bıktım fırtına yaşamaktan


öncelikle sağol seval
benimki kabul eder, daha önce gelmişti benle ama doktor sizin derdiniz yok ilaca da ihtiyacınız yok deyip postalamıştı.


az önce bi arkadaşın yorumunu okumuştum aynı onunu dediği gibi, demişti ki psikologa gidin ama devlet hastanelerinin yarım saatlik uyrurmasyon seanslarına değil .....

evliliğimin zor olduğunu söylemişsin, kesinlikle zorrr. eşim zor biri zaten. ona sorsan ben de çok zor biriyim. ama iki zor bir araya gelince zopzor bir evlilik çıkıyo ortaya.
ben zaten bu halde 1 sene daha cekebileceğimi sanmıyorum. tamam eşimi seviyor olabilirim ama sırfbir sevgi yüzünden sinir hastalığına tutulmuş yüzünde bu yaşta derin çizgiler oluşmuş, bakınca yüzünden çektikleri anlaşılan biri olmak istemiyorum. ne istemediğimi iyi biliyorum.
sadece düşünmeden adım atmamam gerek. iyi düşünüp en doğru adım neyse..... offf.....
 
canımdevlet hastanesi olmaz imkanın varsa özele gitmelisin ama yoksa bişey diyemem tabi.bize burda yazdıklarını eşinlede paylaştın mı mutsuzluğunu sinir hastası olmak istemediğini kavga esnasında değilde oturup konuştun mu hiç son kez bi şans ver istersen evliliğine baktın aynı tas aynı hamam dewam ediyor o zaman gençliğini harcama yolunu çiz...
 
Son düzenleme:
Sizin aklınızdaki 'aaa gül gibi karısını dövüyor terbiyesiz Allah ıslah etsin' vs vs vs gibi sözleri söylemedikleri için herkese çıkışmışsın.
Kusura bakma ama bu dünyada herkes ettiğini çeker.
Otur bir düşün bunca insan ne diyor diye...
Hala boşanamam diyorsun uğraşamam falan filan.
Yok seviyorum diyorsun vs vs vs.
Ailen arkandaymış, eğitim de almışsın, kendi paranı kazanacak pozisyondasın yani.
Kimsenin hakaretini aşk kırıntısını dayağını çekmek zorunda değilsin.
E evde durman için tek geçerli sebep söyle.
Bırak bu seviyorum laflarını.
Neyini seviyorsun kocanın?
Otur bir kağıt kalem al eline iyi ve kötü yönlerini yaz.
Acaba neleri seviyorsun kendini sorgula...
Senin sorunun tek başına tabiri yerindeyse kocasız(!) kalmak, insanlara kendini ispatlama çabası bakın ben tek değilim evliyim mutluyum oyunu oynamak.
Sonra sahne kapanıp tek kalınca da ağlamak...
Sen bu hayatı kendin seçmişsin.
Ne diyelim ki?
MUTLULUKLAR!!!
 
Son düzenleyen: Moderatör:
canım merhaba..
sende çoğumuz gibi evliliğe adapte olma sorunlarıyla karşı karşıyasın...
tabi bu eşin içinde geçerli...
sanmaki bizlerde kedi köpek gibi evde kavgalar tartışmalar yaşamıyoruz...inatlaşmalar bitincede tam dengesizler gibide aşk yaşıyor,bu dünyaya sanki birbirimiz için gelmişiz gibi sarılıp sevişiyoruz..
yokmudur bunun bi ayarı?ya kavga ya aşk!
ikisini bir denge içinde yaşamak ,mümkün değilmi??sana iyi haberlerim var:)
evliliğin ilk yılları için neredeyse bu imkansız:)yani senin yaşadıkların sadece sana özel şeyler değil...ve geçici şeyler..yani zamanla düzelmesi mümkün şeyler...sadece sağlığı kaybedersen onu geri getiremezsin,onun dışında herşeyin telafisi var...tabi aradaki saygı bağlarını çok fazla koparmamak şartıyla...

