- 19 Eylül 2018
- 14.182
- 38.004
Bir öğretmen ben de yorum yapmak istedim; biraz da bu korkulardan dolayı yalnız bi kadın olarak ben çok duymadım belki ortamımdan kaynaklı ama.. eğer varsa ki varmış; bence öğretmenlerin geldiği sosyo ekonomik kesimden kaynaklı. Kadınlar için şart değil varlıklı ailelerin kızları da öğretmen oluyor ama erkek öğretmenler genelde daha yoksul ailelerin çocukları (ben de o kesimdeyim yanlış anlaşışmasın). Mesleğe başlar başkamaz krediye boğup kendini ev araba almamız bu yüzdendir misal, güven istiyoruz maddi anlamda yoktu ya geldiğimiz yerde. Ve malesef çoğu öğretmeni statü, maaş, saygınlık.. tatmin etmemeye başlıyor kendini tanıdıkça. Pişmanlıklar hataları birlikte getiriyor heke erken evlilik ve çocuk oldugsa altında eziliyorlar. (Bunları hepsi gözlemlerim, mensubu olduğum mesleği ve üyelerini rencide etmek değil niyetim, belki yanlışım da var ama biz de sistemin kurbanıyız nir yerde, kim kendini tanıyor da meslek seçiyor memlekette).Haklılık payı var tespitlerinizde. Hatta bir tane de ben ekleyeyim. Toplumda erkek öğretmenlerde aldatma oldukça fazlaymış. Hani rol model bir mesleğimiz var ama sanırım erkek öğretmenlerin çalışma saatleri az olunca çok boş vakti oluyor ve böyle işlere sarabiliyorlar sanırım. Tabi genelleme yapmak istemiyorum yinede. İnsanoğlu sonuçta hepsi…
Astroloji detayını bilmiyordumBende size dua edeceğimInşallah biran önce kolayca boşanıp, çokkk mutlu olun 33 yaş neki, önünüzde koskoca bir hayat duruyor ve şuan daha bilgili ve daha güçlü bir şekilde devam ediceksiniz hayatınıza, en sevdiğim söz "öldürmeyen acı, güçlendirir" 33 yaşa astrolojide çok önem veriliyormuş, hayat çizgisinde dönüm noktası olarak kabul ediliyormuş, sizinkide bundan sonra güzelliklerle geçsin inşallah Size destek olan bir aileniz var, kendi mesleğiniz ve maaşınız var, ve böyle kötü ahlaklı bir adamdan kurtuldunuz, daha ne olsun Siz huzurlu mutlu olursanız, zaten güzellikleri çekersiniz kendinize, evrenin kanunu bu, Domino gibi düsünün, güzellik güzzeliği çekiyor, ilk domino bu adamın gerçek yüzünü görüp ondan kurtulmaktı, devamıda gelecek inşallah Çıkın dışarı, güzel uzun bir yürüyüş yapın, yeni hayatınızın tadını çıkartın
Mesleğimi çok seviyorum. Ama bu konuda haksızsın diyemeyeceğim. Öğretmen evlilikleri çok sorunlu nedense…Size çok saygı duydum açıkçası. 33 yaşında boşanmış kadın olmak, sevilmediğin, ilişkiye saygı duyulmayan yerde yaşlanmaktan çok daha iyi ve onurlu. Daha yaşayacağınız koca bir hayay var önünüzde.
Ben de öğretmenim her öğretmen alınmasın ama genelde öğretmenler alt seviye ailelerden geliyor ve daha gelenekçi yetişiyor. Öğretmen kadınla, erkekle evliliği de işi mantıklı sebeplerle seçiyorlar. Erkek kadın rollerine daha sıkı sıkıya bağlı oluyorlar. Belki o yüzden öğretmenlerde o kadar çok mutsuz sıkıntılı evlilik görüyorum.
