Beklenmeyen Hamileliğim Var Ama Aldırmak İstemiyorum

Anne adayıyım böyle bir yorumdada bulunmak istemezdim ama sizin konunuzu biliyorum. Ben olsam dogurmazdim benimde eşimle sorunlarim farklılıklarım var ama ben onun çocuk konusundaki sorumlulukları maddi ve manevi olarak alabilecegine inanıyorum ve guvenebiliyorum peki ya siz guvenebiliyor musunuz?
 
Yani düzgün giden bir ilişki olsa doğurun derdim. Ama karşınızda zaten sorunları olan bir ilişki var.
Açık söyleyeyim çocuk ilişkinin üstünden tır gibi geçiyor. Biz ilişkimizin beşinci evliliğimizin ikinci senesinde aldık çocuğu kucağımıza. İlk iki sene boşanmayı dahi düşündük. Zor toparladık. Uykusuzluk, hormonlar, sorumluluklar gerçekten insanı zorluyor. İlişkiyi bozuyor. Zaten iyi gitmeyen bir ilişkide yürümez.
Yapayalnız büyütmeyi göze alacak mısınız gerçekten? Çocuk bakımı zor ve bitmeyen bit sorumluluk
 
Tanrı hayvanlara da aynı hormonları, aynı üreme içgüdüsünü veriyor değil mi? Bu içgüdüyü kutsamanın ne anlamı var o zaman? Çok özel veya insanoğluna özgü bir şey değil bu.
ya azcik zorla bak kafayi anlayabilirsin bence üremek icgudusel birsey doganin kanunu diyorum hayvan insan ne farkeder alemin zekisi sen misin bir tek hepimiz senin dogrularina gore mi yasamak zorundayiz niye sen gibi dusunmeyen herkese bencil salak vs hakaretler ediyosun sana sovelimde banlanalim diye mi
 
Üremek istemeyebilirsiniz, içten içe gereksiz olduğunu da düşünebilirsiniz bunlar doğal şeyler. Ben de sıcak değilimdir konuya hoş belki de kısırımdır bilemem bunu. Sizin tepki almanız fikirlerinizden değil aslında, üsluptan. Söylemek istediğinizi açıklayamadıkça çorba oldu. Kendi fikrinizi parlatmak için karşıt fikirleri ezmenize gerek yok. Bazıları romantik düşünür, bazıları içgüdüsel bazıları mantıklı.
Anladım söylemek istediklerinizi ancak işte başlangıç çok yanlış oldu.
Haklısınız biraz fevri konuştum ama bu konular hep açıldığında elimde değil böyle davranıyorum çünkü insanların düşünce ve davranışlarındaki çelişkilerden rahatsız oluyorum. Biraz da bilinç akışı tarzı yazdığım için söylediklerimi kontrol edemiyorum. Kimsenin düşüncesini değiştiremem zaten benim burada böyle konuşmam da aptalca mesela onu da kabul ediyorum.
 
Haklısınız biraz fevri konuştum ama bu konular hep açıldığında elimde değil böyle davranıyorum çünkü insanların düşünce ve davranışlarındaki çelişkilerden rahatsız oluyorum. Biraz da bilinç akışı tarzı yazdığım için söylediklerimi kontrol edemiyorum. Kimsenin düşüncesini değiştiremem zaten benim burada böyle konuşmam da aptalca mesela onu da kabul ediyorum.
aslında ben sizi anlıyorum. Anne babama bakıyorum, ömürleri bize bakmakla geçmiş. Sorsan değiyor muyuz, örnek gösterilen çocuklar olmamıza rağmen değmiyoruz. Çünkü hayatları akıp gidiyor, ben kendileri için yaşadıklarını zannetmiyorum yıllardır. E bunda bir de bilinçsiz ebeveyn durumunu ekleyince… Siz aslında başkasını küçümsemiyorsunuz, kendinizi bu kadar önemli görmüyorsunuz. Zaman zaman ben de bu hisse kapılıyorum, özellikle doğduğumdan beri anne babamı sağlığımla meşgul ettiğim için.
 
