- 28 Temmuz 2016
- 4.035
- 6.665
Ne ara yasını tuttun da birini buldun cevapları bekledim açıkcası kk beni korkutuyor artık :))Neden linç edileceksiniz ki? Sevgisiz bir evlilikte sonra sevgi görmek el üstünde tutulmak aksine iyi bir şey ve bütün hemcinslerim yaşasın isterim. Etrafınızda bu konuda sizi eleştiren çok mu oldu?
Aman ne yası tutacaksınızNe ara yasını tuttun da birini buldun cevapları bekledim açıkcası kk beni korkutuyor artık :))
Ne ara yasını tuttun da birini buldun cevapları bekledim açıkcası kk beni korkutuyor artık :))
Boyle düşünme lütfen ben de is konusunda benzer seyi hissetmistim ve görüştüğüm psikolog bana demisti ki emek vermissiniz aslinda o da bir kariyerdir bu yorumunu okuyunca o aklima geldiBeni en çok geride tutan şeylerden biri büyük bir aşkla ve ailemin rızası olmadan evlenmemdi. Gerçi onlar da saçmalamışlardı, memur olmadan evlenemezsin hem de başka şehirde demişlerdi. Ben her şeyi geride bırakarak sıfır bir insan olarak gittim. Başta yaşadıklarım da kötüydü açıkçası, eşimin ailesinin eşyalarıyla bir çöp alamadan yıllarım geçti. Kavgayla ve üzüntüyle başladı yani her şey, ben fedakarlık yapınca karşı taraf da yapar zannettim hep. Yapmadı elbette, şimdi sorsak cidden istemediğin ama Koalina istiyor diye yaptığın ne var asla bir şey söyleyemez yok çünkü.
Şimdi başaramadım, olmadı demek kendime zor geliyor.
Yanlis biliyorsam bilenler duzeltsin ama bunu koz olarak kullanirsa ya da depresyon iddiasi olursa mahkemenin yönlendirdigi bir uzmandan gorus alınabiliyor 3 sene önceki psikologum demisti mahkeme isterse gorus istenebiliyor diyeBence de vermezler gibi tek sıkıntım depresyon geçmişim var etken olabilir mi gibi. Daha doğrusu bunu bana bir kavgamızda söylemesi bile yeterince acıttı... Benim veremeyeceği tek bir şey araba, onu da vermesin çok önemli değil.
Her gün Ottan boktan kavga etmiyorsanız,ciddi şeyler yasatmadiysa bence boşanmayin,yani bosanmak da kolay değil 2 çocukla tüm sorumluluk bende mesela ama benim ciddi sebeplerim vardı boşanmak için şiddet vs..Sizi baskilamiyor sadece iletişim problemi ise bı aile terapistine gidebilirsinizEvet iletişim kuramadığımız gibi hayata bakışımız ve hayattan beklentilerimiz de çok farklı.
Çocukla birlikte iyice ayyuka çıktı, eğitiminden yetiştirilmesine sürekli bir kaostayız.
Kendimi kimse ile kıyaslamıyorum, herkesten mutlular da herkesten mutsuzlar da var ama sorun beklentim ne idi ne oldu...
ooohh sefan olsun kııızKonuyu ben açmışım gibi hissettim.
Tam olarak aynı sebeplerden geçen sene eşimden boşandım. Benim de bir kızım var 3.5 yaşında şu an.
Çocuk etkilenir mi, alışabilr miyim derken 1.5 sene geçmiş üstünden.
Pişman mıyım ? Hayır. Hatta linç grup hazır olsun ki bir erkek arkadşaım var. Söylemeden ilgi görmenin, yalvarmadan sevgi görmenin nasıl bir şey olduğunu anladım. Şükür.
Kendimi buldum, enerjim yerine geldi, öz saygımı kazandım. Çok sorun yaşadım eski eşimle hala yaşıyorum ama bir gün bile keşke demedim.
Ekşi de bi şey okumuştum yıllar önce. Bir kez olsun ayrılığa eğilirseniz er ya da geç bu gerçek olur diye. Gerçekten öyle.
Zor ama daha güzel bir hayatın olacağına eminim.
Adam sanki bir arayış içinde gibi hissettim çocuğunun velayeti içinKızlar merhabalar.
