Bir an'ı sil.

Ah be kuzum
Seneler öncesine gittim
Ayrıldığım eşim vefat etmeden önce beni aramıştı , kavga etmiştik , çok ağır konustum çok
Sonra telefonu kapatınca bir an durdum , ölümlu dünya yatmak var kalkmak yok dedim , hayatta kullanmadığım bir cumleyi ilk defa kullandım , hayatta aklıma ölüm gelmezdi o gece nedense geldi
Ve geri aradım , özür diledim
Ertesi sabah ölüm haberini aldım
İyi ki geri aramıştım diyor bir tarafım , diğer tarafım acaba ben o kadar bagirdigim için mi o kadar çok içti o gece diyor
Neyse bunu da hayatımda ilk defa anlatıyorum
Konunu okuyunca o geceye gittim birden
Huzur içinde yatsınlar , hayat devam ediyor , ve bizler o acıyla yaşamayı öğreniyoruz bir sekilde

Belki yaşım 18 değil de, 28 olsa arardım
Biraz çocukluk, biraz inat, biraz kırgınlık.
Bir tek Eşim Biliyordu bunca zamana kadar aradığını. Soyleyemedim kimseye.
 
Allah rahmet eylesin...

Konu içimi çok yaktı..

Bende hastanede doktorun, yengemin vefat ettiğini söylediği o anı, abimin yüzünde ki acıyı, eve döndüğümde 2 buçuk yaşındaki yeğenlerimin annelerinin ölümünden habersiz oyun oynadıklarını gördüğümde duyduğum acıyı silmek isterdim..
 
Ah be kuzum
Seneler öncesine gittim
Ayrıldığım eşim vefat etmeden önce beni aramıştı , kavga etmiştik , çok ağır konustum çok
Sonra telefonu kapatınca bir an durdum , ölümlu dünya yatmak var kalkmak yok dedim , hayatta kullanmadığım bir cumleyi ilk defa kullandım , hayatta aklıma ölüm gelmezdi o gece nedense geldi
Ve geri aradım , özür diledim
Ertesi sabah ölüm haberini aldım
İyi ki geri aramıştım diyor bir tarafım , diğer tarafım acaba ben o kadar bagirdigim için mi o kadar çok içti o gece diyor
Neyse bunu da hayatımda ilk defa anlatıyorum
Konunu okuyunca o geceye gittim birden
Huzur içinde yatsınlar , hayat devam ediyor , ve bizler o acıyla yaşamayı öğreniyoruz bir sekilde

Milana Ben senin geçmişini yanlış mı hatırlıyorum karıştırdım mı acaba. İki çocuğun vardı ve ilki vefat eden eşinden miydi? Ben öldüğünü bilmiyordum. Sanki kötü bir şekilde ayrıldınız diye hatırlıyorum. Karıştırdıysam özür dilerim böyle hassas bir konuda incitmek istemem.
 
Allah rahmet eylesin...

Konu içimi çok yaktı..

Bende hastanede doktorun, yengemin vefat ettiğini söylediği o anı, abimin yüzünde ki acıyı, eve döndüğümde 2 buçuk yaşındaki yeğenlerimin annelerinin ölümünden habersiz oyun oynadıklarını gördüğümde duyduğum acıyı silmek isterdim..
Neyden vefat etti genç yaşta :KK14:
 
Belki yaşım 18 değil de, 28 olsa arardım
Biraz çocukluk, biraz inat, biraz kırgınlık.
Bir tek Eşim Biliyordu bunca zamana kadar aradığını. Soyleyemedim kimseye.
Cok iyi anlıyorum seni
Pişman olma demek çok kolay ama olmamak mümkün değil biliyorum
Sadece düşünmemeye calis , neticede özür dilerse de herşey eskisi gibi olmayacakti büyük ihtimalle
Sen onu canı gönülden afettigini şöyle , eminim O duyar ve rahat eder
 
Milana Ben senin geçmişini yanlış mı hatırlıyorum karıştırdım mı acaba. İki çocuğun vardı ve ilki vefat eden eşinden miydi? Ben öldüğünü bilmiyordum. Sanki kötü bir şekilde ayrıldınız diye hatırlıyorum. Karıştırdıysam özür dilerim böyle hassas bir konuda incitmek istemem.
Yok kuzum incinmem , sorun değil sorman
İlk eşimden ayrıldım , ayrıldıktan kısa bir süre sonra vefat etti
Oğlum ilk eşimden , kızım ikinciden
Bir de kötü bir şekilde ayrıldık diyemem , yani burada ne konular okuyoruz onların yanında bizimki kötü değildi o kadar
 
Allah rahmet eylesin...