Teşekkür ediyorum. Cesur olmaya çalıştım hayatım boyunca. Belki hayatta öyle olmaya zorladı biraz beni. Ama sevilmediğin bir yerde durmak zaten çok daha acı verici. Gitmek zorunda kaldım. Ama biliyorum çocuğu için kalmak zorunda kalan, destekçisi olmayan çoğu kadınımız var. Dilerim onların da şansı yaver gider de mutlu oldukları hayata ulaşabilirler.Bir öğretmen ben de yorum yapmak istedim; biraz da bu korkulardan dolayı yalnız bi kadın olarak ben çok duymadım belki ortamımdan kaynaklı ama.. eğer varsa ki varmış; bence öğretmenlerin geldiği sosyo ekonomik kesimden kaynaklı. Kadınlar için şart değil varlıklı ailelerin kızları da öğretmen oluyor ama erkek öğretmenler genelde daha yoksul ailelerin çocukları (ben de o kesimdeyim yanlış anlaşışmasın). Mesleğe başlar başkamaz krediye boğup kendini ev araba almamız bu yüzdendir misal, güven istiyoruz maddi anlamda yoktu ya geldiğimiz yerde. Ve malesef çoğu öğretmeni statü, maaş, saygınlık.. tatmin etmemeye başlıyor kendini tanıdıkça. Pişmanlıklar hataları birlikte getiriyor heke erken evlilik ve çocuk oldugsa altında eziliyorlar. (Bunları hepsi gözlemlerim, mensubu olduğum mesleği ve üyelerini rencide etmek değil niyetim, belki yanlışım da var ama biz de sistemin kurbanıyız nir yerde, kim kendini tanıyor da meslek seçiyor memlekette).
Sizin konunuza gelince; dileriö çok mutlu olursunuz artık, kafanızda soru işareti kalmamış yeni bir yol çizmek için en gerekli koşullardan biri bence. Ben adım attım falan da demeyin; sitede ilk adımı atıp mutlu olan onlarca kadın var. Ha sizin şansınız yaver gitmemiş biraz o kadar. Cesur bir kadınsınız, yaaşamış öğrenmemişsin, korkudan hiç yaşamamaktan iyidir be bence. Yolunuz açık olsun
Elimdeki delillerle mahkemeye başvurdum şimdi. Mahkemede benim iddiam onaylansın. Şikayet işi daha sonra. Hukuken yoksa doğru olmaz. Ama Allahın adaletine çok güveniyorumYa bu kadar mı yani kadını evde bastınız sadece koşarak kaçtı gitti bitti.. Çok sinirlendim sizin kardeşiniz olsaydım kesinlikle tutamazdım kendimi
Okulda her yerde ifşa edin eşiyle de konuşma taraftarıyım
Ne diyerek evi sattırıp gidiyor bu ne biçim evlilik kocası da bir garip ama ele güne rezil olmalı , cimere yazın meb’e yazın ihbar edin meslekten men edilmeli
Kocaman sarılıyorum sizeElimdeki delillerle mahkemeye başvurdum şimdi. Mahkemede benim iddiam onaylansın. Şikayet işi daha sonra. Hukuken yoksa doğru olmaz. Ama Allahın adaletine çok güveniyorum
Elinize şağlık inşallah güzel sonuçlanır. Yolunuz açık olsunTazminat ve zina davası açtım. Daha kadına da dava açacağım. Peşindeyim. Umarım adalet yerini bulur
Hemen hemen ayni seyleri olay dongusu ters olarak yasadim neler hissettiginizi anlayabiliyorum ve ben 26yasimdayim bende bosaniyorum eylulde insallah güçlü olacağız kadınlar olarak gururla tebrik ediyorum bende hep ikilemde kaldim hep affettim hic bisey degismedi hep onu birakamam terk edemem sandi ama cok sukur basardim cok mutlu olmamiz dilegiyleMerhabalar,
Forumda okuyup okuyup duruyorum. Bende sizlerle kendi yaşadıklarımı paylaşmak istedim en sonunda.