Bir kısmınız tanıyor, az çok biliyor. Bütün geçmişimi özet geçemeyeceğim , yeterli olmayacaktır söyleyeceklerim ancak şu sıra kafamda sürekli boşanma konuları dönüyor.
Çok sevdiğim bir insanla toksik bir ilişkiye başladım 11 yıl önce. Uzak mesafe ilişkisi olarak yürüttük, elbette ki bazı sinyaller vardı ancak insan kendisi tecrübe etmeden evet çuvalladım diyemiyor. Ölmeyen umudum hala bir kaç ay öncesine kadar ilgi dileniyordu. Nişandan evliliğe fiyaskoymuş eski konulara da bakınca, acaba ne zaman ayaklarım yerden kesilircesine mutlu olmuşum bilinmiyor? İnsanın her şeyi mi sorunlu ilerler ama öyleymiş. Gerçi benim boşanmak isteyeceğim yıllar öncesinden de belliydi ya neyse.
Aslen elle tutulur, gözle görülür sebeplerim yok. Desem ki aldattı, şöyle sıkıntı yaşattı ama yok. Ufak ufak birikip tahammül seviyemi aştı. Sınırlarımı koruyamadım asla. Tek ciddi sebebim kendimi değerli hissetmiyorum. 45 kilo ile girdiğim bu evlilikle 68 kiloda ve kendimden nefret eder haldeyim. Hayatıma bir şey katamadım bu evlilikle cebelleşmekten. Ben insanların değişimine de bakma taraftarıyım. Evlilik boyunca kendilerine ne katmışlar? Neyi başarmışlar? Şu an ne haldeler? Gözleri gülüyor mu? Velhasıl berbat bir haldeyim, karşı taraf istediği kadar iyi bir insan olsun ben kötü haldeysem demek ki bir şeyler yolunda gitmiyor.
Anlatacağım çok şey var aslında. Bugün o kadar çok ağladım ki. En çok da çocukluğumdan beri ağlayacak bir omuz bulamamama ağladım. Yıllarca bunun arayışındaydım ama olmamış işte. Annemle, babamla hiç bunu yaşayamadım ama eşimle de olmadı. Olmadığını da kabullenemedim bunca zaman. İnsan ağlayacak omuz değilse bir bakar iki bakar üçüncüde gider değil mi? Olmadı yıllardır oldu olacak diye kendimi kandırdım.
Şimdi neden konu açıyorsun madem biliyorsun dersiniz. Biraz gaza gelmek istiyorum açıkçası. Geçmişi unutmamak istiyorum. Bir çift güzel sözle iki ay idare etmek istemiyorum. Bu adamı resmen yoktan var ettim. Var olmasına yardımcı oldum veya...Bedelli askerliği, evi, arabası, ev eşyaları, motoru, vırt zırt kursları derken her türlü cefayı çektim. Şu an rahata çıktık bir nebze ama ben geçmişi aşamadım. Kabullenemedim. Asla hiç bir şey istemedim evliliğimiz boyunca, diretmedim. Bunu kendisi de kabul eder zaten. İstediğim sadece ilgi ve sevgiydi ve hala bulamadım. O da bende aradıklarını bulamadı muhtemelen ki böyle davrandı.
Oğlum 5 yaşında ve inanılmaz duygusal bir çocuk. Bir sorunumuz olduğunu fark etse hadi öpüşün diye kafalarımızı birleştirir. Aşırı üzülüyorum acaba ona ebeveyn rolü mü yüklüyorum diye. Kısacası içimde bir başarısızlık duygusu var; sanki eş olarak , anne olarak ve insan olarak komple çuvalladım gibi hissediyorum.
Bu hafta için pedagog ile görüşmeye başlayacağım çünkü ayrılmayı kafaya koydum, ben iteklemezsem kendisi asla adım atmaz gelenekselci biri olarak. Sonuçta evinin işi yapılıyor, keyfi isterse yardım ediyor ve istediği her şeyi yapabiliyor. Benim en çok korktuğum ve emin olduğum konu ise velayet konusunda pisleşmesi. Lohusa depresyonu da dahil hala çözemediğim durumlarım mevcut. Bunları göstererek velayeti alacağını söylemişti bir keresinde. Bu yola girmek yıpratıcı ve zor bir süreç olacak benim için ama er ya da geç bu yola gireceğim netleşti. Belki biraz zaman alabilir, sakin adımlarla ilerleyebilirim ama önerileriniz var mı bu konuda?
