- 24 Mart 2011
- 554
- 359
Evlilikte bazı önemli noktalar vardır bence. Misal ev almak, çocuk yapmak, eşya alımı, balayı, ilk tatil gibi. Bu tarz noktalarda mutsuzluk varsa aralardaki çıkışlar çok anlamlı olamıyor. Mesela ev alırken size danışmamış bir adamla konsere gidince eğlenmenizin de evliliğe bir katkısı yok gibi.Boşanıp boşanmamak size kalmış ama evliliğe sürekli başarılı başarısız sıfatı yüklemişsin; yazılı yoklama değil ki evlilik.
Mutluluktur önemli olan,o da zaman zaman inişli çıkışlıdır,dümdüz değildir yani.
Bence de vermezler gibi tek sıkıntım depresyon geçmişim var etken olabilir mi gibi. Daha doğrusu bunu bana bir kavgamızda söylemesi bile yeterince acıttı... Benim veremeyeceği tek bir şey araba, onu da vermesin çok önemli değil.5 yaşında çocuğu babaya vermezler, onu bir geçsin. Boşanman için illa aldatılman gerekmiyor ya da şiddet. Mutlu edememiş daha ne olsun. Tavsiyem bir değil bir kaç avukatla görüş, hepsinin fikirlerini harmanla ve birini seç. Benim de eski eş kişisi onu vermem bunu vermem derken, gel anlaşarak ayrılalım dedi. Her şey istediğim gibi olacak şekilde protokol hazırladık ve 2 hafta da soyisminden kurtulmuştum. Allah yardımcın olsun. Zor süreç ama her şey güzel olacak
Neden bunca yıl bir evlilik terapisti denemediniz ? Tabi ki mutlu olun çok isterim inşallah hayırlısı olur hakkınızda. Bir meslek var mı ? Bosaninca nasıl geçireceksiniz çocuk anaokulu çağında.Kızlar merhabalar.
Bir kısmınız tanıyor, az çok biliyor. Bütün geçmişimi özet geçemeyeceğim , yeterli olmayacaktır söyleyeceklerim ancak şu sıra kafamda sürekli boşanma konuları dönüyor.
Çok sevdiğim bir insanla toksik bir ilişkiye başladım 11 yıl önce. Uzak mesafe ilişkisi olarak yürüttük, elbette ki bazı sinyaller vardı ancak insan kendisi tecrübe etmeden evet çuvalladım diyemiyor. Ölmeyen umudum hala bir kaç ay öncesine kadar ilgi dileniyordu. Nişandan evliliğe fiyaskoymuş eski konulara da bakınca, acaba ne zaman ayaklarım yerden kesilircesine mutlu olmuşum bilinmiyor? İnsanın her şeyi mi sorunlu ilerler ama öyleymiş. Gerçi benim boşanmak isteyeceğim yıllar öncesinden de belliydi ya neyse.
Aslen elle tutulur, gözle görülür sebeplerim yok. Desem ki aldattı, şöyle sıkıntı yaşattı ama yok. Ufak ufak birikip tahammül seviyemi aştı. Sınırlarımı koruyamadım asla. Tek ciddi sebebim kendimi değerli hissetmiyorum. 45 kilo ile girdiğim bu evlilikle 68 kiloda ve kendimden nefret eder haldeyim. Hayatıma bir şey katamadım bu evlilikle cebelleşmekten. Ben insanların değişimine de bakma taraftarıyım. Evlilik boyunca kendilerine ne katmışlar? Neyi başarmışlar? Şu an ne haldeler? Gözleri gülüyor mu? Velhasıl berbat bir haldeyim, karşı taraf istediği kadar iyi bir insan olsun ben kötü haldeysem demek ki bir şeyler yolunda gitmiyor.
