmese de, daha doğrusu hırçınlıkla gösterse de bana düşkün. Zaten bu kadar zıvanadan çıkması genellikle daha az ilgi gördüğü ya da benim sosyalleşme çabamın olduğu zamanlarda oluyor.
Yani oğlumla başbaşa iken, onun istediği ortamda iken ve ben kalabalıkla başa çıkmaya çalışmıyorken elbette daha sakin bir çocuk. Her daim hareketli ama daha sakin. Çok uzun oldu devam edeceğim bir sonraki cevapta :)
Yalnız çocuk psikiyatristi bir doktordur .Etrafta pedagog, cocuk psikiyatri diye dolasanlarin cogu cocuk gelisim mezunu. Pedagoji bolumleri 1982de kapandi, suistimale acik bir konu o yuzden bir doktora goturmeye karar verirseniz iyi arastirin diyebilirim sadece.
Yalnız çocuk psikiyatristi bir doktordur .
Tusta en yüksek puanlı bölümlerden . Yanı 10 yıllık emek urünü bir meslek . Kimse cocuk gelisim mezunu iken cocuk pskisyaritiyim diyemez yaniliyorsunuz.
Turkiyeden bahsediyoruz. Ayrica genel cogunluk psikiyatriye degil pedagoga gitmeyi tercih ediyor. Oldukca suistimal edilen bir dal, dikkat edilmesinde fayda var diye dusunuyorum.Yalnız çocuk psikiyatristi bir doktordur .
Tusta en yüksek puanlı bölümlerden . Yanı 10 yıllık emek urünü bir meslek . Kimse cocuk gelisim mezunu iken cocuk pskisyaritiyim diyemez yaniliyorsunuz.
Iki yaş sendromunu ağır geçiriyor da olabilir daha ciddi bir sorun da olabilir. Çocuğunuzu lütfen ciddi bir kontrole götürün.Evet yine ve yeniden konu oğlum. Benim artık söyleyecek sözüm kalmadı. Elim ayağım titriyor, sol kolum uyuştu. Sinirden mi yoksa artık vücuduma mı vurdu bilmiyorum. Şu an düğün evinde insanlardan uzak karanlık bir odada oğlumu sallarken ağlayarak yazıyorum.
Şehir dışında kuzenimin düğünü var. Gitmesem küseceği için, halamın da bende çok emeği olduğu için oğluma rağmen geldim düğüne. Sabah uyanınca başladı delirtmeye. Uyanır uyanmaz sırf cam tencere kapağını fırlatmasına izin vermediğim için sinirlenip bir bardak suyu modemin üzerine boşalttı. Hırsı geçmedi bardağı fırlatıp kırdı. Dolapları boşalttı vs. O bunları yaparken ben yolculuk için çanta hazırlamaya çalışıyordum.
Güç bela çıktık evden. Taksiye bindik ve taksiden inmemek için iki saat yolun ortasında ağlayarak kendini yerlere attı ne yapsam, ne konuşsam fayda etmedi. Ağzında tek cümle "sarı taksi" üç saat boyunca sadece bunu söyledi. Sonra otobüsü beklerken deli dana gibi etrafa saldırdı. Bizim binmeyeceğimiz otobüse binmek için kendini parçaladı. İnsanlar acıyarak bakıyor bana. "Allah sana sabır versin" diyerek. Dişlerimi o kadar sıktım ki dişim kırıldı. Ağzında yine tek cümle "mor otobüs". Kendini tamamen kapatıyor ve bunu tekrarlıyor. Iki saat de böyle geçti.
Sonra terminalden kardeşim beni almaya geldi. Bu arada kusura bakmayın hala titriyorum karışık yazabilirim. Kardeşimin arabasıyla düğün evine geldik. Insanlar eğleniyor, yiyor içiyor. Akrabalar benimle konuşmak istiyor falan. Avazı çıktığı kadar bağırıp kendini yerlere atmaya başladı yine. Bu sefer yeni cümle "dayının arabası". Dikkatini dağıtmaya çalışıyorum, konuşuyorum, oynuyorum. Düğünden falan geçtim yeter ki dursun sussun... Aynı cümle tekrarlanıyor sadece "dayının arabası" başka cevap yok. Başka iletişim yok, sadece bu cümle. Herkes "bu çocuk engelli mi" diye soruyor daha çok geriliyorum. 30 tane çocuk var ortamda o sadece dayının arabası diye bir taraflarını yırtıyor.
İstediği olmayınca yemek yiyen bir teyzenin önündeki tabağı alıp fırlattı. Bardakların dolu olduğu leğeni fırlattı. Hepsi kırıldı. Zaten sürekli her şeyi fırlatıyor. Yine acıyan gözler. Allah sana sabır versin biz böyle çocuk görmedik cümleleri. Bir sorunu mu var normal değil bu çocuk demeler.
