Bu kadar haksızlık çok değil mi?...

benimde sevgilimin sizin eşiniz kadar olmasada narsistik özellikleri var, ancak onun kurallarına göre hareket edilince mutlu olabiliyoruz. bu da kendimden vazgeçtim demek. neyseki istediği beklediği şeyler pozitif ve zararını görmeyeceğim şeyler. tabi bazen kırıcı olabildiği noktalar oluyor ama kabul etmez orası ayrı, tek burada sorun yaşıyorum. kendimde baskın karakterli biri olmama rağmen mutlu olabilir miyim acaba diye oturup düşünüp kabul ettim umarım ileride zararını görmem. fakat siz zararını kat ve kat görmeye başlamışsınız nasıl bir çaresizliğin içinde hissettiğinizi anlayabiliyorum aslında çaresiz değilsiniz bir çareniz var ama cesur olmanız lazım
Size naçizane tavsiyem kendinizi üzmeyin. Baştan koyun kurallarınızı. Sınırlarını çizmedipiniz sürece narsist özellikteki insanlar duracakları yeri bilmiyor. Ortada siz kalmıyorsunuz gerçekten de. İnşallah mutlu olursunuz.
 
Tek olumlu bir şey okumadım bu konuda.
Neyden korkuyorsunuz ?
Her akşam evinizde alkolik bir adam olmamasından mi ?
Size karısı değil de dusmaniymis gibi bakışlarının eksikliğinden mi ?
Yoksa annenize karşı bilenip hem de onu kızdırmak ve seni alt etmek için geçmişinizi neredeyse sere serpe dokememesinden mi ?
Sahi neyden korkuyorsunuz.
Yaşadıginiz her günü birbirinden saçma karı koca ilişkinizin bir daha olmayacagi fikri mi sizi bu kadar ürkütüyor ?
Bosansan neyden pişman olacaksın mesela ?
Böyle içi dışı kötu bir adamla çocuğunun aynı ortamda olmazsa güzel yetişemez diye mi ?
Düşündüm bulamadım.
Adamın elle tutulacak tek bir iyi yani bile yokken bu kadar kendine bağımlı kildiracak ne yaptı diye düşünmeye başladım.
 
Elle tutulacak bir tarafı olsa çocuğunuz için bir süre daha katlanın belki şartlar düzelir(çok zor) derim ama bu adama sabır gösterebilmeniz için bir neden söyler misiniz?
Yaşadığımız ömür bile sonsuz değilken evliliğin ölene dek sürmesi gerektiğini nerden çıkardınız?
Evlilik kutsal bir kurum tabiki sürdürülebilir olsa keşke..Ama sevgi saygı görüp sevgi ve saygı duyduğunuz kişiyle.
Yalnızca nikahın bağladığı insanların yaşadığı şeye evlilik diyemiyorum ne yazikki..
Korkunuz kendinize güveniniz olmamasından..
Daha fazla mı acı çekmeniz gerekiyor bilemedim ama zaman denilen şeyin ne kadar değerli olduğunu mutlu olabilmeyi beklemeden anlayabilseniz keşke.
Bakın ne kadar keşkeler var mevzunuzda.
 
Tek olumlu bir şey okumadım bu konuda.
Neyden korkuyorsunuz ?
Her akşam evinizde alkolik bir adam olmamasından mi ?
Size karısı değil de dusmaniymis gibi bakışlarının eksikliğinden mi ?
Yoksa annenize karşı bilenip hem de onu kızdırmak ve seni alt etmek için geçmişinizi neredeyse sere serpe dokememesinden mi ?
Sahi neyden korkuyorsunuz.
Yaşadıginiz her günü birbirinden saçma karı koca ilişkinizin bir daha olmayacagi fikri mi sizi bu kadar ürkütüyor ?
Bosansan neyden pişman olacaksın mesela ?
Böyle içi dışı kötu bir adamla çocuğunun aynı ortamda olmazsa güzel yetişemez diye mi ?
Düşündüm bulamadım.
Adamın elle tutulacak tek bir iyi yani bile yokken bu kadar kendine bağımlı kildiracak ne yaptı diye düşünmeye başladım.
Bana yaptıklarının elbette savunulacak tek tarafı yok. O ne kadar bahane etse de bazı şeyleri... Beni korkutan alışkanlıklar herhalde. Yine de kötünün içinde hep güzeli görmek gibi bir karakterim var. Bunca saydığınız kötülükler arasında aslında özünde iyi biridir şöyledir iyi yönü budur gibi gibi saçma sapan aklama gayreti içine giriyorum farketmeden. Yoksa aklanacak bir tarafı yok bu yaptıklarının.
 
