Bu konuda acil desteğe ihtiyacım var. Evlilik öncesi mal mülk meselesi

hah mesela burada eşinden fazla fazla malı mülkü olan ve bunu da kendi emeğiyle yapmış olan (babasından varılıkle değil yani!) hatunlar bir gelse de mesela bilsek mal mülk tasasına düşmüşler mi düşmemişler mi.
Mutlaka düşmüşlerdir ve düşeceklerdir
 
Ben de tam olarak boyle dusunuyorum. Ya zamaninda birileri tarafindan maddi olarak istismar edilmis ve dugun geldi nasilsa donemez diyip kendini bu zamana saklamis oldi bittiye getirecek ya da aman sakin parani yedirme diyen birileri var arkasinda. Bu da dediginiz gibi bireysellesmesini tamamlayamamis olduguna isaret.
Bu adam maddi olarak kendini istismar ettirecek biri değil, tam tersi istismar etme konusunda uzman.😉 Çok iyi düşün...
 
Hukuki bilgi kisminda malesef bilgi eksiginiz var. Mal ayriligi rejimi sozlesmesi yapilmamissa otomatik edinilmis mallara katilma rejimi oluyor. Mal ayriligi sozlesmesi yapilirsa hakim her sey ortak diyemiyor. Malini ortaya koyma zorunlulugu da olmuyor. Aday kisinin yapmak istedigi de bu. Diger kisma ben de katiliyorum. Cimri bencil ve paragoz. Bu ozellikler herkese kotu gelmeyebilir mesela dozunda bencillik iyidir de ama evlilik bu kadar hesap kitap isine dusurulmemeli. En basiti dunyanin binbir turlu hali var. Hastalikta saglikta diye neden deniyor? Bu adam bu kadin hasta olsa yine masraftan kacinacak ya da tersi durumda asagilik kompleksine girip hayati zehir edecek.
Sözleşme harici bahsediyoruz ya zaten?
Ola ki imzalanmazsa diye…

Ha bu arada bir arkadaş şirketten bahsetmiş, yakın zamanda bir avukat arkadaşım boşanmak istediği eşinin şirket hesaplarına kadar şehr koydurdu mal kaçırmaya kalkışmasın diye, o da bir seçenek olmuyor yani.
Evlilik sonrası edinilmiş şirket hissesi ve mallarda da gelir getiriyorsa ortaklık söz konusu.


Bilemiyorum ya, içim kıpır kıpır sevdiğim insana koşarken yarın bir gün böyle olur’sa’ düşünmek ya da onun düşündüğünü görmek çok acı.
Ha evlen, kadın da erkek de bir yerde güvence altına alır kendini zamanla ama bismillah yahu, gökyüzünde olman gereken zamanda boşanmayı düşünmek, ıııh.
 
Son düzenleme:
Maaşlarımızın bir bölümü ortak hesapta birleşecek geriye kendimize kalacak ya onu da hesaba sokuyor büyük ihtimal ondan ev araba satmayı yükseltmeyi düşünmüş olabilir.
İyi de tahminleri biz yapacağız, gerçeği siz soracaksınız. Düşünmüş olabilir ne demek? Niye açık açık sormuyorsunuz, evi nasıl ne şekilde almayı planlıyorsun, arabanın modelini nasıl yükselteceksin maaşının büyük kısmı krediye mi gidecek, ben de ev masraflarını mı ödeyeceğim vs konuşsanıza.

Ayrıca ailesiyle beraber yaşıyor dediniz o da başka bir sorun. Siz evlenince aile kiraya mı çıkacak, Ben malına mülküne gitmiyorum koşulsuz evlenmek istiyorum diyorsunuz, nişanlınız da sizin bu düşüncenizi kağıda dökmek istiyor. Siz söyleyince oluyor ama adam iyi yaz madem deyince olmuyor, niye? Evlenmeden önce bu konuların konuşulması şart, sizinki geç olmuş. Bana kalırsa bu konuları ailesiyle konuşuyor ve onlardan akıl alıyor gibi.

Nişanlınız hesap kitap yapıyor ama siz de yapıyorsunuz. İleride çocuk olacak, boşanırsak sadece çocuğa kalacak ben ne olacağım diyorsunuz. Bu da hesap yapmak değil mi? Siz de boşanma ihtimaline göre kar zarar hesabı yapıyorsunuz. Çalışıyorsunuz mesleğiniz var. Ya hiç evi arabası olmasaydı, o zaman ne kalacaktı size? Ayrıca burada açılan konuların çoğu "evlenmeden önce böyle değildi" oluyor. Ya hiç farketmediğiniz, rol yaptığı, kabul edemeyeceğiniz bir yamuğu olursa boşanmak istemeyecek misiniz?

