- 23 Ocak 2016
- 33.145
- 49.577
- 598
Büyükbaşın altı batıyor ya bir de bi sinek oluyor aman Allahım eşimin bir akrabası büyükbaş besiciliği yapıyor bir kez gördüm ne zor iş yahu hobi olarak köye yerleşmek güzel de ama maddi kazanç sağlamak için bu işe girilecekse hele de büyükbaş ise g.. tün b.. oktan arınmazbizim bi tane inek vardı sadece bir tane düşünün. yatıya hiçbir yere gidemiyorduk sabah öğle akşam yemliyorsun,suluyorsun ve 2 öğün sağıyorsun. altını temizliyorsun. girip çıkınca üstün kokuyor.ben hayvancılıkla uğraşmıyorum öğretmenim ama annem babam olmadığı zaman ben bakıyordum.ineğe çok bakmış, ahırı çok temizlemişimdir. sağmak için yanaşırken birkaç kere tekmesini de yedim.doğumlarını bile yaptırdık.ne çektim ben o inekten annem de eve mahkum oluyordu ona da üzülüyordum satalım yeter artık diye ağladım da 2 yıl kadar önce sattılar.inekten önce keçi koyun vardı bir iki tane.birini birşey soktu öldü diğeri hastalandı öldü. ölünce de üzülüyor insan.şimdi sadece tavuklar var bazen onlardan da bıkıyorum gelip balkona pisliyor gıcıklar. yani ben tecrübeli bir insan olarak diyorum ki hayır :)
Bok kokan inekler senin olabilir ben istanbulu hiçbirşeye değişmem ben her zaman istedigim alırım sen sıkıntı yapma eminim icinde kalmış taş atiyon ama çokta fifi gel bugün kahve ısrarlıyım sana o şık ve nezih kafelerde kocamın parası degil mi yerim istediğim gibi senin gibilerde fesarlanir isteSana cevap vermeye bile luzum yok ta senin hayatin malûm cok uzerinde durmaya gerek yok terbiyen de belli tezek kokusunu tercih ediyorum evet senin gibi mahalle ağzı konusan bir tiple zaten tartışmak bana uymaz bak isine kibledim seni alintilama da bosuna çünkü gormicem yazdigini kendin çalıp kendin oynarsın
Sen ancak o özendiğin hayata uzaktan bakarsın haaa merak ediyorsan cokk maddi sıkıntı cektim şükürler olsun eşim cok iyo bir teklif aldı o özenip baktigin hayati yasiyorum.Amma asla senin gibi agzi pis saygisiz nereden geldigini unutan biri olmam.
sen gün yap altin biriktir belki ilerde olur
Folluk zeminine daha fazla saman, en iyisi orta incelikte odun talasi koymanizi tavsiye ediyorum. Bir yumurtada catlak gordum, sik araliklarla folluklari kontrol ederseniz saglam ve temiz yumurta elde edersiniz.
Şuan yazılımcıyım epeyce rahat bi işim var yani annemlere gittikçe haşır neşir oluyorum bahçe ve hayvanlarla ama tabi tamamen bi sorumluluğa sahip olmak nasıl bilemiyorum
Ah işte tam da böyle bi motivasyon arıyorum. Çocuk olmadan gözümü karartıp riskimi alıp sevdiğim güzel bi düzen oturtsam huzurlu, mutlu, sakin bi hayat sürsem peşindeyim :)
Başka geçim kaynağınız var mıydı? Karavanda yaşamaya da pek razıyım geçim kaynağı olmada altından kalkabildiniz mi?
ya işte köy var köy var ....
Bu arada benimde elektriğim yok, internetim (adsl) hiç olmadı. Su ise bir tepeye sondaj vuruldu oradan hat çektim.
Kendi mesleğim olduğu için güneş panellerinden bir sistem kurdum. Güneş yoksa ne var ? Rüzgar bir tane de rüzgar gülü...
120 saat zifiri karanlık olursa yani 5 gün hiç gün ışığı olmaz ve rüzgar esmez ise elektriğim biter.
bu arada benim eve yolumda yok hatta 3 hafta önce zeytinliklerin içinden geçtiğim yolu para koparmak için kapadılar.
umrumda mı ? asla ne para veririm ne de araç ile eve gelirim. O kışın yağmurunda ben o çamurda eve eşya getirmişim şimdi yazın mı gocunacağım ?
aramızda kalsın ama ben sevemedim buranın bir kaç insanını, insan olmadıktan sonra tatil yöresi olsa ne yazar ?
önce komşuluk şart sizin köyünüzde nasıl bilmem ama komşuluk varsa buranın köylerine değişmeyin oraları
Aradık bi kaç arsa ilanını, bi adım attık inşallah sonu gelirSevgili konu sahibipawlover kişisel fikrim özetle ; ne yaparsan yap ama mutlaka sevdiğin işi yap ! hayallerini asla öteleme...
