Seni çok iyi anlıyorum, bak canım ben de hayatımda ilk defa kördüğüm gibi/hastalık gibi deliresiye sevdim birini bu sene. İnsan ne oluyor biliyor musun, sen fazlasıyla sevgini verdikçe,o geri çekiliyor. O geri çekildikçe sen kovalamak istiyorsun,ulaşılmaz oldukça ulaşmak istiyorsun. Bu dönemde sadece-okadar olumsuzluklara rağmen de olsa..- onun bir zamanlar yaşattığı o tatlı hislere kapılıyorsun,onu yeniden hissetmek istiyorsun,çünkü içinde doldurulan bir boşluk yeniden büyük bir gedik oldu.
Kabullenemiyorsun,beni deli gibi seven kişi'bana ait olan kişi!' nasıl olur da beğenmez,nasıl olur da vazgeçebilir,nasıl olur da peşimden koşmaz ,umursamaz, ilgisini çekmem! Bu başlı başına bir kriz. Ardından kısır döngü halini alan 'peşine düşmeler'. Aklını virüs gibi kaplıyor, inciniyorsun,içinde yaralar büyüyor ama yara aldıkça merhem de o sanıyorsun.
Senin onun peşine düşmen, hele de aldatıp her haltı yemesine rağmen kene gibi yapışman-çantada keklik olup her an ulaşabileceğin biri olman 'seni daha az özel kılıyor' sıradanlaştırıyor. Yolda yanından geçen sıradan biri gibi oluyorsun. SSenin için neden uğraşsın ki? Neyi keşfedecek,neyi merak edecek,neyin heyecanlandıracak. Hiçbirşey!
Sen kolay kızsın,sen basitsin onun için. Her ne kadar aldattığı için o eziklik yaşayıp aşağılık hissetmesi gerekirken, aldatabilecek birini kabullenebildiğin vazgeçemediğin için sen aşağılıksındır ona göre.
Sanıyorsun ki nefes alamazsın onsuz. Halbuki hayatını birleştirsen o çizdiğin tatlı tablo anında kararacak. Sadece zihninde yaşattığı o resme aşıksın,sadece içinde yaşattığın bir sevgiyi seviyorsundur.Ama 'cismen' o sevdiğin kişi 'bu adam' olduğu için sevgini 'ona atfediyorsun-o sanıyorsun'
Diğerlerine değer verip!(sen değer verdiğini san.. alacağını alınca onları da çöpe atar böyleleri..şüphen olmasın) ,iyiliği hakederken seni yermesi, kendini ispatlama isteğini depreştirdiği için kopamıyorsun. Aslında mücadelen kalbinle değil, alışkanlığın ve senin psikolojinle.. Durum bu raddede ama sen aşktan sanıyorsun.
Gel herşeyden önce yere düşürülen onurunu kaldır, gururunun başını dik tut.
Denemeden bilemezsin,deneyenlere kulak ver,onlar vazgeçilmesi gereken insancıkların(!) nasıl vazgeçilir olduğunu anladılar(misal ben),hayatlarındaki kara bir lekeyi yok edip 'çok şükür bitmiş' dediler. Aciz olmadığına inan, sen inanmazsan kimse inanmaz. Daha çok yerilirsin,çok incinirsin.
Unutma,yaşadığın acılara sebep olan-önünü açan-fırsat veren sensin..Ne yazık ki..