5 yıllık evliliğim bitiyor. Boşanma davası açtım. Boşanmam için öyle çok neden var ki hangi birini anlatsam…
Karı-koca öğretmen bir çiftiz. Eşim sakin yapılı, az ama öz konuşan, beyefendi, nazik, ılımlı, şakacı biridir. Bir ortama girdiğinde çok sevilir. Kendisiyle aynı okulda çalışırken tanıştık.önce ben ondan hoşlanmıştım. Gidip ilk açılan da ben oldum. O benden hoşlanmıyordu. Ama sonradan samimiyetimiz ilerledi ve ilişkimiz başladı. Sevgili olduğumuz süre boyunca hiçbir zaman bana tutku, aşk gibi hisler beslemediğini hissediyordum. Ama beni seviyordu da.çünkü benimle evlenmek istediğini söylemişti. Ben ise ciddi anlamda ona aşıktım. 1 yıllık ilişkimizin ardından evlendik. Çok düğün dernek meraklısı biri olmadığından erkek tarafından fazla birşey beklemedim ellerinden ne geldiyse yaptılar ve sorunsuz şekilde evlilik gerçekleşti. Ancak evlendikten sonra eşimin iddia oynama huyunun olduğunu gördüm. İlk fark ettiğimde çok cuzi rakamlarla loto kuponu gibi basit şekilde oynadığını söyledi ama istemediğimi dile getirdim. Söz verdi. Ancak evliliğimiz 2. 3. Ve 4. Yılında da yani her sene benden gizli oynadığını gördüm hatta son oynayışında benden gizli kredi bile çekmişti yaklaşık 40 bin tllik. Bu arada bir daha oynamayacağına dair anne babasının üzerine büyük yeminler ediyordu. En son gizli kredi olayından sonra eşimin anne ve babasına durumu bildirmek zorunda kaldım. Bu arada niye bu kadar idare ettin affettin derseniz bu durumun dışında kavga etmeyen iki gün bile küs kalmamış bir çifttik. Oldukça uyumluyduk. Dışardan bize çok imrendiklerini söylerlerdi. Bende eşime güvenerek yuvamı dağıtmak istemedim. Bu arada 3 yıl boyunca çocuk istemedik ikimizde ancak 4. Yılımızda denedik ve iki kere düşük yaşadım. Hatta benim düşük yaptığım gün bile hastaneyken yanımda iddia oynamış meğerse. Gelelim 5. Senemize.. sömestr tatilinde yurtdışı gezisine gitmiştik. Eşimin çok soğuk davrandığını hissediyordum. Ortada birşey yok ama nedense ruh gibi bana karşı aynı zamanda. Ardından ülkemizdeki deprem olayları derken evdeki ruh halimiz iyice bozuldu. Sonra evde eşimden resmen ilgi dilenmeye başladığımı farkettim. Bu beni çok hırçınlaştırıyordu. Gecelerce niye böyleyiz diye ağladım. Yine iddia oynayıp sakladığını düşündüm. Telefonuna da bakıyordum ama birşey yoktu ortada. Ramazan ayında hep oruç tutan eşim bir iki gün anca tuttu. Sürekli hastayım diyerek oruç tutmuyordu. Elinden telefon düşmüyor. Karşıma aldım konuştum başkasından mı hoşlandın? Beni sevmiyorsan durmam sevilmediğim yerde dedim. İtiraz ediyrdu. Peki sonra ne mi oldu? Benim derslerim sabahtı eşimin öğleden sonra. Bir gün okulda rahatsızlanarak eve erken geldim. Evde eşimi bir kadınla buldum. Kendi okulundan bir kadın öğretmenle.. kadın evli ve 8 yaşında bir çocuğu var üstelik. Eşim itiraz etti yanlış anladın dedi ama site kamerasından gördüm ki kadın ben evden çıktıktan sonra sabahın köründe evime gelmiş. Aptal gibi inanmak istedim ona hala. Eşimi çok seviyordum konduradım. Gözümle görsem bile konduramadım. Severek birinden vazgeçmek zorunda kalmak çok acıymış. Canımı çok yaktı. Körmüşüm görememişim. Kimse inanamadı. Kendi ailem, arkadaşlarımız dahil herkes şok içinde… boşanma davası açtım. Boşanıyorum. Kolay değil ama forumda sizlerin boşanma hikayelerini okudukça şanslı sayıyorum kendimi. Biz kadınlara yuvayı dişi kuş yapar mantığı ile sürekli karşı tarafı affetme görevi yükleniyor ister istemez. Aslında ilk günden itibaren eşime ben