Bir şeytanın kızıyım ben..

okurken tüyleirm diken diken oldu,kaskatı kesildim oturduğum yerde..

olucak iş değil..

baban büyük bir vicdansızlık yapmış,seni koruyup kollaması gerekirken dış kapının dış mandalı gibi görmüş,süt yahu süt bunun hesabı mı yapılır yazık babana gerçekten..

benim anlamadığım nokta ;niye üvye anneye teslim ettin çocuğu,onca böylesine acı,kötü durumlar yaşanmışken.nasıl güvenebildin canım?

ne bakıcılar var canım ,öyle olsa ben kesinlikle teslim etmem böyle bir kadına..

çok şükürki çocuğuna bişey yapmamış..

yaşadıkların gerçekten çok acı,kötü allahım kimselere yaşatmasın.ama öyle güçlü olmuşsunki.direnmişsin,mücadele etmişsin .

ama sonunda onca yaşadıklarından bir eşin ve kızın var ne mutlu..

umarım bundan sonrasında hayatın hep mutlu olur,böylesine tatsızlıklar yaşamazsın..
 
Allah demiş ya: "Bana kul hakkıyla gelmeyin!" diye... Babanızın ve üvey annenizin vay haline!!!
 
Dün yaşanan bir olayı paylaşmak istiyorum sizinle, şaşırtıcı birşey değil tabi bunca olanın üstüne..
Evde tadilat vardı birkaç gündür, ev batmıştı.
Erkek kardeşimi aradım, evde temizlik yapılırken başında durayım istiyorum, kızımla ilgilenir misin bir gün dedim. Kabul etti. Annesinden de izin aldım, üvey annemden yani.
Kalktık gittik, kardeşimi alıp eve geleceğiz hesapta.
Baba bey bizimle asla muhatap değil zaten..
Karısına demiş ki "hayır bir yere gitmeyecek, yarın ailece denize gideceğiz"..
Ben de kızınım, ben de ailenim ve zor durumdayım, ölür müsün pazar günü gitsen denizine?
Ve insan evladı zor durumdayken deniz hesabı mı yapar?
Ve kalkıp 1 saatlik yola gelmişiz, kardeşimiz almak için, ne demek ablasına göndermemek..
Bu hareketlerin onda biri kendisine yapılsa, o insanın yüzüne baklmazdı. Ama kendisi yaparsa hep haklı..
Neyse şaşırmadım, o bir şeytan..
 

o babana diyecek laf bulamıyorum aklıma geliyor yazıyor yazıyor siliyorum sonuçta senin baban ne desek gene de gidiyorsun işte atsan atılmıyor satsan satılmıyor ben gene içimden diyeyim
 
ilk birkaç sayfa sanırım herkes "e neden çocuğunu onlara bıraktın" diye sormuş, ben sormayacağım. insanın boşluğuna mı geliyor, basireti mi bağlanıyor bilmiyorum, oluyor öyle şeyler. benim anlatacağım başka.

eski oturduğumuz yerde bir komşumuz ilk evinde kirada otururken bir şekilde (sayıyorlar mıymış evdeki bi çocuk mu atmış ne detayları tam hatırlamıyorum) üst katlarındaki yeni gelinin altınları bahçeye düşmüş. komşumuzla kızı da inip onları gizlice toplamışlar, bizim oturduğumuz apartmandan ev almışlar. annem "yazık abla ahları tutar hayır gelmez size" demiş, umursamıyorlarmış hiç. sonrasında neler oldu bakın:

kadının oğlu hırsızın teki oldu.
kızı meme kanseri oldu. hastalanınca eşi boşandı ondan.
kendisi öyle bir hastalandı ki, hasta kızına muhtaç kaldı. hastalığı sebebiyle pek çok uzvu kesildi. "allahım canımı al" dedi senelerce.

sizin maşallahınız var, kendi ayaklarınızın üzerinde duruyorsunuz, eşinizle uğraşıp didinip yerine koyabiliyorsunuz, çocuğunuz var.. daha da gençsiniz galiba, önünüzde uzun bi ömür var. geçmiş için canınızı sıkmaya değmez, alın teriyle kazanılmış büyük meblağlar da olsa, para için üzülmeye hiç değmez. giden para olsun, önemli olan ders çıkarmak. eşinizle çocuğunuzla kendi halinde bir yuvanız olduktan, aç açıkta kalmadıktan sonra aslında hiçbir şey için üzülmemek lazım. yukardaki her şeyi görüyor, herkes bir şekilde layığını buluyor zira.
 
o babana diyecek laf bulamıyorum aklıma geliyor yazıyor yazıyor siliyorum sonuçta senin baban ne desek gene de gidiyorsun işte atsan atılmıyor satsan satılmıyor ben gene içimden diyeyim

