Boşanma, İhanet ve Mahkemeye İtibar Dolandırıcılığı

Hazırlık sınıfında hafta 24 saat İngilizce gördükten sonra ortaokulda fen ve matematik derslerini ingilizce görmüştük. Buna ek olarak haftada 4 saatlik Almanca dersimiz vardı.
Zaten bence bizden sonra tırtladı eğitim. Ben de İngilizce okudum matematik biyoloji falan. Almanca ek dersti. Çalışmıyorsan sınıfta kalırdın. Almancadan sınıfta kalmıştım. Atlan deveydi o dönem okullar. Ciddi işti.
 
Benim de oturmayan şeyler var, ortak edinilen hala borcu konu sahibi üzerinde evden kimse atamaz yani
 
Benim de oturmayan şeyler var, ortak edinilen hala borcu konu sahibi üzerinde evden kimse atamaz yani
Konu sahibi için asla demiyorum ama benim bir tanıdığım vardı kendisi hep aynı olayları farklı döngülerde anlatırdı. Olaylarda hep bir yer vardı ve ona kötülük yapan bir karakter ve o karaktere inanan bütün insanlar. Her seferinde kendisini haklı görüp inanması zor şeyler kuruyordu. Aslında evliydi ve bunların hiçbiri başına gelmemişti maalesef o şizofreniydi. Allah kimseyi psikolojik olarak kötü duruma düşürmesin inşallah. Çok üzüvü
 
Benim kafamda oturmayan seyler var. Psikiyatri ilaci kullandigi icin bir annenin elinden cocuk alinmaz. O zaman ulkede annesiyle yasayan cocuk kalmaz. Cocugunuz sizinle kalmak istememistir muhtemelen. Anlattiklariniz dogru olabilir ama eksik bisey var gibi. Aktif calisma hayati olan bi kadinsiniz, tecrubeniz var, kunefeci ne alaka cozemedim. Cv niz anlattiginiz gibiyse sirketlerin sizi almamasi imkansiz gibi.

Ev var diyorsunuz, belliki para da var. Part time çalışamanız kesildiyse gelir durumunuzu tekrar beyan edebilirdiniz. Anlayamadim cidden

Bazi erkekler vicdan yoksunu oluyor. Cocugun annesi demeyip dusman gibi davraniyorlar. Allah yardımcınız olsun
 
Eski konusuna göre Odtü’lüymüş
 
Eski konusuna göre Odtü’lüymüş
olabilir
kadın benden de büyük, o dönemin en popüler bölümleri arasında idi ODTÜ iktisat, boğaziçi işletme filan, o zamanlar banka müfettişliği, uzmanlık, vs. acayip popülerdi...zaten daha koç yok sabancı yok o yıllarda.

yani muhtelemen bu kısımlarda anlattıkları gerçek ama

ne oldu da bu kadın 0 parasız kaldı? mal paylaşımı davası boşanmadan önce mi bitti -ki genelde öyle olmyor diye biliyorum.
düğünde takılmış bir inci kolyesi de mi yok bu kadının? kendi ayrı parası, ziyneti nasıl olmaz? (köylü aileden geliyorum bizde kimse cartier'ler filan bilmiyor ve ben evli de değilim ama etrafımdaki her kadının ziyneti var, çalışmayan köylü kadının da var şehirli kadının da var. ben altın sevmem, pırlanta ideolojik sebeple takmam. ona rağmen benim bile var, illa var yani)

insan işsiz de kalabilir , hepimizin zor zamanları olur -hiç asla demesin kimse
bi kayınpederim geldi kendi evimden kovdu diyor bi mahkeme evimi aldı diyor..kadın sığınma evine gitmiş.
Allah göstermesin sığınma evine kim kimsesiz, bilmediğin şehirde 0 arkadaş eş dostsuz gidersin
ya da kocan ölüm tehlikesi saçıyordur. eşe dosta gitsem bulur diye can korkusuyla filan gidersin.

hepsini geçtim.
ne olduysa oldu, kocana aşıktın gözün kapandı bilemedin mal mülk edinmedin, tedbirsiz davrandın vs vs
ama o CV ile künefeciye yalvarmazsın...

bir de bence en önemlisi
kızım benimle kalmak istiyor dediği yer var, ona söz verdim demiş, benim onu dövdüğümü söylemiş dediği yer var, babasıyla halası kandırmış diyor vs. kızıyla ilgili çok çelişkili yerler var.
 
Mal mülk edinmiş, ortak edinilen ev var, o evden de 500k banka borcu var konu sahibinin. O evden nasıl atıldı ben o kısmı anlamadım
 
Ben olsam boşanmaz süründürürdüm açıkçası bu durumda. Nah evlenirlerdi 6 ay içinde. Siz aldatılmışken demediniz mi "çocuk bende kalmayacaksa,şu kadar nafaka ödemeyeceksen boşanmıyorum " diye. Ev varsa ondan payınızı isterdiniz falan zira aldatan o sizin eliniz güçlü bu konuda.
Bilmiyorum ben olsam süründürürdüm.
 