öncelikle sorun kendinize...onu seviyormusunuz?
sonra onun sizi sevip sevmediğini sorun..muhtemelen deliler gibi sizi
seviyordur:)eee ozaman neden anlaşamıyoruz biz bu adamlarla???:)
cevap basit...flört ederken,demet demet güllerle karşılanırken aslında beyindeki o kimyasalların etkisiyle insanlar gerçek yüzlerini saklıyorlar...buna bizde dahiliz...fönlü saçlar,hanım hanımcık tavrılarımızla bizde biraz kandırıyoruz erkekleri...
sonra birden bire aynı çatı altına giriyoruz..herkes kendi egemenliğini ilan edecek doğal olarak...bir çöplükte iki horoz misali:)
birbirinizin sınırlarını daha doğrusu tahamüllerinizi bilmediğinizi için,ilk önce birbirinizin sinirkatsayılarını ölçmeye başlarsınız:)buyüzden cicim ayları genelde keçi aylarına dönüşür çünkü daha yeni birbirinizi tanımaya başlamışsınızdır:)

kapı pencere iner,duygusal inişler çıkışlar,efendime söyliyim, bıktım bu hayattan,çekip gidicem ,yaşamak istemiyorum tripleri bir zaman sonra insanı boğmaya başlar... insan ancak bukadar eziyetin ardından anlarki hayattaki en güzel şey YUVANDA BİR PARÇA HUZUR'DUR...
bukadar haralagürelenin size faydalarıda var...
onu artık tanıyorsunuz..oda sizi...

bundan sonra artık birbirinizin sınırlarını zorlamadan konuşmaya uzlaşmaya çalışmalısınız..

boşanma hernekadar uzağınızda olsun diye temenni etsem de

eşinize asla bundan korktuğunuzu sezdirmeyin...

tam tersi..karşılıklı anlaştıktan sonra 1dakikada boşanıp benden kurtulabilirsin bile diyebilirsiniz ama şunuda ekleyin...
ben senden boşanmak istemiyorum...mutlu olmak için evlendik,
ikimizinde hataları var....bunları birlikte ya aşarız yada...

sizi fiziksel incitme olayınada değinmek istiyorum...özürde dilemiş sanırım..ama özür dilemesi eğer tekrarı olmayacaksa bir önem taşırdı..
ne yapın edin size el kaldırma fırsatı vermeyin ona..çok sinirlendiğinizde başka bir odaya geçin...

eğer şiddet hayatınızın bir parçası olursa zaten ortada bir yuvadan bahsedemeyiz...

hayat çok güzel canım arkadaşım...sende güzel bir iş etmiş ve sevdiğinle evlenmişsin...asla PİŞMAN OLMA....
yaşadıkların inan hepimizin başından geçen şeyler...

birde nacizane fikrim...Allahın sana bahşettiği hayatın ile ilgili yazdıkların...biliyorum%de100ü sinir anıyla söylendi ama birdaha asla böyle şeyler düşünme..Allah korusun...Allahın gücüne giderde ...madem yaşamak istemiyosun al sana dermansız dert çek bakalım diyebilir....sakın büyük konuşma...büyük lokma ye ama büyük laf aslaa...karakterini ve kişiliğini daha yukarda tut..
sen onsuzda bir insansın unutma...kendine saygı duy ki başta eşinde sana saygılı davransın..

inşallah en kısa sürede evinize yağmur gibi mutluluk ve huzur yağar...Allahım sizi korusun...
 
bu konuyla ilgili senin cevabin gibi umutlu bir cevap yazmayi düsünmedim hic canim, bu yüzden de birsey yazmadan takip ediyordum konuyu. ama yazini "genel iliskiler" cercevesinde degerlendirince cok hosuma gitti.


 
canım benim ya;

Benim hödükten bir tane daha varmış..

Ama darp olayı var seninkinde;

Eşinin burnu iyice sürtülsün,

Seni kaybedeceğini anlasın

Seviyorum deyip buna sığınma,

Sevgi her zaman bağlayıcı olmuyor çünkü işin içine şiddet giriyor yavaş yavaş..

Bu tarafı çok kötü...

Bizde zaman zaman zor günler geçiriyoruz,eşim çok asabi...