sabrın ne zaman taşacak? burama geldi yetti be diyeceğin sınırın ne çok merak ediyorum.
şiddet var aldatma var hakaret, psikolojik eziyet, her gece içme... her yol var kocanda.
neye pişman olacaksın mesela?
boşandım artık beni aşağılayamayacak pişmanlığı mı?
Aldattığını görmedim ama güveniyor da değilim. Bazı yalanlar da aldatma yerine geçiyor benim için. O yüzden tüm söylediklerinizde haklısınız. Eve döndüğümde ciddi ciddi boşanmayı düşünüyorum. Eminim inanmayacağını çünkü ben bile inanamıyorum. Sadece yapmam gerekiyor diye kendimi zorluyorum tüm bu saydığınız sebeplerden. Sabır deseniz çoktan taştı ama ipler ne zaman kopacak bilmiyorum. Dün alışverişte bile kendime kalça üstünde biten birşey almadım alamadım. Sanki kızar vs diye. Kızımın doğum günü yaklaştı ve plan yapıyordum şimdi onsuz yapacağımı düşünme fikrine alışamadım. Önce inanıp kabullenmem gerekiyor bu süreci sanırım. Beni ikna etmesinden de korkuyorum barışmaya. Çünkü yine kendini savunup benim onu tahrik ettiğim için o ağır sözleri söylediğini söyleyecek. Yani kısaca zor, çok zor geliyor böyle gittiğini düşünmek...
 
Elle tutulacak bir tarafı olsa çocuğunuz için bir süre daha katlanın belki şartlar düzelir(çok zor) derim ama bu adama sabır gösterebilmeniz için bir neden söyler misiniz?
Yaşadığımız ömür bile sonsuz değilken evliliğin ölene dek sürmesi gerektiğini nerden çıkardınız?
Evlilik kutsal bir kurum tabiki sürdürülebilir olsa keşke..Ama sevgi saygı görüp sevgi ve saygı duyduğunuz kişiyle.
Yalnızca nikahın bağladığı insanların yaşadığı şeye evlilik diyemiyorum ne yazikki..
Korkunuz kendinize güveniniz olmamasından..
Daha fazla mı acı çekmeniz gerekiyor bilemedim ama zaman denilen şeyin ne kadar değerli olduğunu mutlu olabilmeyi beklemeden anlayabilseniz keşke.
Bakın ne kadar keşkeler var mevzunuzda.
Bizimki evlilik değil başka birşey haklısınız. Nikahta evliyiz ama hayatlarımıza bakıyorum ailelerin kopukluğu, bana olan saygısızlıkları, sürekli beni suçlaması.... Karışı mıyım düşmanı mı neyin hıncını çıkarıyor diye düşünüyorum. Yaşadığı başına gelen her olumsuz şeyde neredeyse parmağım var.... Şimdiden dönüp baktığımda keşke orada bitirseydim diyorum, bakmışsınız yoluma devam etmişim. Şimdi de keşke dememek için uğraşıyorum.
 
