ben yolladım sahibine ulaştırdım bile :)
deniz resimlere çok detaylı bakamadım burda ama harika gözüküyosunuz
ana kız nıye yolaldn 25i dedık
senkıme aldın peki
eline gec ulasmasını istemedim, önemli olan yeni yıldan önce ulasmasıydı benim için
Betacıma aldım ben
çok güzelmişKocam bir mühendisti. Onunla sâkin tabiatını sevdiğim için
evlenmiştim. Bu sâkin adamın göğsüne başımı koymak içimi nasıl da
ısıtırdı…
Gel gör ki iki yıl nişanlılık ve beş yıl evlilikten sonra bu sâkinlik
beni yormaya başlamıştı. Eşimin -bir zamanlar çok sevdiğim- bu
özelliği artık beni huzursuz ediyordu.
İş ilişkiye gelince oldukça içli, hattâ aşırı hassas bir kadınım.
Romantik anlara, küçük bir çocuğun şekere düşkünlüğü gibi can
atıyorum. Oysa kocamın sakinliği, başka bir deyişle vurdum duymazlığı,
evliliğimize romantizm katmaması beni aşktan almış, uzaklaştırmıştı.
Sonunda kararımı ona da açıkladım: boşanmak istiyordum.
Şaşkınlıktan gözleri açılarak 'niye?' diye sordu.
'Gerçekten belli bir sebebi yok' dedim, 'sadece yoruldum.'
Bütün gece ağzını bıçak açmadı. Düşünüyordu. Bu hâli ise hayal
kırıklığımı daha da artırmaktan başka bir işe yaramıyordu: işte,
sıkıntısını dışarı vurmaktan bile aciz bir adamla evliydim. Ondan ne
bekleyebilirdim ki!
Sonunda sordu: 'seni caydırmak için ne yapabilirim?'
Demek ki söyledikleri doğruydu: insanların mizacı asla
değiştirilemiyordu. Son inanç kırıntılarım da kaybolmuştu.
'İşte mesele tam da bu' dedim. 'Sorunun cevabını kendin bulup kalbimi
ikna edebilirsen kararımdan vazgeçebilirim.'
'Diyelim dağın tepesinde bir uçurum kenarında bir çiçek var. O çiçeği
benim için koparmak, düşüp vücudunun bütün kemiklerinin kırılmasına,
hattâ ölümüne mâl'olacak. Bunu benim için yapar mısın?'
Yüzümü dikkatle inceledi ve 'Sana bunun cevabını yarın vereceğim' dedi.
Bu cevapla son ümidim de yok olmuştu.
Ertesi sabah uyandığımda evde yoktu. Boş bir süt şişesini mutfak
masasının üzerine koymuş, altına da bir not bırakmıştı.
'Sevgilim' diye başlıyordu,
'O çiçeği senin için koparmazdım' Kalbim yine kırılmıştı. Okumaya devam ettim.
'Çünkü her zaman yaptığın gibi bilgisayarın altını üstüne getirip
çökerttikten sonra monitörün önünde ağladığında, onu tekrar
düzeltebilmem için ellerime ihtiyacım var.'
'Anahtarları her zaman evde unuttuğunu bildiğimden, senden önce eve
varabilmem üzere koşmam gerektiğinden bacaklarıma ihtiyacım var.'
'Arabayı kullanmayı çok sevdiğin halde şehirde hep yolu
kaybettiğinden, yolu gösterebilmem için gözlerime ihtiyacım var.'
Sâdık arkadaşının her ayki ziyaretinde sebep olduğu, karnındaki
krampları rahatlatabilmem için avuçlarıma ihtiyacım var.'
'Evde oturmayı sevdiğinden, içe kapanıklığını dağıtmak, can sıkıntını
hafifletmek üzere sana şakalar yapabilmem, hikâyeler anlatabilmem için
ağzıma ihtiyacım var.'
'Sabahtan akşama kadar bilgisayara bakmaktan gözlerinin bozulması
kaçınılmaz olduğundan, yaşlandığımızda tırnaklarını kesebilmem,
saçlarında -görülmesini istemediğin- beyaz telleri ayıklayabilmem,
merdivenlerden aşağı inerken elini tutabilmem, çiçeklerin renginin -
gençliğinde senin yüzünün rengi gibi olduğunu söyleyebilmem için
gözlerime ihtiyacım var.'
'Ama seni benden daha fazla seven biri varsa, evet o uçuruma gidip, o
çiçeği senin için koparırım bir tanem.'
Baktım, mektuptaki yazının mürekkepleri yer yer dağılıyordu.
Göz yaşlarım mektuba düşüyordu.
'Mektubu okuduysan ve kalbin ikna olduysa lüften kapıyı aç canım. Çok
sevdiğin susamlı ekmek ve taze sütle kapıda bekliyorum.'
Koşarak kapıyı açtım. Endişeli bir yüzle ve ellerinde sıkıca tuttuğu
susamlı ekmek ve sütle kapının önündeydi.
Artık çok iyi biliyordum: beni ondan daha çok kimse sevemezdi. O
çiçeği uçurumun kenarında bırakmaya karar verdim.
Bu gerçek aşktı.
İlk yıllardaki heyecanlar içinde görmeye alıştığımız aşkın, seneler
sonra o heyecanlar kaybolup gittiğinde, huzur ve durgunluk içinde de
hep var olmaya devam ettiğini göremeyebiliyoruz.