gitmişim ben adım atmışım. Beni kaybetme korkusu olmamış. Onu seven ve ona düşkün bir eş… hatalarını sürekli affeden bir eş… hatta benim kendi ailem yakın zamanda bize ev bile alacaklardı. Yani benimle evliliği boyunca maddi manevi desteklendi. Elbette benimde hatalarım olmuştur. Fevriydim. Kolay sinirlenirdim. Ama küs kalamayacak kadar da ılımlıydım. Ama aldatılmayı haketmedim. Hani forumda soruluyor ya eşimin kumarını affetsem mi? Affetmeyin kumar affedilecek birşey değilmiş. Kumar bir bağımlılık ve bedel ödenmeden bırakılmıyor. Ve affettikçe eşinizin size olan saygısı azalıyor ve işin sonu aldatmaya kadar gidebiliyormuş… benim imtihanım buymuş diyorum. Ama dedim ya forumdaki çoğu kişiye göre şanslı görüyorum. Gencim, çalışıyorum, çoluk çocukta yok. Yeniden kurabilirim hayatımı. Sizlerin hikayelerini de okudukça tüm derdi olan kadınlarımıza dua ediyorum. Özellikle anne olanlara… allah iyilerle karşılaştırsın hepinizi. Kendimde dahil olmak üzere sizlerin de her geçen gün daha iyi ve daha güçlü hissetmeniz dileğiyle…
Siz benden çok daha genç bir yaşta bu durumları yaşamış ve bu zor kararı almış bir insansınız. Asıl ben sizi tebrik ediyorum. Her şey geride kalacak. Tüm kötü anılarımız inşallah güzel anılarla yer değiştirecek. Elimizde kalan sadece çıkardığımız dersler olsun.Hemen hemen ayni seyleri olay dongusu ters olarak yasadim neler hissettiginizi anlayabiliyorum ve ben 26yasimdayim bende bosaniyorum eylulde insallah güçlü olacağız kadınlar olarak gururla tebrik ediyorum bende hep ikilemde kaldim hep affettim hic bisey degismedi hep onu birakamam terk edemem sandi ama cok sukur basardim cok mutlu olmamiz dilegiyle
Aynen öyle başardik ve başaracagız guzellikler dilerim :)Siz benden çok daha genç bir yaşta bu durumları yaşamış ve bu zor kararı almış bir insansınız. Asıl ben sizi tebrik ediyorum. Her şey geride kalacak. Tüm kötü anılarımız inşallah güzel anılarla yer değiştirecek. Elimizde kalan sadece çıkardığımız dersler olsun.
Yaşadıklarınıza çok üzüldüm ama katil olmamanıza da sevinmek lazım helal olsun sakinliğinize. Umarım bundan sonrası için hayatınız çok güzel ilerler.. Yolunuz, bahtınız açık olsunMerhabalar,
Forumda okuyup okuyup duruyorum. Bende sizlerle kendi yaşadıklarımı paylaşmak istedim en sonunda.
5 yıllık evliliğim bitiyor. Boşanma davası açtım. Boşanmam için öyle çok neden var ki hangi birini anlatsam…
Karı-koca öğretmen bir çiftiz. Eşim sakin yapılı, az ama öz konuşan, beyefendi, nazik, ılımlı, şakacı biridir. Bir ortama girdiğinde çok sevilir. Kendisiyle aynı okulda çalışırken tanıştık.önce ben ondan hoşlanmıştım. Gidip ilk açılan da ben oldum. O benden hoşlanmıyordu. Ama sonradan samimiyetimiz ilerledi ve ilişkimiz başladı. Sevgili olduğumuz süre boyunca hiçbir zaman bana tutku, aşk gibi hisler beslemediğini hissediyordum. Ama beni seviyordu da.çünkü benimle evlenmek istediğini söylemişti. Ben ise ciddi anlamda ona aşıktım. 1 yıllık ilişkimizin ardından evlendik. Çok düğün dernek meraklısı biri olmadığından erkek tarafından fazla birşey beklemedim ellerinden ne geldiyse yaptılar ve sorunsuz şekilde evlilik gerçekleşti. Ancak evlendikten sonra eşimin iddia oynama huyunun olduğunu gördüm. İlk fark ettiğimde çok cuzi rakamlarla loto kuponu gibi basit şekilde oynadığını söyledi ama istemediğimi dile getirdim. Söz verdi. Ancak evliliğimiz 2. 