- 3 Mart 2016
- 18.150
- 76.557
- Konu Sahibi Yokuspokus
- #1
Selam hanımlar, nasılsınız; nasıl gidiyor?
Bu arada tüm annelerin, anne adaylarının anneler gününü kutlarım ve herkese hayırlı Ramazanlar dilerim.
Benim derdim, canımı sıkan şey; Ramazanla birlikte eşimin bir miktar tribe bağlamış olması ki bu seneye kadar böyle nazlandığını, ayarlarının kaydığını, alanıma girdiğini görmemiştim. Bu Ramazan ise adam "Ben oruçluyum, her şeyi bana göre ayarlayacaksın" moduna bağladı nedense.
Ben, özel sebeplerden dolayı oruç tutmuyorum. (Lütfen, buradan bi polemik çıkmasın)
Eşim elinden geldiğince tutuyor, kaçırmamaya çalışıyor ve bizim de Ramazan ayı uyumsuzluğumuz bu noktadan başlıyor.
Sahura kadar uyanık kalıp bekleyip, yeyip yatmak gibi bir düzen oluşturdu ve fakat gün içinde uykusuz ve bitkin kalacağı için ona uyumasını, benim bekleyebileceğimi (Zaten uyku sorunum var, uyuyamıyorum kolay kolay) ve vakit geldiğinde kendisini uyandırabileceğimi/hazırlığına yardım edebileceğimi söylediğim halde bildiğini okumaya ve uykusuz kaldığına dair söylenmeye devam ediyor. Çözümünü sunuyorum ama yok, oturası var adamın dibime bitişip. Sonra "Uykusuzum" diye söylenmese, neyse; "Uykum yetmedi" diye başlıyor mızırdanmaya.
Bir diğer konumuz, "Sahuru-iftarı beraber yapalım, beni yalnız bırakma" istemi.
Anlıyorum, yalnız sahur/iftar yapmak Ramazan'ın maneviyatına pek uygun değil ve insan sofrada, yanına insan isteyebiliyor. Mümkün olduğunca, oruç tutmasam da katılmaya, ayak uydurmaya çalıştım. Yemesem de yanına oturduğum oldu ama bir noktadan sonra ben sıkılmaya başlıyorum, nitekim eşim acayip yavaş yemek yiyen bir insan. Rahat bir saati sofrada geçirebilen, yayıla yayıla yiyen biri ve benim beslenmem, normalde 10-15 dakika bile sürmez. Bu uyumsuzluğu zaten Ramazan olmasa da yaşıyoruz, ama Ramazan'da daha bir batar oldu adama. "Eh tamam ama sıkıldım bekle bekle" deyip ben de kalkıyorum bir noktadan sonra. Bey efendi buna bozulur oldu. İstisnasız sahur-iftar birlikte oturup, birlikte kalkacakmışmışız.
Yemek siparişi olayı başladı bir de. Normalde ne varsa onu yaparım zaten, çok çeşit çıkarmam bi yemeği bi pilavı, ya da işte bi çorbası bi yemeği, yanına yoğurt-salata filan tamamdır. Bazen de tatlı yaparım sürpriz. Maksat doymak zaten. Aşırıya kaçmayı doğru bulmayan biriyim, israf sofralar kurmayı tercih etmiyorum, hem vakit kaybı olarak görüyorum, hem de Ramazan'ın mesajına uygun bulmuyorum. Her ne ise, bu benim şahsi fikrim, sadece beni bağlıyor hani başkaları daha farklı düşünür coşar onu da anlarım. Eşim de yemek seçen, şunu yap diye sipariş veren biri değil ama işte bu sene adama bi haller geldi. İşten arıyor "Akşama şunu yapsana" diyor şu sıra. Canı çekmiştir, oruçlu adam diye dediklerini yapıyorum ama şeyini çıkardı. Sürekli, her gün eşimin istediği yemekler için alış veriş yapıp, ocak başında mı bitireyim günümü yani? Artık dedim "Mütemadiyen incik cincik yemeklerle tatlılarla uğraşamam, çok canın çekiyorsa dışarıdan alagel. Öbür yemekler kalıyor, dökülüyor, dolapta çürüyen sebzeler var böyle olmaz"... Bozuldu tabi dediğime. Oruç tutmuyormuşum, yapmalıymışım. Bunun tribini atıyor ara ara hala.
