bu evlilik kurtulur mu?

Vallahi ölmek istiyorum. Gerçekten. Yaşanmış şeyleri düşünüp düşünüp Ağlıyorum. Yaşanacak daha kötü şeyleri düşündükçe daha beter Ağlıyorum. Yaşanabilecek güzel şeyler olabilirdi bunu hatırlayıp bir daha Ağlıyorum. Ne devam etmeye ne bosanma sürecine ne de böyle arada derede kalmaya halim var. Ne istediğimi sordunuz diye yazdım bunları. Bu saatten sonra allahtan belasını bulmasını temenni eder kendime sağlık dilerim.

Bakın yaşadığınız şey birçok insanın başına geldi ve çoğu o an için ölmek istedi, yaşanacaklara odaklandı ama sonra geçti.

Zaten önünüzde apaçık yaşanmışlar dururken niye belirsiz yaşanacaklara/yaşanmayacaklara ağlıyorsunuz ki? Bu adamla ne yaşanabilirdi yani?

Siz ancak paranız ile bu adamı elinizde tutabilirsiniz. Çünkü adamın niyeti bu imiş baştan beri. Kendinize ve yapacaklarınıza odaklanın. Şu an düzeltseniz 3 ay sonra kardeşinin taksiti yüzünden olay çıkarır.

Kendinizi küçük duruma düşürmeyin. Ve benden size tavsiye, evliliğini sadece kendi sevgisi ile ayakta tutabileceğini düşünen kadınlardan olmayın.

Size düzelebilir diye yorum yapan üyeler de bunu yapıyor ve onlar da başarılı olamıyor, emin olun.
 
Sanırım Mayıs sonunda Meb de atamalar var. Bizimki ağustosta. Genelde ankara dışına kolay gönderirler ama sağolsun daire başkanı yan odaya göndermiyor bu işi sen yaparsın diye. Ağustos ta bosanma davasını gösterip tayin isteyebilir miyim acaba. Ya da tayinim çıksa ağustosta gitsem bu mahkemede kusur olur mu. Bilginiz var mı
Sabret canim ne diyim bilmem ki hayir disardan biri olarak konusmak kolay geliyo belki bize yasayan sensin herseyi seviyorum diyosun yeni evlisiniz muhakkak yasanmisligunz var insan normal olarak bianda bosanma karari alamiyo hele seviyosa son ana kadar bi umut hersey yoluna gircek diye bekliyo esini taniyan sensin bi kadin isterse yapamayacagi sey yoktur ama ne yazikki senn savasin kocanla degil yine bi kadin olabn kayinvalidenle:-( sabret bekle bakalim mayisin sonunda tayinler olcak belki goz gormwyince gonul katlanir ve esinle birbirinize sarilir kaynananin lanetinden kurtulursun
 
Sanırım Mayıs sonunda Meb de atamalar var. Bizimki ağustosta. Genelde ankara dışına kolay gönderirler ama sağolsun daire başkanı yan odaya göndermiyor bu işi sen yaparsın diye. Ağustos ta bosanma davasını gösterip tayin isteyebilir miyim acaba. Ya da tayinim çıksa ağustosta gitsem bu mahkemede kusur olur mu. Bilginiz var mı
Boşandıktan sonra istediğin yere gidebilirsin elbette... Ona kimsenin yapacağı & söyleyeceği bir şey olamaz...
Bakın yaşadığınız şey birçok insanın başına geldi ve çoğu o an için ölmek istedi, yaşanacaklara odaklandı ama sonra geçti.

Zaten önünüzde apaçık yaşanmışlar dururken niye belirsiz yaşanacaklara/yaşanmayacaklara ağlıyorsunuz ki? Bu adamla ne yaşanabilirdi yani?

Siz ancak paranız ile bu adamı elinizde tutabilirsiniz. Çünkü adamın niyeti bu imiş baştan beri. Kendinize ve yapacaklarınıza odaklanın. Şu an düzeltseniz 3 ay sonra kardeşinin taksiti yüzünden olay çıkarır.

Kendinizi küçük duruma düşürmeyin. Ve benden size tavsiye, evliliğini sadece kendi sevgisi ile ayakta tutabileceğini düşünen kadınlardan olmayın.

Size düzelebilir diye yorum yapan üyeler de bunu yapıyor ve onlar da başarılı olamıyor, emin olun.
Aptalasik a kesinlikle Katılıyorum. Inan bu adamla hayat geçmez.... Hep dediğim gibi bir Ömür elin yüreğinde o stresle yaşayabilir misin? Her an gidecek ya da ne olacak korkusu...
Biten bitmiş. Şu an hissettiklerini Anlıyorum. Hayaller, sevgi, aşk... Ama bunla tek Taraflı... Ve tek taraflı olan Şeyler bir Evliliği yürütmeye yetmiyor. Hele ki Kişiliği bozuk bir Adam'ı iyileştirmeye hiç yetmiyor... Ben sevgimle iyi edebileceğimi düşünmüştüm salak gibi... Şimdi kendime bakıyorum da, kocaman bir yara almışım... Ilk 6 ay aynı şeyleri yaşamıştık. Keşke o zaman bitirseydim. 1,5 sene daha gereksiz sürükledim. Olmayınca olmuyormuş işte...
 
Ne sevgi varmis. Hala seviyorum desem kurtulur mu bu evlilik diyorsunuz. Ne sevgisi ayol? Adam size pacavraya davrandigi gibi davraniyor. Calisan kadinsin. Ne cekeceksin? Kendisi bosanmak istiyormus zaten. Gtu kalkmis. Boyle bi adamdan ne koca olur me baba
 