O zamanlar onunla tartışmıyorum ama ben bunun başka sebebleri olduğuna inanıyorum

zevkten değil yani..

Normalde iyidir çünkü

sana sürekli böyle davranması doğru değil

kendini çaresiz hissediyorsun buda seni bunalıma sürüklüyor

ama çare var bak baban yanında sana sahip çıkıyor

kendini çıkmazda görme her zaman açılır bir kapı vardır

Lütfen kendine olan inancını kaybetme

Bu kendine verdiğin en büyük zarar olur..
 
canım, yaşın 24. evliliğe 2 yıl önce karar vermişsin, 22 yaşında. o yaşlarda insanın dünyası bir değişik oluyor. hayatta her şeyin kendi kontrolünde olabileceğine, değiştirebileceğine inanıyor. ama o yaşlarda alınan yaralar insanın en güzel geçmesi gereken yıllarını, gençliğini öyle etkiliyor ki insanın kişiliği bambaşka bir hal alabiliyor. senin nickin kahkahayım. ama şu yaşadıkların bu neşeli kişiliğini değiştirmiyor diyebilir misin?

demek istediğim, gerçekten çok iyi düşün. boşanmak istenen bir şey değil, çok çok zor. insanların tepkileri, soruları, dediğin gibi sinsi yılanların senin üzüntünle sevinmeleri... bunlar çok kötü, istenmeyen şeyler. ama bir seçenek bu adamın değişmesi, ikinci seçenek yolları ayırmak. eğer ikisi de olmuyorsa üçüncü bir seçenek yok: dayak yiyerek, kötü muamele görerek hayata devam etmek bir seçenek değil. intiharın seçenek olmadığını söylememe ise gerek bile yok.

bir tek şunu merak ediyorum: uğruna yaşadığın ailen, üstüne titreyen ailen elin oğlunun gelip, seni alıp küçüük yaşında dövdüğünü bilseler ne hissederler? bir tek bunun cevabını ver kendine. umarım senin durumunda olan herkes için en doğrusu olur. senin için de, herkes için de...
 

artık buna havermiyor da degilim,

çünkü bi kaç gün başlıgı takip ettikce arkadaşımızın psikolojisinin bu oldugunu bende anladım,

o kadar akıl vermeme nasihat vermeme ragmen, yine aynı şeyler uzerinde durdu.

kahkahayım , insanlara hep kahkahasını göstermek isteyen psikolojili bir nick zaten.

sevgiler.
 
sorunuma direkt "boşan" diye karşılık verenlerini boşanmış olduklarını görüyorum. sanırım herkes en doğru yöntemin kendi yöntemi olduğunu düşünüyor.
herkese yorumları için teşekkür ederim.

ama bazı arkadaşlar da "ben boşanacağım kızlar bitti bi iş" dememi bekliyorlar, bunun için beklediklerinin farkıdayım.

öncelikle eşimi seviyorum evet, çünkü o dünyanın en iyi insanı -öfkeli olduğu zamanlar dışında-
öfkeli olması bana ciddi zararlar vermeye devam ederse elbette yolumu ayırmanın yolunu bilirim.

sadece eşimin eleştirilmesini istemem, isterdim ki biri bana "senin de hatalarım olabilir, bunları bır gözden geçir önce istersen" desin. diyenler de oldu, beni gerçekten pozitif anlamda düşündürenler oldu. ama kısaca "boşan kurtul" zırvalarının işin kolayına kaçmak olduğunu düşünüyor, bunları ciddiye bile almıyorum.

haa, ben eşimden her gün posta posta dayak yiyen biri değilim. şiddetli kavgamız sadece 1 kere oldu ve bitti. bunun dışında genel olarak onun ak dediğine kara demem, benim ak dediğime onun kara demesinden kaynaklı, tartışmalalar, sürtüşmeler yaşıyoruz. bunu sıkça yaşamak beni sinir ediyor sorunum bu. ben sırf bu sebepten "seni boşuyorum ayol!" diyecek bi tip değilim. ama Allah korusun öyle büyük kavganın daha sonra tekrarlanması zaten direkt ayrılık sebebi olacaktı, olmadı, olmaz da inşallah.