İyi geceler hanımlar,

İçimi dökmek için geldim. Çok üzgünüm... Uzun olursa şimdiden kusura bakmayın.
Evliliğimle ilgili sorunları yazmaya nereden başlasam bilmiyorum. Ama asıl sorun yaşadığım bunca haksızlığı kendime reva görmem. Bana yapılanlara izin vermem. Eşimde tespit ettiğim kişilik bozukluğunu kendimde de tespit ettim. Bağımlı bir kişiliğimin olduğuna inanıyorum. Eşim aileme bağımlı olduğumu düşünüyor ben ise eşime... Eşimle evlendiğimizden beri sorunlar yaşadık. Evleneli 3,5 sene oldu. 2 yaşında bir kızımız var. Her şeyi denedim. Psikoloğa gidiyorduk maddiyatı bahane ederek gitmeyi bıraktı. O maddiyat her gece içmeye gelince nedense unutuldu. Evet problemlerden biri her gece içmesi. Önceleri yoktu böyle bir alışkanlığı ama son 1,5 yıldır hemen her gece içiyor. Bir şişe şarap, 4-5 bira, bir şişe votka, bir şişe rakı... Ruh haline, bütçesine göre seçiyor o akşam ne içeceğini. Bağımlı oldun evde içme dediğimde sınır getirme bana içip napıyorum sanki diye savunuyor. Zaten alkole de benim yüzümden başlamış mış mış!... Tamamen bahane ediyor. Sebebi yok. Sorduğum zaman senin önceki hayatını anlamak için içtim diyor. Eşimle tanışmadan önce serbest bir hayatım vardı. Ondan önce erkek arkadaşlarım oldu. Birlikte oldum. Sonuçta hepsi de ciddi ilişkiydi ama yürümedi. Eşim hepsini biliyordu. Sürekli bunu önüme getirdi. Sürekli alakasız konuları bile oraya çekip üstüme geldi. İlk zamanlar şiddet vardı sonra el kaldırırsa polisi arayacağım diye kendini frenledi bitti bu durum. Çok sabrettim. Öyle manipüle etti ki beni; çektiklerimi adeta günahlarıma kefaret saydım. Ama bir yere kadar. Bende sabır bitti. Bir daha bu konuları açarsa işin mahkemede biteceğini, ağır sözlerini kaldıramadığımı söyledim. Ailelerimiz başından beri yıldızı barışmadı. Onun ailesi akraba eş dost ilişkisi konusunda yabani olduğu için aynı durumu benden bekledi. Eşim ailemle görüşmüyordu saygısızlık yaptı sürekli onlar da artık görüşmek istemiyor. Ben yine de onun ailesiyle görüşüyordum ama onların oğlu hatalı olduğu halde arkamdan beddualar ettiğini öğrenince ben de görüşmeyi kestim. Zaten kayınvalidemin durup dururken oradan buradan her şeyden laf sokmasını saymıyorum bile. Her şeyi sineye çektim anlayacağınız. Eşim bana destek olacağına herkesten çok kötüledi beni onlara. Dün de şehir dışında ablama geldim. Zaten ailemle kendisi görüşmediği için bir süpün nişan katılmam gereken her şey burnumdan geliyor. Kendisi bunları gereksiz görüyor. Her neyse... Dünkü konuya gelecek olursam, teyzesini çok seviyor kızım diye kızımın naptığını sorduğunda paylaştım. Öpüp duruyor dedim. Oradan başlattı getirdi konuyu halaları da seviyor dedi. Ben de dayanamadım ben pek görmedim dedim. Buradan tuttu senin yüzünden sen engel oldun gibi laflar etti. Ellerimle kızımın çantasını hazırlayıp yolladım kendim görüşmesem de halbuki. Yani bunca haksızlık çok değil mi ben yollarsam görüştüler sen götürünce görüştüler ama kendileri zahmet edip özleyip görmediler. Annesi babası bile torunlarını 5 ay görmedi oğulları götürmeyince. Aynı şehirdeyiz! Siz olsanız sorgulamaz mısınız bu nasıl torun sevgisi diye söyleyin nolur. Yemin ederim ben torunlarıyla hiçbir zaman aralarına girmedim. Böyle olduğu halde eşimin sen engel oldun vs lafları çok dokundu. Sonra tuttu konuyu anneme getirdi. Annem planlamış bizi ayırmayı da ondan böyle yapmış falan. Yaptığı da cidden birşey yok. Damadının saygısızlıklarını artık kapatamadı ve görüşmek istemedi tüm suçu bu! Annem akıllı kadınsa ben neden bekarken kaçmışım annemden. Ki öyle birşey yok uyduruyor. Hani erkek arkadaşlarım vardı buluşuyordum diye annemden kaçıyor oluyorum. Sonra dürüst olsaydın annen beni anlardı aramıza sen soktun bu kavgaları dedi. Ki ben hep eşimin yaptıklarını anlatmamaya çalıştım sırf arası bozulmasın annemle diye. Sonra bir gün anneme geldi bekarlığımdaki her şeyi abarta abarta anlattı. Annem benim arkamda durunca iyice sinirlendi. Dün de babana da dürüst ol madem gibi konuştu. Bakalım o ne diyecek minvalinden. Sonra kızımı istediğin kadar kaçır (ablama şehir dışına 1 haftalığına kalmaya geldim diye kaçırmışım) bakalım annen gibi tahammül edecek mi dedi. Üstü kapalı tehdit edip akıllı ol uslu ol konuşma çok demeler falan. Eşim en çok anneme gittiğimden şikayetçi. Ev yakın o işteyken gidip geliyorum diye resmen denetliyor gibi neredesin diye sorgular. Arkadaş çevrem sayesinde yok zaten. İşe daha başlamadım ücretsiz izindeyim başlayınca kızıma annem bakacak ve alışması gerekiyor diye özen gösteriyorum. Kaldı ki evimi ihmal etmiyorum kış boyu evde olmama rağmen sorsanız herrrrr gün annemdeymişim. Normalde evde benimle olsa yine birşey demeyeceğim ama 7/24 elinde telefon ya arkadaşlarıyla konuşur ya birşeylere bakar sürekli sürekli.... Gece uyumaz sabah kalkmaz. Şimdilerde işinden dolayı daha erken kalkıyor gibi. Yani özetlemeye çalıştım ne kadar becerebildiysem. Dün en ağırı da bekarken şunu yaptın bunu ettin diye bunları açması beni kızımla tehdit etmesi oldu. Bugün de aradığında konuşmak istemedim. Sakin sakin sinirlendiriyorsun beni sonra ben suçlu oluyorum diyor.
Biliyorum hepiniz boşa bu adamı ne çekiyorsun diyeceksiniz ama işte bendeki sorun da bu. Korkuyorum. Çok korkuyorum.... Olacaklardan, pişman olmaktan, boşanmadığım için de pişman olmaktan... Böyle hayat geçer mi diye sorgulayıp duruyorum. Çok kötü hissediyorum kendimi. Güvenimi yıktı. Ne umutlarla evlendim işkence etti.... Evde yalnız hissettiğimi anlattığımda bile beni suçlayan bir narsiste ne anlatılır bilmiyorum. Sadece mutsuz kırgın öfkeli hissediyorum kendimi. Uyusam uyusam hiç kalkmasam diyorum kızım olmasa..... Uzun oldu belki ama içimdekilerin çeyreği etmez inanın. Nasıl sevmiştim, herkese karşı gelmiştim, bunca acıyı görmek içinmiş meğer...
Aileniz arkanızda sanırım o yüzden bence hiç çekmeyin.size faydası yok zaten adamın saygı sevgi yok
 
