- 28 Nisan 2014
- 47.409
- 127.873
- 38
-
- Konu Sahibi mervemeric222
- #21
Konu açtım kapalı mı konularım açmayı deneyim okuyun zor bir süreç kolay değil ama karar netse geri dönüşü olmuyor emin olun
Allah aşkına neden böyleyiz?
Saçma genellemeler kalabalığı, hepsini okumadım bile zira hepsi ayni mantik.Selamlar hanımlar,
Bir yakınımın eşinden şüphelenmesi üzerine, geldik BDV’ye.
Benzer olayları ve gidişatını anlayabilmek için, onlarca Aldatılma konulu başlık okuduk beraber.
Bu kadar okumanın üzerine birşey dikkatimi çekti, burda aldatılmak ve affetmek üzerine tartışmak istedim. Böylece siteye üye oldum.
BDV’deki Aldatılma sonrası, affetme ve boşanma konularını üçe ayırdım:
Birincisi “Desteksiz kardeşlerimiz”
Kısaca olay örgüsü şöyle ilerliyor: Buu kardeşlerimiz aldatıldıklarını farkediyorlar. Ancak ne yazık ki şartları gereği, ne bir meslekleri, ne gelirleri, ne de arkalarında duracak bir aileleri var. Eşe maddi ve manevi bağımlılar.
Bunun farkında olan eşler, af dilemek, pişmanlık göstermek yerine, basit bir inkar sonrası olauı geçiştirme, hanım fazla diretirse de şiddet uygulama yolunu seçiyor.
Şiddetin dozu, işgence seviyesine ulaşmadığı sürece, bu olay örgüsü kesinlikle boşanma ile sonuçlanmıyor.
Ancak bu hanımlar, kesinlikle “affetmiyorlar”. “Sineye çekiyorlar”
İkinci durum “Güçsüz Kadınlar”
Bu kardeşlerimiz desteksiz kardeşlerimizden farklı olarak, geçinebilecekleri bir meslek, arkalarında duran bir aile gibi maddi ve manevi imkanlara sahipler.
Ancak eşlerine karşı normalin üzerinde bir bağlılığa sahipler.
Bu nedenle aldatıldıklarını öğrendiklerinde, kendilerini eşlerinin tarafında buluyorlar. Göz göre göre şüpheye yer bırakmayacak şekilde aldatılsalar dahi, bunu görmezden gelmenin, masumlaştırmanın, normalize etmenin bir yolunu buluyorlar.
Hiç bulamasalar çocuklarını sebep gösterip, yada suçu kendilerine atıp yalvaran eşlerini kısa sürede affetmeyi seçiyorlar. Eşlerinin pişman olduğuna, artık ipleri ellerine aldıklarına ve eskisinde daha iyi bir konumda olduklarına inançları tam. Bu şekilde yollarına devam ediyorlar.
Olay kesinlikle boşanma ile sonuçlanmıyor.
Bu kardeşlerimiz, BDV’de en çok tepki çekenler oluyor. Nasıl boşanmazsın, nasıl onu eş bilmeye devam edersin, ben olsam arkama bakmam, onursuz bir kadınsın vb gibi tepkilere maruz kalıyorlar. Ancak sonuç değişmiyor.
Üçüncü vaka ise “Güçlü kadınlar”
Bu sınıfa giren, gurur duyduğumuz kardeşlerimiz ise, yine maddi ve manevi destek imkanlarına sahip, ek olarak güçlü ve gururlu karakterleri var. Kendilerini iyi ifade edebilen, iyi eğitimli arkadaşlarımız.
Konuya hızlı bir giriş yapıyorlar. Kararlılık üst seviyede. Yasal süreci en hızlı şekilde başlatıp, asla affetmeyeceklerini defalarca tekrarlıyorlar. Haliyle BDV’de arkalarına aldıkları destek en üst seviyede oluyor.
Ancak sonra ne oluyor? Uzun süren bir ayrılık, yalvarma yakarma, pişmanlık gösterileri sonucu, eşleri bu güçlü hanımları da ikna etmeyi başarıyor.
Aldatılma ne kadar yüz kızartıcı şekilde gerçekleşirse gerçekleşsin, bir sene içerisinde barışma kesin.