Merhabalar. bu siteye ilk kez üye oluyorum. ama daha önce burada paylaşılan neredeyse herşeyi takip ettim. hayatın ne oyunları varmış dedim okuduğum bazı konularda. burada güçlü, akıllı kadınlara hep hayran oldum. şimdi sizlerden gerçekten destek ve yardım istiyorum.
evet, sanırım ben de boşanıyorum.
sanırım diyerek belki de kendimi kandırıyorum. belki de gerçekten herşey bitmiştir. ya da kurtulması benim elimdedir.
kısaca anlatayım müsaadenizle. (bayağı uzun olmuş ama ne olur okuyun ve yardım edin bana)
2015 şubatta evlendim. beni göremeyince uykuları kaçan bir adamdı. senin için romayı yakarım falan diyen. akrep burcudur kendisi, varsa yoksa "ben kinciyim hiç bir seyi unutmam" der durur. unutmuyormuş gerçekten.
kendisinin bir annesi var; düşman başına. kadın yıllarca eşini maddi olarak yemiş. parası bitince de koymuş kapıya. (benim yorumum değil, kendi öyle anlatmıştı.) bizim düğünden sonra "allah nasıl sağ çıkarmış bu arabadan" dedirten bir trafik kazası geçirmiş kayınbiraderimle. doktor bir iki dikiş atmış, kollar falan alçılı, taburcu etmiş. neymiş efendim, kv dava açacakmış doktora; hastanede yatırmadı diye, tazminat alacakmış. bu derece paragöz yani. oğlu memurdur benim gibi. "yoğurdu mayaladım kaymağını sana yedirtmem" demişliği vardır.
1 ay sonra kocam tutturdu arabaları satacaz? neden? 8bin tl kredi kartı borcu varmış eşyaların borcu. iki araba satınca 80bin tl yapıyor? ne gerek var iki kişi zaten 5bin gelirimiz var! yooook olmaz, ben karısının altında araba gezdiriyor dedirtmem. kv: "altında araba gezip duruyorsun" o araba satılacak. sattırmadım. amac borc odemek ya da yeni araba almak değil; beni elsiz kolsuz bırakmak. bir kavga kıyamet, neyse topladık bir şekilde...
kendisi 10 km uzakta oturan anneme, 5 km uzakta olan ablama bile göndermez. işe dolmuşla gider gelirirm ama geziyormuşum! o zaten benim ailemi ilk sorunda reddetti, ben onları istemem görüşmem falan dedi. üstelemedim. "benim ailemin senin göstereceğin saygı sevgiye ihtiyacları yok, kendini birşey sanma"dedim. bir de arabasını kendi kardeşine satıyor, bir miktar peşin alıyor; kalını ayda bin lira taksitle ödüyor kardeşi. arabası 40 lira kardeşi veriyor 38. açıkça bu garibimi anası ve kardeşi kazıklıyor da farkında değil. pek düşkün, anası dul ya.
bu sefer onun anası; narsist, manyak, manupülator kadın başladı. yok kazadan sonra şunu yapmamışım kötü davranmışım falan filan. kocamı bana karşı doldurdu. biz her kv ziyaretinden veya telefondan sonra kavga ettik. gözüne dizine dursun wc kadar götürüp donuna kadar çektim elimle yemek yedirdim, yaranamadım. o kaza olmasaydı asla görüşmezdim ama kaza dedim, allah vermesin kötü birşey. zor günde insanlık etmek lazım dedim... bunlar insanlıktan falan anlayacak tipler değil.
bir ay daha geçti başladı ev alacaz demeye. olur alalım. yine iki araba satılsın ki üstüne kredi çekip ev alalım demi? ben arabayı satışa çıkardım, o satışa çıkarmadı. o sıralar annesi ve kardeşi mevcut evden taşınmaya falan hazırlanıyor gibiler. meğer kocası benim kv ye dava açıyormuş boşanma için. kadın tutuşmuş ev altından gidecek. benim kocama ev aldırıyor. benim herifi gene kullanıyorlar. 8 bin tl kredi kartı duruyor hala ödenmemiş zaten evliliğin 2. ayındayız.
derken bizim koltuk takımı; alalı 3 ay olmuş adamlar bir türlü getirmemiş stok yok, nakliye hatası falan. allahtan iki kanepe var oturma odası için ben almıştım. dedim şu gelmeyen mobilyayı iade edilim, kalır 5 bin. onu da öderiz. yok nişanda takılan seti bozduralım dedi. olmaz dedim o mihir. işte herşey bu sözden sonra başladı.
bana ne laflar ne hakaretler. mihir köylü adetiymiş, ben köylüymüşüm. köy kızları gibi gidip kv'ye hizmet etmeliymişim. zaten geçen ay kirayı onun maaşından ödemişiz. o keriz miymiş. ben onu yonulacak kaz mı sanmışım. bu ay (nisan ayı için söylüyor) benim öğrenim kredim varmış kirayı yatırmıyormuş onu da bunu da ödemiyormuş... bir kavga kıyamet... kalktı gitti evden. aradım geldi. sonra gene gitti, bir daha çağırdım, geldi ve gitti. bir daha çağırdım. her geldiğinde yine bağırmalar hakaretler. yine kapıya yöneldi. "bu sefer de gidersen kötü olacak"dedim gitti. "nereye gidersen karışmıyorum snaa ne halin varsa gör" falan dedi. nereye gidiyorsun diye sordum. sanane sen kimsin ki hesap verecem gibi bağırmalar... gitti. temizlik çamşaır faaln işleri hallettim. aradım. nerdesin dedim yine aynı şeyleri söyledi, ben annemi görmeye gidiyorum dedim. defol git, s.git.... akşam 8 oldu ben anneme yeni gittim. zaten griptim o zmaan ilaç milaç içince ben uyuya kaldım. kardeşim mesaj atmış ona, ablam çok yorgun ve hasta gece burada kalacak, demiş. "annene kavuşmuşsun bir daha gelmezsin bu eve" diye mesaj attı. çok kızdım sinirlendim ama yarın olsun giderim dedim. yarın oldu. aradı "gel neyin varsa evde götür" falan dedi. düşündüm, siniri geçsin giderim. 2 gün sonra eve gittim kapının göbeğini değiştirmiş. yanımda babm ve iki ark. vardı rezil oldum. polisi aradım. aslında o anda kilidin değiştiği aklıma gelmedi. evde yabancı biri mi var, hırsız mı var panikledim. polis geldi, kapı göbeği değişmiş dedi.
baktım bu bayağı ciddi. zaten her kavgada "boşarım seni görürsün" falan diyordu. bir kaç gün dha geçti. çağırdım konuşalım diye, gene aynı laflar. sen bu eve giremezsin, bu ev benim, seninle anlaşmalı boşanacaz falan lafları. içimden dedim, eve almamak öyle olmaz. gittim savcilığa şikayet ettim, hakaret, boşanma tehditi, bir daha eve gelme, ben eşyaları götürüyorum mesajları, kilidi değiştirme... 1 ay evden uzaklaştırma vermişler. tebligattan sonra eve gittim ki evi talan etmişler. altın gümüş ne varsa yok olmuş! benim çeyizim, benim eve aldığım herşey bir odaya rastgele atılmış. geri kalan herşey götürülmek üzere derlenip toplanmış. belli ki bir kadın eli değmiş. yani bnim kv gelmiş, eşyalar ev babasının malı gibi götürmeye kalkmış. polisi aradım, eve hırsız girmiş diye. tutanak falan tuttular, kamera kayıtlarını aldılar.
Geçen hafta avukatı aradı, "eşiniz t... boşanmak istiyor, ben avukatıyım." kafayı yedim. dedim nasıl olur, ne oluyor bir dakika. avukatla buluştum. annesinin, kendisinin yaptığı herşeyi anlattım, zırıl zırıl ağladım. kadın üzüldü halime, ya sizi bana böyle anlatmadılar, şoktayım. keşke boşanmasanız falan dedi. müvekkilimle bir konuşacam dedi. avukat da benim çok yakın bir arkadasımın kuzeniymiş, tesadüfe bakın hanımlar! bugün bir daha aradı avukat, kesin olarak boşanmak istiyor, anlaşmalı" dedi. dedim neymiş şartları. karşılıklı hiç bir şey almayacak - vermeyecekmişiz. bağırdım avukata, ne diyorsunuz siz, öyle anlaşma mı olur? anlaşmayı çok istiyorsa gelsin evlilikte anlaşalım. öyle sevgiliden ayrılır gibi olur mu? avukat çok haklısınız ama ben elçiyim dedi.
ya hanımlar, ablalarım; böyle evlilik biter mi? hiç mi kurtulmaz. bu adam çok inatçı ve de annesinin sözünden çıkmıyor. hiç mi şans yok acaba. sizce karşıma alsam, konuşsam
onu sevdiğimi söylesem, o büyük aşkına ne oldu desem bir faydası olur mu? sanırım uzaklaştırma cezası çok koymuş, onun intikamını boşanarak alacak. ama ben şikayetçi olmasaydım, evdeki altınları falan benim aldığımı iddia edecekti, annesi bana hırsız falan derdi kesin biliyorum. polis ve savcılık izniyle eve girmem lazımdı ki beni suçlamasınlar. ben 1 gün verirler sanıyordum 1 ay vermişler, avukata da söyledim. şimdi ne yapmam lazım? ne olur bir yardımcı olun tecrübelerinizden bir şeyler söyleyin :KK43:
evliliğin deil sizin kurtulmanız şart madem avukata vermiş alabildiğiniz ne varsa alın isteyin ve hemen bosanın lanet olsun böyle insanlara ömrün boyu cekmek istemiosan kurtul bu adamdan
 