Konu içimi çok yaktı..

Bende hastanede doktorun, yengemin vefat ettiğini söylediği o anı, abimin yüzünde ki acıyı, eve döndüğümde 2 buçuk yaşındaki yeğenlerimin annelerinin ölümünden habersiz oyun oynadıklarını gördüğümde duyduğum acıyı silmek isterdim..

😔 böylesi bir acı yaşamadım, kimseye de yaşatmasin Allah.
Büyük büyük laflar var ya hani,
Öldürmeyen güçlendirir, ders alırsın vs.
Ne gereksiz.
 
Yok kuzum incinmem , sorun değil sorman
İlk eşimden ayrıldım , ayrıldıktan kısa bir süre sonra vefat etti
Oğlum ilk eşimden , kızım ikinciden
Bir de kötü bir şekilde ayrıldık diyemem , yani burada ne konular okuyoruz onların yanında bizimki kötü değildi o kadar

Oğlun peki, kaç yaşındaydı babası öldüğünde? Kuzum ya atlattı mı çok zorlandı mı kıyamam...

Aman be turuncu çıkamıyorum da konudan. İçimi deşti bu konu.
 
😔 böylesi bir acı yaşamadım, kimseye de yaşatmasin Allah.
Büyük büyük laflar var ya hani,
Öldürmeyen güçlendirir, ders alırsın vs.
Ne gereksiz.
O laflar yakınlarının, sevdiğin insanların ölümü için geçerli değil ve anlamsiz kalıyor gerçekten.

Yani bir şekilde yaşamaya devam ediyor insan ama güçlenip ders alınacak kısmı en fazla hayatındaki diğer insanların kıymetini bilmek oluyor ama acısına eksikliğine fayda etmiyor ki.
 
Oğlun peki, kaç yaşındaydı babası öldüğünde? Kuzum ya atlattı mı çok zorlandı mı kıyamam...

Aman be turuncu çıkamıyorum da konudan. İçimi deşti bu konu.

Dökülesin vardır belki:)
Bunu ilk defa yazmadım biliyor musun.
Geçen anneler gününde sema teyzeyi aradığımda yine buraya yazdim,
Ama yazdığım ağır geldi sildim.
Kimseyle konuşmuyorum.
O zamandan görüştüğümüz 5 arkadaşız,
Biri esim.
Sina adı geçtiğinde ben öyle birini tanımıyormuşum gibi yok sayıyorum
Yada kalkıp gidiyorum
Sadece bu telefonu açmadığımı eşime anlattım
O gece ölüyorum sandım.
Vicdan azabı çekmek başka da, sanki cinayet itirafı gibi geldi.
Sanırım kendimi affetmeyecegim
Hani sevdiğin birini kaybedersin, kader dersin, ecel dersin. Ama Kolay kolay benim yüzümden demezsin.
Aşırı dozdan öldü.
Belki o telefonu açsam bir süre daha uzak kalırdı.
Belki o gun orada olmazdı. Cünkü biz 20 gün önce doğum günü kutlamis olurduk, oraya gitmek yerine bizden biri ile Buluşurdu.
Tek içimi rahatlatan, ben de çocuktum.
Kimse 18 yaşında birinden %100 dogru karar vermesini beklemiyordur. Inşallah..
 
Allah rahmet eylesin...

Konu içimi çok yaktı..

Bende hastanede doktorun, yengemin vefat ettiğini söylediği o anı, abimin yüzünde ki acıyı, eve döndüğümde 2 buçuk yaşındaki yeğenlerimin annelerinin ölümünden habersiz oyun oynadıklarını gördüğümde duyduğum acıyı silmek isterdim..

Silinmiyor o. Ben telefonda aldım haberi. Gece saat 1.30. Telefon çalıyor ki o saatte çalan telefondan hayır gelmez biliyor insan da işte... Kardeşim "abla yengeme kalp masajı yapıyorlar iyi değil" dedi.