İlginç bir not daha: Hernekadar aldatma konularında, çocuğun olup olmaması üzerinde durulsa da, evlilik çok çok yeni değilse, çocuğun olup olmaması sonucu kesinlikle değiştirmiyor. Var ise ayrılmamak için bir bahane olarak tutunuyoruz. Yok ise başka bahane buluyoruz.
Boşanma ne zaman gerçekleşiyor:
Ne yazık ki, ancak ve ancak ADAM BUNU İSTERSE.
Kadın kocasını yakalar, veya durumu bir şekilde öğrenir. Ortalık karışır. Erkek seçimini metresten yana yapar. Pişmanlık vs göstermeden suçlar ve gider.
Tabii bu aldatan eşi boşamak olmuyor. Bu terk edilmek oluyor.
Arkadaşlar, istisnasız bütün konular, iddialı yorumlarla dolu. Ben olsam dakika durmam boşarım, şöyle boşarım böyle boşarım. Öyle boşan böyle boşan. Boşanmazsan onursuzsun.
Bunca yoruma rağmen, tek bir vaka göremedim, ki adam öyle yada böyle karısını aldatacak, farkeden kadın kararlı bi şekilde ayrılacak ve tekrar o onursuz kişinin yanına dönmeyecek.
Bunları yazan da biziz, nihayetinde affeden, sineye çeken de biziz.
Bu konularda en doğru bulduğum yorum: Boşanmayacaksanız, eşlerinizi yakalamayın, merak etmeyin, kurcalamayın. Çünkü yakalayınca tek zarar gören sizin kalbiniz, psikolojiniz. Erkeğe hiç mi hiç bişey olmuyor.
Ancak ben biraz daha ileri götürmek istiyorum. Boşanacağınızı düşünüyorsanız da yakalamayın kurcalamayın. Çünkü nihayetinde ne ayrılıyoruz ne boşanıyoruz.
Bir erkek, aldatmaktan neden çekinsin?
Aldatmak boşanma sebebi midir? Kesinlikle öyledir. Bir insan eşine daha büyük bir kötülük yapabilir mi?
Peki sadece aldatıldığı için boşanan var mı? Ben göremedim.
Allah aşkına neden böyleyiz?
Ancak sonra ne oluyor? Uzun süren bir ayrılık, yalvarma yakarma, pişmanlık gösterileri sonucu, eşleri bu güçlü hanımları da ikna etmeyi başarıyor.
Boşanacağınızı düşünüyorsanız da yakalamayın kurcalamayın. Çünkü nihayetinde ne ayrılıyoruz ne boşanıyoruz.
Allah aşkına neden böyleyiz?
Selamlar hanımlar,
Bir yakınımın eşinden şüphelenmesi üzerine, geldik BDV’ye.
Benzer olayları ve gidişatını anlayabilmek için, onlarca Aldatılma konulu başlık okuduk beraber.
Bu kadar okumanın üzerine birşey dikkatimi çekti, burda aldatılmak ve affetmek üzerine tartışmak istedim. Böylece siteye üye oldum.
BDV’deki Aldatılma sonrası, affetme ve boşanma konularını üçe ayırdım:
Birincisi “Desteksiz kardeşlerimiz”
Kısaca olay örgüsü şöyle ilerliyor: Buu kardeşlerimiz aldatıldıklarını farkediyorlar. Ancak ne yazık ki şartları gereği, ne bir meslekleri, ne gelirleri, ne de arkalarında duracak bir aileleri var. Eşe maddi ve manevi bağımlılar.
Bunun farkında olan eşler, af dilemek, pişmanlık göstermek yerine, basit bir inkar sonrası olauı geçiştirme, hanım fazla diretirse de şiddet uygulama yolunu seçiyor.
Şiddetin dozu, işgence seviyesine ulaşmadığı sürece, bu olay örgüsü kesinlikle boşanma ile sonuçlanmıyor.
Ancak bu hanımlar, kesinlikle “affetmiyorlar”. “Sineye çekiyorlar”
İkinci durum “Güçsüz Kadınlar”
Bu kardeşlerimiz desteksiz kardeşlerimizden farklı olarak, geçinebilecekleri bir meslek, arkalarında duran bir aile gibi maddi ve manevi imkanlara sahipler.
Ancak eşlerine karşı normalin üzerinde bir bağlılığa sahipler.