Ben olsam evlenmezdim ama evi arabası nedeniyle değil. Mantık evliliğinde bile bile ortak noktada buluşulur, iki taraf ne istediğini net koyar ortaya. İki taraf da pek sevgi saygı dolu görünmedi bana.
 
Söz konusu kanun 2002 yılında geldi yani dediğim boşanma olduğunda da son medeni kanun geçerliydi ve evet, dediğim gibi, gayet hakim evi bölmeden adama verdi. (mal ayrılığı rejimi imzalamış bir çift değildi, normal ortak rejime göre boşandılar) Fakat "evlilik birliği içinde edinilmiş mal" kavramı = tapu evlendikten sonra çıkmış mal demek değil. Hakimler kimin ne kadar katkı yaptığına bakıyor. --o davada kadının zaten talepte bulunmamış olmasının da etken olmuş olabileceğini zaten belirttim. Miras gelen malın paylaşılmaması gibi bir şey bu da.

evlilik denen kurumun ancak gerçekten böyle mal mülk hesabı yapmayacaksan girilmesi gereken bir yol olduğuna inanıyorum da o kadar sevip güvenecek insan bulmanın pek herkese nasip olacağına inanmıyorum şahsen. (ki bekarım)

Dinen de hukuken de evlilik nihayetinde bir sözleşmedir, bir akiddir, böyle sözleşmek istiyorsa -şartlar iki tarafa da uyuyorsa tabi- neden olmasın. Misal "altın kadınındır" derken de hiç sevgi ya da güven dolu bir laf edilmiyor gayet akdi bir şey bu da...
Bahsettiğiniz mevzuda anahtar ‘talep’ zaten.
Talep eden herkes alır.
Kadın çalışmıyor olsa dahi ev ekonomisine katkısı vardır, bu gözardı edilemiyor artık.


Altın kadınındır, doğru.
Sebebini bilir misiniz, erkeğe ziynet düşmez çünkü.
İsteyen düğün hediyesini para olarak takabilir, isteyen eşya, isteyen altın.
Mehir de bu sebeple vardır, kadınlar bir başkasına muhtaç olmadan hayatını kurabilsin, ola ki hiçbir ziyneti yoksa bile kocasının borcu olsun şartları eşitlensin diye.

Günümüzde boşanmış bekar bir kadınla aynı şarttaki erkek, hayata atılımlarında ‘denkliği’ yaşarsa, o gün ancak ortak mal rejimi saçmalığını konuşuruz.
Bir şeyi değerlendirirken toplumsal normları ve alacağı yıpranma payını göz önünde bulundurmak gerekir.
 
Mutlaka düşmüşlerdir ve düşeceklerdir
valla ben de henüz
evlenmeden önce kendisi (ama ailesi değil, burası çok önemli) varlıklı olup
ciddi anlamda da emek harcayıp feragat edip mal edinip (hani atıyorum bir şans eseri bir şeylere sahip olmuş olması da değil)
bu konuda korumacı davranmayan kadına denk gelmedim.
 
Kızlar zaten gerekeni yazmış, ben başka bir açıdan bakmanı önereceğim.

Bu güne kadar bu konu hiç gündeme gelmemişken düğüne bu kadar kısa bir süre kala gündeme getirmesi garip değil mi sence? Çevresinde zehirli bir haşere var bu adamın ve bu mal paylaşımı meselesini aklına o sokmuş, seninki de zaten menfaatçi olduğu için bu fikre sıcak bakmış.

Bu kişi artık kayınvalide, kayınpeder mi, görümce veya yakın bir arkadaş mı bilemiyorum ama belli ki çok rahat etki altında kalabiliyor. Bu çok büyük bir sorun.

Seni cepte gördüğü ve ayrılamayacağını düşündüğü için bu teklifi bu kadar rahat sunup işi yokuşa sürmesi başka bir sorun.

Çözmen ve karar vermen gereken üç konu var yani... Ben olsam bu cin fikirli ile evlenmezdim.
Evet daha önce evlilik sözleşmesi gündeme gelmişti kendi ailemin yanında buna ben ve ailem tepki gostermiştik. Vazgeçti. Şimdi mal rejimi olarak geri döndü.. biraz da son zamanlarda stres kaynaklı ve onun ve benim geçmiş yaşantımızda yaşadığımız "güvensizlik" nedeniyle bu konuyu tekrar gündem yaptığını düşünüyorum. Babası da bu sözleşmeyi destekliyordu en son yanımda. Onlara da çok kırgınım..
 
