oralarda cinsellik küçük yaşlarda konuşuluyor ki kızlar 12 13 de evlenilecek çağda görülüyor.erkek çocuklarına sen aslansın kaplansınnn yürüüü deniyor.bazı evlerde 2 şer anne ve üveyli özlü bir sürü kardeş var.cinselliği de görüyorlar bence anne babadan kalabalık evlerde.e nasıl sorunlu olmasınlar ki?
1.50 lik kız arkadaş 1.80 lik hocamızla saç baş kavgaya girmişti kadının saçını yoluk yoluk etmişti biz ayırana kadar
hepimiz başka sınıflara koşup hocalardan yardım istemiştik yetişin diye 
inşallah başka hiçbir öğretmen yaşamasın tabi böyle kötü bir olayı seneler önceydi.
gigglesKüçük yerlerde çocuklar cinselliğe şahit oluyor.Hepsi tel bir odada uyuduğu için ,çocuğun yanında birlikte oluyorlar bence..Çok zayıf.Öyle değilse de kesin cinsel istismardır.
O da doğru. Köyde değil bu dediğim ama çoğunluk küçük evlerde kalabalık yaşıyorlar. Soba yakıyorlar, sobalı evleri hepimiz biliriz, soğuklarda herkes tek odada uyur. Anne babası çocukların yanında ilişkiye giriyordur burada, uyudular deyip.
Bu da istismar aslında. Normal, sağlıklı bir pencereden baktığımızda. Ama bunun engellenmesini nasıl sağlayabiliriz ki?
Hiç bir şey yapmazlar malesef.Belki bir umut ama sanmam.Hangi biri düzelir ki?
Anladım, belki idareye bu durumla ilgili dilekçe, tutanak yazacağınızi ve kayda girmesini isteyebilirsiniz harekete geçmeleri için. İş resmiyete dökülünce biraz daha aktif olmak zorunda kalabilir idare
Yalnız bu zamana kadar aldığım hiçbir şikâyet doğrudan bana iletilmedi. Ya okul idaresine gidiyorlar ya da CİMER vb.Malesef böyle asılsız şikayetlere yer verilmemeli.Buna bir düzenleme getirilmeli hocam.Umarım bu durumumuz en kısa zamanda bizim lehimize düzelir.Âh be hocam! Söylenecek çok şey var; ama konustuğumuzla kalacağız işte... Allah yardımcınız olsun ne diyeyim.
Ben de size veliler tarafından şikâyet edildiğim örnekler vereyim, ağlanacak hâlimize gülelim.
*Ders esnasında arayan bir velinin telefonunu, cevaplamadığım için şikâyet edildim. Oğluna para vermeyi unutmuş, bana para vermemi söyleyecekmiş. Oğlu o gün aç kalmış.
* İstiklâl Marşı'nı ezberlettiğim için bir veli tarafından şikâyet edildim. Kızının beyninde diğer bilgiler için yer kalmıyormuş.
* Ders örneklerimde "Mustafa Kemâl Atatürk" ismini kullandığım için bir veli tarafından şikâyet edildim. Oğlunu siyasi bilgiye maruz bırakmışım.
* Bir metni açıklarken bir hâdisten örnek verdiğim için, bir veli tarafından da derse din karıştırmak nedeniyle şikâyet edildim.
* Bir veli tarafından spiker gibi metin okuduğum( onun söylemi) için şikâyet edildim. Kendi böyle okumadığı için kızı onu beğenmiyormuş.
Daha çok şikâyetim var da kızım şu an yazmama müsade etmiyor. Bunlar aklıma ilk gelenler.
Zaten o görüşmelere idareden biri ve rehber gelmesi gerek ama onlar öğretmeni tek yolluyorduVeliler işimizi yeterince zorlaştırmıyormuş gibi bir de milli eğitimin anlam veremediğim şu (zorunlu kıldığı) uygulamalarıGerekli görüldüğünde rehber öğretmen ve okul müdürüyle birlikte gidilir, böyle olunca öğretmen veliyle arasına mesafe koyamıyor ki!
Bazıları ot gelmiştir, saman gider. Aslında çok yazık bu insanlara. Hiç dünyada olmalarinin amacını düşünmemiş, anlamamış, kimse kendilerine anlatmamıs rehber olmamıştır onlara. Bazen düşünüyorum da anormal insanlarla karşılaşma sebebimiz, muhtemelen onların hayatına küçük bir dokunuş yapmamız, bir bakış açısı kazandırmamiz olabilir. Düsünmezlerse kendi bilecekleri bir şey. Ama sanki her kaba, zorba, zalim, ahmak insana kucuk bir fisildama yapmak gerekiyor, bu da bizim ihmal ettiğimiz bir şey bence. Sizin durumdan bağımsız olarak söylüyorumMüthiş gerçekten. Bizim börekler kekler yapıp okula öğretmenlere gönderen velilerimiz var, hiç böyle bakmadan iyi niyetle gönderiyorlar.