Anlatacağım çok şey var aslında. Bugün o kadar çok ağladım ki. En çok da çocukluğumdan beri ağlayacak bir omuz bulamamama ağladım. Yıllarca bunun arayışındaydım ama olmamış işte. Annemle, babamla hiç bunu yaşayamadım ama eşimle de olmadı. Olmadığını da kabullenemedim bunca zaman. İnsan ağlayacak omuz değilse bir bakar iki bakar üçüncüde gider değil mi? Olmadı yıllardır oldu olacak diye kendimi kandırdım.
Şimdi neden konu açıyorsun madem biliyorsun dersiniz. Biraz gaza gelmek istiyorum açıkçası. Geçmişi unutmamak istiyorum. Bir çift güzel sözle iki ay idare etmek istemiyorum. Bu adamı resmen yoktan var ettim. Var olmasına yardımcı oldum veya...Bedelli askerliği, evi, arabası, ev eşyaları, motoru, vırt zırt kursları derken her türlü cefayı çektim. Şu an rahata çıktık bir nebze ama ben geçmişi aşamadım. Kabullenemedim. Asla hiç bir şey istemedim evliliğimiz boyunca, diretmedim. Bunu kendisi de kabul eder zaten. İstediğim sadece ilgi ve sevgiydi ve hala bulamadım. O da bende aradıklarını bulamadı muhtemelen ki böyle davrandı.
Oğlum 5 yaşında ve inanılmaz duygusal bir çocuk. Bir sorunumuz olduğunu fark etse hadi öpüşün diye kafalarımızı birleştirir. Aşırı üzülüyorum acaba ona ebeveyn rolü mü yüklüyorum diye. Kısacası içimde bir başarısızlık duygusu var; sanki eş olarak , anne olarak ve insan olarak komple çuvalladım gibi hissediyorum.
Bu hafta için pedagog ile görüşmeye başlayacağım çünkü ayrılmayı kafaya koydum, ben iteklemezsem kendisi asla adım atmaz gelenekselci biri olarak. Sonuçta evinin işi yapılıyor, keyfi isterse yardım ediyor ve istediği her şeyi yapabiliyor. Benim en çok korktuğum ve emin olduğum konu ise velayet konusunda pisleşmesi. Lohusa depresyonu da dahil hala çözemediğim durumlarım mevcut. Bunları göstererek velayeti alacağını söylemişti bir keresinde. Bu yola girmek yıpratıcı ve zor bir süreç olacak benim için ama er ya da geç bu yola gireceğim netleşti. Belki biraz zaman alabilir, sakin adımlarla ilerleyebilirim ama önerileriniz var mı bu konuda?
Kendisi klasik bir erkek, terapist, psikolog bunlara karşı çünkü.Neden bunca yıl bir evlilik terapisti denemediniz ? Tabi ki mutlu olun çok isterim inşallah hayırlısı olur hakkınızda. Bir meslek var mı ? Bosaninca nasıl geçireceksiniz çocuk anaokulu çağında.
Bence zorlamaz. Mutsuz bir annedense ayrı ama mutlu anne ve baba daha sağlıklı. Tabi bilinçli bir anne olarak zaten siz pedogogla gorusecekmissiniz. En doğru yönlendirmeyi o yapar. Hayatınızda başarılar.mutluluklar.Kendisi klasik bir erkek, terapist, psikolog bunlara karşı çünkü.
Evet öğretmenim ve ev kendimizin, geçinirim herhalde okul konusu çok zorlamazsa.
Sanırım kendimi çok değerligörmeyişimden kaynaklıydı kabullenmem.Ben sizin boşanacağınızı daha ilk ev meselesinden anlamıştım. Mutlu değilseniz bitirin bence. İnsan mutlu olmak için evleniyor, mutsuzsa bunu sürdürmenin anlamı yok.
Bence de vermezler gibi tek sıkıntım depresyon geçmişim var etken olabilir mi gibi. Daha doğrusu bunu bana bir kavgamızda söylemesi bile yeterince acıttı... Benim veremeyeceği tek bir şey araba, onu da vermesin çok önemli değil.