Yataktan fırladım ve ne yapacağımı bilemez halde evde dolaşmaya başladım. Adeta deli gibi evin her odasına girip çıktım. Eşim "idrak ne yapıyorsun gel otur" deyince de yine deli gibi "yok duş almam lazım. Abdest de alayım almak lazım çünkü. Oğlana sen bakarsın de mi. Bak iyi bak. Ben nne yapayım, nasıl gideyim ne yapıcam ben şimdi?" diye saçmalamaya devam ettim. Sonra üst üste ailemi aradım kimse açmadı. Bir yandan hazırlanmaya çalışıyorum. Araba yok iki saat uzaklıkta, gecenin bir yarısı nasıl gideyim düşünüyorum. Hala kimse açmıyor telefonu. Anladım anlamasına da yine de" geri döndü yaşıyor" denmesini bekliyorum. Sonra babam açtı. "kaybettik" dedi. Hayatımın en kötü anlarından biri, belki de en kötüsü. Sonrasını çok hatırlamıyorum. Yıllardır uğramayan panik atak, eşimin kafamdan aşağı soğuk su dökmesi, nefes alamamam. Koca dünyanın oksijeni yetmedi bana o an.

Hastaneye gittiğimde kıyametin fragmanını gördüm. Canından can gitmiş annesine mi, hiçbir şeyin farkında olmayan yeğenlerime mi, sedyede baygın yatanlara mı, gittikçe artan uğultuya mı, "hep yatakta kalsaydı ben ona bakardım" diye ağlayan abime mi neye ağlayayım neye üzüleyim bilemedim.

Sonra doktor isteyen görebilir dedi. Hayatımda ilk kez morga girdim. Hayatımda ilk kez ölü bir beden gördüm. İlk kez bir ölüyü öptüm. Ölüm neymiş gördüm. Ölüm 31 yaşa da geliyormuş gördüm. Öyle işte.
 
16 agustos 1999..
Bir telefon ediyorum.. 11 yasindayim o zmnlar..
En yakin arkadasim liseye kaydolacak. O gun halledemiyorlar ertesi gune kaldik. Sonra sarkoy e yazliklarina gidecegiz.. Bizde elde avucta yok..cocukluk yokluk.. butun kis kurulan hayaller.. o telefonda bize gel yada beni alin diyemiyorum. Annem bana bakiyor ben anneme. Inanin hala gozumun onunde.. onu son gordugum anda gozumun onunde..telefonu kapatiyoruz.. o gece deprem oluyor. Evleri yikiliyor. Ben bize gelseydi vefat etseydi yada ben o evde olsaydim canli ciksaydim hayatim nasil olurdu hep dusundum. Babasi bize son gelisinde takilmis bir daha gelmeyecegim demisti. Gelemedi. Kismet olmadi.. o evi yıkık gordum anda hala gozumun onunde. 24 saat hic susmadan aglamis 2 gun lokma yememistim. Aylarca yasadigimdan utanip annesiyle gorusmemistim. Sonra senelerce ne zmn ozlesem farkli sehire annesinin yaninda kendimi buldum mezarinda ziyatet ettim. Plansiz bir anda oluyordu..
Sizi oyle yurekten hissettimki. Sanki ben yasamadim gibi.. sanki o gunler hic olmadi gibi..
 
Vicdan azabının 14. Yılı kutlu olsun?
Ben de bilmiyorum.
Başınız sağolsun Allah başka acılarla sınamasın ama telefonu açmamayı vicdan azabı olarak yüklemeyin yüreğinize, emin olun vicdan azabı öyle bir şey ki insanı mum gibi eritiyor, 9 yaşındaydım benden 1 yaş küçük kardeşim hasta oldu ateşi vardı soğuk yerler arıyordu, vücudunu soğutmak için yere yatmış halde buldum, kaldırıp yatağa yatırırken soğukta yatma ölürsün sonra seni babaannemin yanına gömeriz dedim, kardeşim ertesi gün yatağında benim kollarımda öldü, ben söylediğim için öldü diye düşündüm, o anı o söylediklerimi silmek için neler vermezdim, yıllarca çocuk yüreğim vicdan azabıyla kavruldu, ne gece uykusu bildim ne bastığım yeri, kardeşim hem en güzel çocukluk anılarımın bir parçası hem çocuk yüreğimin acısı oldu.

Keşkeler, yapmasaydımlar bir işe yaramıyor hele vicdan azabı zararı da acısı da yalnızca size.
 