Ama eminim google doktorlardan iyi biliyordur. Mahkemeden de iyi biliyordur değil mi?
Hanımefendi durumunuzun iyi olmadığını anlamak için Google’a bakmama gerek yok. Burda bi mesaja 50 kere arka arkaya saldırganlaşarak alıntılar yapıyorsunuz, dibe çökmüşsünüz. Bahsettikleriniz olacak şeyler değil. Akademik kariyeri, yöneticilik kariyeri olan birinin asla düşemeyeceği bir noktaya gelmişsiniz. Bunun tek sebebi muhtemelen rahatsızlığınız. Senelerdir antidepresan kullanıyorum. Raporlu olarak hem de. Hayatımın hiç bir alanında karşıma çıkmadı. Çünkü yaygın anksiyete bozukluğu tanım.
Bakın lütfen düşman olarak görmeden önce sakince okuyun. Sizin şu an kariyerden, evlattan önce sağlığınıza ihtiyacınız var. Mahkeme ön yargılı değilse bu yaşadıklarınız ne ? Benim söylediğim şeyi toplumdan tecrit edilmek olarak algıladınız muhtemelen. Asla böyle bir niyetim yok. Sadece önce kendi sağlınız için harekete geçmenizi temenni ederim. Gerisi zaten çorap söküğü gibi gelecektir. Beni isterseniz kötü olarak algılayabilirsiniz ama yine de söylemek zorundayım. Psikolojik yardım almalısınız. Yoksa ne kariyeriniz ne sosyal hayatınız için aydınlık günler gözükmüyor. Umarım her şey yoluna girer. Umarım sağlık durumunuzu abartan benimdir.
 
Emin misiniz? Bana tuhaf geldi. Bir araştırayım
Tuhaf değil bende okudum,ansfo
Emin misiniz? Bana tuhaf geldi. Bir araştırayım
Anadolu liseleri 5. Sınıfta sınavla alırlardı o zaman bı Fen bir de Anadolu liseleri çok iyiydi zaten.sinavi kazanıp ortaokul lise 7 yıl orada okuyordun. Bazıları dersler ingilizce olurdu ve bir yıl hazırlık 24 saat ingilizce ve artı Almanca derslerimiz vardı
 
İlkokul 5te lise nasıl kazanılıyor anlam veremedim?
Yaşınız çok mu genc acaba? 85 doğumluyum, bizim zamanımızda ilkokuldan sonra Anadolu lisesi sınavlarına girerdik. Ortaokulda da fen lisesi sınavlarına. Hazırlık +6 yıl şeklinde eğitim veriyordu Anadolu liseleri
Bizden 1-2 dönem sonra ortaokuldan almaya başladılar.
 
Anadolu liselilerin gözleri yaşlı
Bizim zamanımızda daha düşük puanlı Anadolu liselerini bile beğenmiyorduk. Çok güzel zamanlardi be
 
75 doğumluyum, 86 yılında ortaokul kaydı yaptırmaya gittik ve yabancı dil için kura çektik bana Almanca çıktı. Sadece o sene uygulana bir şeydi galiba net hatırlamıyorum o kısmı. Üstünden kaç sene geçmiş, bildiğin mahalledeki düz ortaokul-liseydi. Yani kolej, sınav, Anadolu lisesi falan değildi. Yeni kuşağa o zaman özel okul yoktu, İngilizce eğitim veren devlet liseleri vardı sınavla giriyordun, sınıfta kalma vardı deyince inanmıyorlar. Yalan olmasın uzak sayılacak mesafede galiba iki tane kolej vardı, geri kalan herkes yürüyerek mahalledeki okula giderdik. Servis bile yoktu. Başarılı olan alıp yürüyordu başarısız olan sınıfta kalıyordu. Sınıfta belki 1 kişi takdir belgesi 3-4 kişi de teşekkür belgesi alabiliyordu. Şimdi anaokuluna giden her çocuğun takdirnamesi var. Eğitim eğitim diye ağlanıyor ama 4 yaşında anaokuluna giden her çocuğun elinde takdir belgesinin işi ne denmiyor.

Bizim yıllar önce bıraktığımız sistem Avrupa'da tıkır tıkır işliyor. Herkes evine en yakın devlet okuluna yürüyerek gider, özel okul yok ve sınıfta kalma var. 4 yaşındakiler zorunlu okul çocuğudur. Ailenin görüşü isteği dileği sorulmaz, otomatik okul kaydı yapılır, eve kağıtlar gönderilir ve okul öncesi başlar.

Ek: Hayırdır konu sahibi niye banlanmış bilen var mı? Konu gerçek değil mi?
 
Bu kadar iyi anlatılamazdı...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…