Başka bir konu, sigara içtiğimiz yerleri paylaşma konusu. Eşim de ben de sigara kullanıyoruz maalesef.
Çocuklu olduğumuz için, evimizde sigara içmenin bazı kuralları var; kesinlikle dumanın dışarı akamayacağı/sineceği ve çocuğun sık bulunabileceği odalarda sigara kullanmıyoruz. Sigara içilebilen yerler, mutfağın en ucundaki pencere ağzı, balkonlar ve çalışma odam (Kapısını kapatıp tüm pencereleri açmak şartı ile)... Başka hiçbir yerde sigara içilmez bizim evde.
Tatil olduğu için eşim evde, oğlanın uyku saati; çalışma odamın kenarına geçtim, sigara yakacağım ama peşimden eşim de içeri girdi, oturdu. Dedim "X, ben sigara yakacağım, rahatsız olursun, sen içeri geç", bana balkona gitmemi söyledi. Dedim "Bu evde zaten sigara içilen yerler belli, sen oruçlusun ve bu yerlerden uzak durabilirsin; dibime gelip, sigara içebildiğim kısıtlı yerden beni neden kovalıyorsun? Diğer tüm odalar senin zaten" ..Yok kendisi oruçluymuş, balkona gidecekmişim onun benim odamda oturası varmış. Almış eline telefonu, dibime dibime sokuluyor ve beni kovalıyor balkona. Ben de "Orucu bana tutmuyorsun, ben seni uyarıyorum sigara yakacağım, sigara içebilmek için zaten bu odaya girdim, rahatsız olursan senin sorunun artık sıktın." dedim ve sigarayı yaktım. Söylene söylene gitti.
Sanki oruç tutmamam adama batıyor ve inadına beni sıkıştırıyor. Önceden böyle yapmazdı dediğim gibi, bu sene bi "Oruçluyum, bana her konuda iltimas tanıyacaksın, benim dediğim olur" moduna girdi ve sürekli ensemde. Çocuk gibi, çok gereksiz şeylerden sorun çıkıp duruyor. Neden böyle yapıyor, canı mı sıkılıyor anlamıyorum, daha bayrama kadar çekilecek çilem var gibi... Ne yapayım ben bu adama?
Bu arada tüm annelerin, anne adaylarının anneler gününü kutlarım ve herkese hayırlı Ramazanlar dilerim.
Benim derdim, canımı sıkan şey; Ramazanla birlikte eşimin bir miktar tribe bağlamış olması ki bu seneye kadar böyle nazlandığını, ayarlarının kaydığını, alanıma girdiğini görmemiştim. Bu Ramazan ise adam "Ben oruçluyum, her şeyi bana göre ayarlayacaksın" moduna bağladı nedense.
Ben, özel sebeplerden dolayı oruç tutmuyorum. (Lütfen, buradan bi polemik çıkmasın)
Eşim elinden geldiğince tutuyor, kaçırmamaya çalışıyor ve bizim de Ramazan ayı uyumsuzluğumuz bu noktadan başlıyor.
Sahura kadar uyanık kalıp bekleyip, yeyip yatmak gibi bir düzen oluşturdu ve fakat gün içinde uykusuz ve bitkin kalacağı için ona uyumasını, benim bekleyebileceğimi (Zaten uyku sorunum var, uyuyamıyorum kolay kolay) ve vakit geldiğinde kendisini uyandırabileceğimi/hazırlığına yardım edebileceğimi söylediğim halde bildiğini okumaya ve uykusuz kaldığına dair söylenmeye devam ediyor. Çözümünü sunuyorum ama yok, oturası var adamın dibime bitişip. Sonra "Uykusuzum" diye söylenmese, neyse; "Uykum yetmedi" diye başlıyor mızırdanmaya.
Bir diğer konumuz, "Sahuru-iftarı beraber yapalım, beni yalnız bırakma" istemi.
