Yazmaya nerden başlayacağımı bilemedim. Çok üzüldüğüm eski anılarım geldi aklıma . maalesef o dönem maddi imkansızlıklardan dolayı ben 7 yaşındayken kızımı evde yalnız bırakmıştım.
Bahçe katıydı evimiz. Ben de 7:00 gibi evden çıkıyordum. 3-4 sokak arkadaydı okulu ama mecbur servise vermiştim.
çıkmadan önce onun kahvaltısını hazırlıyordum. Öğlenciydi kızım o zaman . uyanınca kahvaltısını edip çantasını filan hazırlıyordu sonra giyiniyordu. En büyük sıkıntımız saçlarını toplayacak kimse yoktu. Buna da şöyle bir çözüm getirmiştik , sokağımızdaki kuaföre gidip toplatıyordu saçlarını . Bide öğretmen halimizi bildiği için dağınıksa topluyordu saçlarını.
Şimdi hatırladım kızım kendi saçlarına şekil vermeyi öğrenene kadar hep arkadaşlarının hergün çeşit çeşit örülmüş saçlarına özenmiştir.
((
Öğlenci olduğu için akşam saat 17:00 gibi çıkıyordu okuldan ve servisle eve geliyordu. Ona basit hazırlayabileceği tost , sandviç gibi şeyleri öğretmiştim. Akşamdan da varsa yemek ısıtabilsin diye mikrodalga fırın almıştım.
okuldan gelince bu şekilde karnını doyuruyordu.
sıkılmasın diye her gün bir aktivite hazırlıyordum. Boyama olur , müzik olur, daha sonraları okumayı öğrenince kitap okuma alışkanlığını kazandı evde tek olmaktan .
Asla kapıyı kimseye açtırmazdım. sıkı sıkı tembihlerdim. Ah ah ne günlerdi ya kızım şimdi 13 yaşında ama çok olgun ve sorumluluk sahibi.
Birgün eve geldiğimde uyuyordu , çekmeceden şarj cihazımı bulayım derken bi baktım çekmecedeki tüm elektronik eşyalar , kablolar güzelce sarılıp tek tek dizilmiş. Duygulanıp sesli olarak kuzum ya aferin sana demişim.
uykusunun arasında e insanın böyle dağınık annesi olursa iş başa düşüyor demişti.
(((