Eğer aslinda özünde cok iyi değilse (Benim en çok korktuğum ve emin olduğum konu ise velayet konusunda pisleşmesi. Lohusa depresyonu da dahil hala çözemediğim durumlarım mevcut. Bunları göstererek velayeti alacağını söylemişti bir keresinde.
Valla bende aynı şekil evlendim.Çok sıkıntı çektim eşim alkol kullanıyordu bilmiyordum evlendikten sonra öğrendim evlendiğimiz ilk günü eşim işe giderdi alkolik kafayla eve gelirdi halılara kusardı ben onu çok çektim daha neler neler beni sürekli kapıya atardı istemiyorum git diye bende hamileydim beni annesinin babasının yanında itiklerdi babası da ne yaptın da bu çocuk böyle oldu diye onu savunurlardı bir sigaram bile göze batmıştı peki onun o alkol komasına girmeleri? Onlar hiç göze batmazdı niye çünkü ben el kızıyım kim öz evladını bırakır da gelini savunur ki bana da çok şey ettiler eşim eve gelmezdi iki çocuğumla ikiside küçük neler çektim bilmediğim yerde birini sırtıma bağlar diğerini kucağıma alır giderdim bebeklerime süt alırdım hemde yüksek katlı bina in çık in çok çektim daha neler var neler en sonunda dayanamadım babamın evine geldim eşim bundan 7 ay sonra pişman oldu kapıma geldi onu affetmedim ama iki çocuk büyüğü babacı gözlerinde pişmanlığını hissettim ve geri döndüm baba evinde tam 8 ay kaldım şuan da da yuvama döndüm ve eski eşim den eser yok insanlara kaybetme korkusunu tattıracaksın yoksa kimse kolayına kıymet bilmiyorBeni en çok geride tutan şeylerden biri büyük bir aşkla ve ailemin rızası olmadan evlenmemdi. Gerçi onlar da saçmalamışlardı, memur olmadan evlenemezsin hem de başka şehirde demişlerdi. Ben her şeyi geride bırakarak sıfır bir insan olarak gittim. Başta yaşadıklarım da kötüydü açıkçası, eşimin ailesinin eşyalarıyla bir çöp alamadan yıllarım geçti. Kavgayla ve üzüntüyle başladı yani her şey, ben fedakarlık yapınca karşı taraf da yapar zannettim hep. Yapmadı elbette, şimdi sorsak cidden istemediğin ama Koalina istiyor diye yaptığın ne var asla bir şey söyleyemez yok çünkü.
Şimdi başaramadım, olmadı demek kendime zor geliyor.
Kızlar merhabalar.
Bir kısmınız tanıyor, az çok biliyor. Bütün geçmişimi özet geçemeyeceğim , yeterli olmayacaktır söyleyeceklerim ancak şu sıra kafamda sürekli boşanma konuları dönüyor.
Çok sevdiğim bir insanla toksik bir ilişkiye başladım 11 yıl önce. Uzak mesafe ilişkisi olarak yürüttük, elbette ki bazı sinyaller vardı ancak insan kendisi tecrübe etmeden evet çuvalladım diyemiyor. Ölmeyen umudum hala bir kaç ay öncesine kadar ilgi dileniyordu. Nişandan evliliğe fiyaskoymuş eski konulara da bakınca, acaba ne zaman ayaklarım yerden kesilircesine mutlu olmuşum bilinmiyor? İnsanın her şeyi mi sorunlu ilerler ama öyleymiş. Gerçi benim boşanmak isteyeceğim yıllar öncesinden de belliydi ya neyse.
Aslen elle tutulur, gözle görülür sebeplerim yok. Desem ki aldattı, şöyle sıkıntı yaşattı ama yok. Ufak ufak birikip tahammül seviyemi aştı. Sınırlarımı koruyamadım asla. Tek ciddi sebebim kendimi değerli hissetmiyorum. 45 kilo ile girdiğim bu evlilikle 68 kiloda ve kendimden nefret eder haldeyim. Hayatıma bir şey katamadım bu evlilikle cebelleşmekten. Ben insanların değişimine de bakma taraftarıyım. Evlilik boyunca kendilerine ne katmışlar? Neyi başarmışlar? Şu an ne haldeler? Gözleri gülüyor mu? Velhasıl berbat bir haldeyim, karşı taraf istediği kadar iyi bir insan olsun ben kötü haldeysem demek ki bir şeyler yolunda gitmiyor.