Merhabalar. bu siteye ilk kez üye oluyorum. ama daha önce burada paylaşılan neredeyse herşeyi takip ettim. hayatın ne oyunları varmış dedim okuduğum bazı konularda. burada güçlü, akıllı kadınlara hep hayran oldum. şimdi sizlerden gerçekten destek ve yardım istiyorum.
evet, sanırım ben de boşanıyorum.
sanırım diyerek belki de kendimi kandırıyorum. belki de gerçekten herşey bitmiştir. ya da kurtulması benim elimdedir.
kısaca anlatayım müsaadenizle. (bayağı uzun olmuş ama ne olur okuyun ve yardım edin bana)
2015 şubatta evlendim. beni göremeyince uykuları kaçan bir adamdı. senin için romayı yakarım falan diyen. akrep burcudur kendisi, varsa yoksa "ben kinciyim hiç bir seyi unutmam" der durur. unutmuyormuş gerçekten.
kendisinin bir annesi var; düşman başına. kadın yıllarca eşini maddi olarak yemiş. parası bitince de koymuş kapıya. (benim yorumum değil, kendi öyle anlatmıştı.) bizim düğünden sonra "allah nasıl sağ çıkarmış bu arabadan" dedirten bir trafik kazası geçirmiş kayınbiraderimle. doktor bir iki dikiş atmış, kollar falan alçılı, taburcu etmiş. neymiş efendim, kv dava açacakmış doktora; hastanede yatırmadı diye, tazminat alacakmış. bu derece paragöz yani. oğlu memurdur benim gibi. "yoğurdu mayaladım kaymağını sana yedirtmem" demişliği vardır.
1 ay sonra kocam tutturdu arabaları satacaz? neden? 8bin tl kredi kartı borcu varmış eşyaların borcu. iki araba satınca 80bin tl yapıyor? ne gerek var iki kişi zaten 5bin gelirimiz var! yooook olmaz, ben karısının altında araba gezdiriyor dedirtmem. kv: "altında araba gezip duruyorsun" o araba satılacak. sattırmadım. amac borc odemek ya da yeni araba almak değil; beni elsiz kolsuz bırakmak. bir kavga kıyamet, neyse topladık bir şekilde...
kendisi 10 km uzakta oturan anneme, 5 km uzakta olan ablama bile göndermez. işe dolmuşla gider gelirirm ama geziyormuşum! o zaten benim ailemi ilk sorunda reddetti, ben onları istemem görüşmem falan dedi. üstelemedim. "benim ailemin senin göstereceğin saygı sevgiye ihtiyacları yok, kendini birşey sanma"dedim. bir de arabasını kendi kardeşine satıyor, bir miktar peşin alıyor; kalını ayda bin lira taksitle ödüyor kardeşi. arabası 40 lira kardeşi veriyor 38. açıkça bu garibimi anası ve kardeşi kazıklıyor da farkında değil. pek düşkün, anası dul ya.
bu sefer onun anası; narsist, manyak, manupülator kadın başladı. yok kazadan sonra şunu yapmamışım kötü davranmışım falan filan. kocamı bana karşı doldurdu. biz her kv ziyaretinden veya telefondan sonra kavga ettik. gözüne dizine dursun wc kadar götürüp donuna kadar çektim elimle yemek yedirdim, yaranamadım. o kaza olmasaydı asla görüşmezdim ama kaza dedim, allah vermesin kötü birşey. zor günde insanlık etmek lazım dedim... bunlar insanlıktan falan anlayacak tipler değil.
bir ay daha geçti başladı ev alacaz demeye. olur alalım. yine iki araba satılsın ki üstüne kredi çekip ev alalım demi? ben arabayı satışa çıkardım, o satışa çıkarmadı. o sıralar annesi ve kardeşi mevcut evden taşınmaya falan hazırlanıyor gibiler. meğer kocası benim kv ye dava açıyormuş boşanma için. kadın tutuşmuş ev altından gidecek. benim kocama ev aldırıyor. benim herifi gene kullanıyorlar. 8 bin tl kredi kartı duruyor hala ödenmemiş zaten evliliğin 2. ayındayız.
derken bizim koltuk takımı; alalı 3 ay olmuş adamlar bir türlü getirmemiş stok yok, nakliye hatası falan. allahtan iki kanepe var oturma odası için ben almıştım. dedim şu gelmeyen mobilyayı iade edilim, kalır 5 bin. onu da öderiz. yok nişanda takılan seti bozduralım dedi. olmaz dedim o mihir. işte herşey bu sözden sonra başladı.
bana ne laflar ne hakaretler. mihir köylü adetiymiş, ben köylüymüşüm. köy kızları gibi gidip kv'ye hizmet etmeliymişim. zaten geçen ay kirayı onun maaşından ödemişiz. o keriz miymiş. ben onu yonulacak kaz mı sanmışım. bu ay (nisan ayı için söylüyor) benim öğrenim kredim varmış kirayı yatırmıyormuş onu da bunu da ödemiyormuş... bir kavga kıyamet... kalktı gitti evden. aradım geldi. sonra gene gitti, bir daha çağırdım, geldi ve gitti. bir daha çağırdım. her geldiğinde yine bağırmalar hakaretler. yine kapıya yöneldi. "bu sefer de gidersen kötü olacak"dedim gitti. "nereye gidersen karışmıyorum snaa ne halin varsa gör" falan dedi. nereye gidiyorsun diye sordum. sanane sen kimsin ki hesap verecem gibi bağırmalar... gitti. temizlik çamşaır faaln işleri hallettim. aradım. nerdesin dedim yine aynı şeyleri söyledi, ben annemi görmeye gidiyorum dedim. defol git, s.git.... akşam 8 oldu ben anneme yeni gittim. zaten griptim o zmaan ilaç milaç içince ben uyuya kaldım. kardeşim mesaj atmış ona, ablam çok yorgun ve hasta gece burada kalacak, demiş. "annene kavuşmuşsun bir daha gelmezsin bu eve" diye mesaj attı. çok kızdım sinirlendim ama yarın olsun giderim dedim. yarın oldu. aradı "gel neyin varsa evde götür" falan dedi. düşündüm, siniri geçsin giderim. 2 gün sonra eve gittim kapının göbeğini değiştirmiş. yanımda babm ve iki ark. vardı rezil oldum. polisi aradım. aslında o anda kilidin değiştiği aklıma gelmedi. evde yabancı biri mi var, hırsız mı var panikledim. polis geldi, kapı göbeği değişmiş dedi.
baktım bu bayağı ciddi. zaten her kavgada "boşarım seni görürsün" falan diyordu. bir kaç gün dha geçti. çağırdım konuşalım diye, gene aynı laflar. sen bu eve giremezsin, bu ev benim, seninle anlaşmalı boşanacaz falan lafları. içimden dedim, eve almamak öyle olmaz. gittim savcilığa şikayet ettim, hakaret, boşanma tehditi, bir daha eve gelme, ben eşyaları götürüyorum mesajları, kilidi değiştirme... 1 ay evden uzaklaştırma vermişler. tebligattan sonra eve gittim ki evi talan etmişler. altın gümüş ne varsa yok olmuş! benim çeyizim, benim eve aldığım herşey bir odaya rastgele atılmış. geri kalan herşey götürülmek üzere derlenip toplanmış. belli ki bir kadın eli değmiş. yani bnim kv gelmiş, eşyalar ev babasının malı gibi götürmeye kalkmış. polisi aradım, eve hırsız girmiş diye. tutanak falan tuttular, kamera kayıtlarını aldılar.
Geçen hafta avukatı aradı, "eşiniz t... boşanmak istiyor, ben avukatıyım." kafayı yedim. dedim nasıl olur, ne oluyor bir dakika. avukatla buluştum. annesinin, kendisinin yaptığı herşeyi anlattım, zırıl zırıl ağladım. kadın üzüldü halime, ya sizi bana böyle anlatmadılar, şoktayım. keşke boşanmasanız falan dedi. müvekkilimle bir konuşacam dedi. avukat da benim çok yakın bir arkadasımın kuzeniymiş, tesadüfe bakın hanımlar! bugün bir daha aradı avukat, kesin olarak boşanmak istiyor, anlaşmalı" dedi. dedim neymiş şartları. karşılıklı hiç bir şey almayacak - vermeyecekmişiz. bağırdım avukata, ne diyorsunuz siz, öyle anlaşma mı olur? anlaşmayı çok istiyorsa gelsin evlilikte anlaşalım. öyle sevgiliden ayrılır gibi olur mu? avukat çok haklısınız ama ben elçiyim dedi.
ya hanımlar, ablalarım; böyle evlilik biter mi? hiç mi kurtulmaz. bu adam çok inatçı ve de annesinin sözünden çıkmıyor. hiç mi şans yok acaba. sizce karşıma alsam, konuşsam
onu sevdiğimi söylesem, o büyük aşkına ne oldu desem bir faydası olur mu? sanırım uzaklaştırma cezası çok koymuş, onun intikamını boşanarak alacak. ama ben şikayetçi olmasaydım, evdeki altınları falan benim aldığımı iddia edecekti, annesi bana hırsız falan derdi kesin biliyorum. polis ve savcılık izniyle eve girmem lazımdı ki beni suçlamasınlar. ben 1 gün verirler sanıyordum 1 ay vermişler, avukata da söyledim. şimdi ne yapmam lazım? ne olur bir yardımcı olun tecrübelerinizden bir şeyler söyleyin :KK43:

hala kurtarmaya mı çalışıyorsun, bence şükret bittiği için, zaten siz üstüne düştükçe nimetten saymış kendini, ayaklarınızın üstünde duruyorsunuz Allaha havale edin bol bol dua edin, zaten bulur cezasını çünkü çok fazla şımarmışlar
 
bir avukat arkadasşımla konuştum. sakın anlaşmalı boşanma dedi. bırak çekişmeli boşanma davası açsın dedi. aynen dediğiniz gibi o kusurlu taraf dedi. dedim ya onun avukatı benim çok yakın arkadasımın kuzeniymiş, arkadasıma sordum nasıl bir avukattır falan diye. iyi bir insandır senden bahsederim dedi. bahsetmiş, kadın arkadasıma da yanı şeyi söylemiş kıza çok üzüldüm ama ne yapayım vekaleti aldım demiş. davayı ben almazsam başka avukata gider bu kızı daha beter ederler falan demiş. inşallah dediği gibidir.
Size bunu bir avukat olarak söylüyorum! Evet kesinlikle anlaşmalı boşanmayın. Tüm haklarınızı alın bu adamdan. Hiçbir şeyi yanına bırakmayın. Ancak halihazırda anlaşmalı boşanamazsınız. Bunu da karşı tarafın avukatı bilir. Ayrıca hiç bir avukat kaybedeceğini bildiği dosyayı almak istemez. Size bu yüzden bunları söylüyorum. Şahsi fikrim avukat aracılığı ile sizin şiddetli geçimsizlik sebebi ile sadece boşanma talepli dava açmanızı sağlamak. Yani siz sadece boşanmak isteyeceksiniz ve hiçbir hak, tazminat vs. talep etmeyeceksiniz. Elinizdeki deliller ile de bu mümkün. Ama eşiniz kusurlu olduğu için onun böyle bir talepte bulunması mümkün değil. O yüzden lütfen bir avukatla görüşün. Ruhsal ve bedensel sağlığınız için de lütfen kimin ne düşündüğünü umursamayın.
 
Size bunu bir avukat olarak söylüyorum! Evet kesinlikle anlaşmalı boşanmayın. Tüm haklarınızı alın bu adamdan. Hiçbir şeyi yanına bırakmayın. Ancak halihazırda anlaşmalı boşanamazsınız. Bunu da karşı tarafın avukatı bilir. Ayrıca hiç bir avukat kaybedeceğini bildiği dosyayı almak istemez. Size bu yüzden bunları söylüyorum. Şahsi fikrim avukat aracılığı ile sizin şiddetli geçimsizlik sebebi ile sadece boşanma talepli dava açmanızı sağlamak. Yani siz sadece boşanmak isteyeceksiniz ve hiçbir hak, tazminat vs. talep etmeyeceksiniz. Elinizdeki deliller ile de bu mümkün. Ama eşiniz kusurlu olduğu için onun böyle bir talepte bulunması mümkün değil. O yüzden lütfen bir avukatla görüşün. Ruhsal ve bedensel sağlığınız için de lütfen kimin ne düşündüğünü umursamayın.
Yani eşim dava açamaz mi açsa da benden bir talepte bulunamaz mi. Sanırım pel anlmadim :KK43:
 
Avukat tutmayı düşündüm bir avukat arkadaşımla konuştum yuva yıkanın yuvası olmaz dedi ben bosanma davası almıyorum dedi. O da sizin gibi cekismeli bosan ve davayi onlar acsin demisti. Hatta eninde sonunda tazminat ödeyecekleri Kesinleseceginden tazminat ödeyip anlaşmak isteyebilirler dedi. Tanımadığım insanlara da gidip yaşadıklarımi anlatmak falan ağır geliyor karşı tarafın avukatına bile anlatırken kötü oldum kaç gün kendime gelemedim bunlar benim ozelim neden anlatıyorum ki falan diye. Şimdi gidecem hiç tanımadığım birine Herşeyi baştan anlatacağımi düşününce yine kötü oluyorum. Bir de ev kirası ve diğer ödemeler bana kaldı avukat ücreti de karşılayacak durumum yok belki bir iki ay sonra. ...
Yani eşim dava açamaz mi açsa da benden bir talepte bulunamaz mi. Sanırım pel anlmadim :KK43:[/QUOT
 