Evet daha önce evlilik sözleşmesi gündeme gelmişti kendi ailemin yanında buna ben ve ailem tepki gostermiştik. Vazgeçti. Şimdi mal rejimi olarak geri döndü.. biraz da son zamanlarda stres kaynaklı ve onun ve benim geçmiş yaşantımızda yaşadığımız "güvensizlik" nedeniyle bu konuyu tekrar gündem yaptığını düşünüyorum. Babası da bu sözleşmeyi destekliyordu en son yanımda. Onlara da çok kırgınım..
Ya hiçbir emeği küçümsemem, inanın bir inşaat işçisinin ikram ettiği çay, mükellef sofralardan kıymetlidir ama neyi saklıyor?
Fazla dizi mi izliyorlar, kendilerini bir şey mi sanıyorlar bu ne ya?
Ona gelen parası için gelir mantığı nereden oturmuş kafasına acaba?
Her konuda böyle böbürlenen insan mıdır?
Bununla ömür mü geçer Allah aşkına, her şeye ‘benim benim’ deyip dolaptaki peyniri saklar benim maaşımla alındı diye.
Allah daha çok versin, güvenmiyorsa gelecek adına böyle sözleşme vs düşünmek yerine daha önce dediğim gibi satıp, ailesinin üstüne alabilirdi, onların emeği var katamam evliliğe diye, eyvallah.
Bu kadar ayyuka çıkaracak sıkıntı ney yani?
Sözleşmeymiş, milyon dolarlar var çünkü ortada peh…
 
Birde okullar kapandığından beri 3 hafta boyunca düğün hazırlığı diye ailesinin yanına gittim onun evinde ailesiyle kaldım. Kafamızda tarih belirledik ama almadi henüz, organizasyon eğlence yapacağımız yer tam olarak planamadı ( geçmişte ikimizde boşanma yaşadık, buyuzden düğünü küçük çapta sade bir balo şeklinde düşünüyoruz buna hem fikirdik) düğün tanıdık aile dostunun güzel bir yerinde olacaktı sadece konuşulmadı henüz veee en onemlisi gelinliğim ortada yok onu da sade istedim halbuki ama bakilmadı henüz. 1 hafta kala buluruz merak etme kızım deniyordu. Yani 3 hafta boyunca hazırlık olacak diye oğlan evinde kaldım. Sadece bir mobilyalar alındı o da ortak çektiğimiz kredi ile yarı yarıya. Artık orada bekleyecek taakatim kalmadığı ve kendi ailemin "yeter artık buraya gel " tepkisinden dolayı kendi evime geldim. Zaten bu evlilik olmayacak büyük ihtimal kizlar. Zaman daraldı. Ona işlerini hallet beni almaya öyle gel diye tembihledim. Düğün temmuz sonu. Nasıl yetişecek herşey ? Ben bu sözleşme işini son dakika açarak güvensizliğinden ve korkusundan dolayı kaçtığını düşünüyorum. Şuanda bunlari yeni yeni oturduğum yerde içim acıyarak düşünüyorum. Bu da beni çok üzüyor. Nişanlımın bu güvensizliği hep geçmişte yaşadığı cekismeli boşanma davasından dolayı. O şahıs ona hertutlu davayı acmis babasının traktörüne kadar. O da beni o şahıs gibi görüp kendini korumaya çalışıyor. Bu yanlis ki.. ben medeni kültürlü bir ailede yetiştim, babamın bize çocukluğumuzda yaşatmış olduğu her türlü varlığa, lüks hayata sahiptim. Sonradan goren insanlar değiliz. Ne onun maaşı malı mülkü ne de ailesinin mali umrumda değil ki o bunun farkında beni tanıdı gördü. Oysa bende en az onun kadar geçmişte yara alan bir bayanım. Benimde mesela altnlarim alindi, ortak arabamiz o şahısta hakkımı istiyorum hala davasi görülüyor vs. Asıl bu sözleşmeleri ondan benim istemem lazım büyük mağdurluk yaşayan bir kadın olarak. İkimizin bu güvensizliğinden dolayı bizim evlilik 3 yıldır hep ertelendi. Ama benim bekleyecek gücüm kalmadı artık. Kendimi daha fazla kucultmek te istemiyorum. Bilmiyorum içim şuanda çok acıyor. Derdimi buraya da açtım..
 
Bahsettiğiniz mevzuda anahtar ‘talep’ zaten.
Talep eden herkes alır.
Kadın çalışmıyor olsa dahi ev ekonomisine katkısı vardır, bu gözardı edilemiyor artık.


Altın kadınındır, doğru.
Sebebini bilir misiniz, erkeğe ziynet düşmez çünkü.
İsteyen düğün hediyesini para olarak takabilir, isteyen eşya, isteyen altın.
Mehir de bu sebeple vardır, kadınlar bir başkasına muhtaç olmadan hayatını kurabilsin, ola ki hiçbir ziyneti yoksa bile kocasının borcu olsun şartları eşitlensin diye.

