Birikim hikayelerimiz, hedeflerimiz.

Merhabalar.
Güzel ve sağlıklı günlerde giyinin Cantorunum.
Bu yıl çocukların ihtiyaçlarını kış başında yapmıştım.
Büyük oğlum 7.5 yaşında onun dolabını yeniledim 2 senedir aynı kıyafetleri giyiyordu. Küçükenleri kardeşe ayırdık.
Küçük oğluma pek birsey almadım 3-5 parça falan. O abiden kalanları giyiyor. Gerçi onlar bile yepyeni hiç eskimemiş.
Ben bu kış kendime 1 pantolon, 2 eşofman altı , bir hırka ve 1 sivit, 1 de yaz İçin spor Ayakkabı aldım o kadar. Başka bir şeye ihtiyacım yoktu. Dolabımı da epey boşalttım giyilmeyenleri ayırdım.
İhtiyaç dışı alışveriş yapmıyoruz.Ne çocuklar İçin ne kendimiz için. 2 çocuk annesi olarak çocuklarımın geleceğini düşünmek zorundayım, eğitim benim için çok önemli, o yüzden ne biriktirsek kardır.

Bu ay arkadaşlarla güne girdik. Aylık 200 tl toplamda 1.800 tl, temmuzda alacağım ben ve bu parayla da elektrik süpürgesi almayı düşünüyorum.

Aralık ayını 4 çeyrek altın alarak tamamladım , ilaveten kumbarada 980 tl para birikmiş. Ocak ayında da 4 çeyrek alacak parayı attım kenara. Ay başı alacağım insallah.

Tabi anlatınca kolay gibi geliyor ama bu kadar birikim yapmanın koşulu tutumlu olmaktan ve her gördüğünü almamaktan geçiyor.
 
Aynen dediginiz gibi hic kolay degil. Irade,sabir bunlara bagli olarak da istikrar gerekiyor.
Biz de ihtiyaclarimizi belirleyip, oncelik sirasina gore aliyoruz.
Bu sekilde hemen herseyi eskitene kadar giyiyoruz, kenarda da paramiz oluyor cok sukur. Dunyanin bin bir turlu hali var.
Sizi tebrik ederim.
Allah kazanciniza bol bereket versin...
 
Gunumuz hayirli olsun.

"Iyi kullanilan az mal, kotu kullanilan cok maldan daha ziyade dayanir. " ( Hz Ali)

Hayat dusturlarimdan biri.

Dusunerek, arastirarak ve ihtiyacima gore alirim. Yiprandiklarinda da eger astari yuzunden pahali olmayacaksa, tamir eder, ettirir, bakimini yaparim.
Bunlar kiyafet ve ayakkabiysa , evde veya carsi-pazarda giyerim.
Az alirim, öz alirim.
Tepe tepe kullanir, dove dove giyerim.
Takdir edenler oldugu gibi, elestirenler, ima yollu cimri diyenler olur.
Herkesin dogrusu kendine der, isime bakarim.
Heves ugruna dolaplarimi tikis-tepis doldurmaktansa, bir cocugu, bir genci, bir fakiri sevindirmeyi tercih ederim.
Anadan, atadan boyle gorduk, boyle bildik...

4 yil once henuz ayagimda topuk dikenleri yokken, sezon sonu indiriminden bir suet ve bir deri bot almistim. Bir iki ancak giydim. Cok da severek almistim ama artik giyebilecegim yok. Onlari cikardim, ihtiyac sahibine verecegim. Baskasinin malini gasp etmis, dolapta sakliyormusum duygusundan da kurtulacagim.
 
Gelir duzeyi ortalamanin uzerinde ailelerin yasadigi bir semtte oturuyorum.

Bu kis balkona ciktigimda bir sey farkediyorum.
Gectigimiz yillarda hanimlar beyler kar yagarken bile herhangi bir sey icin balkona ciktiklarinda, uzerlerinde hep yazlik kiyafetler olurdu.
Simdi ise hirkali kazakli cikiliyor.
Bir yanim insanlar gelirleri iyi de olsa zorunlu tasarrufa yoneldi deyip mutlu olurken, diger yanim ya dar gelirli olanlar ne yapiyor deyip huzunleniyor.

Allah cabalayan herkese yardim etsin.
Issizlere is versin, durumu iyi olanlarin gogsune de merhamet...
Memleketi yonetenler veya yonetecek olanlar, liyakat
ehliyet
adalet sahibi olsunlar insaallah...
 
Son düzenleme:
Öyle tutumsuz,müsrif bir nesil geliyor ki anlatamam.
Herseyin en iyisini en kısa sürede tüketen. Aslında kaliteli ürün bana göre tasarruftur ancak uzun süre kullanmak şartıyla.
Yani temizve dikkatli eşya kullanımı hem kesemize hem doğaya yapılan bir iyilik.
Sürekli alışveriş, sürekli tüketim bana göre doğa katliamı. O yüzden kullan-at ürünlerden sakınalım.
Mümkün mertebe gereksiz alışveriş yapmayalım.
İndirim haricinde stoklamayıda pek sevmem kıtlıkta kalmış gibi. Buzluğa atılan gıda değil bahsettiğim , kilolarca deterjan falan.
Bir de herseyden önemlisi çocuklarımıza “yok” kelimesini öğretmek ve her istediklerini ( temel ihtiyaç dışında) yapmamak...
 