Merhabalar. bu siteye ilk kez üye oluyorum. ama daha önce burada paylaşılan neredeyse herşeyi takip ettim. hayatın ne oyunları varmış dedim okuduğum bazı konularda. burada güçlü, akıllı kadınlara hep hayran oldum. şimdi sizlerden gerçekten destek ve yardım istiyorum.
evet, sanırım ben de boşanıyorum.
sanırım diyerek belki de kendimi kandırıyorum. belki de gerçekten herşey bitmiştir. ya da kurtulması benim elimdedir.
kısaca anlatayım müsaadenizle. (bayağı uzun olmuş ama ne olur okuyun ve yardım edin bana)
2015 şubatta evlendim. beni göremeyince uykuları kaçan bir adamdı. senin için romayı yakarım falan diyen. akrep burcudur kendisi, varsa yoksa "ben kinciyim hiç bir seyi unutmam" der durur. unutmuyormuş gerçekten.
kendisinin bir annesi var; düşman başına. kadın yıllarca eşini maddi olarak yemiş. parası bitince de koymuş kapıya. (benim yorumum değil, kendi öyle anlatmıştı.) bizim düğünden sonra "allah nasıl sağ çıkarmış bu arabadan" dedirten bir trafik kazası geçirmiş kayınbiraderimle. doktor bir iki dikiş atmış, kollar falan alçılı, taburcu etmiş. neymiş efendim, kv dava açacakmış doktora; hastanede yatırmadı diye, tazminat alacakmış. bu derece paragöz yani. oğlu memurdur benim gibi. "yoğurdu mayaladım kaymağını sana yedirtmem" demişliği vardır.
1 ay sonra kocam tutturdu arabaları satacaz? neden? 8bin tl kredi kartı borcu varmış eşyaların borcu. iki araba satınca 80bin tl yapıyor? ne gerek var iki kişi zaten 5bin gelirimiz var! yooook olmaz, ben karısının altında araba gezdiriyor dedirtmem. kv: "altında araba gezip duruyorsun" o araba satılacak. sattırmadım. amac borc odemek ya da yeni araba almak değil; beni elsiz kolsuz bırakmak. bir kavga kıyamet, neyse topladık bir şekilde...
kendisi 10 km uzakta oturan anneme, 5 km uzakta olan ablama bile göndermez. işe dolmuşla gider gelirirm ama geziyormuşum! o zaten benim ailemi ilk sorunda reddetti, ben onları istemem görüşmem falan dedi. üstelemedim. "benim ailemin senin göstereceğin saygı sevgiye ihtiyacları yok, kendini birşey sanma"dedim. bir de arabasını kendi kardeşine satıyor, bir miktar peşin alıyor; kalını ayda bin lira taksitle ödüyor kardeşi. arabası 40 lira kardeşi veriyor 38. açıkça bu garibimi anası ve kardeşi kazıklıyor da farkında değil. pek düşkün, anası dul ya.
bu sefer onun anası; narsist, manyak, manupülator kadın başladı. yok kazadan sonra şunu yapmamışım kötü davranmışım falan filan. kocamı bana karşı doldurdu. biz her kv ziyaretinden veya telefondan sonra kavga ettik. gözüne dizine dursun wc kadar götürüp donuna kadar çektim elimle yemek yedirdim, yaranamadım. o kaza olmasaydı asla görüşmezdim ama kaza dedim, allah vermesin kötü birşey. zor günde insanlık etmek lazım dedim... bunlar insanlıktan falan anlayacak tipler değil.
bir ay daha geçti başladı ev alacaz demeye. olur alalım. yine iki araba satılsın ki üstüne kredi çekip ev alalım demi? ben arabayı satışa çıkardım, o satışa çıkarmadı. o sıralar annesi ve kardeşi mevcut evden taşınmaya falan hazırlanıyor gibiler. meğer kocası benim kv ye dava açıyormuş boşanma için. kadın tutuşmuş ev altından gidecek. benim kocama ev aldırıyor. benim herifi gene kullanıyorlar. 8 bin tl kredi kartı duruyor hala ödenmemiş zaten evliliğin 2. ayındayız.
derken bizim koltuk takımı; alalı 3 ay olmuş adamlar bir türlü getirmemiş stok yok, nakliye hatası falan. allahtan iki kanepe var oturma odası için ben almıştım. dedim şu gelmeyen mobilyayı iade edilim, kalır 5 bin. onu da öderiz. yok nişanda takılan seti bozduralım dedi. olmaz dedim o mihir. işte herşey bu sözden sonra başladı.
bana ne laflar ne hakaretler. mihir köylü adetiymiş, ben köylüymüşüm. köy kızları gibi gidip kv'ye hizmet etmeliymişim. zaten geçen ay kirayı onun maaşından ödemişiz. o keriz miymiş. ben onu yonulacak kaz mı sanmışım. bu ay (nisan ayı için söylüyor) benim öğrenim kredim varmış kirayı yatırmıyormuş onu da bunu da ödemiyormuş... bir kavga kıyamet... kalktı gitti evden. aradım geldi. sonra gene gitti, bir daha çağırdım, geldi ve gitti. bir daha çağırdım. her geldiğinde yine bağırmalar hakaretler. yine kapıya yöneldi. "bu sefer de gidersen kötü olacak"dedim gitti. "nereye gidersen karışmıyorum snaa ne halin varsa gör" falan dedi. nereye gidiyorsun diye sordum. sanane sen kimsin ki hesap verecem gibi bağırmalar... gitti. temizlik çamşaır faaln işleri hallettim. aradım. nerdesin dedim yine aynı şeyleri söyledi, ben annemi görmeye gidiyorum dedim. defol git, s.git.... akşam 8 oldu ben anneme yeni gittim. zaten griptim o zmaan ilaç milaç içince ben uyuya kaldım. kardeşim mesaj atmış ona, ablam çok yorgun ve hasta gece burada kalacak, demiş. "annene kavuşmuşsun bir daha gelmezsin bu eve" diye mesaj attı. çok kızdım sinirlendim ama yarın olsun giderim dedim. yarın oldu. aradı "gel neyin varsa evde götür" falan dedi. düşündüm, siniri geçsin giderim. 2 gün sonra eve gittim kapının göbeğini değiştirmiş. yanımda babm ve iki ark. vardı rezil oldum. polisi aradım. aslında o anda kilidin değiştiği aklıma gelmedi. evde yabancı biri mi var, hırsız mı var panikledim. polis geldi, kapı göbeği değişmiş dedi.
baktım bu bayağı ciddi. zaten her kavgada "boşarım seni görürsün" falan diyordu. bir kaç gün dha geçti. çağırdım konuşalım diye, gene aynı laflar. sen bu eve giremezsin, bu ev benim, seninle anlaşmalı boşanacaz falan lafları. içimden dedim, eve almamak öyle olmaz. gittim savcilığa şikayet ettim, hakaret, boşanma tehditi, bir daha eve gelme, ben eşyaları götürüyorum mesajları, kilidi değiştirme... 1 ay evden uzaklaştırma vermişler. tebligattan sonra eve gittim ki evi talan etmişler. altın gümüş ne varsa yok olmuş! benim çeyizim, benim eve aldığım herşey bir odaya rastgele atılmış. geri kalan herşey götürülmek üzere derlenip toplanmış. belli ki bir kadın eli değmiş. yani bnim kv gelmiş, eşyalar ev babasının malı gibi götürmeye kalkmış. polisi aradım, eve hırsız girmiş diye. tutanak falan tuttular, kamera kayıtlarını aldılar.
Geçen hafta avukatı aradı, "eşiniz t... boşanmak istiyor, ben avukatıyım." kafayı yedim. dedim nasıl olur, ne oluyor bir dakika. avukatla buluştum. annesinin, kendisinin yaptığı herşeyi anlattım, zırıl zırıl ağladım. kadın üzüldü halime, ya sizi bana böyle anlatmadılar, şoktayım. keşke boşanmasanız falan dedi. müvekkilimle bir konuşacam dedi. avukat da benim çok yakın bir arkadasımın kuzeniymiş, tesadüfe bakın hanımlar! bugün bir daha aradı avukat, kesin olarak boşanmak istiyor, anlaşmalı" dedi. dedim neymiş şartları. karşılıklı hiç bir şey almayacak - vermeyecekmişiz. bağırdım avukata, ne diyorsunuz siz, öyle anlaşma mı olur? anlaşmayı çok istiyorsa gelsin evlilikte anlaşalım. öyle sevgiliden ayrılır gibi olur mu? avukat çok haklısınız ama ben elçiyim dedi.
ya hanımlar, ablalarım; böyle evlilik biter mi? hiç mi kurtulmaz. bu adam çok inatçı ve de annesinin sözünden çıkmıyor. hiç mi şans yok acaba. sizce karşıma alsam, konuşsam
onu sevdiğimi söylesem, o büyük aşkına ne oldu desem bir faydası olur mu? sanırım uzaklaştırma cezası çok koymuş, onun intikamını boşanarak alacak. ama ben şikayetçi olmasaydım, evdeki altınları falan benim aldığımı iddia edecekti, annesi bana hırsız falan derdi kesin biliyorum. polis ve savcılık izniyle eve girmem lazımdı ki beni suçlamasınlar. ben 1 gün verirler sanıyordum 1 ay vermişler, avukata da söyledim. şimdi ne yapmam lazım? ne olur bir yardımcı olun tecrübelerinizden bir şeyler söyleyin :KK43:


arkadaşım sen nereye düşmüşsün öyle, bizans mı orası??? bu adamla evlilik kurtulsa bile yine aynı şeyler olacak adam hiç mi hiç büyümemiş. valla kusura bakma cnm ama eşinize öyle sinirlendim ki suratının ortasın çakasım geldi. çocuk mu kandırıyo yaaa?? arkadaşım sana şunu yap bunu yap diyemem her zaman senin kararın en önemlisidir ama bana sorarsan bu tarz bir dava açan adamı boşar ve donuna kadar alırım.
 