Anlatacağım çok şey var aslında. Bugün o kadar çok ağladım ki. En çok da çocukluğumdan beri ağlayacak bir omuz bulamamama ağladım. Yıllarca bunun arayışındaydım ama olmamış işte. Annemle, babamla hiç bunu yaşayamadım ama eşimle de olmadı. Olmadığını da kabullenemedim bunca zaman. İnsan ağlayacak omuz değilse bir bakar iki bakar üçüncüde gider değil mi? Olmadı yıllardır oldu olacak diye kendimi kandırdım.
Şimdi neden konu açıyorsun madem biliyorsun dersiniz. Biraz gaza gelmek istiyorum açıkçası. Geçmişi unutmamak istiyorum. Bir çift güzel sözle iki ay idare etmek istemiyorum. Bu adamı resmen yoktan var ettim. Var olmasına yardımcı oldum veya...Bedelli askerliği, evi, arabası, ev eşyaları, motoru, vırt zırt kursları derken her türlü cefayı çektim. Şu an rahata çıktık bir nebze ama ben geçmişi aşamadım. Kabullenemedim. Asla hiç bir şey istemedim evliliğimiz boyunca, diretmedim. Bunu kendisi de kabul eder zaten. İstediğim sadece ilgi ve sevgiydi ve hala bulamadım. O da bende aradıklarını bulamadı muhtemelen ki böyle davrandı.
Oğlum 5 yaşında ve inanılmaz duygusal bir çocuk. Bir sorunumuz olduğunu fark etse hadi öpüşün diye kafalarımızı birleştirir. Aşırı üzülüyorum acaba ona ebeveyn rolü mü yüklüyorum diye. Kısacası içimde bir başarısızlık duygusu var; sanki eş olarak , anne olarak ve insan olarak komple çuvalladım gibi hissediyorum.
Bu hafta için pedagog ile görüşmeye başlayacağım çünkü ayrılmayı kafaya koydum, ben iteklemezsem kendisi asla adım atmaz gelenekselci biri olarak. Sonuçta evinin işi yapılıyor, keyfi isterse yardım ediyor ve istediği her şeyi yapabiliyor. Benim en çok korktuğum ve emin olduğum konu ise velayet konusunda pisleşmesi. Lohusa depresyonu da dahil hala çözemediğim durumlarım mevcut. Bunları göstererek velayeti alacağını söylemişti bir keresinde. Bu yola girmek yıpratıcı ve zor bir süreç olacak benim için ama er ya da geç bu yola gireceğim netleşti. Belki biraz zaman alabilir, sakin adımlarla ilerleyebilirim ama önerileriniz var mı bu konuda?
Kızlar merhabalar.
Bir kısmınız tanıyor, az çok biliyor. Bütün geçmişimi özet geçemeyeceğim , yeterli olmayacaktır söyleyeceklerim ancak şu sıra kafamda sürekli boşanma konuları dönüyor.
Çok sevdiğim bir insanla toksik bir ilişkiye başladım 11 yıl önce. Uzak mesafe ilişkisi olarak yürüttük, elbette ki bazı sinyaller vardı ancak insan kendisi tecrübe etmeden evet çuvalladım diyemiyor. Ölmeyen umudum hala bir kaç ay öncesine kadar ilgi dileniyordu. Nişandan evliliğe fiyaskoymuş eski konulara da bakınca, acaba ne zaman ayaklarım yerden kesilircesine mutlu olmuşum bilinmiyor? İnsanın her şeyi mi sorunlu ilerler ama öyleymiş. Gerçi benim boşanmak isteyeceğim yıllar öncesinden de belliydi ya neyse.