Epeydir gitmiyordum, kardeşimi almak için gittim.
Kapıyı o açtı, beni ve eşimi görmemiş gibi yaptı.
Kızıma hoşgeldin dedi sadece. Bizi görsen salona bile giremiyoruz, bizi yok sayıyor şeytan çünkü.
Geçtik mutfakta bekledik, üvey annem ve kardeşim marketteymiş, geldiler. Öyle geçtik salona. Adi adam ne hoşgeldin diyor, ne doğumla ilgili bişey söylüyor, 10 günüm kaldı.
Ama doğum yapacağım gün gelir hastaneye o iğrenç varlığını göstermeye.
Nasıl yapsam da gelmemesini sağlasam, Allahım sana yalvarıyorum, ezan da okunuyor, nasip etme ona, gelemesin hastaneye.
Başına bişey gelsin demiyorum, ama gelmesin yanıma.
En son ameliyatıma gelmişti, odaya girmedi, kapıda bekledi. Bu nasıl bir psikoloji düşünsene. Adam elalem en der diye hastaneye gelmiş, yaırm saat sonra ameliyat gireceğim, odaya gelmiyor, kapıda oturuyor, neyin kini bu??

Tüm meselesi evlenirken elimdne aldığı paraları geri istemiş olmam, oysa ne güzel ev almıştı oğulcuğuna.
Tek bişeye seviniyorum ben..
Üzülmeyeceğim onun öldüğü günü görürsem eğer..
"Bir babam vardı, o da gitti" demeyeceğim.
Zaten yok çünkü.
 

Sağol canım yazxdıkların için..
Para, pul anlamında alacağını aldı, ama gene de yaranamadım, gene küs bana.
Benim 5 yaşında kızım var, ona da küsüyor biliyor musun.
Gel kızım dedene, diyor.
Kızım da gitmiyor mesela, ama kötü niyetle dğeil. "çizgi film izliyorum dede" diyor misal. Küsüyor el kadar çocuğa, arkasını dönüp "yazıklar olsun sana" deyip gidiyor. benim kızım dedesinden "yazıkalr olsun" demeyi öğrendi, bazen evde de kullanıyor.

Dengesiz, hem de çok.
Psikolog bana babanız sizin çocuğunuz olmuş, işine böylesi gelmiş demişti.
Çok haklıydı.
Annem öldü, ben ona moral verdim.
O ağladı, ben dinledim, teselli ettim.
Düşün teselli eden mi olmak istersin, yoksa kendini dilediğince koyvermiş olan mı?
Hep böyle oldu, para istedi, vermesem küstü. Geri istesem küstü. Ablam nişanlıyken ayrılmak istedi, keşke ayrılsaydı, haklıydı. "Ayrılırsan sil beni" dedi,küstü. Oysa sen evlenirken bize mi sormuştun be adam?
 
öff sinirlendim
niye görüşüyorsunuz kii

Görüşmüyorum O adamla..
Kardeşimi almaya gittik, yarım saat ancak oturduk, alamadık döndük analttığım gibi.
Hafta içi geleyim falan dedi kardeşim, ama yok tenezzül etmem artık. Gitsinler denizlerine.

Zaten doğumdan sonra bayram gelir, bebeği bahane eder gitmem.
Ben o adamın elini öpmiycem artık, andım var. Birebir dialoga girmiycem. MEsela babalar gününde de aramadım. Hep bir bahane ile geçiştiricem. Çünkü saygımdan en azındna bayramlarda gittim hep, bıu defa iyice böbürlendi.
 
üzüldüm canım ya
sonucta baba ama neyse..
eşinize cocugunuza verin ondan kalan sevginizi artık aileniz onlar ötekileri hıc takmayın
hayırlısı olsun
 

Sana bu kadar kötü davranan
Bir bardak sütü çok gören...
Dede gözetiminde bakılması...
Sana nasıl normal gelir İpek?
Şeytanın evinde bakılması?
Şeytanın gözetiminde?
Düşündürücü....
Bazen bakıcılar yakınlarımızdan daha insan çıkıyor...




Neden gelsin ki doğumuna normal şartlarda İpek?
Yani bu kadar kötülük yapan biri...
Gelmez ki...
Dua etmene bile gerek yok bence...
Neden hoşgeldin bekledin ki?
Yada doğuma dair herhangi bişey?
Şeytan diyorsun zaten....

Birde ne kadar kötü olursa olsun....
Onlar atalarımız...
En kötü baba bile babadır.
Sadece ve sadece biyolojik olarak....
 

Doğumuma geleceğine eminim, çünkü hastane kendisini elaleme "sevecen baba" göstereceği bir podyum..
Gelecek, ama ne bebeğimin yüzüne bakacak, ne bana gözün aydın diyecek, ne eşime hayırlı olsun..

Bu arada arkadaşım, eğer babandan benim gördüğüm psikolojik eziyeti gördüysen, sevmemenin ötesinde,babalık yapmamanın ötesinde, bir de elindeki birikimine dahi göz dikip oğluna ev alacak kadar gözü dönmüş bir babaya sahipsen, buna rağmen ona "babamdır" diye defalarca kez yakınlaşmaya çalıştıysan, ama hep reddedildiysen, aslında övünülesi bir evlat olmana rağmen baban tarafından toplumda sürekli hor görüldüysen, aşağılandıysan ve tüm bunlara rağmen bana hala "en kötü baba bile babadır, atadır" diyor ve ona şeytan dediğim için eleştiriyorsan beni..