Anlıyorum, yalnız sahur/iftar yapmak Ramazan'ın maneviyatına pek uygun değil ve insan sofrada, yanına insan isteyebiliyor. Mümkün olduğunca, oruç tutmasam da katılmaya, ayak uydurmaya çalıştım. Yemesem de yanına oturduğum oldu ama bir noktadan sonra ben sıkılmaya başlıyorum, nitekim eşim acayip yavaş yemek yiyen bir insan. Rahat bir saati sofrada geçirebilen, yayıla yayıla yiyen biri ve benim beslenmem, normalde 10-15 dakika bile sürmez. Bu uyumsuzluğu zaten Ramazan olmasa da yaşıyoruz, ama Ramazan'da daha bir batar oldu adama. "Eh tamam ama sıkıldım bekle bekle" deyip ben de kalkıyorum bir noktadan sonra. Bey efendi buna bozulur oldu. İstisnasız sahur-iftar birlikte oturup, birlikte kalkacakmışmışız.
Yemek siparişi olayı başladı bir de. Normalde ne varsa onu yaparım zaten, çok çeşit çıkarmam bi yemeği bi pilavı, ya da işte bi çorbası bi yemeği, yanına yoğurt-salata filan tamamdır. Bazen de tatlı yaparım sürpriz. Maksat doymak zaten. Aşırıya kaçmayı doğru bulmayan biriyim, israf sofralar kurmayı tercih etmiyorum, hem vakit kaybı olarak görüyorum, hem de Ramazan'ın mesajına uygun bulmuyorum. Her ne ise, bu benim şahsi fikrim, sadece beni bağlıyor hani başkaları daha farklı düşünür coşar onu da anlarım. Eşim de yemek seçen, şunu yap diye sipariş veren biri değil ama işte bu sene adama bi haller geldi. İşten arıyor "Akşama şunu yapsana" diyor şu sıra. Canı çekmiştir, oruçlu adam diye dediklerini yapıyorum ama şeyini çıkardı. Sürekli, her gün eşimin istediği yemekler için alış veriş yapıp, ocak başında mı bitireyim günümü yani? Artık dedim "Mütemadiyen incik cincik yemeklerle tatlılarla uğraşamam, çok canın çekiyorsa dışarıdan alagel. Öbür yemekler kalıyor, dökülüyor, dolapta çürüyen sebzeler var böyle olmaz"... Bozuldu tabi dediğime. Oruç tutmuyormuşum, yapmalıymışım. Bunun tribini atıyor ara ara hala.
Başka bir konu, sigara içtiğimiz yerleri paylaşma konusu. Eşim de ben de sigara kullanıyoruz maalesef.
Çocuklu olduğumuz için, evimizde sigara içmenin bazı kuralları var; kesinlikle dumanın dışarı akamayacağı/sineceği ve çocuğun sık bulunabileceği odalarda sigara kullanmıyoruz. Sigara içilebilen yerler, mutfağın en ucundaki pencere ağzı, balkonlar ve çalışma odam (Kapısını kapatıp tüm pencereleri açmak şartı ile)... Başka hiçbir yerde sigara içilmez bizim evde.
Tatil olduğu için eşim evde, oğlanın uyku saati; çalışma odamın kenarına geçtim, sigara yakacağım ama peşimden eşim de içeri girdi, oturdu. Dedim "X, ben sigara yakacağım, rahatsız olursun, sen içeri geç", bana balkona gitmemi söyledi. Dedim "Bu evde zaten sigara içilen yerler belli, sen oruçlusun ve bu yerlerden uzak durabilirsin; dibime gelip, sigara içebildiğim kısıtlı yerden beni neden kovalıyorsun? Diğer tüm odalar senin zaten" ..Yok kendisi oruçluymuş, balkona gidecekmişim onun benim odamda oturası varmış. Almış eline telefonu, dibime dibime sokuluyor ve beni kovalıyor balkona. Ben de "Orucu bana tutmuyorsun, ben seni uyarıyorum sigara yakacağım, sigara içebilmek için zaten bu odaya girdim, rahatsız olursan senin sorunun artık sıktın." dedim ve sigarayı yaktım. Söylene söylene gitti.
Sanki oruç tutmamam adama batıyor ve inadına beni sıkıştırıyor. Önceden böyle yapmazdı dediğim gibi, bu sene bi "Oruçluyum, bana her konuda iltimas tanıyacaksın, benim dediğim olur" moduna girdi ve sürekli ensemde. Çocuk gibi, çok gereksiz şeylerden sorun çıkıp duruyor. Neden böyle yapıyor, canı mı sıkılıyor anlamıyorum, daha bayrama kadar çekilecek çilem var gibi... Ne yapayım ben bu adama?