Şiddet, aldatma, hakaret, küfür... İstediğiniz hayat gerçekten buysa devam edin bu evliliğe. Herkes istediği hayatı yaşar, sizin kendinize reva gördüğünüz hayat buymuş. Biz ne desek boş. Bahanelerin arkasına sığınıp, adamın iyi yönlerini aramaya devam edin. Yalnız şunu unutmayın hiçbir çocuk alkolik bir babayla büyümek istemez, çocuğunuz için silkelenip kendinize gelin.
 
Aileniz arkanızda sanırım o yüzden bence hiç çekmeyin.size faydası yok zaten adamın saygı sevgi yok
Evet ailem destekler beni hatta diyemiyorlar ama eminim boşanıp kendi hayatıma bakmam gerektiğini düşünüyorlardır. Ne de olsa çok şeyini çektim eşimin onlar da biliyor.
 
'Sorduğum zaman senin önceki hayatını anlamak için içtim diyor. Eşimle tanışmadan önce serbest bir hayatım vardı.' Serbest bir hayat mı? Normal bir hayatınız vardı yani. Bu tür şeyleri görünce çok kızıyorum. Biz kadınlar olarak bu tür şeyleri söylersek, kıt aklı erkekler ne desin?

Tüm Kadınlar için geçerli olan: Sen bir bireysin ve hayatında yaşadığın herşey sana bir şey katıyor. Kendi iraden ve isteğinle yaptığın her şeyin arkasında durman gerekir. Seni geçmişinle yargılayan bir insanla da birlikte olup evlenmeyeceksin! Bu kadar basit! Bazen diyorum za, kadınları olarak haklarımızı savunacağımıza kendi kendimizi ezip haksızlık ediyoruz. Sonra da bu ülke neden gelişmiyor, neden bu kadar kadın cinayeti var vs vs.