sürtüşmeler, kırgınlıklar, ayrı odalarda takılmalar beni hayal kırıklığına uğrattığı için çok üzülüyor, daha da aagresifleşiyor, hayattan vazgececek kadar aşağılara çekiyor beni doğru. tutunacak hiçbir şeyim yokmuş gibi beter oluyorum. bir ufacık sorun, geçmişteki tüm ufakları bana hatırlatıp omuzalrıma çöküyor, bunu inkar edemem. buraya yazdığım o bayram gününün mesajı da öyle bir anda yazılmıştı. tüm ufak lekeler birleşmiş hatırıma gelmiş, hepsi beni boğmuştu. öyle depresif bir hale büründüğümü okuyan arkadaşlar da ister istemez panikledi, şaşaladı, boşan da kurtuldan başka diyecek hiçbir şey bulamadılar. iyi de bunu ben de biliyrıoum zaten. bana daha düşündürücü daha başka yardımlar lazımdı.

bu benim hayatımsa kimse elbette hak veririsiniz ki neye karar vereceğime karar veremez, ayrıca istedikleri kararları vermediğim için de bana çıkışamaz. bazıları, burada, yazdıklarıma benim penceremden ve empatiyle bakmıyorlar ki bu yüzden de onlara verdiğim cevaplardan rahatsız oluyorlar.

kimsenin tesellisine ihtiyacım yok, vah vah tüh tühleri sevmediğim için sorunlarımı çevreme aileme vs.ye açmayı seçmedim zaten. kimse benim aklımdan geçenler ben söylemedikçe bilemez, kendilerince aklımdan geçenlerin ne olduğuna dair laf çevirenler önce aynaya baksın, kendilerinin hayattan gerçekten ne istediklerini bilsinler, sonra başkalarının akıllarını okumaya geçsinler.... empati yapmanın ne demek olduğunu herkes bilir göya, ama e'sinden anlayan nerde?

burada yazdıklarıyla beni gerçekten düşünmeye sevk eden DOLUNAY oldu.
beni düşündürten, nitelikli cümleler kurabilen, kısaca asıl amacı "amaaaan kıııız nolcek boşan da kurtulll" culardan çok daha mantıklı, çok daha yerinde cümleleriyle bana yön verebilecek nitelikteydi, ellerine sağlık diyorum yazdığın her şey için.

bir veya iki kişinin yazdıklarına öfkelendim bunlardan biri bana "boşanmaktan korkacak kadar cahilsin" diyen arkadaşın yorumu oldu. diğeri de demin kırmızı yazıyla bunu destekler nitelikte bir şeyler yazmaya çalışmış biri vardı onun yazdıkları beni karşılamadıüğı için üzüldüm. beni anlayamamış bu insanlar, pardon, ben kendimi anlatamamışım böyle demek daha iyi olur sanırım. yorumlara katılan aşağılama ünlemleri "aaaaa kocasız(!) kalmak senin derdin felan......

tüm bunlar aşağılayıcı yorumlar ya bırakın arkadaşlar allahınız aşkına..... siz de kendi depresif hayatlarınızın öfkesinin burda bana çıkışarak çıkarmayın lütfen. sizin yazdıklarınızı da okuyorum arada.. hiçbirimiz dört dörtlük değiliz. ben sizin yazdıklarınıza yorumlar yapmaya başlasam sizin gibi, ki birazdan başlarım buna, sizler bakalım benim gibi öfkeli yazmaya başlar mısınız başlamaz mısınız....

eminim bu yazımdan da pasajlar alıp kendince kaf koymaya çalışanlar olacak, çünkü birileri üstüne almak isteyecek sözlerimi. hayatta kendilerini değerli görmek isteyip reelde göremeyen herkes gibi......

herkesin ellerine sağlık burada benim için yazdılar.
 
tüm bunlar aşağılayıcı yorumlar ya bırakın arkadaşlar allahınız aşkına..... siz de kendi depresif hayatlarınızın öfkesinin burda bana çıkışarak çıkarmayın lütfen.