Yaşasaydı pişman olmazdım.
Biz o büyük kavgadan önce zaten kopmuştuk.
Hayatımda bana el kaldıran, annem harici tek kişi.
Bunu yutamazdim.
Harika çocukluk, ite kaka bir arada olmaya çalıştığımız ergenlik, ayrı gayri başlayan gençlik.
Zaten sonrası yoktu.
O telefonda belki kafası güzel, küfredecekti.
Belki de özür dileyecekti.
Bilmiyorum.
Belkide helallik isteyecekti.içim paramparça oldu...belkide kurtar beni dicekti.ben bu soru işaretiyle kafayı yerdim..
 
Dökülesin vardır belki:)
Bunu ilk defa yazmadım biliyor musun.
Geçen anneler gününde sema teyzeyi aradığımda yine buraya yazdim,
Ama yazdığım ağır geldi sildim.
Kimseyle konuşmuyorum.
O zamandan görüştüğümüz 5 arkadaşız,
Biri esim.
Sina adı geçtiğinde ben öyle birini tanımıyormuşum gibi yok sayıyorum
Yada kalkıp gidiyorum
Sadece bu telefonu açmadığımı eşime anlattım
O gece ölüyorum sandım.
Vicdan azabı çekmek başka da, sanki cinayet itirafı gibi geldi.
Sanırım kendimi affetmeyecegim
Hani sevdiğin birini kaybedersin, kader dersin, ecel dersin. Ama Kolay kolay benim yüzümden demezsin.
Aşırı dozdan öldü.
Belki o telefonu açsam bir süre daha uzak kalırdı.
Belki o gun orada olmazdı. Cünkü biz 20 gün önce doğum günü kutlamis olurduk, oraya gitmek yerine bizden biri ile Buluşurdu.
Tek içimi rahatlatan, ben de çocuktum.
Kimse 18 yaşında birinden %100 dogru karar vermesini beklemiyordur. Inşallah..

Turuncu sonuç değişmeyecekti. Ben kendimi böyle rahatlatıyorum. O yine ölecekti, belki başka bir şekilde ama yine ölecekti. Yaşla da ilgisi yok. Hangimiz hayatımızdaki insanlarla ilgili kararları ya ölürse diye veriyoruz ki. Arkadaşın tercihini yaptı, sen ona yardım edemezdin zaten. O telefonu açsan da sonuç değişmezdi.

Benim yengem yeni taşındığım evi çok merak ediyordu. Hiç gelemedi. Kemoterapi aldığı hastane benim evime yakındı. Ama mikrop kapmaması gerekiyordu. Her seferinde ya oğlum grip oluyordu ya ben. Bir türlü bana gel diyemedim. Hep sana gelicem merak ediyorum evini, sabaha kadar oturup sohbet edelim diyordu. Yine kemo için geldiği bir gün evde kimse hasta değildi. O da gelmek istiyordu. Sonra bir şey oldu, eşimle çok öok büyük bir kavga ettik. Eşyalar falan havada uçuştu. Sonra ben aradım yengemi. Gribim dedim, gelme dedim. Ama grip değildim. Sadece beni o halde görüp üzülsün istemedim. Onun yanında hep gülerken boktan bir moralle karşılamak istemedim. Aylarca bunun vicdan azabını çektim turuncu. Göremedi evimi, çok istedi göremedi dedim.

Sonra dedim ki, nasip yokmuş. Nasibi yokmuş yahu bne ne yapsam gelemeyecek göremeyecekti. Bazı şeyleri kontrol edemiyoruz. Benim kadar kontrol hastası bir insan bile binlerce vicdan azabı barındırıyor içinde. Olmayınca olmuyor işte. Kırk kere düşündüğün konuda bile hata yapabiliyorsun. O yüzden tüketme kendini. Ölüm zaten her türlü çok acı. Yeni acılar ekleme üstüne.
 
Silinmiyor o. Ben telefonda aldım haberi. Gece saat 1.30. Telefon çalıyor ki o saatte çalan telefondan hayır gelmez biliyor insan da işte... Kardeşim "abla yengeme kalp masajı yapıyorlar iyi değil" dedi.