Sizin özelinizde ise kusura bakmayın ama ne yapmanız gerektiğini çok iyi biliyorsunuz aslında. Bir değil, iki değil yani.
 
Öyle bir anlatmışsınız ki, eşiniz çekilmez biri ve sanki size eziyet etmek için evlenmiş sizinle. Benim merak ettiğim, hiç iyi tarafları var mı? Ya da size karşı iyi olduğu zamanlar? Mutlu olduğunuz zamanlar?
Her şeyi geçtim, alkol çok büyük bir problem. Kimse kimse için alkole başlamaz. Zaten başlıyorsa da zayıf karakterlidir.
Yok annene anlatırım yok babana anlatırım demesi zaten çok çirkin. Keşke zamanında ona anlatmasaydınız. Bence bunu kaldıramıyor bu yüzden size eziyet ediyor.
Çekmeye değmez, ailen arkanda, işin gücün var. Bu insana bağlı kalma. Mutlu olmak hakkın.
 
Bence yeterince eziyet görmemişsiniz. Bekleyin adam biraz daha çirkinleşsin. Kumara da başlasın mesela. İçip içip kızınıza da şiddet uygulasın, kızınız büyüdükçe onu da manipüle etsin, onun da özgüvenini yok etsin. Hala bunca kötülüğün içinde iyi birşeyler bulabiliyorsanız sabretmeye devam edin bence. Ne gerek var boşanmaya, boşanınca mutlu olur bu eziyet dolu günlerinizi ararsınız sonra Allah muhafaza. İşiniz de var, ailenizde arkanızda, çaresiz değilsiniz ama olsun mağdur olmak daha güzel değil mi? Kızınızın örnek annesinolmak yerine esilmiş, güçsüz annesi olmak daha etkileyici olsa gerek.
 