Benim de çocuğu bırakmamam lazım aslında, benim sorumluluğum değil. Ama daha 2. sınıfta ve yaşına göre çok minyon. Hava da çok soğuktu, beklemesin diye götürdüm çocuğu. Hasta halimle 20 dk ağır çantamla yürüdüm. Sonra eve dönmek için taksiye bindim
Gökten üç elma düştü...
. .Maili olan veli yok ki buradaBen konuyla ilgili esas yorum yapmadım bak.
Şimdii kuzenimden de biliyorum ki yeni nesli doğuran anneler, en gencinden menopoza girmişine kadar, çocuklarının en iyisi olması derdinde. Modernleştikleri ve eğitimli oldukları (!) için bilinçlenmişler. Kendi çocuklarının en iyisi olması için çabalıyorlar, hırs yapmışlar. Sanki velilere de kanaat notu verilecek. Hepsi adeta pedagog olmuş vaziyette. Herkes sosyetik kesilmiş. Önceden öğretmenler yaşlı olduğu için mi bilinmez, velileri höd diye korkuturlardı. Şimdikiler genç diye mi bilmiyorum, sanki arkadaşlarıymış gibi görüyorlar. Belki de bazı öğretmenler kibar ve sıcak yaklaştığı için veliler yüz buluyor.
"Hocam şöyle yapsanız daha iyi değil mi?"
Belli aralıklarla "Çocuğum zeki mi?"
"Arkadaşı itiklemiş oğlumu, canı yanmış. Velisini uyarın."
...
Ama şöyle bir gerçeklik de var. Buradaki herkesin başına gelmiştir. Bazı öğrenciler çekingen olduğu için öğretmen tarafından fark edilmiyor veya öğrenci kendisini gösteremiyor. Bazen de belli başlı öğrenciler kayırılıyor.
Benim başıma gelmedi pek. Ayıptır yazması kafası basanlardandım. O yüzden arada olduysa da ben çok dert etmedim, beni etkilemedi de. Öğretmenimiz de adildi zaten.
Kardeşim ortaokuldayken ama başına çok işler geldi. Biri şuydu: dönem ödevi yaptığı halde yapmamış gibi not girilmesi. Öğretmene kaç defa söyledi, sisteme girmedi, sonra gireceğim dedi. Sonra meğerse proje kısmına öğrenci adlarına onay vermemiş sınıf öğretmeni. Sonra sanırım onay verildi ama hoca notu girmedi. Karne günü de ortalıkta yoktu. Yıl sonu da o şekilde kapandı. Eğer öğretmenin yanına gitseydik ve öğretmene düzeltin deseydik işime karışmayın vs derdi. Aynı öğretmen işlenmemiş yerleri sınavda da sormuştu. Öğrenciler deyince itiraz etmişti. Ben gidip konuşsam suçlu olacaktım. Onu şimdi yapsalar veliler whatsapptan bombardımana tutardı.
Başka bir kardeşimin ilkokul öğretmeni de öğretmen çocuklarını ve çalışkanları kayırıyordu. Diğer öğrenciler haklı olsa da gözde öğrencilerini savunuyordu. Gözdelerin velisi baskındı da zaten.
Velilerin öğretmene okul dışında çevrimiçi ulaşabilir olmaları bazen sorun. Velilerin öğrenciyle ilgilenmesi iyi iken ilgiyi abartıp zarar verici hale getirmesi sıkıntı. Öğretmenlerin bazılarının ayrımcılık yapması ve işini hakkıyla yapmaması da sıkıntı, velilerle yüz göz olması da...
Bu zamanda bir şeyler esnetilince ucu kaçıverdi. İleride öğretmenlik yaparsam telefon numaramı kimseye vermem. Mail adresinden haberleşirim. Taviz de vermemeye çalışırım. Önceden öyle hatalar yaptım. Öğretmenliğe ara verince uzaklaştım da farkına vardım. İçindeyken anlayamıyordum.
Amma uzatmışım
. Ortamla çok alakası var maalesef. Büyük şehirde özelde çalışacaksanız olabilir öyle bir şey. Devlette doğuya atanırsanız tek tük birkaç kişi (onlar da genelde buralarda çalışan diğer memurlar) dışında mail atmayı bilen, maili olan veli olmaz.
Bu laflar o kadar tanıdık geldi ki… bi öğretmenlere bi de biz doktorlara sıkça söylenir bu sözler. Alıştık artık, napalım. Mecburen