Yataktan fırladım ve ne yapacağımı bilemez halde evde dolaşmaya başladım. Adeta deli gibi evin her odasına girip çıktım. Eşim "idrak ne yapıyorsun gel otur" deyince de yine deli gibi "yok duş almam lazım. Abdest de alayım almak lazım çünkü. Oğlana sen bakarsın de mi. Bak iyi bak. Ben nne yapayım, nasıl gideyim ne yapıcam ben şimdi?" diye saçmalamaya devam ettim. Sonra üst üste ailemi aradım kimse açmadı. Bir yandan hazırlanmaya çalışıyorum. Araba yok iki saat uzaklıkta, gecenin bir yarısı nasıl gideyim düşünüyorum. Hala kimse açmıyor telefonu. Anladım anlamasına da yine de" geri döndü yaşıyor" denmesini bekliyorum. Sonra babam açtı. "kaybettik" dedi. Hayatımın en kötü anlarından biri, belki de en kötüsü. Sonrasını çok hatırlamıyorum. Yıllardır uğramayan panik atak, eşimin kafamdan aşağı soğuk su dökmesi, nefes alamamam. Koca dünyanın oksijeni yetmedi bana o an.

Hastaneye gittiğimde kıyametin fragmanını gördüm. Canından can gitmiş annesine mi, hiçbir şeyin farkında olmayan yeğenlerime mi, sedyede baygın yatanlara mı, gittikçe artan uğultuya mı, "hep yatakta kalsaydı ben ona bakardım" diye ağlayan abime mi neye ağlayayım neye üzüleyim bilemedim.

Sonra doktor isteyen görebilir dedi. Hayatımda ilk kez morga girdim. Hayatımda ilk kez ölü bir beden gördüm. İlk kez bir ölüyü öptüm. Ölüm neymiş gördüm. Ölüm 31 yaşa da geliyormuş gördüm. Öyle işte.
Allah rahmet eylesin hepsine ☹

Yengemin vefatında ölümün ne kadar bize yakın olduğunu gördüm bu o kadar ürpertici ki aslında.

Vefatından önceki akşam beraber yemek yedik, tatil planı yaptik, otel beğendik, ertesi gün sabah konuştuk, işyeriyle izin tarihini belirleyip bana geri dönecekti. Bir saat sonra beyin kanaması geçirmiş. 24 saat dolmadan vefat etti zaten. Ben kendisinden haber beklerken, hastanede olduğu haberini aldım. Anlık herşey. Bir var bir yok..
 
Başınız sağolsun Allah başka acılarla sınamasın ama telefonu açmamayı vicdan azabı olarak yüklemeyin yüreğinize, emin olun vicdan azabı öyle bir şey ki insanı mum gibi eritiyor, 9 yaşındaydım benden 1 yaş küçük kardeşim hasta oldu ateşi vardı soğuk yerler arıyordu, vücudunu soğutmak için yere yatmış halde buldum, kaldırıp yatağa yatırırken soğukta yatma ölürsün sonra seni babaannemin yanına gömeriz dedim, kardeşim ertesi gün yatağında benim kollarımda öldü, ben söylediğim için öldü diye düşündüm, o anı o söylediklerimi silmek için neler vermezdim, yıllarca çocuk yüreğim vicdan azabıyla kavruldu, ne gece uykusu bildim ne bastığım yeri, kardeşim hem en güzel çocukluk anılarımın bir parçası hem çocuk yüreğimin acısı oldu.

Keşkeler, yapmasaydımlar bir işe yaramıyor hele vicdan azabı zararı da acısı da yalnızca size.


Küçücükmüşsün 😔
Basın sağolsun.

Ite kaka gidiyorduk ama gidiyorduk mune.
Zaten diğer arkadaşlar biraz benim nazımla görüşüyordu
Gerçekten kendini kaybettiği zamanlar, aşağılayıcı konuşmaları, imkansız bir arkadaşlık yürütmeye çalıştık
Ben de pes ettigimde yalniz kaldi.
Diğer arkadaş dedikleri torbacisi falandır.
Yada parasindan nemalanan garip tipler.
Ölümü de aşırı dozdan oldu
Yada intiharı. Bilmiyoruz.
Yalniz kalmasaydı, vazgeçmeseydim, bırak benim ona gitmemi, O beni aradığında gel deseydim, baska olur muydu?
Ben o telefonu, her şeyi düzeltecek şekilde açmasını bilirdim
O bana kötü bir şey demek için aradıysa bile, lafı ağzına tıkıp, karşılıklı güldüğümüz sekle getirirdim.
 
Back