Arkadaşlar merhaba, sizlerle paylaşmak istediğim yardımcı olmanızı istediğim şeyler var. Bu arada iyiki varsınız en yakın arkadaşımdan bile yakın oldunuz bana.
Kendimi tanıtayım. Ben 5 yıllık evli 7 aylık bir oğlu olan çalışan bir bayanım. Benim derdim eşimin annesi babası ve kardeşi.
_Kayınvaldemle sorunlarımız daha istemeye geldikleri gün başladı. Nişan yapmayalım masraf olur diye ortalığı birbirine kattı. Ben asla şatafatı seven biri olmadım.
Nişanda istememiştim zaten ama o bu şekilde davranınca ablam küçükte olsa bir nişan olucak dedi. Evde 15 kişilik bir nişan yaptık. Kayınvaldem ne bohçaya karıştı ne hazırlığa.
Misafir gibi geldi oturdu gitti. Takı felan bişeyde takmadı. '' durumu yokmuş'' ama yalan tabi.
_Eşim birgün geldi dediki ailem hiç bişey yapmak istemiyor bende onlara tenezzül etmiycem herşeyi kendim yapıcam dedi. Birlikte yaparız seninle dedi çok üzüldüm ama sevdiğim için kabul ettim.
Biz eşimle resmen sefilleri oynadık düğüne kadar. Evimizin eşyalarını aldık. Düğün salonunu kiraladık. Bu arada eşim ailesinin yanında yaşamıyor ailesi şehir dışında ben onu tanıdığım zamanda tek yaşıyordu.
Bu ödemelerin arasında birde ev kirası elektrik su doğalgaz bir ev geçindiriyor. Ben maaşımın tamamını borca veriyorum. Ailem çok kızdı erkek tarafı bizmiyiz onlarmı diye naza çektilerde çektiler kendilerini.
Kaynanam kendi tarafından kimseyi getirmedi doğru düzgün düğüne. Düğünden sonra evinde bizim için mevlid yapmış ve takıları kendi toplamış bize bişey vermedi. Üstüne üstlük birde salonda benim
kendi tarafımın taktılarını takılar erkek tarafınındır diyerek istedi.Vermedim tabiki.
_Neyse biz evlendik yine borç ödüyoruz eşimin kardeşi sürekli eşimi arıyor ve para istiyor. Eşimde o borç içinde bana sormadan gönderiyor. Daha ilk kavgamızı kardeşi yüzünden 12 günlük evliyken ettik ve ben tokat yedim.
Onlar yüzünden hep kavga ettik. Ben hep gözyaşı döktüm evlerine giderken hiç gitmek istemedim zorla götürdü beni. Her gittiğimde bir laf soktu kaynanam bana. Sürekli birileriyle kıyasladı. Örneğin bilmem kimin gelini
kaynanasının evini temizliyormuş sürekli bahsettiği kişide evde oturan bir kadın. Ben çalışıyorum. Haftada bir gün iznim var ve kusura bakmasın ben onun hizmetçisi değilim. Eşim onların dolduruşuna çok geldi.
Defalarca onlar yüzünden dayak yedim. Bunuda ilk defa size itiraf ediyorum. Yüzüm gözüm vucudum morluklar içerisinde kaldı. En son oğluma 2 aylık hamileydim çok şiddetli dayak yediğimde.
Eşim okumuş kültürlü bir insan ama çok fazla şiddet eğilimi var. Psikolağa gittim doktor büyüdüğü ailede sürekli şiddet gördüyse ne kadar okursa okusun gördüğünü yapar biliçaltı o çünkü onun dedi.
Ev aldık krediyle kaynana olacak kadın hayırlı olsun bile demedi ev hediyesini geçtim. Hatta kızdılar bize ev alıyorsunuzda bize sormuyorsunuz diye. Çok kötü günler geçirdik evimize hırsız girdi iki kez,
ben ameliyat oldum, hamile kaldım bebeğimin kalbi durdum karnımda, eşim bir yıla yakın işsiz kaldı. Bu olayların hiç birinde aramadılar geçmiş olsun bile demediler. Hatta eşim işsizken bişeye ihtiyacımız olurda isteriz
diye eşimi bile aramadılar. Bu arada durumları iyi. Eşim için kıllarını kıpırdatmadılar. Bekar bir kaynım var 28 yaşında ona ev aldılar içini dayadılar döşediler daha gelin adayı belli bile değil ama takılarını bile almışlar.