Şimdi de takılarını verelim anlaşmalı bosanalim diyormus. Avukata dedim öyle anlaşma mı olur zatwn benim olan Birseyi bana vermek anlaşma olmaz dedim. Bugün yarın cekismeli bosanma davasını açıyoruz öyleyse dedi. Yine hadi kolay gelsin deyip kapattım. Blof mu Yapıyorlar acaba davayı ben açayım diye
 
Şimdi de takılarını verelim anlaşmalı bosanalim diyormus. Avukata dedim öyle anlaşma mı olur zatwn benim olan Birseyi bana vermek anlaşma olmaz dedim. Bugün yarın cekismeli bosanma davasını açıyoruz öyleyse dedi. Yine hadi kolay gelsin deyip kapattım. Blof mu Yapıyorlar acaba davayı ben açayım diye


Takılarınızı zaten vermek zorunda. Siz mahkemede belirtin takılarınızın evden haberiniz haricinde alındığını.
 
Sonuna kadar okuyamadim,herşey ortada bu evlilik bitmiş.eşin bitirmiş.bu saatten sonra sen attığın her adımda daha da saygını yitirirsin.çok fazla düşünmeye gerek yok.
 
Ta

TanTanımıyordum aslında. Biliyordum. Kardeşimin oynadığı takımdan biriydi. Kardeşim iyi tanırdi. Şimdi o da şokta. Tanıştıktan sonra biraz flört ettik. Duyuldu hemen. Öyle olunca başı bağlamaya geldi iş. Zaten anasi bana pek bir merakliydi başta bir yaglamalar ballamalar. ... sonra gerçek yüzünü gösterdi. Annesi ile çok tartıştı benim yüzümden evlenmeden önce. Yani aslında ben annesine bir şey yapmadım ama kadın durup durup bana sariyordu. O da anne uğraşma kızla diye kavga ediyordu. Sanırım o kazadan sonra annesi ile arasındaki ilişki güçlendi kadın da sürekli beni kotuleyince olanlar oldu. ... :KK43:

tatlım hayat dediği o kadar kısaki, böyle bir hayat sürmeye devam edip kendize zehretmeyin hayatı..
 