Günümüzde boşanmış bekar bir kadınla aynı şarttaki erkek, hayata atılımlarında ‘denkliği’ yaşarsa, o gün ancak ortak mal rejimi saçmalığını konuşuruz.
Bir şeyi değerlendirirken toplumsal normları ve alacağı yıpranma payını göz önünde bulundurmak gerekir.
işte mesela
15 sene evli kalıp 3 tane çocuk büyütmüş bir ev kadını var evlilik sürecinde ev alınmış, onu bölüyor zaten hakim

ama 6 ay evli kalındı veya 1-2 sene, paranın büyük kısmını adam önceki evi sattığında gelen parayla ödedi, tabi bunlar kağıtlı ispatlı, evler gerçek değerinde gösterilmiş vs olmalı (çünkü ülkede genelde gerçek değerler gösterilmediği için sıkıntılı olabiliyor) mesela böyle bir durumda cart diye ortadan ikiye bölünmediğini gördüm -her şey belgeliydi çünkü taraflar y.dışında yaşıyordu tüm transferler banka üzerinden olmuştu :D tr'de boşandılar. ama tabii hukukçu değilim. bunun emsal kararı nedir, bu konuda içtihad nedir kaç yıldır misal evin %80i midir ..bu kadar ayrıntısını bilmiyorum.

işte ben de diyorum ki
mehir "olur da boşanılırsa, kadın zor duruma düşerse" diye kadına veriliyor (her ne kadar laik bir ülke filan olsak da örfen/şeriaten var ve kadınlar bas bas bağrınıyor zinhar altınını vermiyor)

boşanılırsa zaten nafaka hakkı da daim kadınların...evet boşanan kadın = değildir boşanan erkek.

e bir ihtimale binaen mehir var nafaka var, kadınların da işine geliyor iyi ok

adam da bir ihtimale binaen bir talepte bulunmuş
neden kadınlar güvence isterken ve üstelik güvenceleri zatien %100 sabitken normal de adam kendi şahsi durumuna göre güvence isterken hemen güven sorunları vs konuşuyoruz?
 
Benim midem bulandı. Durup durup düğüne 20 gün kala ortaya böyle birşeyle gelmesinin bende 3 açıklaması olur:

Ya zaman yaklaştı nasılsa vazgeçemez diyerek son anları bekledi, karakteri böyle biri, paragöz.

Ya çevresinde ( akraba, arkadaş ) zehirleyen biri var, boşanırsanız ortak olur, yedirme malını vs diyen.

Ya da adam kendinin ne halt olduğunu biliyor, nasılsa beni boşar, malı mülkü kurtarayım kafasında...

Hangisini seçerseniz seçin kabul edilebilir gelmiyor bana. 20 gün kalmış, heyecanlı, telaşlı vs olmak lazımken adam boşanma, hatta mal kaçırma derdinde. Ben böyle biriyle evlenmezdim...
 
Birde okullar kapandığından beri 3 hafta boyunca düğün hazırlığı diye ailesinin yanına gittim onun evinde ailesiyle kaldım. Kafamızda tarih belirledik ama almadi henüz, organizasyon eğlence yapacağımız yer tam olarak planamadı ( geçmişte ikimizde boşanma yaşadık, buyuzden düğünü küçük çapta sade bir balo şeklinde düşünüyoruz buna hem fikirdik) düğün tanıdık aile dostunun güzel bir yerinde olacaktı sadece konuşulmadı henüz veee en onemlisi gelinliğim ortada yok onu da sade istedim halbuki ama bakilmadı henüz. 1 hafta kala buluruz merak etme kızım deniyordu. Yani 3 hafta boyunca hazırlık olacak diye oğlan evinde kaldım. Sadece bir mobilyalar alındı o da ortak çektiğimiz kredi ile yarı yarıya. Artık orada bekleyecek taakatim kalmadığı ve kendi ailemin "yeter artık buraya gel " tepkisinden dolayı kendi evime geldim. Zaten bu evlilik olmayacak büyük ihtimal kizlar. Zaman daraldı. Ona işlerini hallet beni almaya öyle gel diye tembihledim. Düğün temmuz sonu. Nasıl yetişecek herşey ? Ben bu sözleşme işini son dakika açarak güvensizliğinden ve korkusundan dolayı kaçtığını düşünüyorum. Şuanda bunlari yeni yeni oturduğum yerde içim acıyarak düşünüyorum. Bu da beni çok üzüyor. Nişanlımın bu güvensizliği hep geçmişte yaşadığı cekismeli boşanma davasından dolayı. O şahıs ona hertutlu davayı acmis babasının traktörüne kadar. O da beni o şahıs gibi görüp kendini korumaya çalışıyor. Bu yanlis ki.. ben medeni kültürlü bir ailede yetiştim, babamın bize çocukluğumuzda yaşatmış olduğu her türlü varlığa, lüks hayata sahiptim. Sonradan goren insanlar değiliz. Ne onun maaşı malı mülkü ne de ailesinin mali umrumda değil ki o bunun farkında beni tanıdı gördü. Oysa bende en az onun kadar geçmişte yara alan bir bayanım. Benimde mesela altnlarim alindi, ortak arabamiz o şahısta hakkımı istiyorum hala davasi görülüyor vs. Asıl bu sözleşmeleri ondan benim istemem lazım büyük mağdurluk yaşayan bir kadın olarak. İkimizin bu güvensizliğinden dolayı bizim evlilik 3 yıldır hep ertelendi. Ama benim bekleyecek gücüm kalmadı artık. Kendimi daha fazla kucultmek te istemiyorum. Bilmiyorum içim şuanda çok acıyor. Derdimi buraya da açtım..
yani keşke en başta bunları yazsaydınız