Bu nedenle aldatıldıklarını öğrendiklerinde, kendilerini eşlerinin tarafında buluyorlar. Göz göre göre şüpheye yer bırakmayacak şekilde aldatılsalar dahi, bunu görmezden gelmenin, masumlaştırmanın, normalize etmenin bir yolunu buluyorlar.
Hiç bulamasalar çocuklarını sebep gösterip, yada suçu kendilerine atıp yalvaran eşlerini kısa sürede affetmeyi seçiyorlar. Eşlerinin pişman olduğuna, artık ipleri ellerine aldıklarına ve eskisinde daha iyi bir konumda olduklarına inançları tam. Bu şekilde yollarına devam ediyorlar.
Olay kesinlikle boşanma ile sonuçlanmıyor.
Bu kardeşlerimiz, BDV’de en çok tepki çekenler oluyor. Nasıl boşanmazsın, nasıl onu eş bilmeye devam edersin, ben olsam arkama bakmam, onursuz bir kadınsın vb gibi tepkilere maruz kalıyorlar. Ancak sonuç değişmiyor.
Üçüncü vaka ise “Güçlü kadınlar”
Bu sınıfa giren, gurur duyduğumuz kardeşlerimiz ise, yine maddi ve manevi destek imkanlarına sahip, ek olarak güçlü ve gururlu karakterleri var. Kendilerini iyi ifade edebilen, iyi eğitimli arkadaşlarımız.
Konuya hızlı bir giriş yapıyorlar. Kararlılık üst seviyede. Yasal süreci en hızlı şekilde başlatıp, asla affetmeyeceklerini defalarca tekrarlıyorlar. Haliyle BDV’de arkalarına aldıkları destek en üst seviyede oluyor.
Ancak sonra ne oluyor? Uzun süren bir ayrılık, yalvarma yakarma, pişmanlık gösterileri sonucu, eşleri bu güçlü hanımları da ikna etmeyi başarıyor.
Aldatılma ne kadar yüz kızartıcı şekilde gerçekleşirse gerçekleşsin, bir sene içerisinde barışma kesin.
İlginç bir not daha: Hernekadar aldatma konularında, çocuğun olup olmaması üzerinde durulsa da, evlilik çok çok yeni değilse, çocuğun olup olmaması sonucu kesinlikle değiştirmiyor. Var ise ayrılmamak için bir bahane olarak tutunuyoruz. Yok ise başka bahane buluyoruz.
Boşanma ne zaman gerçekleşiyor:
Ne yazık ki, ancak ve ancak ADAM BUNU İSTERSE.
Kadın kocasını yakalar, veya durumu bir şekilde öğrenir. Ortalık karışır. Erkek seçimini metresten yana yapar. Pişmanlık vs göstermeden suçlar ve gider.
Tabii bu aldatan eşi boşamak olmuyor. Bu terk edilmek oluyor.
Arkadaşlar, istisnasız bütün konular, iddialı yorumlarla dolu. Ben olsam dakika durmam boşarım, şöyle boşarım böyle boşarım. Öyle boşan böyle boşan. Boşanmazsan onursuzsun.
Bunca yoruma rağmen, tek bir vaka göremedim, ki adam öyle yada böyle karısını aldatacak, farkeden kadın kararlı bi şekilde ayrılacak ve tekrar o onursuz kişinin yanına dönmeyecek.
Bunları yazan da biziz, nihayetinde affeden, sineye çeken de biziz.
Bu konularda en doğru bulduğum yorum: Boşanmayacaksanız, eşlerinizi yakalamayın, merak etmeyin, kurcalamayın. Çünkü yakalayınca tek zarar gören sizin kalbiniz, psikolojiniz. Erkeğe hiç mi hiç bişey olmuyor.
Ancak ben biraz daha ileri götürmek istiyorum. Boşanacağınızı düşünüyorsanız da yakalamayın kurcalamayın. Çünkü nihayetinde ne ayrılıyoruz ne boşanıyoruz.
Bir erkek, aldatmaktan neden çekinsin?
Aldatmak boşanma sebebi midir? Kesinlikle öyledir. Bir insan eşine daha büyük bir kötülük yapabilir mi?
Peki sadece aldatıldığı için boşanan var mı? Ben göremedim.
Allah aşkına neden böyleyiz?
Vurdu ve goooooool olduBence şu öneriyi ya aldatan bir erkek verir ya da aldatılıp affetmiş bir kadın.
Siz hangisisiniz?