İyi geceler hanımlar,

İçimi dökmek için geldim. Çok üzgünüm... Uzun olursa şimdiden kusura bakmayın.
Evliliğimle ilgili sorunları yazmaya nereden başlasam bilmiyorum. Ama asıl sorun yaşadığım bunca haksızlığı kendime reva görmem. Bana yapılanlara izin vermem. Eşimde tespit ettiğim kişilik bozukluğunu kendimde de tespit ettim. Bağımlı bir kişiliğimin olduğuna inanıyorum. Eşim aileme bağımlı olduğumu düşünüyor ben ise eşime... Eşimle evlendiğimizden beri sorunlar yaşadık. Evleneli 3,5 sene oldu. 2 yaşında bir kızımız var. Her şeyi denedim. Psikoloğa gidiyorduk maddiyatı bahane ederek gitmeyi bıraktı. O maddiyat her gece içmeye gelince nedense unutuldu. Evet problemlerden biri her gece içmesi. Önceleri yoktu böyle bir alışkanlığı ama son 1,5 yıldır hemen her gece içiyor. Bir şişe şarap, 4-5 bira, bir şişe votka, bir şişe rakı... Ruh haline, bütçesine göre seçiyor o akşam ne içeceğini. Bağımlı oldun evde içme dediğimde sınır getirme bana içip napıyorum sanki diye savunuyor. Zaten alkole de benim yüzümden başlamış mış mış!... Tamamen bahane ediyor. Sebebi yok. Sorduğum zaman senin önceki hayatını anlamak için içtim diyor. Eşimle tanışmadan önce serbest bir hayatım vardı. Ondan önce erkek arkadaşlarım oldu. Birlikte oldum. Sonuçta hepsi de ciddi ilişkiydi ama yürümedi. Eşim hepsini biliyordu. Sürekli bunu önüme getirdi. Sürekli alakasız konuları bile oraya çekip üstüme geldi. İlk zamanlar şiddet vardı sonra el kaldırırsa polisi arayacağım diye kendini frenledi bitti bu durum. Çok sabrettim. Öyle manipüle etti ki beni; çektiklerimi adeta günahlarıma kefaret saydım. Ama bir yere kadar. Bende sabır bitti. Bir daha bu konuları açarsa işin mahkemede biteceğini, ağır sözlerini kaldıramadığımı söyledim. Ailelerimiz başından beri yıldızı barışmadı. Onun ailesi akraba eş dost ilişkisi konusunda yabani olduğu için aynı durumu benden bekledi. Eşim ailemle görüşmüyordu saygısızlık yaptı sürekli onlar da artık görüşmek istemiyor. Ben yine de onun ailesiyle görüşüyordum ama onların oğlu hatalı olduğu halde arkamdan beddualar ettiğini öğrenince ben de görüşmeyi kestim. Zaten kayınvalidemin durup dururken oradan buradan her şeyden laf sokmasını saymıyorum bile. Her şeyi sineye çektim anlayacağınız. Eşim bana destek olacağına herkesten çok kötüledi beni onlara. Dün de şehir dışında ablama geldim. Zaten ailemle kendisi görüşmediği için bir süpün nişan katılmam gereken her şey burnumdan geliyor. Kendisi bunları gereksiz görüyor. Her neyse... Dünkü konuya gelecek olursam, teyzesini çok seviyor kızım diye kızımın naptığını sorduğunda paylaştım. Öpüp duruyor dedim. Oradan başlattı getirdi konuyu halaları da seviyor dedi. Ben de dayanamadım ben pek görmedim dedim. Buradan tuttu senin yüzünden sen engel oldun gibi laflar etti. Ellerimle kızımın çantasını hazırlayıp yolladım kendim görüşmesem de halbuki. Yani bunca haksızlık çok değil mi ben yollarsam görüştüler sen götürünce görüştüler ama kendileri zahmet edip özleyip görmediler. Annesi babası bile torunlarını 5 ay görmedi oğulları götürmeyince. Aynı şehirdeyiz! Siz olsanız sorgulamaz mısınız bu nasıl torun sevgisi diye söyleyin nolur. Yemin ederim ben torunlarıyla hiçbir zaman aralarına girmedim. Böyle olduğu halde eşimin sen engel oldun vs lafları çok dokundu. Sonra tuttu konuyu anneme getirdi. Annem planlamış bizi ayırmayı da ondan böyle yapmış falan. Yaptığı da cidden birşey yok. Damadının saygısızlıklarını artık kapatamadı ve görüşmek istemedi tüm suçu bu! Annem akıllı kadınsa ben neden bekarken kaçmışım annemden. Ki öyle birşey yok uyduruyor. Hani erkek arkadaşlarım vardı buluşuyordum diye annemden kaçıyor oluyorum. Sonra dürüst olsaydın annen beni anlardı aramıza sen soktun bu kavgaları dedi. Ki ben hep eşimin yaptıklarını anlatmamaya çalıştım sırf arası bozulmasın annemle diye. Sonra bir gün anneme geldi bekarlığımdaki her şeyi abarta abarta anlattı. Annem benim arkamda durunca iyice sinirlendi. Dün de babana da dürüst ol madem gibi konuştu. Bakalım o ne diyecek minvalinden. Sonra kızımı istediğin kadar kaçır (ablama şehir dışına 1 haftalığına kalmaya geldim diye kaçırmışım) bakalım annen gibi tahammül edecek mi dedi. Üstü kapalı tehdit edip akıllı ol uslu ol konuşma çok demeler falan. Eşim en çok anneme gittiğimden şikayetçi. Ev yakın o işteyken gidip geliyorum diye resmen denetliyor gibi neredesin diye sorgular. Arkadaş çevrem sayesinde yok zaten. İşe daha başlamadım ücretsiz izindeyim başlayınca kızıma annem bakacak ve alışması gerekiyor diye özen gösteriyorum. Kaldı ki evimi ihmal etmiyorum kış boyu evde olmama rağmen sorsanız herrrrr gün annemdeymişim. Normalde evde benimle olsa yine birşey demeyeceğim ama 7/24 elinde telefon ya arkadaşlarıyla konuşur ya birşeylere bakar sürekli sürekli.... Gece uyumaz sabah kalkmaz. Şimdilerde işinden dolayı daha erken kalkıyor gibi. Yani özetlemeye çalıştım ne kadar becerebildiysem. Dün en ağırı da bekarken şunu yaptın bunu ettin diye bunları açması beni kızımla tehdit etmesi oldu. Bugün de aradığında konuşmak istemedim. Sakin sakin sinirlendiriyorsun beni sonra ben suçlu oluyorum diyor.
Biliyorum hepiniz boşa bu adamı ne çekiyorsun diyeceksiniz ama işte bendeki sorun da bu. Korkuyorum. Çok korkuyorum.... Olacaklardan, pişman olmaktan, boşanmadığım için de pişman olmaktan... Böyle hayat geçer mi diye sorgulayıp duruyorum. Çok kötü hissediyorum kendimi. Güvenimi yıktı. Ne umutlarla evlendim işkence etti.... Evde yalnız hissettiğimi anlattığımda bile beni suçlayan bir narsiste ne anlatılır bilmiyorum. Sadece mutsuz kırgın öfkeli hissediyorum kendimi. Uyusam uyusam hiç kalkmasam diyorum kızım olmasa..... Uzun oldu belki ama içimdekilerin çeyreği etmez inanın. Nasıl sevmiştim, herkese karşı gelmiştim, bunca acıyı görmek içinmiş meğer...
Sizi ve sorunları hatırlıyorum. İntihar edecekti eşiniz sizi aramıştı. Birde kameralara bakacaktınız...Bu adamla geçen her saniyeye yazık. Neden siz psikoloğa gitmiyorsunuz?
 