adamda "kadınlara güvenilmez" sendromu var ve sizinle de bunu aşamamış...keşke bunu anlamak için 3 sene geçmesini beklemeseydiniz.

siz de seviyorumdan çok "anne olmak istiyorum" der gibisiniz sanki...
 
işte mesela
15 sene evli kalıp 3 tane çocuk büyütmüş bir ev kadını var evlilik sürecinde ev alınmış, onu bölüyor zaten hakim

ama 6 ay evli kalındı veya 1-2 sene, paranın büyük kısmını adam önceki evi sattığında gelen parayla ödedi, tabi bunlar kağıtlı ispatlı, evler gerçek değerinde gösterilmiş vs olmalı (çünkü ülkede genelde gerçek değerler gösterilmediği için sıkıntılı olabiliyor) mesela böyle bir durumda cart diye ortadan ikiye bölünmediğini gördüm -her şey belgeliydi çünkü taraflar y.dışında yaşıyordu tüm transferler banka üzerinden olmuştu :KK70: tr'de boşandılar. ama tabii hukukçu değilim. bunun emsal kararı nedir, bu konuda içtihad nedir kaç yıldır misal evin %80i midir ..bu kadar ayrıntısını bilmiyorum.

işte ben de diyorum ki
mehir "olur da boşanılırsa, kadın zor duruma düşerse" diye kadına veriliyor (her ne kadar laik bir ülke filan olsak da örfen/şeriaten var ve kadınlar bas bas bağrınıyor zinhar altınını vermiyor)

boşanılırsa zaten nafaka hakkı da daim kadınların...evet boşanan kadın = değildir boşanan erkek.

e bir ihtimale binaen mehir var nafaka var, kadınların da işine geliyor iyi ok

adam da bir ihtimale binaen bir talepte bulunmuş
neden kadınlar güvence isterken ve üstelik güvenceleri zatien %100 sabitken normal de adam kendi şahsi durumuna göre güvence isterken hemen güven sorunları vs konuşuyoruz?
Yukarıda açıkladım, hiçbirisine gerek olmayan yol var.
Mal rejimi mirası kapsamaz mesela, çok daha garanti yolu varken evliliğe boşanmayı karıştırmak çok saçma.

Misal ablam, şuan hayatında biri olsa ki daha önce oldu, hem statü hem gelir hem kültür olarak -10 diyelim, biz ailece ‘insan olsun’ aman neymiş parası batsın senin her şeyin var, sadece sevdiceğin yok, o olunca gül gibi geçinirsiniz dedik.
Kendisinin olandan bahsediyoruz it gibi çalışıp kazandığı, babamdan değil.
Ben anlayamıyorum, anlamayacağım.
Bir insana bakıp göreceğim son şey maddi durumudur hatta değildir bile.
Ve biz kadınların geneli önce aşk ve huzur ararız bence, bunlar yoksa maddi koşullar ‘e sevgi de yok neyini çekeyim’ diye devreye giriyor.

Yeni düzenlemede erkeklere de nafaka bağlanıyor bu arada.
Ya çok abartıyorlar bu nafaka işini, aşırı komik rakamlar kazı kazanda çıkıyor artık o derece.
 