Eşim bunların farkında ama onlara hiçbişey söylemiyor. Yapmassalar yapmasınlar canları sağolsun diyor. Ben onun için o kadar fedakarlık yapıyorum, sıkıntıya düşmeyelim diye doğum iznimde bile çalıştım. Ama onun gözünde
ailesi onun için bişey yapmak zorunda değil ama ben yapmak zorundayım. Asla onlara toz kondurmaz. Kırılacaklar diye ödü kopuyor. Ama benim kırgınlıklarım umrunda bile değil...
_7 ay önce doğum yaptım. Gene her zaman olduğu gibi bişey yapmadılar. 2 tane alttan çıtçıtlı badi almış kaynanam olcak kadın onlarında üzerinde defolu etiketi var fyatı bile üzerinde 3 tl. Sözde paraları yok.
Bu bayram oğlumun ilk bayramıydı ben gene insanlık bende kalsın dedim giydirdim oğlumun bayramlıklarını aldım götürdüm oğlumu görsünler hakları torunlarını görmek dedim. Bu arada ilk torunları.
Şehirdışında yaşıyorlar ve bizim arabamız yok resmen mahvoldum yollarda çocuk durmaz kan ter içinde götürdüm oraya. Yemek yediriyorum oğluma yok bu çocuk ne kadar çok yiyor kesin obez olcak bu.
Kilolu bir çocukta değil 7 aylık 8,5 kilo. Zayıf olsa bakamıyon sen bu çocuğa derdi. Doğum yapınca ben bakıcam çocuğuma çalışmıcam dedim öyle düşünüyordum. Milletin yanında bana şimdi evde yatma zamanı değil dedi.
Oğluma bayram için bir t-shirt bile almamış. ilk torunu anlamıyorum gerçekten insan hiçmi özenmez. Milletin çocuguna bayram harçlığı verdiler benim oğluma hiç. Eşiminde oraya gidince hal ve hareketleri değişiyor.
Bir erkekleşiyor dediğim dedik havasına bürünüyor. Hee bu arada sözde durumu olmayan oğluma 10 liralık bir t-shirt almaya para bulamayan kaynanam kendine şu kapkalın bilezikler varya mega bilezik deniyor galiba onlardan almış.
Bu hareketlerinden dolayı iyice midem bulandı kendilerinden bu kadar iyi niyet yeter diye düşünüyorum ve artık ne bayram ne seyran hiç bişey de gitmeyi düşünmüyorum.
Eşimide sevmiyorum artık ailesinin yanında yaptığı hareketlerden dolayı 3 gündür onlada konuşmuyor. Çok fena bunaldım boşanmayıda düşünüyorum ama şuan cesaretim yok. Bana bir yol gösterin sağlıklı düşünemiyorum artık.
Ben de yeni üye oldum, aslında bunu okuyup birşeyler yazabilmek için üye olmak istedim. Boşanmak öyle kolay değil, bir de çocuk var artık, çocuk olamasa belki daha kolay alınabilri bu karar bence. sonuçta dünyaya getirdiğiniz bir çocuğun hayatı doğrudan etkilenecek, dolayısıyla sadece kendiniz için değil, onun için de en iyi olanı yapmaya çalışmalısınız. Yapmanız gereken bana sorarsanız sorununuzun çözümü için mücadele etmek, sabırla ve inatla mücadele edin. Hiçbirşey düzelmezse tabii düşünürsünüz en sonunda. Öncelikle eşinizle aranızda ciddi bir iletişimsizlik oluşmuş, (böyle bir iletişimsizlik varken evlenmediniz herhalde, en ciddi hata budur evliliklerde karşınızdakiyle iletişim kuramıyorsanız düşüncelerinizi paylaşıp ortak noktalardas uzlaşamıyorsanız ne kadar severseniz sevin o kişiyle evlenmenin çok mutluluk getireceğine inanmıyorum ben, o yüzden başlangıçta bir iletişiminiz düşünce paylaşımınız var olduğuna inanıyorum) başlangıç olarak Benim size önerilerim;
- Kimseyi suçlamaktan vazgeçin, kayıncvalidenizi kötülemeyin sakın artık, sakın sinirlenmeyin; bu sizi biraz zorlayacak çünkü sürekli haksızlığa uğrar duruma geçiyorsunuz ama biraz sabredin..Unutmayın siz kayınvalidenizi düzeltmeye değil, evliliğinizi ve yuvanızı kurtarmaya çalışıyorsunuz. varsın onlar (ailesi) hiç bri şey yapmasın size kötü davransın sevmesin, bu sizin evliliğinizdeki şanssızlığınız ne yazık ki.. çok kişiler böyle, aile bazen cehaletin de etkisiyle kendilerinden üstün gelini sevemiyor. İlkokul mezunu elinizde bez cam yer silseydiniz baş üstü olacaktınız belki... psikolojik temllerini tam bilemiyoruz ama başından beri sizi sevmemiş işte..