Merhabalar. bu siteye ilk kez üye oluyorum. ama daha önce burada paylaşılan neredeyse herşeyi takip ettim. hayatın ne oyunları varmış dedim okuduğum bazı konularda. burada güçlü, akıllı kadınlara hep hayran oldum. şimdi sizlerden gerçekten destek ve yardım istiyorum.
evet, sanırım ben de boşanıyorum.
sanırım diyerek belki de kendimi kandırıyorum. belki de gerçekten herşey bitmiştir. ya da kurtulması benim elimdedir.
kısaca anlatayım müsaadenizle. (bayağı uzun olmuş ama ne olur okuyun ve yardım edin bana)
2015 şubatta evlendim. beni göremeyince uykuları kaçan bir adamdı. senin için romayı yakarım falan diyen. akrep burcudur kendisi, varsa yoksa "ben kinciyim hiç bir seyi unutmam" der durur. unutmuyormuş gerçekten.
kendisinin bir annesi var; düşman başına. kadın yıllarca eşini maddi olarak yemiş. parası bitince de koymuş kapıya. (benim yorumum değil, kendi öyle anlatmıştı.) bizim düğünden sonra "allah nasıl sağ çıkarmış bu arabadan" dedirten bir trafik kazası geçirmiş kayınbiraderimle. doktor bir iki dikiş atmış, kollar falan alçılı, taburcu etmiş. neymiş efendim, kv dava açacakmış doktora; hastanede yatırmadı diye, tazminat alacakmış. bu derece paragöz yani. oğlu memurdur benim gibi. "yoğurdu mayaladım kaymağını sana yedirtmem" demişliği vardır.
1 ay sonra kocam tutturdu arabaları satacaz? neden? 8bin tl kredi kartı borcu varmış eşyaların borcu. iki araba satınca 80bin tl yapıyor? ne gerek var iki kişi zaten 5bin gelirimiz var! yooook olmaz, ben karısının altında araba gezdiriyor dedirtmem. kv: "altında araba gezip duruyorsun" o araba satılacak. sattırmadım. amac borc odemek ya da yeni araba almak değil; beni elsiz kolsuz bırakmak. bir kavga kıyamet, neyse topladık bir şekilde...
kendisi 10 km uzakta oturan anneme, 5 km uzakta olan ablama bile göndermez. işe dolmuşla gider gelirirm ama geziyormuşum! o zaten benim ailemi ilk sorunda reddetti, ben onları istemem görüşmem falan dedi. üstelemedim. "benim ailemin senin göstereceğin saygı sevgiye ihtiyacları yok, kendini birşey sanma"dedim. bir de arabasını kendi kardeşine satıyor, bir miktar peşin alıyor; kalını ayda bin lira taksitle ödüyor kardeşi. arabası 40 lira kardeşi veriyor 38. açıkça bu garibimi anası ve kardeşi kazıklıyor da farkında değil. pek düşkün, anası dul ya.
bu sefer onun anası; narsist, manyak, manupülator kadın başladı. yok kazadan sonra şunu yapmamışım kötü davranmışım falan filan. kocamı bana karşı doldurdu. biz her kv ziyaretinden veya telefondan sonra kavga ettik. gözüne dizine dursun wc kadar götürüp donuna kadar çektim elimle yemek yedirdim, yaranamadım. o kaza olmasaydı asla görüşmezdim ama kaza dedim, allah vermesin kötü birşey. zor günde insanlık etmek lazım dedim... bunlar insanlıktan falan anlayacak tipler değil.
bir ay daha geçti başladı ev alacaz demeye. olur alalım. yine iki araba satılsın ki üstüne kredi çekip ev alalım demi? ben arabayı satışa çıkardım, o satışa çıkarmadı. o sıralar annesi ve kardeşi mevcut evden taşınmaya falan hazırlanıyor gibiler. meğer kocası benim kv ye dava açıyormuş boşanma için. kadın tutuşmuş ev altından gidecek. benim kocama ev aldırıyor. benim herifi gene kullanıyorlar. 8 bin tl kredi kartı duruyor hala ödenmemiş zaten evliliğin 2. ayındayız.
derken bizim koltuk takımı; alalı 3 ay olmuş adamlar bir türlü getirmemiş stok yok, nakliye hatası falan. allahtan iki kanepe var oturma odası için ben almıştım. dedim şu gelmeyen mobilyayı iade edilim, kalır 5 bin. onu da öderiz. yok nişanda takılan seti bozduralım dedi. olmaz dedim o mihir. işte herşey bu sözden sonra başladı.
bana ne laflar ne hakaretler. mihir köylü adetiymiş, ben köylüymüşüm. köy kızları gibi gidip kv'ye hizmet etmeliymişim. zaten geçen ay kirayı onun maaşından ödemişiz. o keriz miymiş. ben onu yonulacak kaz mı sanmışım. bu ay (nisan ayı için söylüyor) benim öğrenim kredim varmış kirayı yatırmıyormuş onu da bunu da ödemiyormuş... bir kavga kıyamet... kalktı gitti evden. aradım geldi. sonra gene gitti, bir daha çağırdım, geldi ve gitti. bir daha çağırdım. her geldiğinde yine bağırmalar hakaretler. yine kapıya yöneldi. "bu sefer de gidersen kötü olacak"dedim gitti. "nereye gidersen karışmıyorum snaa ne halin varsa gör" falan dedi. nereye gidiyorsun diye sordum. sanane sen kimsin ki hesap verecem gibi bağırmalar... gitti. temizlik çamşaır faaln işleri hallettim. aradım. nerdesin dedim yine aynı şeyleri söyledi, ben annemi görmeye gidiyorum dedim. defol git, s.git.... akşam 8 oldu ben anneme yeni gittim. zaten griptim o zmaan ilaç milaç içince ben uyuya kaldım. kardeşim mesaj atmış ona, ablam çok yorgun ve hasta gece burada kalacak, demiş. "annene kavuşmuşsun bir daha gelmezsin bu eve" diye mesaj attı. çok kızdım sinirlendim ama yarın olsun giderim dedim. yarın oldu. aradı "gel neyin varsa evde götür" falan dedi. düşündüm, siniri geçsin giderim. 2 gün sonra eve gittim kapının göbeğini değiştirmiş. yanımda babm ve iki ark. vardı rezil oldum. polisi aradım. aslında o anda kilidin değiştiği aklıma gelmedi. evde yabancı biri mi var, hırsız mı var panikledim. polis geldi, kapı göbeği değişmiş dedi.
baktım bu bayağı ciddi. zaten her kavgada "boşarım seni görürsün" falan diyordu. bir kaç gün dha geçti. çağırdım konuşalım diye, gene aynı laflar. sen bu eve giremezsin, bu ev benim, seninle anlaşmalı boşanacaz falan lafları. içimden dedim, eve almamak öyle olmaz. gittim savcilığa şikayet ettim, hakaret, boşanma tehditi, bir daha eve gelme, ben eşyaları götürüyorum mesajları, kilidi değiştirme... 1 ay evden uzaklaştırma vermişler. tebligattan sonra eve gittim ki evi talan etmişler. altın gümüş ne varsa yok olmuş! benim çeyizim, benim eve aldığım herşey bir odaya rastgele atılmış. geri kalan herşey götürülmek üzere derlenip toplanmış. belli ki bir kadın eli değmiş. yani bnim kv gelmiş, eşyalar ev babasının malı gibi götürmeye kalkmış. polisi aradım, eve hırsız girmiş diye. tutanak falan tuttular, kamera kayıtlarını aldılar.
Geçen hafta avukatı aradı, "eşiniz t... boşanmak istiyor, ben avukatıyım." kafayı yedim. dedim nasıl olur, ne oluyor bir dakika. avukatla buluştum. annesinin, kendisinin yaptığı herşeyi anlattım, zırıl zırıl ağladım. kadın üzüldü halime, ya sizi bana böyle anlatmadılar, şoktayım. keşke boşanmasanız falan dedi. müvekkilimle bir konuşacam dedi. avukat da benim çok yakın bir arkadasımın kuzeniymiş, tesadüfe bakın hanımlar! bugün bir daha aradı avukat, kesin olarak boşanmak istiyor, anlaşmalı" dedi. dedim neymiş şartları. karşılıklı hiç bir şey almayacak - vermeyecekmişiz. bağırdım avukata, ne diyorsunuz siz, öyle anlaşma mı olur? anlaşmayı çok istiyorsa gelsin evlilikte anlaşalım. öyle sevgiliden ayrılır gibi olur mu? avukat çok haklısınız ama ben elçiyim dedi.
ya hanımlar, ablalarım; böyle evlilik biter mi? hiç mi kurtulmaz. bu adam çok inatçı ve de annesinin sözünden çıkmıyor. hiç mi şans yok acaba. sizce karşıma alsam, konuşsam
onu sevdiğimi söylesem, o büyük aşkına ne oldu desem bir faydası olur mu? sanırım uzaklaştırma cezası çok koymuş, onun intikamını boşanarak alacak. ama ben şikayetçi olmasaydım, evdeki altınları falan benim aldığımı iddia edecekti, annesi bana hırsız falan derdi kesin biliyorum. polis ve savcılık izniyle eve girmem lazımdı ki beni suçlamasınlar. ben 1 gün verirler sanıyordum 1 ay vermişler, avukata da söyledim. şimdi ne yapmam lazım? ne olur bir yardımcı olun tecrübelerinizden bir şeyler söyleyin :KK43:
sen yine iyi dayanmissin, bu ne be böyle çocuk oyuncagi mi. :KK11:
bosa gitsin, öyle herif öyle bir kayinvalide olmaz olsun...
 
birkere anlaşmalı boşanma. düğünde takılan altınlar senindir onları al ve burnundan getir onların. ama sakın evliliğim yürürmü diye uğraşma çok üzülürsün..
 
