Yazdıklarımı okuyunca belki çok şaşıracaksınız arkadaşlar ama, benden size bir rica "olmaz" demeyin çünkü bazen inanın "olmaz'lar olur"... Hele "asla" hiç demeyin... Öyle bir olur ki; nasıl olduğunu siz bile anlayamaz, şaşar kalırsınız... Allah korusun...
Tabi ki sizlerin de anladığı gibi yaşanmışlarımdan esinlenerek yapıyorum bu yorumları, ezbere değil... Başlıkta da yazdığım gibi "şartlar"... Evet, şartlar ne olur, nasıl olur, nasıl gelişir ve nasıl etkiler bilinmez.
Kendimden özetleyerek örnek vereyim müsaadenizle... 4 yıllık sevgi ve saygı dolu bir beraberlikten sonra büyük ümitlerle evlendik... Sevgimiz öyle güçlüydü ki, tahmin bile edilemeyecek sorunlarla başettik evlilik öncesinde, ama başardık... Gelgelelim düğünümüzden 1 hafta sonra başladı sorunlar... Yalnız sakın yanlış anlaşılmasın ikimizin arasında asla sorun olmadı, hep ikimizin dışındaki sorunlarla boğuştuk... Ailelerimizin sorunlarıyla örneğin... Yine yanlış anlaşılmaması için belirtmek istiyorum ki, bu sorunlar tartışma, anlaşamama vs değil... Maalesef ki hastalıklar...
Eşimin abisinin tedavisi mümkün olmayan hastalığı, ardından benim babamın tedavi edilme aşamasını geçmiş rahatsızlığı (1 yıl ancak yaşar demişlerdi 5 yıl oldu Allahıma bin şükür) ve onun ardından hamilelik, doğum ve hemen ardından kayınvalidemin beyin kanaması geçirişi, bilincini kaybedişi, felç ve yatalak oluşu (ki rahatsızlığı devam ediyor hatta şu anda da hastanede)...
Yani kısacası düğün sonrası biz sürekli hastalıklar, hastaneler, yoğunbakım kapıları, endişeler, üzüntüler, kaygılar içinde yaşadık... Bebeğimiz oldu, ben hastanede kayınvalideme bakarken, benim annem bebeğimize baktı... Her ay en az 10 günümüz hastanede geçiyor, ya kayınvalidem için, ya kayınbiraderim için ya da babam için... Muhakkak birinin bir sorunu oluyor ve hastanede yatıyor, tabi ki biz de yanında...
Asla şikayetçi değilim, bilakis yanlarında olabildiğimiz için şükrediyorum, keşke şifaya kavuşsalar da biz hergün her dakika hastanede olsak... Allah onları başımızdan eksik etmesin, acılarını göstermesin...
Amaaaa gelgelelim, bu hengamenin içinde, aşk, sevgi, heyecan... İnanın insanın aklına bile gelmiyor... Eşimi sevmiyor muyum, yooo seviyorum, hem de çok seviyorum... Ama heyecan hissetmiyorum yalan değil... Özlem duymuyorum, arzulamıyorum... Artık beni heyecanlandıran, kalbimi gümmgümm attıran tek şey çalan kapı ya da telefon zili maalesef... Hangi hastadan hangi haber geldi korkusu... Eşim de benden farklı değil bu durumda... Keşke herşey farklı olsaydı ama............
Fazla uzatmayayım, dedim ya; Şartlar... Kader... Kısmet...
Sevgiler...