3. Ve 4. Yılında da yani her sene benden gizli oynadığını gördüm hatta son oynayışında benden gizli kredi bile çekmişti yaklaşık 40 bin tllik. Bu arada bir daha oynamayacağına dair anne babasının üzerine büyük yeminler ediyordu. En son gizli kredi olayından sonra eşimin anne ve babasına durumu bildirmek zorunda kaldım. Bu arada niye bu kadar idare ettin affettin derseniz bu durumun dışında kavga etmeyen iki gün bile küs kalmamış bir çifttik. Oldukça uyumluyduk. Dışardan bize çok imrendiklerini söylerlerdi. Bende eşime güvenerek yuvamı dağıtmak istemedim. Bu arada 3 yıl boyunca çocuk istemedik ikimizde ancak 4. Yılımızda denedik ve iki kere düşük yaşadım. Hatta benim düşük yaptığım gün bile hastaneyken yanımda iddia oynamış meğerse. Gelelim 5. Senemize.. sömestr tatilinde yurtdışı gezisine gitmiştik. Eşimin çok soğuk davrandığını hissediyordum. Ortada birşey yok ama nedense ruh gibi bana karşı aynı zamanda. Ardından ülkemizdeki deprem olayları derken evdeki ruh halimiz iyice bozuldu. Sonra evde eşimden resmen ilgi dilenmeye başladığımı farkettim. Bu beni çok hırçınlaştırıyordu. Gecelerce niye böyleyiz diye ağladım. Yine iddia oynayıp sakladığını düşündüm. Telefonuna da bakıyordum ama birşey yoktu ortada. Ramazan ayında hep oruç tutan eşim bir iki gün anca tuttu. Sürekli hastayım diyerek oruç tutmuyordu. Elinden telefon düşmüyor. Karşıma aldım konuştum başkasından mı hoşlandın? Beni sevmiyorsan durmam sevilmediğim yerde dedim. İtiraz ediyrdu. Peki sonra ne mi oldu? Benim derslerim sabahtı eşimin öğleden sonra. Bir gün okulda rahatsızlanarak eve erken geldim. Evde eşimi bir kadınla buldum. Kendi okulundan bir kadın öğretmenle.. kadın evli ve 8 yaşında bir çocuğu var üstelik. Eşim itiraz etti yanlış anladın dedi ama site kamerasından gördüm ki kadın ben evden çıktıktan sonra sabahın köründe evime gelmiş. Aptal gibi inanmak istedim ona hala. Eşimi çok seviyordum konduradım. Gözümle görsem bile konduramadım. Severek birinden vazgeçmek zorunda kalmak çok acıymış. Canımı çok yaktı. Körmüşüm görememişim. Kimse inanamadı. Kendi ailem, arkadaşlarımız dahil herkes şok içinde… boşanma davası açtım. Boşanıyorum. Kolay değil ama forumda sizlerin boşanma hikayelerini okudukça şanslı sayıyorum kendimi. Biz kadınlara yuvayı dişi kuş yapar mantığı ile sürekli karşı tarafı affetme görevi yükleniyor ister istemez. Aslında ilk günden itibaren eşime ben gitmişim ben adım atmışım. Beni kaybetme korkusu olmamış. Onu seven ve ona düşkün bir eş… hatalarını sürekli affeden bir eş… hatta benim kendi ailem yakın zamanda bize ev bile alacaklardı. Yani benimle evliliği boyunca maddi manevi desteklendi. Elbette benimde hatalarım olmuştur. Fevriydim. Kolay sinirlenirdim. Ama küs kalamayacak kadar da ılımlıydım. Ama aldatılmayı haketmedim. Hani forumda soruluyor ya eşimin kumarını affetsem mi? Affetmeyin kumar affedilecek birşey değilmiş. Kumar bir bağımlılık ve bedel ödenmeden bırakılmıyor. Ve affettikçe eşinizin size olan saygısı azalıyor ve işin sonu aldatmaya kadar gidebiliyormuş… benim imtihanım buymuş diyorum. Ama dedim ya forumdaki çoğu kişiye göre şanslı görüyorum. Gencim, çalışıyorum, çoluk çocukta yok. Yeniden kurabilirim hayatımı. Sizlerin hikayelerini de okudukça tüm derdi olan kadınlarımıza dua ediyorum. Özellikle anne olanlara… allah iyilerle karşılaştırsın hepinizi. Kendimde dahil olmak üzere sizlerin de her geçen gün daha iyi ve daha güçlü hissetmeniz dileğiyle…
Bizi yormadan doğru yolu bulmuş bi kadınMerhabalar,
Forumda okuyup okuyup duruyorum. Bende sizlerle kendi yaşadıklarımı paylaşmak istedim en sonunda.