Sizin daha çok fedakarlık ettiğiniz adamın bedelli askerlik, kurs şu bu gibi türlü sorunlarının halledilip, kendi üstüne sürekli bir şey koymasından belliKızlar merhabalar.
Bir kısmınız tanıyor, az çok biliyor. Bütün geçmişimi özet geçemeyeceğim , yeterli olmayacaktır söyleyeceklerim ancak şu sıra kafamda sürekli boşanma konuları dönüyor.
Çok sevdiğim bir insanla toksik bir ilişkiye başladım 11 yıl önce. Uzak mesafe ilişkisi olarak yürüttük, elbette ki bazı sinyaller vardı ancak insan kendisi tecrübe etmeden evet çuvalladım diyemiyor. Ölmeyen umudum hala bir kaç ay öncesine kadar ilgi dileniyordu. Nişandan evliliğe fiyaskoymuş eski konulara da bakınca, acaba ne zaman ayaklarım yerden kesilircesine mutlu olmuşum bilinmiyor? İnsanın her şeyi mi sorunlu ilerler ama öyleymiş. Gerçi benim boşanmak isteyeceğim yıllar öncesinden de belliydi ya neyse.
Aslen elle tutulur, gözle görülür sebeplerim yok. Desem ki aldattı, şöyle sıkıntı yaşattı ama yok. Ufak ufak birikip tahammül seviyemi aştı. Sınırlarımı koruyamadım asla. Tek ciddi sebebim kendimi değerli hissetmiyorum. 45 kilo ile girdiğim bu evlilikle 68 kiloda ve kendimden nefret eder haldeyim. Hayatıma bir şey katamadım bu evlilikle cebelleşmekten. Ben insanların değişimine de bakma taraftarıyım. Evlilik boyunca kendilerine ne katmışlar? Neyi başarmışlar? Şu an ne haldeler? Gözleri gülüyor mu? Velhasıl berbat bir haldeyim, karşı taraf istediği kadar iyi bir insan olsun ben kötü haldeysem demek ki bir şeyler yolunda gitmiyor.
Anlatacağım çok şey var aslında. Bugün o kadar çok ağladım ki. En çok da çocukluğumdan beri ağlayacak bir omuz bulamamama ağladım. Yıllarca bunun arayışındaydım ama olmamış işte. Annemle, babamla hiç bunu yaşayamadım ama eşimle de olmadı. Olmadığını da kabullenemedim bunca zaman. İnsan ağlayacak omuz değilse bir bakar iki bakar üçüncüde gider değil mi? Olmadı yıllardır oldu olacak diye kendimi kandırdım.
Şimdi neden konu açıyorsun madem biliyorsun dersiniz. Biraz gaza gelmek istiyorum açıkçası. Geçmişi unutmamak istiyorum. Bir çift güzel sözle iki ay idare etmek istemiyorum. Bu adamı resmen yoktan var ettim. Var olmasına yardımcı oldum veya...Bedelli askerliği, evi, arabası, ev eşyaları, motoru, vırt zırt kursları derken her türlü cefayı çektim. Şu an rahata çıktık bir nebze ama ben geçmişi aşamadım. Kabullenemedim. Asla hiç bir şey istemedim evliliğimiz boyunca, diretmedim. Bunu kendisi de kabul eder zaten. İstediğim sadece ilgi ve sevgiydi ve hala bulamadım. O da bende aradıklarını bulamadı muhtemelen ki böyle davrandı.
Oğlum 5 yaşında ve inanılmaz duygusal bir çocuk. Bir sorunumuz olduğunu fark etse hadi öpüşün diye kafalarımızı birleştirir. Aşırı üzülüyorum acaba ona ebeveyn rolü mü yüklüyorum diye. Kısacası içimde bir başarısızlık duygusu var; sanki eş olarak , anne olarak ve insan olarak komple çuvalladım gibi hissediyorum.