Merhabalar. bu siteye ilk kez üye oluyorum. ama daha önce burada paylaşılan neredeyse herşeyi takip ettim. hayatın ne oyunları varmış dedim okuduğum bazı konularda. burada güçlü, akıllı kadınlara hep hayran oldum. şimdi sizlerden gerçekten destek ve yardım istiyorum.
evet, sanırım ben de boşanıyorum.
sanırım diyerek belki de kendimi kandırıyorum. belki de gerçekten herşey bitmiştir. ya da kurtulması benim elimdedir.
kısaca anlatayım müsaadenizle. (bayağı uzun olmuş ama ne olur okuyun ve yardım edin bana)
2015 şubatta evlendim. beni göremeyince uykuları kaçan bir adamdı. senin için romayı yakarım falan diyen. akrep burcudur kendisi, varsa yoksa "ben kinciyim hiç bir seyi unutmam" der durur. unutmuyormuş gerçekten.
kendisinin bir annesi var; düşman başına. kadın yıllarca eşini maddi olarak yemiş. parası bitince de koymuş kapıya. (benim yorumum değil, kendi öyle anlatmıştı.) bizim düğünden sonra "allah nasıl sağ çıkarmış bu arabadan" dedirten bir trafik kazası geçirmiş kayınbiraderimle. doktor bir iki dikiş atmış, kollar falan alçılı, taburcu etmiş. neymiş efendim, kv dava açacakmış doktora; hastanede yatırmadı diye, tazminat alacakmış. bu derece paragöz yani. oğlu memurdur benim gibi. "yoğurdu mayaladım kaymağını sana yedirtmem" demişliği vardır.
1 ay sonra kocam tutturdu arabaları satacaz? neden? 8bin tl kredi kartı borcu varmış eşyaların borcu. iki araba satınca 80bin tl yapıyor? ne gerek var iki kişi zaten 5bin gelirimiz var! yooook olmaz, ben karısının altında araba gezdiriyor dedirtmem. kv: "altında araba gezip duruyorsun" o araba satılacak. sattırmadım. amac borc odemek ya da yeni araba almak değil; beni elsiz kolsuz bırakmak. bir kavga kıyamet, neyse topladık bir şekilde...
kendisi 10 km uzakta oturan anneme, 5 km uzakta olan ablama bile göndermez. işe dolmuşla gider gelirirm ama geziyormuşum! o zaten benim ailemi ilk sorunda reddetti, ben onları istemem görüşmem falan dedi. üstelemedim. "benim ailemin senin göstereceğin saygı sevgiye ihtiyacları yok, kendini birşey sanma"dedim. bir de arabasını kendi kardeşine satıyor, bir miktar peşin alıyor; kalını ayda bin lira taksitle ödüyor kardeşi. arabası 40 lira kardeşi veriyor 38. açıkça bu garibimi anası ve kardeşi kazıklıyor da farkında değil. pek düşkün, anası dul ya.
bu sefer onun anası; narsist, manyak, manupülator kadın başladı. yok kazadan sonra şunu yapmamışım kötü davranmışım falan filan. kocamı bana karşı doldurdu. biz her kv ziyaretinden veya telefondan sonra kavga ettik. gözüne dizine dursun wc kadar götürüp donuna kadar çektim elimle yemek yedirdim, yaranamadım. o kaza olmasaydı asla görüşmezdim ama kaza dedim, allah vermesin kötü birşey. zor günde insanlık etmek lazım dedim... bunlar insanlıktan falan anlayacak tipler değil.
bir ay daha geçti başladı ev alacaz demeye. olur alalım. yine iki araba satılsın ki üstüne kredi çekip ev alalım demi? ben arabayı satışa çıkardım, o satışa çıkarmadı. o sıralar annesi ve kardeşi mevcut evden taşınmaya falan hazırlanıyor gibiler. meğer kocası benim kv ye dava açıyormuş boşanma için. kadın tutuşmuş ev altından gidecek. benim kocama ev aldırıyor. benim herifi gene kullanıyorlar. 8 bin tl kredi kartı duruyor hala ödenmemiş zaten evliliğin 2. ayındayız.
derken bizim koltuk takımı; alalı 3 ay olmuş adamlar bir türlü getirmemiş stok yok, nakliye hatası falan. allahtan iki kanepe var oturma odası için ben almıştım. dedim şu gelmeyen mobilyayı iade edilim, kalır 5 bin. onu da öderiz. yok nişanda takılan seti bozduralım dedi. olmaz dedim o mihir. işte herşey bu sözden sonra başladı.
bana ne laflar ne hakaretler. mihir köylü adetiymiş, ben köylüymüşüm. köy kızları gibi gidip kv'ye hizmet etmeliymişim. zaten geçen ay kirayı onun maaşından ödemişiz. o keriz miymiş. ben onu yonulacak kaz mı sanmışım. bu ay (nisan ayı için söylüyor) benim öğrenim kredim varmış kirayı yatırmıyormuş onu da bunu da ödemiyormuş... bir kavga kıyamet... kalktı gitti evden. aradım geldi. sonra gene gitti, bir daha çağırdım, geldi ve gitti. bir daha çağırdım. her geldiğinde yine bağırmalar hakaretler. yine kapıya yöneldi. "bu sefer de gidersen kötü olacak"dedim gitti. "nereye gidersen karışmıyorum snaa ne halin varsa gör" falan dedi. nereye gidiyorsun diye sordum. sanane sen kimsin ki hesap verecem gibi bağırmalar... gitti. temizlik çamşaır faaln işleri hallettim. aradım. nerdesin dedim yine aynı şeyleri söyledi, ben annemi görmeye gidiyorum dedim. defol git, s.git.... akşam 8 oldu ben anneme yeni gittim. zaten griptim o zmaan ilaç milaç içince ben uyuya kaldım. kardeşim mesaj atmış ona, ablam çok yorgun ve hasta gece burada kalacak, demiş. "annene kavuşmuşsun bir daha gelmezsin bu eve" diye mesaj attı. çok kızdım sinirlendim ama yarın olsun giderim dedim. yarın oldu. aradı "gel neyin varsa evde götür" falan dedi. düşündüm, siniri geçsin giderim. 2 gün sonra eve gittim kapının göbeğini değiştirmiş. yanımda babm ve iki ark. vardı rezil oldum. polisi aradım. aslında o anda kilidin değiştiği aklıma gelmedi. evde yabancı biri mi var, hırsız mı var panikledim. polis geldi, kapı göbeği değişmiş dedi.
baktım bu bayağı ciddi. zaten her kavgada "boşarım seni görürsün" falan diyordu. bir kaç gün dha geçti. çağırdım konuşalım diye, gene aynı laflar. sen bu eve giremezsin, bu ev benim, seninle anlaşmalı boşanacaz falan lafları. içimden dedim, eve almamak öyle olmaz. gittim savcilığa şikayet ettim, hakaret, boşanma tehditi, bir daha eve gelme, ben eşyaları götürüyorum mesajları, kilidi değiştirme... 1 ay evden uzaklaştırma vermişler. tebligattan sonra eve gittim ki evi talan etmişler. altın gümüş ne varsa yok olmuş! benim çeyizim, benim eve aldığım herşey bir odaya rastgele atılmış. geri kalan herşey götürülmek üzere derlenip toplanmış. belli ki bir kadın eli değmiş. yani bnim kv gelmiş, eşyalar ev babasının malı gibi götürmeye kalkmış. polisi aradım, eve hırsız girmiş diye. tutanak falan tuttular, kamera kayıtlarını aldılar.
Geçen hafta avukatı aradı, "eşiniz t... boşanmak istiyor, ben avukatıyım." kafayı yedim. dedim nasıl olur, ne oluyor bir dakika. avukatla buluştum. annesinin, kendisinin yaptığı herşeyi anlattım, zırıl zırıl ağladım. kadın üzüldü halime, ya sizi bana böyle anlatmadılar, şoktayım. keşke boşanmasanız falan dedi. müvekkilimle bir konuşacam dedi. avukat da benim çok yakın bir arkadasımın kuzeniymiş, tesadüfe bakın hanımlar! bugün bir daha aradı avukat, kesin olarak boşanmak istiyor, anlaşmalı" dedi. dedim neymiş şartları. karşılıklı hiç bir şey almayacak - vermeyecekmişiz. bağırdım avukata, ne diyorsunuz siz, öyle anlaşma mı olur? anlaşmayı çok istiyorsa gelsin evlilikte anlaşalım. öyle sevgiliden ayrılır gibi olur mu? avukat çok haklısınız ama ben elçiyim dedi.
ya hanımlar, ablalarım; böyle evlilik biter mi? hiç mi kurtulmaz. bu adam çok inatçı ve de annesinin sözünden çıkmıyor. hiç mi şans yok acaba. sizce karşıma alsam, konuşsam
onu sevdiğimi söylesem, o büyük aşkına ne oldu desem bir faydası olur mu? sanırım uzaklaştırma cezası çok koymuş, onun intikamını boşanarak alacak. ama ben şikayetçi olmasaydım, evdeki altınları falan benim aldığımı iddia edecekti, annesi bana hırsız falan derdi kesin biliyorum. polis ve savcılık izniyle eve girmem lazımdı ki beni suçlamasınlar. ben 1 gün verirler sanıyordum 1 ay vermişler, avukata da söyledim. şimdi ne yapmam lazım? ne olur bir yardımcı olun tecrübelerinizden bir şeyler söyleyin :KK43:

neden mucadele edecen ki zaten adam konunun başında bitirmiş.Anladığım kadarı ile siz seviyosunuz ve bitmesini istemiyorsunuz.Ama adam istemeyince olmuyor iste .Annesine gelince allah islah etsin.Eşinize gelincede çok pişman olacak yaptığı herşeyden ama iş işten çoktannn geçmiş olacak.
 
X