5 yıllık evliliğim bitiyor. Boşanma davası açtım. Boşanmam için öyle çok neden var ki hangi birini anlatsam…
Karı-koca öğretmen bir çiftiz. Eşim sakin yapılı, az ama öz konuşan, beyefendi, nazik, ılımlı, şakacı biridir. Bir ortama girdiğinde çok sevilir. Kendisiyle aynı okulda çalışırken tanıştık.önce ben ondan hoşlanmıştım. Gidip ilk açılan da ben oldum. O benden hoşlanmıyordu. Ama sonradan samimiyetimiz ilerledi ve ilişkimiz başladı. Sevgili olduğumuz süre boyunca hiçbir zaman bana tutku, aşk gibi hisler beslemediğini hissediyordum. Ama beni seviyordu da.çünkü benimle evlenmek istediğini söylemişti. Ben ise ciddi anlamda ona aşıktım. 1 yıllık ilişkimizin ardından evlendik. Çok düğün dernek meraklısı biri olmadığından erkek tarafından fazla birşey beklemedim ellerinden ne geldiyse yaptılar ve sorunsuz şekilde evlilik gerçekleşti. Ancak evlendikten sonra eşimin iddia oynama huyunun olduğunu gördüm. İlk fark ettiğimde çok cuzi rakamlarla loto kuponu gibi basit şekilde oynadığını söyledi ama istemediğimi dile getirdim. Söz verdi. Ancak evliliğimiz 2. 3. Ve 4. Yılında da yani her sene benden gizli oynadığını gördüm hatta son oynayışında benden gizli kredi bile çekmişti yaklaşık 40 bin tllik. Bu arada bir daha oynamayacağına dair anne babasının üzerine büyük yeminler ediyordu. En son gizli kredi olayından sonra eşimin anne ve babasına durumu bildirmek zorunda kaldım. Bu arada niye bu kadar idare ettin affettin derseniz bu durumun dışında kavga etmeyen iki gün bile küs kalmamış bir çifttik. Oldukça uyumluyduk. Dışardan bize çok imrendiklerini söylerlerdi. Bende eşime güvenerek yuvamı dağıtmak istemedim. Bu arada 3 yıl boyunca çocuk istemedik ikimizde ancak 4. Yılımızda denedik ve iki kere düşük yaşadım. Hatta benim düşük yaptığım gün bile hastaneyken yanımda iddia oynamış meğerse. Gelelim 5. Senemize.. sömestr tatilinde yurtdışı gezisine gitmiştik. Eşimin çok soğuk davrandığını hissediyordum. Ortada birşey yok ama nedense ruh gibi bana karşı aynı zamanda. Ardından ülkemizdeki deprem olayları derken evdeki ruh halimiz iyice bozuldu. Sonra evde eşimden resmen ilgi dilenmeye başladığımı farkettim. Bu beni çok hırçınlaştırıyordu. Gecelerce niye böyleyiz diye ağladım. Yine iddia oynayıp sakladığını düşündüm. Telefonuna da bakıyordum ama birşey yoktu ortada. Ramazan ayında hep oruç tutan eşim bir iki gün anca tuttu. Sürekli hastayım diyerek oruç tutmuyordu. Elinden telefon düşmüyor. Karşıma aldım konuştum başkasından mı hoşlandın? Beni sevmiyorsan durmam sevilmediğim yerde dedim. İtiraz ediyrdu. Peki sonra ne mi oldu? Benim derslerim sabahtı eşimin öğleden sonra. Bir gün okulda rahatsızlanarak eve erken geldim. Evde eşimi bir kadınla buldum. Kendi okulundan bir kadın öğretmenle.. kadın evli ve 8 yaşında bir çocuğu var üstelik. Eşim itiraz etti yanlış anladın dedi ama site kamerasından gördüm ki kadın ben evden çıktıktan sonra sabahın köründe evime gelmiş. Aptal gibi inanmak istedim ona hala. Eşimi çok seviyordum konduradım. Gözümle görsem bile konduramadım. Severek birinden vazgeçmek zorunda