Cocuklara "yok" diyerek almamayi hic tercih etmedim. Cok paramiz olsa, her istedigimi alirlar algisi olusmasin diye...
Bunun yerine "ihtiyacin yok" dedim.

Katkiniz icin tesekkur ederim...
 
Cocuklara "yok" diyerek almamayi hic tercih etmedim. Cok paramiz olsa, her istedigimi alirlar algisi olusmasin diye...
Bunun yerine "ihtiyacin yok" dedim.

Katkiniz icin tesekkur ederim...
Yok derken ihtiyacınız yok anlamında söyledim bende . Yani o istediğinden biz de var ya da onun benzeri var şeklinde
 
Yok derken ihtiyacınız yok anlamında söyledim bende . Yani o istediğinden biz de var ya da onun benzeri var şeklinde
Genel olarak soylemistim.
Bir cok anne-baba cocuk bir sey istediginde hemen paramiz yok diyor.
Cocuk bu sefer, demek ki paramiz cok olsa her istedigim olur diye dusunuyor.
Veya sirf heves ettigi bir sey kucuk bir meblag tutuyorsa aliniyor, buyukse alinmiyor.
Kocaman bir celiski, cocugun kafasi karisiyor.
Oysa onlar kucucukken bile her seyi anliyorlar, adam yerine konulduklari icin de hem mutlu oluyorlar, hem ozguvenli...
 
Evinize misafir geldiğinde nasıl alışveriş yaparsınız
Tecrübenizi merak ettiğimden soruyorum, misafir için yapılan alışverişin hesap edilerek yapılması bana hem ayıp gibi geliyor hem de misafir gelince ciddi harcamalar yapıyoruz bütçemiz bi sarsılıyor :)). Bunun orta yolu nedir?
Annemden öğrendiğim misafir eşittir bereket, ne varsa çıkarılır bol bol ikram edilir ama yatılı misafirde misal haftalık 300-500 gidiyor.
 
Misafir berekettir, evet...
Benim de atadan, anadan ogrendigim "artmadan, yetmez." sozudur.
Ancak sirf gosteris olsun diye, gunduz caya gelenlere israf olacak sekilde masalar donatmam. 10-12 cesit yapmam yani.
Her misafir geldiginde markete de kosmam. Her zaman tedarikliyimdir.
Buyuklu ev oldugumuz icin, benim misafirlerim genelde cat kapi gibi gelir. Evden cikmadan hemen once ararlar. En gec bir saat icinde de gelirler.
Yemek saati gelene Allah ne verdiyse sofra kurarim. Her zaman dolabimda, koftem hazirdir. Konservelenmis corbalarim, buzdolabinda hazirdir. Yanina en fazla pilav yaparim. Mayalanmis yogurdum, tursum da bulunur. Hazirlar yeriz...

Kahve icecek kadar oturacak olana bir kahve, yanina buzdolabimda olan kurabiyelerden cikaririm.

Cay icecek kadar oturacak olanlara, yine buzdolabimda dondurdugum borek, pogaca, kek, kurabiye vs cikaririm.

Haberli oturmaya gelene de bir cesit salata, kek-kurabiye, bir de birek veya mayali pogaca yaparim. Yani abartmam. Kendimi perisan edecek kadar yorup, misafirimden guler yuzumu eksik etmem.

Yemege davet ettiysem, sevdikleri seyleri alip yapmaya calisirim. Kirmizi et sevene kirmizi et beyaz et sevene beyaz et... Onlar da genelde dolabimda stoklu olur.

Su an aksama yemege gelmek istiyoruz diye biri arasa, dondurucumda herseyim var cok sukur.

Dondurucular yokken de kavurma yapar, kavonozlarda saklardim.

Tedarikli oldugum icin de, hic telas yapmam, kimseyi geri cevirmemeye calisirim. Sabahin 10'unda da arasalar, buyrun gelin derim...

Misafiri bereket goren de insan, kulfet goren de...

Ama maalesef simdilerde misafir de cok ama cok abartiliyor. Bizim bildigimiz, alisik oldugumuz samimiyetler kalmamis.

Neyse ki ben gibi kelaynak kuslari halâ var. Ben de ayni sekilde ziyaret yaparim, elim de bos gitmem.
 
Yatili gelenler de zaten cok yakinlarimdir.
Yegenlerim, ablam gibi...
Onlarla da rahat vakit gecirebilmek icin, yemeklerimi pisirir, dolabima kaldiririm.

Kendim beni utandiracak kadar harcama yapan ev sahiplerinden ve sanki hergun evinde kaliyormusumcasina ozensiz davranan ev sahiplerinden hoslanmam.
Allah orta yoldan ayirmasin.
 
Evet sanırım en doğrusu özenli ama abartıya kaçmadan davranmak.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…