Aldattığını görmedim ama güveniyor da değilim. Bazı yalanlar da aldatma yerine geçiyor benim için. O yüzden tüm söylediklerinizde haklısınız. Eve döndüğümde ciddi ciddi boşanmayı düşünüyorum. Eminim inanmayacağını çünkü ben bile inanamıyorum. Sadece yapmam gerekiyor diye kendimi zorluyorum tüm bu saydığınız sebeplerden. Sabır deseniz çoktan taştı ama ipler ne zaman kopacak bilmiyorum. Dün alışverişte bile kendime kalça üstünde biten birşey almadım alamadım. Sanki kızar vs diye. Kızımın doğum günü yaklaştı ve plan yapıyordum şimdi onsuz yapacağımı düşünme fikrine alışamadım. Önce inanıp kabullenmem gerekiyor bu süreci sanırım. Beni ikna etmesinden de korkuyorum barışmaya. Çünkü yine kendini savunup benim onu tahrik ettiğim için o ağır sözleri söylediğini söyleyecek. Yani kısaca zor, çok zor geliyor böyle gittiğini düşünmek...

çok fazla manipüle edilmişsin.
eski sevgililerine takık ve hazmedemeyen bir adam değişmeyecektir. tedaviyi de istemiyor.
evliliğin hep böyle sürecek. kaç yaşındasın? daha kaç sene bu şekilde yaşayabilecek gücün var?
çocuğun olmasa kendine yapıyorsun der çek keyfin bilir denilebilir ama çocuğuna görüp normal zannedeceği bir hayat veremezsin. normal erkek anlayışının bu olduğu alt metniyle yetiştiremezsin. sen koca kadınsın kendine ettiğin seni ilgilendirir ama çocuğuna bunu yapmaya hakkın yok.
destek alma şansın varsa al. al ki kendin farket aklında şüphe kalmasın.
 
Peki cocugun sucu ne?
Boyle bir baba , bu adama bagimli bir anne, siz kizinin yerinizde olsaydiniz boyle bir aileye gelmek , boyle bir ailede buyumek ister miydiniz?
Kızı en çok babasıyla Mutlu olurmuş babasız büyüt ek hakkım mıymış falan diyor. Kızı babasıyla şu an mutlu ama gelecekte onu da baskılar eminim...
 
Sizi ve sorunları hatırlıyorum. İntihar edecekti eşiniz sizi aramıştı. Birde kameralara bakacaktınız...Bu adamla geçen her saniyeye yazık. Neden siz psikoloğa gitmiyorsunuz?
İşe döndüğümde gideceğim ben de. Şu anda maaşım yok maddi olarak sık sık çağırdığında karşılayamıyoruz.
 
Kendinize neden değer vermiyorsunuz? Bence eşiniz sizi geçmişinizle, hakaretleri ile manipüle etmiş. Sizde kendinizi suçlu görüyorsunuz zaman zaman.
 
X