Aslen elle tutulur, gözle görülür sebeplerim yok. Desem ki aldattı, şöyle sıkıntı yaşattı ama yok. Ufak ufak birikip tahammül seviyemi aştı. Sınırlarımı koruyamadım asla. Tek ciddi sebebim kendimi değerli hissetmiyorum. 45 kilo ile girdiğim bu evlilikle 68 kiloda ve kendimden nefret eder haldeyim. Hayatıma bir şey katamadım bu evlilikle cebelleşmekten. Ben insanların değişimine de bakma taraftarıyım. Evlilik boyunca kendilerine ne katmışlar? Neyi başarmışlar? Şu an ne haldeler? Gözleri gülüyor mu? Velhasıl berbat bir haldeyim, karşı taraf istediği kadar iyi bir insan olsun ben kötü haldeysem demek ki bir şeyler yolunda gitmiyor.
Anlatacağım çok şey var aslında. Bugün o kadar çok ağladım ki. En çok da çocukluğumdan beri ağlayacak bir omuz bulamamama ağladım. Yıllarca bunun arayışındaydım ama olmamış işte. Annemle, babamla hiç bunu yaşayamadım ama eşimle de olmadı. Olmadığını da kabullenemedim bunca zaman. İnsan ağlayacak omuz değilse bir bakar iki bakar üçüncüde gider değil mi? Olmadı yıllardır oldu olacak diye kendimi kandırdım.
Şimdi neden konu açıyorsun madem biliyorsun dersiniz. Biraz gaza gelmek istiyorum açıkçası. Geçmişi unutmamak istiyorum. Bir çift güzel sözle iki ay idare etmek istemiyorum. Bu adamı resmen yoktan var ettim. Var olmasına yardımcı oldum veya...Bedelli askerliği, evi, arabası, ev eşyaları, motoru, vırt zırt kursları derken her türlü cefayı çektim. Şu an rahata çıktık bir nebze ama ben geçmişi aşamadım. Kabullenemedim. Asla hiç bir şey istemedim evliliğimiz boyunca, diretmedim. Bunu kendisi de kabul eder zaten. İstediğim sadece ilgi ve sevgiydi ve hala bulamadım. O da bende aradıklarını bulamadı muhtemelen ki böyle davrandı.
Oğlum 5 yaşında ve inanılmaz duygusal bir çocuk. Bir sorunumuz olduğunu fark etse hadi öpüşün diye kafalarımızı birleştirir. Aşırı üzülüyorum acaba ona ebeveyn rolü mü yüklüyorum diye. Kısacası içimde bir başarısızlık duygusu var; sanki eş olarak , anne olarak ve insan olarak komple çuvalladım gibi hissediyorum.
Bu hafta için pedagog ile görüşmeye başlayacağım çünkü ayrılmayı kafaya koydum, ben iteklemezsem kendisi asla adım atmaz gelenekselci biri olarak. Sonuçta evinin işi yapılıyor, keyfi isterse yardım ediyor ve istediği her şeyi yapabiliyor. Benim en çok korktuğum ve emin olduğum konu ise velayet konusunda pisleşmesi. Lohusa depresyonu da dahil hala çözemediğim durumlarım mevcut. Bunları göstererek velayeti alacağını söylemişti bir keresinde. Bu yola girmek yıpratıcı ve zor bir süreç olacak benim için ama er ya da geç bu yola gireceğim netleşti. Belki biraz zaman alabilir, sakin adımlarla ilerleyebilirim ama önerileriniz var mı bu konuda?
Bence de vermezler gibi tek sıkıntım depresyon geçmişim var etken olabilir mi gibi. Daha doğrusu bunu bana bir kavgamızda söylemesi bile yeterince acıttı... Benim veremeyeceği tek bir şey araba, onu da vermesin çok önemli değil.
Geçenlerde başka bir akrabamızın evliliğinde ki sıkıntılar üzerine babamla konuşuyorduk. Konuyu konuştuk fikirlerimizi söyledik falan sonra bana dedi ki; “Kızım bu dünya 3 günlük eğer bir gün evliliğinde mutlu olmadığını düşünürsen hemen tanıma dön. Aldatmasına,kumar oynamasına,dövmesine hiçbir şeye gerek yok. Sadece baba ben artık mutlu değilim demen yeterli.” Demişti. Ben de böyle düşünüyorum. Mutlu olmamak da bir sebepKızlar merhabalar.
Bir kısmınız tanıyor, az çok biliyor. Bütün geçmişimi özet geçemeyeceğim , yeterli olmayacaktır söyleyeceklerim ancak şu sıra kafamda sürekli boşanma konuları dönüyor.