kalmak çok acıymış. Canımı çok yaktı. Körmüşüm görememişim. Kimse inanamadı. Kendi ailem, arkadaşlarımız dahil herkes şok içinde… boşanma davası açtım. Boşanıyorum. Kolay değil ama forumda sizlerin boşanma hikayelerini okudukça şanslı sayıyorum kendimi. Biz kadınlara yuvayı dişi kuş yapar mantığı ile sürekli karşı tarafı affetme görevi yükleniyor ister istemez. Aslında ilk günden itibaren eşime ben gitmişim ben adım atmışım. Beni kaybetme korkusu olmamış. Onu seven ve ona düşkün bir eş… hatalarını sürekli affeden bir eş… hatta benim kendi ailem yakın zamanda bize ev bile alacaklardı. Yani benimle evliliği boyunca maddi manevi desteklendi. Elbette benimde hatalarım olmuştur. Fevriydim. Kolay sinirlenirdim. Ama küs kalamayacak kadar da ılımlıydım. Ama aldatılmayı haketmedim. Hani forumda soruluyor ya eşimin kumarını affetsem mi? Affetmeyin kumar affedilecek birşey değilmiş. Kumar bir bağımlılık ve bedel ödenmeden bırakılmıyor. Ve affettikçe eşinizin size olan saygısı azalıyor ve işin sonu aldatmaya kadar gidebiliyormuş… benim imtihanım buymuş diyorum. Ama dedim ya forumdaki çoğu kişiye göre şanslı görüyorum. Gencim, çalışıyorum, çoluk çocukta yok. Yeniden kurabilirim hayatımı. Sizlerin hikayelerini de okudukça tüm derdi olan kadınlarımıza dua ediyorum. Özellikle anne olanlara… allah iyilerle karşılaştırsın hepinizi. Kendimde dahil olmak üzere sizlerin de her geçen gün daha iyi ve daha güçlü hissetmeniz dileğiyle…
ALLAH yolunuzu açık etsin, maşaALLAH ne kadar akıllı ve olgunsunuz.Merhabalar,
Forumda okuyup okuyup duruyorum. Bende sizlerle kendi yaşadıklarımı paylaşmak istedim en sonunda.
5 yıllık evliliğim bitiyor. Boşanma davası açtım. Boşanmam için öyle çok neden var ki hangi birini anlatsam…
Karı-koca öğretmen bir çiftiz. Eşim sakin yapılı, az ama öz konuşan, beyefendi, nazik, ılımlı, şakacı biridir. Bir ortama girdiğinde çok sevilir. Kendisiyle aynı okulda çalışırken tanıştık.önce ben ondan hoşlanmıştım. Gidip ilk açılan da ben oldum. O benden hoşlanmıyordu. Ama sonradan samimiyetimiz ilerledi ve ilişkimiz başladı. Sevgili olduğumuz süre boyunca hiçbir zaman bana tutku, aşk gibi hisler beslemediğini hissediyordum. Ama beni seviyordu da.çünkü benimle evlenmek istediğini söylemişti. Ben ise ciddi anlamda ona aşıktım. 1 yıllık ilişkimizin ardından evlendik. Çok düğün dernek meraklısı biri olmadığından erkek tarafından fazla birşey beklemedim ellerinden ne geldiyse yaptılar ve sorunsuz şekilde evlilik gerçekleşti. Ancak evlendikten sonra eşimin iddia oynama huyunun olduğunu gördüm. İlk fark ettiğimde çok cuzi rakamlarla loto kuponu gibi basit şekilde oynadığını söyledi ama istemediğimi dile getirdim. Söz verdi. Ancak evliliğimiz 2. 