Sevgiler saygılar
İl gözetmeksizin söylüyorum Ege'nin zeytinyağı daha kalitelidir, daha hafif ve asit oranı çok çok düşüktür, ince altın rengi bir kıvamda olur, belki bölge farkındandır ya da dinlendirme işlemiyle alakalı olabilir çünkü Ege'de de Gemlik zeytini yetişiyor ama Gemlik ve Bursa'da aynı ağaç cinsi olmasına rağmen zeytinyağı daha ağırdır, asit oranı daha fazla olur ve yağ kokusu keskindir, ki Bursa'lılarda dip zeytiniyle zeytinyağı yapmaz, sırıkla silkeleme yöntemiyle değil, elle toplarlar, dip zeytinleri sabun yapılır, ağır olmasının bir sebebi de biliyorsunuzdur zeytinler yağ fabrikasına gidince başında beklemezseniz eğer sizin mahsül başkalarının mahsülüyle karıştırılarak yağ yapılıyor, herkesin zeytini aynı kalite olmayabilir, daha fazla yağ almak için dip zeytini kullanmış olabilir, tabii yağı dinlendirmek de önemli, bizim Bursa'lılar biraz acelecidir :))) yağ dinlenmeden şişelediklerinden yoğun kıvamlı ağır olur, herkes yiyemez ama ben zeytinci torunuyum, içine kanola, pamuk yağı karıştırılmamış hakiki her zeytinyağını yerim :)Katılmıyorum,Muğla da yaşıyorum ve buranın yağı çok lezzetli bence.
Ben de şuan bi firmaya bağlı olarak %90 evden çalışıyorum, aslında işim gerçekten çok rahat ama şu beton yığını içimi kurutuyo sanki.Merhaba,
İstanbul'da doğup büyümüş, tatil amacı dışında doğup büyüdüğü minik ilçesinden dışarı hiç çıkmamış biriydim, biriydim diyorum 2012 yılında bir gün içinde karar verip 1 hafta içinde haritada bile yerini bilmediğim, daha önce hiç görmediğim köy statüsünden yeni yeni çıkan bir yere taşındık Ege'de.
Üstelik bizim lise çağında bir kızımız vardı, bizim için doğup büyüdüğümüz şehirden ayrılmak ne kadar zorsa onun için daha da zordu, o yaştaki bir çocuğu arkadaş çevresinden ayırmak zor olmasına rağmen kararımız biraz da onun daha iyi bir ortamda büyümesi içindi, bugün dönüp baktığımızda iyi ki diyoruz hiç pişman olmadık.
Biz çiftlik veya hayvancılıkla uğraşmıyoruz ama yazılımcıymışsınız, yazılımcı bir pc ve internetin olduğu her yerde ekmeğini çıkartır bence, biliyorum çünkü ailemde de yazılımcılar var, biri yurtdışına gitti evinden yürütüyor işini, diğeri Türkiye'de ama küçük bir yerde yine evinden çalışıyor, eşimde pc ve netin olduğu her yerde yaşayabileceği bir işle uğraşıyor.
Şahsen size tavsiyem eğer çiftçilik, hayvancılıkla uğraşacaksanız ve bu konuda yeterli bilgi ve donanıma sahip değilseniz risk almayın, hayvancılık riskli çünkü, hem çok maliyetli, hem bilmediğiniz için bu kadar büyük bir sorumluluğa birden bire girmeniz sizi zorlar, göründüğünden zordur maalesef, nereye yerleşirseniz yerleşin yazılımcılığınızı bırakmayın, çiftlik mi istiyorsunuz 3-5 tavuk, ördek, kaz mı alacaksınız olur ama fazlası en azından neyin ne olduğunu bilmeden, yerleşeceğiniz yerde gideri var mı anlayıp görmeden sakıncalı, onun yerine eğer Ege'de yaşayacaksanız zeytinlik almak bile daha makul bir fikir veya çiftlikte bir butik köy restaurantı açmak daha iyi.
Kıyı Ege için diyorum, hepsi olmasa da genellikle köylüler bile daha çok turistik işlerde çalışıyor, köy sofraları, at çiftlikleri, pansiyonlar, butik oteller, ki kıyı Ege'de bugün turistik olan birçok ilçe zamanında köymüş, köylüler çocuklarına miras bırakırken zeytinlikleri, tarlaları erkek çocuklarına, Deniz kenarındaki yerleri verimsiz bir şey ekilip dikilmez diye kız çocuklarına bırakırmış:) gün gelmiş bu köyler çoğunluğu İngiliz olan yabancılar tarafından keşfedilmeye başlamış, sahil kenarındaki verimsiz toprak denen yerlerin sahibi olan kız çocukları pansiyonlar, butik oteller, turistlerin yiyip içebileceği konaklayacağı yerler haline getirmişler, velhasıl seçiminiz Ege'yse özellikle kıyı egeye yerleşirseniz toprakla uğraşın ama turistik çalışın derim naçizane.