Birde okullar kapandığından beri 3 hafta boyunca düğün hazırlığı diye ailesinin yanına gittim onun evinde ailesiyle kaldım. Kafamızda tarih belirledik ama almadi henüz, organizasyon eğlence yapacağımız yer tam olarak planamadı ( geçmişte ikimizde boşanma yaşadık, buyuzden düğünü küçük çapta sade bir balo şeklinde düşünüyoruz buna hem fikirdik) düğün tanıdık aile dostunun güzel bir yerinde olacaktı sadece konuşulmadı henüz veee en onemlisi gelinliğim ortada yok onu da sade istedim halbuki ama bakilmadı henüz. 1 hafta kala buluruz merak etme kızım deniyordu. Yani 3 hafta boyunca hazırlık olacak diye oğlan evinde kaldım. Sadece bir mobilyalar alındı o da ortak çektiğimiz kredi ile yarı yarıya. Artık orada bekleyecek taakatim kalmadığı ve kendi ailemin "yeter artık buraya gel " tepkisinden dolayı kendi evime geldim. Zaten bu evlilik olmayacak büyük ihtimal kizlar. Zaman daraldı. Ona işlerini hallet beni almaya öyle gel diye tembihledim. Düğün temmuz sonu. Nasıl yetişecek herşey ? Ben bu sözleşme işini son dakika açarak güvensizliğinden ve korkusundan dolayı kaçtığını düşünüyorum. Şuanda bunlari yeni yeni oturduğum yerde içim acıyarak düşünüyorum. Bu da beni çok üzüyor. Nişanlımın bu güvensizliği hep geçmişte yaşadığı cekismeli boşanma davasından dolayı. O şahıs ona hertutlu davayı acmis babasının traktörüne kadar. O da beni o şahıs gibi görüp kendini korumaya çalışıyor. Bu yanlis ki.. ben medeni kültürlü bir ailede yetiştim, babamın bize çocukluğumuzda yaşatmış olduğu her türlü varlığa, lüks hayata sahiptim. Sonradan goren insanlar değiliz. Ne onun maaşı malı mülkü ne de ailesinin mali umrumda değil ki o bunun farkında beni tanıdı gördü. Oysa bende en az onun kadar geçmişte yara alan bir bayanım. Benimde mesela altnlarim alindi, ortak arabamiz o şahısta hakkımı istiyorum hala davasi görülüyor vs. Asıl bu sözleşmeleri ondan benim istemem lazım büyük mağdurluk yaşayan bir kadın olarak. İkimizin bu güvensizliğinden dolayı bizim evlilik 3 yıldır hep ertelendi. Ama benim bekleyecek gücüm kalmadı artık. Kendimi daha fazla kucultmek te istemiyorum. Bilmiyorum içim şuanda çok acıyor. Derdimi buraya da açtım..
Neden boşanmış?

Yanlış anlamayın ama bir kadının kolay boşanacağına inananlardan değilim, malum yaşadığımız toplum belli, istisnalar elbet var.
Buradan okuyan olursa ders olsun, sevgililerinizin neden boşandığını öğrenmeden, o çevreden bilen biriyle konuşmadan ciddi ilişkiye girmeyin.
 
Ya hiçbir emeği küçümsemem, inanın bir inşaat işçisinin ikram ettiği çay, mükellef sofralardan kıymetlidir ama neyi saklıyor?
Fazla dizi mi izliyorlar, kendilerini bir şey mi sanıyorlar bu ne ya?
Ona gelen parası için gelir mantığı nereden oturmuş kafasına acaba?
Her konuda böyle böbürlenen insan mıdır?
Bununla ömür mü geçer Allah aşkına, her şeye ‘benim benim’ deyip dolaptaki peyniri saklar benim maaşımla alındı diye.
Allah daha çok versin, güvenmiyorsa gelecek adına böyle sözleşme vs düşünmek yerine daha önce dediğim gibi satıp, ailesinin üstüne alabilirdi, onların emeği var katamam evliliğe diye, eyvallah.
Bu kadar ayyuka çıkaracak sıkıntı ney yani?
Sözleşmeymiş, milyon dolarlar var çünkü ortada peh…
Konu sahibinin son yorumundan sonra adamda büyük sıkıntı var diye düşünüyorum. İlk eşi çekişmeli dava açıyor, babanın traktörün kadar talep ediyor, konu sahibi niye, ne olmuş olabilir de bunu bile talep etmiş diye düşünmek yerine, ilk eşin medeniyet yüzü görmediğini, kültürsüz olduğunu ima ediyor. Bence ilk evlilik neden bitmiş iyice araştırsın illaki evleneceğim diyorsa. Ama bunu gidip de adama sormasin...
 
Yukarıda açıkladım, hiçbirisine gerek olmayan yol var.
Mal rejimi mirası kapsamaz mesela, çok daha garanti yolu varken evliliğe boşanmayı karıştırmak çok saçma.

Misal ablam, şuan hayatında biri olsa ki daha önce oldu, hem statü hem gelir hem kültür olarak -10 diyelim, biz ailece ‘insan olsun’ aman neymiş parası batsın senin her şeyin var, sadece sevdiceğin yok, o olunca gül gibi geçinirsiniz dedik.
Kendisinin olandan bahsediyoruz it gibi çalışıp kazandığı, babamdan değil.
Ben anlayamıyorum, anlamayacağım.
Bir insana bakıp göreceğim son şey maddi durumudur hatta değildir bile.
Ve biz kadınların geneli önce aşk ve huzur ararız bence, bunlar yoksa maddi koşullar ‘e sevgi de yok neyini çekeyim’ diye devreye giriyor.