Sen olayı çözmüşsün zaten...Takılma o tarz yorumlara...

üstünde durma...

Senin yerinde olsam cevap vermem bile..

Sen bak, sana mantıklı gelen yorumları süz olsun bitsin...

Bak şimdi daha da coşacaklar...oralı olma....

evet hakkaten hakaret boyutunu ve terbiye sınırlarını aşanlar var...

Oralı olma...
 



sağol kardeşim, kendimi çıkmazda görmemek için kendime başka yollar açmaya çalışıyorum inşallah.

kendi eklemek istediklerim var.
sevginin tek başına ilişkiyi yürütmeyeceği çok aşikar, bazen yalnızlık ve moralsizlik beni ucurumun diplerine cekmese ben kendime daha çok inanıcam, güçlüyüm diyeceğim, ama güçlü olmak ayda bilmem nr kadar maaş almakla da olmuyor, babanın anneninsnein arkanda olmasından da olmuyor ki, güçlü olmak içten, yürekten gelecek..... tüm dünya arkamda olsa da ben içime kapanmış olsam neye yarar di mi...
 


ne güzel yazmışsın önemli olan senin güçlü olman;
kahkahayım;
Öyle anlar yaşadım ki evliliğimde anlatsam şaşırırsın;
Ancak hayatımın ilkiydi bu yaşadıklarım
Bazı şeyler bizim elimizde olmuyor yaşanıyor malesef
Kendimi çok çaresiz hissettiğim dönemler oldu
Burda bile paylaşmadım
Ancak tek başıma kendime olan inancımı kaybetmeden yaşadıklarımı atlattım
Kendime inanmayı bıraksaydım hayat zordu benim için
Şimdi bakıyorumda bu yaşadıklarım bana tecrübe ve güç olarak geri dönmüş...

Neden bunları yaşıyorum diye üzülme
Herkezin başına gelebilir hayat bu
Sen içindeki seni sağlam tut...

ama çözümünüde sen yarat...
 
Son düzenleme:

işte ben de senin gibi güçlü olmak istiyorum, tek başına dimdik durmuşsun işte... beni etkilesin olanlar ( bu gayet normal) ama sırf bunlara taılıp kalıp kendimi aciz görmeyeyim, yaşananlar beni güçlendirsin, öldürmesin istiyorum. bunu nasıl başardın bilmiyorum ama kardeşim, bu işin içinde olmazsa olmaz "sabrın" olduğuna eminim.
kimbilir sen de ne zor zamanlar geçirdin, ama kazandın değil mi? Allah senin dirayetini vermiş, senin için sevinçliyim.
Neler yaşadın? nasıl baş ettin? ve nasıl kendini yetiştirdin bu evlilik okulunda? bunu senden dinlemeyi gerçekten isterdim. henüz birbuçuk yıllık evliyim iki bile olmadı.... ve tökezleyip duruyorum. bana engellerini aşmış senin gibi birilerinin deneyimleri lazım.
 
terrakota, açtığın konulara şöyle bir göz gerzdirdim, daha müsait zamanda okuyacağım iyice inşallah, ve nacizane (senin kadar bilgili deneyimli değilim muhakkak ama) bir şeyler yazmak isterim..
ama dediğin gibi vallahi canım benim "taş gibi kadın"sın sorunlara karşı. Allah dağına göre kar verirmiş misali.... maaşallah....
yavrucuğun, senin sağlamlığında çok etkili bence... sarılacak güç alacağın, yaşama amacın kuvvetli.... evladının sen olmadan mahvolacağını biliyosun bence... anneler, evlatları için yaşarmış cidden.. gücüne güç katan o evlat.....
Allaha emanet olun...
 

