- 30 Mayıs 2017
- 497
- 457
- 23
- Konu Sahibi Cokopremses
- #21
Canım başlarda kendi düşünememiş bence eşin... ama daha sonraları da sen onu biraz yüreklendirebilirdin bence. Mesela ben de kitap okumayı çok severim ve eşim ne zaman markete gitse orada gördüğü kitaplardan bana alır da gelir. On tl lik kitaplardır onlar ama öyle sevinirim ki. İlk aldığında çok sevindim, sanki çok pahalı hediye almış gibi.. ve bunu belli ettim baktım artık her markete yeni kitap geldiğinde alıp geliyor sevinçli sevinçli sana kitap aldım diyor bir de. Ben de her seferinde çok sevindiğimi söylüyorum ve aldığı tüm kitapları okıyorum.Bir adam düşünün...
Tanışmışsınız çok sevmişsiniz. Evlenme teklifi etmemiş. Ama siz sevdiğiniz için o sıralar teklif falan gözünüz görmemiş. Nişanlanmışsınız.
Zaman geçmiş sevgililer günü gelmiş. Beraber ilk sevgililer günü... "Sevgililer gününü anlamsız buluyorum" demiş. o öyle dedi diye öyledir demişsiniz. Geçmiş gitmiş o gün...
Sonra evlenmişsiniz. Hemen sonrasında doğum gününüz. Sadece bir pasta almış hatta onu da başkasına aldırmış. Kırılmışsınız ama ses çıkarmamışsınız...
Aylar geçmiş yine sevgililer günü gelmiş. Bu sefer demişsiniz ki" ben kendi kendime üzülüyorum onun haberi yok. Bilse üzüldüğümü böyle yapmaz. Konuşayım derdimi anlatayım" konuşmuşsunuz da... O gün anlaşıldığınızı sanıp güzel günler hayal ederek kapatmışsınız konuyu...
Üzerinden aylar geçmiş yine doğum gününüz gelmiş. O adam bu sefer doğum gününden bir gün önce gitmiş kitapçıdan rastgele bir kitap almış getirmiş. Siz kitapları çok sevseniz de bu özensizliğe kırılmışsınız. Tepkinizi, siteminizi dile getirmişsiniz. O adam duvar gibi durmuş karşınızda. Tek bir adım atmamış. Üstüne size gösteriş meraklısı vs. Bir sürü şey söylemiş. Günlerce konuşmamış sizinle. Üzüldüğümü bilse yapmaz demişsiniz ama üzüldüğünüzü bile bile yapmış. Hiç pişmanlık da duymamış daha da üzmüş sizi...
Ara ara gelmiş bu konu gündeme. O inat etmiş. O inat ettikçe siz inat etmişsiniz. Siz "beklentim normal birşey, elinde imkanın da var. Neden üzüleceğimi bile bile ısrarla yapmıyorsun?" Dedikçe o saçma sapan açıklama yapmış ama kendinde hiç hata görmemiş beklentiniz için hep sizi suçlamış.
Tekrar sevgililer günü gelmiş. Tekrar hayal kırıklığı... Siz ne yapsanız da içinizden atamamışsınız bu kırgınlığı zaten o da bunun için bir çaba göstermemiş...
Ve doğum gününüze iki ay kala evlilik danışmanı "tekrarlanmasın endişe duyduğunuz probleminiz?" Diye sorunca bu konuyu açmışsınız. Her şey yolunda gibiyken, o adam her fırsatta sizi sevdiğini söylerken bu konu açılınca yine sizi suçlamış. Yine doğru olanı yaptığından emin geri adım atmamış. Sorunlu olan tarafın siz olduğunuzu vurgulamış ısrarla. Ve bu sefer işler iyice sarpa sarmış...
Evet hanımlar... Durum böyle. Ben böyle şeylere önem veren biriyken eşimin de ısrarla en ufak bir yumuşama göstermemesi, benim kırılmamı üzülmemi önemsememesi, bir gün olsun bana bir sürpriz yapmanın, hediye almanın içinden gelmemesi ve bundan en ufak bir pişmanlık duymadan ısrarla sürdürmesi... Bunlar mahvetti artık beni. Tahammülüm kalmadı. Altı üstü hediye diyorum ne olacak diyorum ama o hediye çok farklı anlamlara büründü artık. Kendimi tutmaya çalışıyorum ama olmuyor. Çoğu zaman bu konuyu düşündüğümde bile göz yaşlarıma hakim olamıyorum.
Geçmişte de benzer konularım var. Konu öyle ki artık boşanma lafı bile edilir oldu. Kavga ettik eşim ağır laflar söyledi. Normalde karım şöyle tatlı böyle iyi güzel diyen adam "hayatımı s.ktin" dedi. Hatta üzerime yürüdü biraz. Berbat haldeyiz. Ne yapıcam bilmiyorum. Yuvam yıkılsın istemem ama ille devam etsin ne olursa olsun gibi bir çabam yok.
Dertleşmeye ihtiyacım var....
Not: tanışalı yaklaşık olarak 3 yıl oldu. Evleneli de 2 yıl olmak üzere
Gelelim senin tepkine.. eşim bana hediye almıyor diye konuştum demişsin ama daha aldığı ilk hediyede alaşağı etmişsin. Kitap okumayı sevdiğin için gidip sana kitap almış ama sen rastgele bir kitap diye sorun etmişsin. Şimdi o adamda şevk kalır mı . . Oysa ki farklı davransan inan zamanla değiştiğini görecektin.
Benim eşim de özel günlerde hediye almaz bana. Onun yerine yemeğe gezmeye falan götürür. Ben bunu sorun etmiyorum çünkü özel olmayan günlerde hediye aldığı çok olıyor. Ama aldığı hediyeker hiç de öyle büyük şeyler değil. Bazen gördüğü bir peluşı alır gelir, bazen entetesan bir kahve, bazen bir mutfak eşyası.. sıklıkla kitap. Ama ben her seferinde çok mutlu olduğum ve hiç burun kıvırmadığım için sürekli bir şeyler alır gelir..
Sen de bundan sonra trip atmak yerine ufacık da olsa yaptığı şeyleri övmeyi dene. Mutlu olduğunu belli et. İnan bana değişecek o da zamanla..