- Eşinizi arayın yüzyüze konuşun onunla, sinirleneceğinden korkuyorsanız açık bir yerde bir pastane falan gibi bir yerde oturup konuşun. bir sorun yaşadığınız ortada bunu kabul ediyor mu? Bu yüzden sizin çok mutsuz olduğunuzu ve üzüldüğünüzü söyleyin.
- Yaşadığınız sorunların ona göre sebepleri neler? açık yüreklilikle sorun bakalım.. yine sinirlenirse bu sefer ne istediğini sorun? (unutmayın o sinirlense bile siz çok sakin kalmalısınız) bazı erkekler cevap vermez içine kapanık düşüncelerini ifade etmezler, öyle bile olsa sukunetle cevap almaya çalışın; (neden cevap vermediğini, üstü kapalı geçtiğini gerçek düşüncesini açıklamadığını sorun)
- sizi sevmiyor mu artık? kendisi de mutsuz mu bu durumdan? yürütebileceğinize inanıyor mu? ayrılmak istiyor mu? açık yüreklilikle sorun..
- Neden sinirlenip dayağa başvurma hissi geldiğini de sorun ve bunu çözüp çözemeyceğinizi de konuşun (bu büyük ihtimalle ailesiyle sizin aranızda kaldığından, ve sorunun çözümü kendi kafasında bir tarafı susuturmak, ailesine yöneltemediği öfkesini size yönelttiğinden, çünkü nedir bizim toplulumuzda herşeyden önce aile gelir zihniyeti yerleşmiştir)
- gerek duyarsanız eşinizle konuşarak bir aile psikoloğundan yardım almaya çalışın (ama birlikte, eşinizi de ikna edebilirseniz yoksa pek bir anlamı yok)
- eşinizi ailesiyle de bu şekilde açık yüreklilikle konuşun diyeceğim ama iletişim kurabilecekmişsiniz gibi görünmüyor; yani kayınvalideye "ben bunlar bunlardan dolayı çok üzülüyorum bir şey beklediğim de yok aslında, sadece bana da değer verdiğinizi sevdiğinizi hissetmek istiyorum, beni sevmiyorsunuz anlıyorum ama nedenini bilmiyorum" gibi bir konşma yapabilir misiniz? bilemiyorum bunu en iyi siz değerlendirirsiniz
Bunlar benim düşüncelerim böyle bir durumda nasıl hareket edeceğim, insanların iç düşüncelerine nasıl ulaşmaya çalışıp soruna ve çözüme nasıl yaklaşmaya çalışacağım. tabii en iyisini koşullarınızı da değerledirerek siz bilirsiniz. Ama böyle bir yolu takip etseniz bile, eşinizin ailesini hemen değiştirebileceğinizi ve kendinizi sevdirebielceğinizi düşünmeyin, bir şey beklemeyin de onlardan kime ne yaparlarsa yapsınlar umursamayın, zamana bırakın herşeyi; eleştirmeyi bırakın, şikayet etmeyin, ailesi konusunda eşinizin üstüne gitmeyin de artık; mecbur kalmadıkça gitmeyin onlara, mecburen gitseniz bile nazik ve sabırlı olun, o sıkıntıya katlanın, kırıcı birşey söylemeyin.. Eşinizin ailesi yokmuş gibi düşünerek sadece çocuğunuzu ve yuvanızı korumayı düşünün (eşinizi de şiddetten vazgeçirebilmeniz kaydıyla tabii..) zamanla herşeyin düzeleciğine istediğiniz gibi olamasa bile zamanla yumuşayacakları inancındayım.. Hiç bir şey düzelmezse yani en azından eşinizi bile kazanamaz ve değiştiremezsenz ve çocuğunuz da mutsuz olamaya başlarsa o zaman düşünmeye başlarsınız boşanmayı bence. Bundan sonra herşey gönlünüzce olur inşallah..