CANIM;
Öncelikle eşim, ufak tefek tuhaf huyları dışında bana karşı ilgili sevecen bir eşti
Onu çok iyi tanıyordum
Ben bir dönem eşime tavır aldım ve uzun süre onla konuşmadım,onu yok saymıştım evde
Böyle yaparak hatalarını anlar belki düzelir diye umut ediyordum,o dönemde yeni iş kurmuştu kafası doluydu ama ben anlayışlı olamamıştım yani karşılıklı hatalarımız oldu.
Neyse uzun süren restleşmelerin ardından bir gün eşim çok feci bir şekilde evde tantana çıkardı
Alt üst olduk , şiddet yoktu yanlız...Hakaret,evden kovmalar beni hayatından çıkarmak istedi,oğlumdan ayırmak istedi,çok uzun sürdü bu süreç;Bu süreçte beni ayakta tutan anne oluşumdu,eşimle yeniden dememin tek nedeni oğlum,açık ve net söylüyorum,diğer türlü olsa şu an ondan ayrılırdım,yaşadıklarıma nazaran,
Burda detaya giremiyorum şiddet dışında sözlü şiddet,yaptırım ne arasan,
Dedim ki bu adam o adam değil şu an bunalım geçiriyor bir nevi..
Dirayetli oldum
Kimseye hiçbirşey anlatmadım aileme,arkadaşlarıma..bir tek eşimin halasıyla dertleştim...
Çok zor günlerdi çoook..Bir cendereye sıkışmış gibiydim...
Eşime son derece sakin davrandım,cevap vermedim ona kavga çıkmasın diye,
ama hiçbir zamanda yüreğimden sevgiyle bakmadım!!!
Sevmedim,okşamadım...
Zamanla bunalımdan çıktı,
Eskisi gibi oluyordu sanki..
Meğer iş yeri açtığı dönem nasıl olur nasıl biter diye kafasında vesvese yapmış ve patlamış
Onun savunması bu sonrasında..Gönlüm asla affetmiyecek ya neyse...
Karşısında sessiz durdum ama asla ezik değil!!! Buna dikkat...

Şimdi normalde iyi ama zaman zaman deliriyor..Sanırım başka rahatsızlığı var..
Neyse ne sabrım sadece düzelir ümidiydi..
Korkum endişem oğlumdu

Benimde konuşacağım günler gelecekti ama sabretmeliydim
Öfkeyle kalkan zararla oturur...
Annemin evine gitmek istemedim çünkü annemle aramızda iletişim ve sevgi sorunu var
Yani el adamının hakaretini annemin soğuk bakışlarına tercih ettim
Başa çıkabilirdim.Daha az acıtırdı içimi...

Seçimim bu oldu...
Önceliklerim neydi onu belirledim..
Bu arada kendimle yüzleştim,hatalarımla.Çok fazlaydılar...Törpüledim onları..

Bir badire atlatmıştım..Bu sınavımdı başarıyla geçtim..Boyun eğmek değildi bu..Direndim sadece.Ümidim vardı..

Ve sanırım herşey güzel oluyor..Bilmiyorum..Henüz tam oturuşmadı..

Ama şunu biliyorum ben çok güçlüyüm..Başaçıkabileceklerimi gördüm..Heleki nedeni senin canından parçansa daha da azmin artıyor...

Anne evine dönmek çoğu kişi için çözüm olabilir,benim için daha büyük bir sorunun başlangıcıydı,Çünkü orda daha da içim acıyacaktı..

Kendim tek başıma yaşam kuracak kadarda maddi olanağım yok..

Dolayısıyla birşeylerin onarma adına sabrettim..

Çünkü eşim beni seviyordu.Ve bunu şimdi daha iyi anlıyorum..Sevgiyi hissediyorum..

Hödük mödük ama yüreğinde bana karşı sevgi taşıyor..

Ara sıra deliriyor ama bunun başka nedeni var..Çözmemiz gerek,zaman lazım.

Dedimya bizim hatalarımız karşılıklı oldu..

Ama bana yaşattıkları kabul edilemez..Asla o anlamda affetmiyorum..

İlk ve son olur dilerim...