Oysa aşk hep vardır. Belki artık heyecansız, belki artık romantik
değil... Belki sıkıcı, tekdüze, hatta belki yüzsüz... Ama hep oralarda
bir yerdedir.
kızlar dün akşam bi arkadaşımın evine gittik
yeni evli bir çiftti
eve resmen öldüm bittim yaaa
yatak odası falan yataktan kalkınca kendiliğinden ışıkları açılan şu sensörlü sistemden
model doğtaşmış ama süper bişi
oturma grubu kaz tüyü ama oturma yat öle bişi insan mayışıyor resmen
mutfağı hiç sormayın herşey gömme dijital duvarda kocaman bi plazma mutfak masası akardiyon
duvarda böle ince bişi var diom bu ne bi çekti kocaman masa
balkonları bizim salon kadar nerdeyse cam kaplatmışlar stor yaptırmışlar yere çim halı köşede bi çam ağacı, camın önü saksı dolu hasır masa ve sandalyeler yan tarafında raf üstünde
tavla monopoly satranç v.s.kış bahçesiymiş amaneyy biz bi balkona tabure alamadık
girişte kocaman bi heykel elinden su falan akıyor böle ışıklı mışıklı anlatılma yaşanır
ayyy yeterr dimii zenginin malı züğürtün çenesini yorarmış hahahah:roflol::roflol:
o değilde en çok ne zoruma gitti bilionuz mu
ben okuldayken o arkadaşı tınlamazdım bile
sümüklü esra anam beeee mors ettin beni helal olsun beeee
zengin kocayı bulmuş :dilcikar:
bak ben yukarda cevapladım canım
ayyyy elektrikler gitti gidecek kızlar sizden kopabilirim her an
berbat yağmur var
esraların durumu çok iii değil yaa normal aile yani
kız okumuş neyinde değil
sadece Allahım çirkin beceriksiz pasaklı kaderi vermiş o kadar :roflol:
herifin yaşı büyük değil ama baba evini almış bu da içini döşemiş
bide esraya 2009 model corsa araba almışlar
anam beee okula giderken babası 3 tekerlekliyle bırakırdı
onlada bize hava atardı
tabiii bizde o da yoktu o ayrı konu
tabanlara kuvvet yürürdük
ana kız nıye yolaldn 25i dedık
senkıme aldın peki
Ben bitmişim de okeye dönüyorum demek ki :1ninca:
gördüm canım bende h.sonuna doğru gönderim ozaman
kaydirigubbakcemile3 alemsin yaaa
:lepi:
valla benim işim zor ozaman evlencez ama özel sektörde çalışıyoruz ve hiçbirşeyin güvencesi yok senelerdir okuduk ünv. bitirdik şimdi nevar elimizde koca bir "0" bazen üzülüyorum boş yere mi okuyoruz atanamıcaksak özel dede barınamıcaksak off off
ay nerden buluyorsun böyle lafları :roflol:Ben bitmişim de okeye dönüyorum demek ki :1ninca:
ayy söyleyişe bak ben esnafa verdim :roflol::roflol:Bende esnafa verdim
yani annem verdi beni esnafa:sm_cool:
Sinayy Allah iyiliğini versin koptum yaa
Kış bahçeside süpermiş yani ister sümüklü ster sidikli kapmış zengin herifi
Burcuu dün rüyamda senii gördümm. Biz antalyaya tatile gitmişiz ben paraşüt gibi bişeye binecekmişim ekşın yapacam kafama göre orda hani insanları giydirenler varya bi bakıyorum sensin aa burcu napiyon diyorum ben burda çalışıyorum diyosun ama yüzün asık bana yüz vermion hiç bende aa nasıl görmedim biz halbuli her sene buraya geliriz diyorum (ayy burası uydurma tabi her sene gittiğimiz falan yok)
sonra sultanı görüyorum ama çok net hatırlamıyorum onunla ilgili ne gördüm sadece güldüğünü hatırlıyorum
:sm_cool:
ya evet raf araları çok iyi
dediğin gibi kapak çevirme olayı bizdede war
ama annemin dolabıda derin arkaya doğru
ablamınki öle diil dar büyük tencere koyunca kapak zor kapanıyodu
bu çok hoşuma gitti derin olduğu için kaydirigubbakcemile5
bakalım burcu canım, bi gelsinde inşallah hoşuma gider hayal kırıklığı yaşamam. sağol canım bilgiler için a.s.
arsimmm opuyorumnanaktangünaydın kısçeler
-tatlicadiarzu--tatlicadiarzu--tatlicadiarzu--tatlicadiarzu-sinay anneannem hep derdiki
yavrum aşk maşk geçici duygular kapağı sağlam yere at:)))))))
ya zengine var yada memura:)) neden anneanne zengini anladımda memur nesi dediğimde. memur adama allah zeval vermez her halukarda maaşını alır. esnafa ne yap ne et varma derdi:))))))))
teyzeme esnafa verdiği için çok pişman. eniştem epey badireler atlattı depremden sonra iflas yaşadı zengindi tepetaklak oldu neysek şimdi toparladılar
çok güzelmiş
daha önce okumuştum sanki ben bunu
sinay öldürdün bitirdin yine beni yaa
sn millete öle sümüklü de ama bak atmş kapağı zengin yere kızımm
çirkin şansı olcak insanda
ayy hala gülüom yaa
çatlakkk
burcu bee sana dioz
msne gel
bide sulfat okuosan sende bi cvp yaz
ünidersite die bişi duydunmu
onla ilgili bişiler sorcam