Bu hafta için pedagog ile görüşmeye başlayacağım çünkü ayrılmayı kafaya koydum, ben iteklemezsem kendisi asla adım atmaz gelenekselci biri olarak. Sonuçta evinin işi yapılıyor, keyfi isterse yardım ediyor ve istediği her şeyi yapabiliyor. Benim en çok korktuğum ve emin olduğum konu ise velayet konusunda pisleşmesi. Lohusa depresyonu da dahil hala çözemediğim durumlarım mevcut. Bunları göstererek velayeti alacağını söylemişti bir keresinde. Bu yola girmek yıpratıcı ve zor bir süreç olacak benim için ama er ya da geç bu yola gireceğim netleşti. Belki biraz zaman alabilir, sakin adımlarla ilerleyebilirim ama önerileriniz var mı bu konuda?
Tavsiyem geçmişte yaşadığınız bazı acıları tekrar tekrar kendinize izleterek kendinize acımayın, yazık etmeyin. Yani ailenizin izin vermemesi, eski eşyalar vs. Verdiğiniz bir karar var ve bu kadarda duygusallığın yeri yok. Kararlılık ve sabır göstermelisiniz. Yanlış anlamayın elbette unutmayın es geçmeyin geçmişinizi ama o zamanları tekrar tekrar yaşayarak iradenize ket vurmayın. Hakkınızda hayırlısı olsun. Ben sizi her ne karar verirseniz en doğrusunu seçeceğinize inanıyorum. Allah yolunuzu açık etsin.Beni en çok geride tutan şeylerden biri büyük bir aşkla ve ailemin rızası olmadan evlenmemdi. Gerçi onlar da saçmalamışlardı, memur olmadan evlenemezsin hem de başka şehirde demişlerdi. Ben her şeyi geride bırakarak sıfır bir insan olarak gittim. Başta yaşadıklarım da kötüydü açıkçası, eşimin ailesinin eşyalarıyla bir çöp alamadan yıllarım geçti. Kavgayla ve üzüntüyle başladı yani her şey, ben fedakarlık yapınca karşı taraf da yapar zannettim hep. Yapmadı elbette, şimdi sorsak cidden istemediğin ama Koalina istiyor diye yaptığın ne var asla bir şey söyleyemez yok çünkü.
Şimdi başaramadım, olmadı demek kendime zor geliyor.
Yok hayır.Çocuğu alacağını düşündüğü, lohusa depresyonuna ek olan diğer konular: ihmal veya şiddet mi?
Yok hayır.
Ek olarak işte gergin olmamdan falan bahsediyor sanırım. Çocuğu zaten istemiyordun diyor.
Depresyon da intihar girişimi vs varsa etkiler bence yoksa etkilemez gibi geliyorBence de vermezler gibi tek sıkıntım depresyon geçmişim var etken olabilir mi gibi. Daha doğrusu bunu bana bir kavgamızda söylemesi bile yeterince acıttı... Benim veremeyeceği tek bir şey araba, onu da vermesin çok önemli değil.
Konuyu ben açmışım gibi hissettim.
Tam olarak aynı sebeplerden geçen sene eşimden boşandım. Benim de bir kızım var 3.5 yaşında şu an.
Çocuk etkilenir mi, alışabilr miyim derken 1.5 sene geçmiş üstünden.
Pişman mıyım ? Hayır. Hatta linç grup hazır olsun ki bir erkek arkadşaım var. Söylemeden ilgi görmenin, yalvarmadan sevgi görmenin nasıl bir şey olduğunu anladım. Şükür.
Kendimi buldum, enerjim yerine geldi, öz saygımı kazandım. Çok sorun yaşadım eski eşimle hala yaşıyorum ama bir gün bile keşke demedim.
Ekşi de bi şey okumuştum yıllar önce. Bir kez olsun ayrılığa eğilirseniz er ya da geç bu gerçek olur diye. Gerçekten öyle.
Zor ama daha güzel bir hayatın olacağına eminim.