Belki de gerçekten normal değildir. Belki de teşhisi falan koyulmamış bir ruh hastalığı vardır iki buçuk yaşındaki bir çocuğun.
Anormal diyenler bir yandan da her boku çok hızlı öğrenmesine bakıp "zekadan yapıyor bunları" demeye başladılar. Ya ben sadece normal bir çocuk istiyorum. Zeki olmasın ya olmasın. Normal, sabit durabilen bir çocuk. Çok mu şey istiyorum ben ya.
Şimdi karanlık bir odada uyutmaya çalışıyorum. Ve gerçekten bir gün gözümün kararmasından korkuyorum. Bugün dövmediysem bir daha dövmem heralde ama ölmek istiyorum ben. Gerçekten bu şımarıklık falan değil. Abartıyorsun diyenler cevap bile yazmasın. Yeterince bozuk sinirlerim. Düğün evinde 40 kişi var ve hepsi anne. Hepsi de böyle bir çocuk görmedik dedi. Yani abartıyorum ben. Benim hayatım bitti bunu biliyorum sadece.
Düzelecek, geçecek demeyin. İçine şeytan kaçmış gibi davranan bir çocuk düzelmez. Artık öyle bir raddedeyim ki annelik yapmak istemiyorum. Onu çok fazla seviyorum. Asla üzülsün zarar görsün istemiyorum. Ama ben yapamıyorum artık gerçekten. Tam iki saattir uyutmaya çalışıyorum. İnadına uyumuyor. Gözleri kapanırken açıp ekmek istiyor. Çünkü delirmedim daha delirmek lazım. Aç falan da değil. Direniyor sadece.
Ne yapayım ben evden hiç çıkmayayım mı. Sanırım en doğrusu bu. Ağlamamı durdurabilirsem insanların yanına geçeceğim. Lütfen bana dua edin, fikir verin ne bileyim bir şeyler söyleyin. Çünkü yarın yine aynı şeyleri yaşayacağım ve yarın düğün de var.
Allah yardimciniz olsun, asperger sendromunu bi arastirmanizi tavsiye ederim.Düzeni ve rutini seviyor oğlum. Her zaman yemek yediği yerde yemek istiyor. Her zaman alıştığı şekilde uyumak istiyor. Bunlar aksayınca bu hale geliyor. Ancak takdir edersiniz ki üç yıldır işimi, arkadaşlarımı, hatta eşimle ilişkimi askıya almışken artık çok bunaldım. İnsan görmek istiyorum.
Şımartma, dediğini yapma mevzusuna gelince. Asla şımartan bir anne olmadım. Evdeyken kendini de parçalasa, evi de yıksa dediğini yapmıyorum boş ve anlamsız bir istekse. Bir müddet sonra vazgeçiyor istediğinden. Lakin sosyal hayatta bu kriz bitmiyor. İlgi ve sevgi azlığı demiş birkaç arkadaş. Fazlasıyla ilgi ve sevgi gösteriyorum ama belki onun ihtiyacı olan farklı şekillerde sevgiyi hissetmektir bunu bilemiyorum. Tüm ezberlerim bozuldu zaten oğlumla...
Hepinizin ortak fikri uzmana gitmesi gerektiği. Bunu anladım artık :)
Ya kesinlikle uzman değilim ama uzun bir dönem aldığım bir eğitim vardı engelli bireyler üzerine yapılan bir eğitim bu eğitimde duyduğuklarımdan yola çıkarak söylüyorum bazı arkadaşlarımız otistik olabilir demiş ama yalnızca sözcükleri tekrar etmesi onun otistik olduğunu göstermez. Otistik bireyler daha da ağır seyreder hayatı yanı mesela anne diyor mu ihtiyaçlarını söylüyor mu dönen nesnelere bakıp etraftan kopuyor mu mesela onunla hiç iletişim kurulamıyor mu ve daha birçok şey var içimiz rahatlasın diye demiyorum ama bence çocuğunuzun başka bir durumu var yani mesela yaşına göre nasıl konuşuyor belli kendisini ifade edecek sözcüleri kuramadığı için sinirleniyordur mesela istiyorum bineceğim yiyeceğin vs eylemler var mı hayatında kesinlikle uzman değilim yalnızca öğrendiklerimden yola çıkarak söylüyorum belki de kendisini ifade edemiyor ve kırıp dökme bağırma yolunu seçiyor olabilir mi? Ama her ne olursa olsun Allah sabır versin çok zor bir kızım var daha çok küçük ben birçok kez dertlenip üzülüyorum da şuan gördüm asıl zorluklar şuan değilmiş. Allah hepimizin yardımcısı olsun
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?