O zaman hak veriririm ve saygı duyarım sana.
Ama bunları yaşamadan "babadır, atadır" diyorsan pek de haklı değilsin arkadaşım.
Bu kadar kötülük yapan biri koca olsa boşanırzsın, ama babanı atamazsın. Gördüğün gibi atamıyorum ben de, malesefki hayatımda.
Ama onun bir şeytan farksız olması gerçeği (en azından bana karşı), onun yaptığı her yeni kötülüğe "e nasıl olsa şeytan olduğunu biliyorum" diyerek üzülmeme mani olamıyor. Bunca şeye rağmen evine gidiyor, ama kapıyı açan baban tarafından yok sayılıyorsan, en azından 2 medeni insan gibi bile olamıyorsan, üzülüyorsun gene de.
 
Son düzenleme:



Ne güzel ki sadece psikolojik görmüşsün o eziyeti?
Bunun bile güzel yanı var...
Fiziksel eziyette birleşseydi bununla...
Kaldırır mıydı yüreğin?

Ve emin ol....
O adam senin baban...
Şeytan falan değil...
Hayat el kitabından ibaret değildir, babalar bunun içindir...

Babana şeytan demek seni üzmüyor mutlu ediyorsa...
Bu şekilde rahatlıyorsan...
Baban bu... Atsan atılmaz satsan satılmaz...
Öyle bir bağla bağlısın ki;ona....

Canım ne sırlar gizlidir bilir misin şu atan yüreklerde?
Madem ancak bana o zaman saygı duyacaksın...
Bence duy gülüm....
 
çok üzüldüm gerçekten yaşadıklarına .şu kadarını söyleyim herkes ettiğini buluyo.Allah herşeyi görüyo giden para olsun sanıyomusun onlar mutlu mesut devam edecekler hayatlarına.eden bulucak
 

daha detaylarda neler yaşamışsındır....ALLAH sana kolaylık versin.....
 
Allah sabir versin canim, deli olmamak mümkün degil, bu dünyada böyle lüks ve rahat ya$iyorlar, ama gerçek dünyada, mezarda nasil yatacaklar acaba...resmen kul hakki, film gibi gerçektende..
 
İpekciğim seninki mi daha şeytan benimki mi inan bilmiyorum
Sen en azından istediğin adamla evlenebildin, benim kocamı da babam seçti
Liseden mezun oldum, annemin ısrarıyla tıp yazdım, sonuçlar açıklandı Marmara Üniversite Tıp fakültesi, bu sırada anneme bin bir yalan söyledim sırf kendimi denemek için giriyorum diye Mimar Sinanda yetenek sınavına girdim, tek hayalim resim bölümünde okumaktı.
İşte o zaman dedim ki, ya benim de babam beni seviyormuş, çünkü anneme karşı çıktı, bana ne istiyorsan ona git, aşçılık, hukuk, tıp, tamircilik, prestijli meslek olmasına bakma, mutlu olacağın şeyi yaz ne olursa olsun dedi. Nasıl mutluydum anlatamam. Havalara uçuyorum, resim bölümüne kayıt yaptırdım, gel zaman git zaman 4. senenin sonuna yaklaştık, sevgilim var, ama babam onu istemediği için imkansız... Müstakbel damat adayı çoktan belirlenmiş, en son tanışan benim kendisiyle, neden sorgusuz sualsiz o? Çünkü doktor, çünkü zengin, cemre ne der ne ister kimsenin umrunda değil
Ben kafaya koydum, evlenmem bu adamla diyorum, ben 21 yaşındayım bu arada o 31. Mezun oldum, diplomayı aldım, tabi resim mezunu olunca potansiyel işsizsin. Babam bana ne dese beğenirsin? ''Ben sana neden resim oku dedim biliyor musun? İşsiz kalınca karar verme yetkin olmasın diye''
Ben mecburen evlendim, ama şans benden yanaydı, eşim gerçekten mükemmel biri, çok anlayışlı, çok sabırlı.
Babam emekli profesör, emekli maaşları normal emekli maaşın kat kat üstü, hala prof ünvanıyla çalışıyor, istanbulun elit bir semtinde 3 tane deniz manzaralı dairesi var, içlerinde kiracı... Ve kendisi kirada oturuyor, kirayı şuan ben ödüyorum. Ama o eve gidip oturamıyoruz, ben eşimle gidince rahatsız oluyorlarmış, ne demekse bu.
 
Okudukca hayret ettim ve üzüldüm.Sunu bir kez daha anladim ki annesi olmayanin babasida olmuyormus.allah sabir versin.
 

çok ilginç gerçekten yatıp kalkıp dua ediyorum okudukça peki ipeğin durum malum senin annenin tepkisi ne bu olaylar olurken o nasıl davranıyor
 
allah bu yaptıklarının bedelini tez zamanda ödetir işallah. ne biçim insanlık, ne biçim vicdandır bu.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…