3. Ve 4. Yılında da yani her sene benden gizli oynadığını gördüm hatta son oynayışında benden gizli kredi bile çekmişti yaklaşık 40 bin tllik. Bu arada bir daha oynamayacağına dair anne babasının üzerine büyük yeminler ediyordu. En son gizli kredi olayından sonra eşimin anne ve babasına durumu bildirmek zorunda kaldım. Bu arada niye bu kadar idare ettin affettin derseniz bu durumun dışında kavga etmeyen iki gün bile küs kalmamış bir çifttik. Oldukça uyumluyduk. Dışardan bize çok imrendiklerini söylerlerdi. Bende eşime güvenerek yuvamı dağıtmak istemedim. Bu arada 3 yıl boyunca çocuk istemedik ikimizde ancak 4. Yılımızda denedik ve iki kere düşük yaşadım. Hatta benim düşük yaptığım gün bile hastaneyken yanımda iddia oynamış meğerse. Gelelim 5. Senemize.. sömestr tatilinde yurtdışı gezisine gitmiştik. Eşimin çok soğuk davrandığını hissediyordum. Ortada birşey yok ama nedense ruh gibi bana karşı aynı zamanda. Ardından ülkemizdeki deprem olayları derken evdeki ruh halimiz iyice bozuldu. Sonra evde eşimden resmen ilgi dilenmeye başladığımı farkettim. Bu beni çok hırçınlaştırıyordu. Gecelerce niye böyleyiz diye ağladım. Yine iddia oynayıp sakladığını düşündüm. Telefonuna da bakıyordum ama birşey yoktu ortada. Ramazan ayında hep oruç tutan eşim bir iki gün anca tuttu. Sürekli hastayım diyerek oruç tutmuyordu. Elinden telefon düşmüyor. Karşıma aldım konuştum başkasından mı hoşlandın? Beni sevmiyorsan durmam sevilmediğim yerde dedim. İtiraz ediyrdu. Peki sonra ne mi oldu? Benim derslerim sabahtı eşimin öğleden sonra. Bir gün okulda rahatsızlanarak eve erken geldim. Evde eşimi bir kadınla buldum. Kendi okulundan bir kadın öğretmenle.. kadın evli ve 8 yaşında bir çocuğu var üstelik. Eşim itiraz etti yanlış anladın dedi ama site kamerasından gördüm ki kadın ben evden çıktıktan sonra sabahın köründe evime gelmiş. Aptal gibi inanmak istedim ona hala. Eşimi çok seviyordum konduradım. Gözümle görsem bile konduramadım. Severek birinden vazgeçmek zorunda kalmak çok acıymış. Canımı çok yaktı. Körmüşüm görememişim. Kimse inanamadı. Kendi ailem, arkadaşlarımız dahil herkes şok içinde… boşanma davası açtım. Boşanıyorum. Kolay değil ama forumda sizlerin boşanma hikayelerini okudukça şanslı sayıyorum kendimi. Biz kadınlara yuvayı dişi kuş yapar mantığı ile sürekli karşı tarafı affetme görevi yükleniyor ister istemez. Aslında ilk günden itibaren eşime ben gitmişim ben adım atmışım. Beni kaybetme korkusu olmamış. Onu seven ve ona düşkün bir eş… hatalarını sürekli affeden bir eş… hatta benim kendi ailem yakın zamanda bize ev bile alacaklardı. Yani benimle evliliği boyunca maddi manevi desteklendi. Elbette benimde hatalarım olmuştur. Fevriydim. Kolay sinirlenirdim. Ama küs kalamayacak kadar da ılımlıydım. Ama aldatılmayı haketmedim. Hani forumda soruluyor ya eşimin kumarını affetsem mi? Affetmeyin kumar affedilecek birşey değilmiş. Kumar bir bağımlılık ve bedel ödenmeden bırakılmıyor. Ve affettikçe eşinizin size olan saygısı azalıyor ve işin sonu aldatmaya kadar gidebiliyormuş… benim imtihanım buymuş diyorum. Ama dedim ya forumdaki çoğu kişiye göre şanslı görüyorum. Gencim, çalışıyorum, çoluk çocukta yok. Yeniden kurabilirim hayatımı. Sizlerin hikayelerini de okudukça tüm derdi olan kadınlarımıza dua ediyorum. Özellikle anne olanlara… allah iyilerle karşılaştırsın hepinizi. Kendimde dahil olmak üzere sizlerin de her geçen gün daha iyi ve daha güçlü hissetmeniz dileğiyle…