Çok sevdiğim bir insanla toksik bir ilişkiye başladım 11 yıl önce. Uzak mesafe ilişkisi olarak yürüttük, elbette ki bazı sinyaller vardı ancak insan kendisi tecrübe etmeden evet çuvalladım diyemiyor. Ölmeyen umudum hala bir kaç ay öncesine kadar ilgi dileniyordu. Nişandan evliliğe fiyaskoymuş eski konulara da bakınca, acaba ne zaman ayaklarım yerden kesilircesine mutlu olmuşum bilinmiyor? İnsanın her şeyi mi sorunlu ilerler ama öyleymiş. Gerçi benim boşanmak isteyeceğim yıllar öncesinden de belliydi ya neyse.
Aslen elle tutulur, gözle görülür sebeplerim yok. Desem ki aldattı, şöyle sıkıntı yaşattı ama yok. Ufak ufak birikip tahammül seviyemi aştı. Sınırlarımı koruyamadım asla. Tek ciddi sebebim kendimi değerli hissetmiyorum. 45 kilo ile girdiğim bu evlilikle 68 kiloda ve kendimden nefret eder haldeyim. Hayatıma bir şey katamadım bu evlilikle cebelleşmekten. Ben insanların değişimine de bakma taraftarıyım. Evlilik boyunca kendilerine ne katmışlar? Neyi başarmışlar? Şu an ne haldeler? Gözleri gülüyor mu? Velhasıl berbat bir haldeyim, karşı taraf istediği kadar iyi bir insan olsun ben kötü haldeysem demek ki bir şeyler yolunda gitmiyor.
Anlatacağım çok şey var aslında. Bugün o kadar çok ağladım ki. En çok da çocukluğumdan beri ağlayacak bir omuz bulamamama ağladım. Yıllarca bunun arayışındaydım ama olmamış işte. Annemle, babamla hiç bunu yaşayamadım ama eşimle de olmadı. Olmadığını da kabullenemedim bunca zaman. İnsan ağlayacak omuz değilse bir bakar iki bakar üçüncüde gider değil mi? Olmadı yıllardır oldu olacak diye kendimi kandırdım.
Şimdi neden konu açıyorsun madem biliyorsun dersiniz. Biraz gaza gelmek istiyorum açıkçası. Geçmişi unutmamak istiyorum. Bir çift güzel sözle iki ay idare etmek istemiyorum. Bu adamı resmen yoktan var ettim. Var olmasına yardımcı oldum veya...Bedelli askerliği, evi, arabası, ev eşyaları, motoru, vırt zırt kursları derken her türlü cefayı çektim. Şu an rahata çıktık bir nebze ama ben geçmişi aşamadım. Kabullenemedim. Asla hiç bir şey istemedim evliliğimiz boyunca, diretmedim. Bunu kendisi de kabul eder zaten. İstediğim sadece ilgi ve sevgiydi ve hala bulamadım. O da bende aradıklarını bulamadı muhtemelen ki böyle davrandı.
Oğlum 5 yaşında ve inanılmaz duygusal bir çocuk. Bir sorunumuz olduğunu fark etse hadi öpüşün diye kafalarımızı birleştirir. Aşırı üzülüyorum acaba ona ebeveyn rolü mü yüklüyorum diye. Kısacası içimde bir başarısızlık duygusu var; sanki eş olarak , anne olarak ve insan olarak komple çuvalladım gibi hissediyorum.
Bu hafta için pedagog ile görüşmeye başlayacağım çünkü ayrılmayı kafaya koydum, ben iteklemezsem kendisi asla adım atmaz gelenekselci biri olarak. Sonuçta evinin işi yapılıyor, keyfi isterse yardım ediyor ve istediği her şeyi yapabiliyor. Benim en çok korktuğum ve emin olduğum konu ise velayet konusunda pisleşmesi. Lohusa depresyonu da dahil hala çözemediğim durumlarım mevcut. Bunları göstererek velayeti alacağını söylemişti bir keresinde. Bu yola girmek yıpratıcı ve zor bir süreç olacak benim için ama er ya da geç bu yola gireceğim netleşti. Belki biraz zaman alabilir, sakin adımlarla ilerleyebilirim ama önerileriniz var mı bu konuda?