Yeni düzenlemede erkeklere de nafaka bağlanıyor bu arada.
Ya çok abartıyorlar bu nafaka işini, aşırı komik rakamlar kazı kazanda çıkıyor artık o derece.
başka kardeşi varsa belki
bu sefer de kardeşle mal paylaşmaya uğraşır durur :D

gerçekten
kadınların geneli önce aşk ve huzur

mu arar sizce?

bakın ben gerçekten öyle arıyorum ve bekarım.. keşke bulsam aşk ve huzur :D

ama etrafımdak kadınlar hele ki evli olanlar %90 oranda parasına bakarak evlendi. tabi bazen toplumda kabul edilebilir işleri olan ama 100 kazanan varsa toplumun iyi görmediği/denk/makbul bulmadığı ama 120-130 kazanandansa ilkini tercih etti, ama genel olarak paraya baktı yani.

çok ciddi oranda aşk karın doyurmaz işi gücü iyi olsun, geliri garanti olsun vs vs deniyor evlenecek kızlara...kimsenin aman kızım seviyorsan evlen dediğini duymuyorum ben.

bana diyorlar ama...neden 40 yaşındayım çünkü. son şansım artık çocuk yapmak için mesela. evleneceksem para pula ihtiyaç da duymuyorum.

ablanız da belki 35-40 yaşındadır, belki hayatında zaten elde edeceğini elde etmiştir..aileniz sevgi yoksunluğu kalmasın kadın onu da tatsın diye istiyodur belki

kaldı ki yanlış bilmiyorsam siz çalışmıyorsunuz eşiniz de ticaret yapıyor ve kötü kazanmıyor. ki babanızın da durumu kötü değil sanırım ..misal siz asgari ücretli biriyle evli olsaydınız, 2 çocukla güç bela geçiniyor olsaydınız, standartlarınız düşük olsaydı. acaba aileniz ablanıza öyle mi diyecekti yoksa filmdelisi gitti asgari ücretli buldu yarı aç yarı tok yaşıyor sen aman haaa, mı diyecekti?

ha evet nafaka konusunu erkekler sakız ettiler gerçekten bence de. ama bazen cidden şirret kadınlar da çıkabiliyor bu da bir gerçek.
 
valla ben de henüz
evlenmeden önce kendisi (ama ailesi değil, burası çok önemli) varlıklı olup
ciddi anlamda da emek harcayıp feragat edip mal edinip (hani atıyorum bir şans eseri bir şeylere sahip olmuş olması da değil)
bu konuda korumacı davranmayan kadına denk gelmedim.
Valla denk gelmeniz mümkün değil şahsen ben evli değilim düşünmüyorum da . Olurda bir gün evlenmeye karar verirsem mal varlığımı her türlü garanti altına alırım. Evlilik başka mal mülk başka ikisinin de yeri ayrı
 
başka kardeşi varsa belki
bu sefer de kardeşle mal paylaşmaya uğraşır durur :KK70:

gerçekten


mu arar sizce?

bakın ben gerçekten öyle arıyorum ve bekarım.. keşke bulsam aşk ve huzur :KK70:

ama etrafımdak kadınlar hele ki evli olanlar %90 oranda parasına bakarak evlendi. tabi bazen toplumda kabul edilebilir işleri olan ama 100 kazanan varsa toplumun iyi görmediği/denk/makbul bulmadığı ama 120-130 kazanandansa ilkini tercih etti, ama genel olarak paraya baktı yani.

çok ciddi oranda aşk karın doyurmaz işi gücü iyi olsun, geliri garanti olsun vs vs deniyor evlenecek kızlara...kimsenin aman kızım seviyorsan evlen dediğini duymuyorum ben.

bana diyorlar ama...neden 40 yaşındayım çünkü. son şansım artık çocuk yapmak için mesela. evleneceksem para pula ihtiyaç da duymuyorum.

ablanız da belki 35-40 yaşındadır, belki hayatında zaten elde edeceğini elde etmiştir..aileniz sevgi yoksunluğu kalmasın kadın onu da tatsın diye istiyodur belki

kaldı ki yanlış bilmiyorsam siz çalışmıyorsunuz eşiniz de ticaret yapıyor ve kötü kazanmıyor. ki babanızın da durumu kötü değil sanırım ..misal siz asgari ücretli biriyle evli olsaydınız, 2 çocukla güç bela geçiniyor olsaydınız, standartlarınız düşük olsaydı. acaba aileniz ablanıza öyle mi diyecekti yoksa filmdelisi gitti asgari ücretli buldu yarı aç yarı tok yaşıyor sen aman haaa, mı diyecekti?

ha evet nafaka konusunu erkekler sakız ettiler gerçekten bence de. ama bazen cidden şirret kadınlar da çıkabiliyor bu da bir gerçek.
Hayatını bu kadar sağlam bir zemine oturtan varsa helal olsun.
Ben şuan erkeklerde görüyorum aksine bu gelir tablosuna göre eş seçmeyi.
İşi iyi garanti olsun, aileden kalacak bir ev olur yazlık olur mutlaka bir miras olsun, parada gözü olmasın ki mal edinelim bla bla…
Aç gözlü insanı tanımak bence çok kolay, bu arkadaş ya da iş ortamı da olabilir.
Bir emekçiye azıcık da olsa bahşişi çok görenden, yardım nedir bilmeyenden korkarım mesela ben, kıstasım o dur.