Ancak tüm bunlara rağmen ben ne kazandım..
İçimdeki gücü gördüm
Kırıldım
Yoruldum belki ama bunlar beni dahada hayata karşı dik durmamı sağladı...
EŞİMİN HAYATIMIN MERKEZİ OLMADIĞINI
ASLA ONU HAYATIMIN GARANTİSİ OLARAK GÖRMEYECEĞİMİ
GEREKTİĞİNDE ONUNDA BENDEN BENİMDE ONDAN VAZGEÇEBİLECEK OLDUĞUMUZ GERÇEĞİYLE YÜZLEŞTİM

BU HAYATTA İNSANIN SADECE EN İYİ DOSTUNUN VE SIRDAŞININ KENDİSİ OLDUĞUNU GÖRDÜM
KENDİME EN BÜYÜK DEĞERİ SADECE BENİM VEREBİLECEĞİMİ GÖRDÜM
EŞİMDEN BEKLENTİLERİMİ YOK SAYICAK KADAR AZALTTIM

VE KENDİMİ EN ÇOK BENİM SEVMEM GEREKTİĞİNİ ÖĞRENDİM...

Şimdi tüm bunları kazanmışken ben nasıl yaşadıklarımdan pişmanlık duyayım..
 
konunu okudum ve gerçekten üzüldüm senin adına...TÜRK TOPLUMUNDA YAŞAYAN ERKEKLERİN GENELDE YAPTIĞI ŞEYDİR BU NEDENSE....KADINLARIN ÜZERİNDE EGEMNLİK KURMAK İSTERLER..bu onların ne işine yarayacaksa..yada içlerindeki hangi boşluğu dolduracak hangi zayıf taraflarını şişirecekse...Ama onların görmediği ve bilmediği birşey varki kadınlar her nekadar bir kelebek gibi zarif narin ve zayıf görünselerde gerçekten çok güçlü varlıklardır..iş başa düştüğü zaman yapamayacakları çözemeyecekleri hiçbirşey yoktur..ama bunu erkekler nezaman görür...kaşınmak istediklerinde onları kaşıdığımız zaman...

senin yaşadıkların arkadaşım, aslında okurken çok şaşırmadığım şeyler..biz şunca sene geçmesine rağmen hala dediler gibi aşığız ve birbirimizi kırmıyoruz çokta saygılı ve seveceniz birbirimize karşı deseydin inanki çok şaşırmış olurdum..çünkü biz toplum olarak alışık değiliz böyle şeyler yaşamaya ve duymaya...
o yüzden çokta takma kafana..yorma kendini üzme kendini..
herkesin evinde olmuştur tatsız tutsuz günleri..yalnız sana şunu söyliyim benim hayatımda hiçbir şeyin ortası yoktur..ya siyahtır ya beyazdır herşey..ya ortalığı yıkar dökerim hiç acımam..yada oldukça sakin ve naifimdir..koca benden ne istiyorsa AL SANA diyip onu veririm..esirgemem lafımı ..kaybettim mi birşey..hayır..aslında sessiz kaldığım zamanlar alttan aldığım zamanlar kaybetmişim...

sana tecrübelerimden esinlenerek şunu söylüyorum..her lafına karşılık verme ağır suçlamalar içermediği sürece..bazen susup hiç tenezzül etmemek en büyük cezadır..lafını verdiğin zamanda 2 laf söyle otursun içine ciğerine..ağır taşı kimse oynatamaz yerinden...başta tepki gösterir bu hallerine ama zamanla alışır ve saygı duymayıda öğrenir...insan zamanla herşeye alışıyor..bırakta alışan o olsun sen değil..bırakta ağırlığının altında ezilsin..asaletine esir olsun...göreceksin ki uzun vadede sen kazanacaksın..Allah yardımcın olsun arkadaşım..
 

nasıl kadın gibi olunur diyorsun....
erkek gibi dikilirim karşısına diyen sensin.
madem
erkek gibi olmayı bu kadar iyi biliyorsun.
tersini dene
 

ne güzel tavsiyeler bunlar. ne güzel tecrübe etmişsin..
karşınızdaki kocanız değil de en büyük düşmanınız sanki...
uzun vadede kazanılan şeyin ne olduğunu çok merak ettim. ne kazandınız?
 

Toplum toplum diye duruyosun, başka toplumların evliligi nasıl oluyor biliyormusunki rahat rahat konuşuyorsun,

erkek egemenligi dünyanın her yerinde var

şükr edin afganistan pakistan gibi ülkelerde dogmadıgınıza.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…