Haklısınız betonların içinde nefes alacak yer kalmadı, ağaç görememek, kuş sesleri duyamamak insanın ruhunu yok ediyor, gittiğim her yerde ilk kuş sesi var mı diye bakarım, isterse dağın tepesi olsun büyülenmiş gibi oluyorum o sesleri duyunca, büyükşehirler insanların hem ruhunu çalıyor hem artık o kadar kalabalıklaştı ki kimse kimseyi tanımıyor bilmiyor, komşuluğu olan kaç yer, kaç ilçe, mahalle kaldı ki?Ben de şuan bi firmaya bağlı olarak %90 evden çalışıyorum, aslında işim gerçekten çok rahat ama şu beton yığını içimi kurutuyo sanki.
Ben de iyi ki diyebildiğim bi yola girerim inşallah, dönüp baktığımda pişman olmamayı çok istiyorum. Ağaçları artık süs olarak görmeye başladık, çok acı değil mi?
Evet aslında ihtiyaca göre şekillenmek daha doğru sanırım. Sakin bi yaşam olsun da aslında hayvancılık, tarım da çok önemli değil. Aslında mesleğimi devam ettirmekte isterim ama küçük şehirlerde firma sayısı bazen yok. Ancak dışardan iş alıp alıcıyla yüz yüze konuşmadan falan bişeyler yapabilirim sanırım, o da ne kadar tutar meçhulHaklısınız betonların içinde nefes alacak yer kalmadı, ağaç görememek, kuş sesleri duyamamak insanın ruhunu yok ediyor, gittiğim her yerde ilk kuş sesi var mı diye bakarım, isterse dağın tepesi olsun büyülenmiş gibi oluyorum o sesleri duyunca, büyükşehirler insanların hem ruhunu çalıyor hem artık o kadar kalabalıklaştı ki kimse kimseyi tanımıyor bilmiyor, komşuluğu olan kaç yer, kaç ilçe, mahalle kaldı ki?
Ha yaşadığınız şehirde yabancılaşmışsınız ha yerleşeceğiniz yerde yabancı olmuşsunuz, ben komşu edinmedim, komşuluk seviyem merhaba düzeyinde zira zaten biz kalabalıktan yıldık da kaçtık, yabaniyiz belki de bilmiyorum :)
Onun yerine çam ağaçlarının arasında kuş sesi dinleyip kedi köpeklerle haşır neşir olmayı tercih ediyorum doğrusu.
Umarım güzel bir yere yerleşirsiniz ama dediğim gibi yerleşeceğiniz yerde hemen hayvancılık yapalım, bağ bahçe sürelim demeyin, gittiğiniz yerin havasını koklayın, orada ne yaparsanız tutar, hangi işin getirisi daha iyi olur veya ne eksik, eksik olan o şey olursa tutar mı'ya bakın, bazen hiç olmadık bir iş çok tutuyor, örnek vereyim, İstanbul'da yıllardır nargile cafeler vardır belki insanlar bu tip cafelerden yılmıştır bile ama burada gençler bayıldı, bir tane açıldı, diğerleri baktı gençler çok beğendi, herkes nargile cafe açmaya başladı, simit sarayı tuttu, her yer simit sarayı olmaya başladı, yabancı yerleşimciler var, onlarda pub dedikleri bizim birahane tipi yerleri seviyor ve karaoke aşığılar tüm publar karaoke koydu :))
Evet aslında ihtiyaca göre şekillenmek daha doğru sanırım. Sakin bi yaşam olsun da aslında hayvancılık, tarım da çok önemli değil. Aslında mesleğimi devam ettirmekte isterim ama küçük şehirlerde firma sayısı bazen yok. Ancak dışardan iş alıp alıcıyla yüz yüze konuşmadan falan bişeyler yapabilirim sanırım, o da ne kadar tutar meçhul
Girdik bi yolun başına umarım o yolda yürüme cesaretini gösterebiliriz bakalım
Ben de şuan bi firmaya bağlı olarak %90 evden çalışıyorum, aslında işim gerçekten çok rahat ama şu beton yığını içimi kurutuyo sanki.
Ben de iyi ki diyebildiğim bi yola girerim inşallah, dönüp baktığımda pişman olmamayı çok istiyorum. Ağaçları artık süs olarak görmeye başladık, çok acı değil mi?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?