Ablamdan örnek verdiğim için oradan devam edeyim, boşandı kendisi kısa 2 yıl kadar bir evlilikti seneler önce.
Ve damadımız işsizdi😂
Ailecek olsun dedik, ‘iş olur, gayret olsun’ dedi babam ve 1 sene nişanlı iken cep harçlığına kadar besledik.
Ailelerin durumu orta derece diyelim hem biz hem onların, bizim diğer evimizde yaşamalarını istediler karşı taraf, kiracı olmasaydı muhtemelen yaşayacaklardı da.
Öyle yani kısaca😂
Süreç uzadı, ablam adamı besledi, tüm maaşını verdi, kendi harçlık aldı.
adam gezdi tozdu 2 sene işsiz, hiçbir girişimimize cevap vermedi, bulunan işlere girmedi, şoförü yokmuş diye haspam.
En sonki şartları da kabul etmeyince ayrılındı belli ki baba arkasında karısı arkasında öyle yaşayacaktı o herif akşama kadar yat, sabaha kadar gez ohh.
Yani diyeceğim o ki, biz yaptık yaparız, ailece böyle gördük.
Bu arada eşimin durumu iyiydi evet batırdım evlenince😂
Hayatımda hiç görmediğim bir şekilde yaşıyorum şuan, eş olarak çok sıkıntılarımız oldu kendi buhran ve psikolojik sorunları bu maddi kayıp sebebiyle ama bana benzedi artık umursamıyor.
Daha nişanlıyken babam demişti ‘bu damadın da işi yok, babadan gelenle ya da ticaretle gelir olmaz batmak 1 gündür, ekmek yemeye razıyım dersen evlen’ diye.
Böyle yani dünya, varken yok yokken var oluyor, yarın sabaha çıkacağımız belli değilken ola ki boşanırsamı evlenmeden düşünmek, tuhaf.
 
Bu ay sonunda düğünüm olacak ama henüz bazı şeyler eksik onları tamamlamaya çalışırken başka bir konu gündeme geldi ve bu önemli bir sorun. Nişanlımın daha önceden aldığı evi ve arabası var. Bu evini satıp başka iyi bir ev alıp yaşamak istiyor benimle, arabasını da satıp yükseltme fikri de var. Bu evi ve arabasından benim hak talep etmemi istemiyor kendi emeğim diyor. Bu yüzden benden "mal rejimi sözleşmesi" imzalamamı istedi. Bende şaşırdım ve çok hoşuma gitmedi bu teklifi. Dedim ilerde çocuğumuz olacak herhangi bir boşanma durumunda ben dışta kalıp sadece çocuğum hak talep edebiliyor "ben ne olacağım?" dedim. Bu yüzden kabul etmek istemiyorum dedim. O da ısrar ediyor. Bu durum senin çıkarına da olur diyor çünkü benim de kendime ait önceden aldığım bir arabam var ve yukseltme düşüncem vardı. Ama ben bunu sorun etmiyorum. Yükseltsemde o da hak talep edecekti ilerde zaten çocuklara kalırdı. Ben boşanmak için evlenmiyorum ki.. şimdi bunu sorun etmeye başladı. İmzalamazsam bu evlilik olmayacak gibi görünüyor. Üzgünüm.. herşey yolunda giderken ekonomik krizden dolayı şuanda ortak bir ev alamadığımız için simdi de bu konu gündeme geldi. Benimde yararıma oluyor belki ama sorun etmiyorum ne biliyim. Birbirimizi koşulsuz sevelim istiyorum. Sizce ne yapmalıyım ? İmzalamalımıyım ?
İnanmıyorum ya adama gram hak vermedim hanımlar siz ne yaşıyorsunuz adamın söylediği çok çirkin daha evlenmeden boşanma sonrasını konuşuyor böyle hesapla kitapla bir yuva kurulmaz konu sahibi size çok hak verdim ben olsam aşırı kırılır ve evlenmezdim sonuçta sizin de bir arabanız var öğretmensiniz konu ev değil teklif edilen çirkin durum hakkında hayırlısı.
 
En sonunda biçare kalan kadın oluyor.
Ev zaten benimdi diye istediği naneyi yiyecek belki. Bu kozu eline asla verme
 
Back
X