Haklısınız biraz fevri konuştum ama bu konular hep açıldığında elimde değil böyle davranıyorum çünkü insanların düşünce ve davranışlarındaki çelişkilerden rahatsız oluyorum. Biraz da bilinç akışı tarzı yazdığım için söylediklerimi kontrol edemiyorum. Kimsenin düşüncesini değiştiremem zaten benim burada böyle konuşmam da aptalca mesela onu da kabul ediyorum.
Yaşınız ufak diye tahmin ediyorum. Sizin bu isyankar her şeyi bilen kendini üstün insan sanma dönemi genelde ergenlik kafası oluyor. Değilse fena
 
aslında ben sizi anlıyorum. Anne babama bakıyorum, ömürleri bize bakmakla geçmiş. Sorsan değiyor muyuz, örnek gösterilen çocuklar olmamıza rağmen değmiyoruz. Çünkü hayatları akıp gidiyor, ben kendileri için yaşadıklarını zannetmiyorum yıllardır. E bunda bir de bilinçsiz ebeveyn durumunu ekleyince… Siz aslında başkasını küçümsemiyorsunuz, kendinizi bu kadar önemli görmüyorsunuz. Zaman zaman ben de bu hisse kapılıyorum, özellikle doğduğumdan beri anne babamı sağlığımla meşgul ettiğim için.
Kendimi değil aslında, genel olarak insanları önemli görmüyorum. Dünyada 8 milyar insan var, insan sayısı ne kadar çok artarsa dünyadaki pislikler ve kötülükler de o kadar artıyor bunu görmek zor olmamalı. Niye herkesin bu kadar doğurma, üreme merakı olduğunu anlayamıyorum. Düşünün ya yıllarca, defalarca tüp bebek falan deniyorlar, bir sürü yöntemle üremek için uğraşıyorlar. Neden ya neden vallahi anlamıyorum. Sonra da çocuk olunca bakmak zor diye ağlayıp duruyorlar. Hatta yukarıda birisi yazmış çocuktan sonra boşanma noktasına geldik diye. Bu çelişki karşısında delirmemek mümkün mü?
 
Kendimi değil aslında, genel olarak insanları önemli görmüyorum. Dünyada 8 milyar insan var, insan sayısı ne kadar çok artarsa dünyadaki pislikler ve kötülükler de o kadar artıyor bunu görmek zor olmamalı. Niye herkesin bu kadar doğurma, üreme merakı olduğunu anlayamıyorum. Düşünün ya yıllarca, defalarca tüp bebek falan deniyorlar, bir sürü yöntemle üremek için uğraşıyorlar. Neden ya neden vallahi anlamıyorum. Sonra da çocuk olunca bakmak zor diye ağlayıp duruyorlar. Hatta yukarıda birisi yazmış çocuktan sonra boşanma noktasına geldik diye. Bu çelişki karşısında delirmemek mümkün mü?
Ben hamile bir arkadaşımla buluşmuştum hastaneye gitmeden bir gün önce. Ona demiştim ki, “çocuk doğurma fikrinden giderek uzaklaşıyorum” akşamında gebelik testi yaptığımda bambaşka biri olarak uyudum. Bence bu içgüdüsel bir şey, insan kendinden daha önemli bir şey istiyor. Kimisi radikal bir fikre, kimisi evladına, kimisi işine hayatına.

Çelişki kısmı ise beni çok yaralıyor. Hatta erkek arkadaşımın evi, önceki evinin düzeni. Değiştirmeyi teklif etti eşyaları, ama ben istemedim. Bakıyorum bazen, bu kadar ince detaya kadar evini kur, sonra 2 sene bile olmadan ayrıl. Üzülüyorum, garip geliyor. O yüzden sizi çok iyi anlıyorum.
 
Ben hamile bir arkadaşımla buluşmuştum hastaneye gitmeden bir gün önce. Ona demiştim ki, “çocuk doğurma fikrinden giderek uzaklaşıyorum” akşamında gebelik testi yaptığımda bambaşka biri olarak uyudum. Bence bu içgüdüsel bir şey, insan kendinden daha önemli bir şey istiyor. Kimisi radikal bir fikre, kimisi evladına, kimisi işine hayatına.
Haklısınız belki de öyledir. Belki bende ileride bambaşka biri olacağım, şimdi yazdıklarımı 3-5 sene sonra okuyunca ne kadar saçmalamışım diyeceğim bilmiyorum.
 
Siz kendinize göre karar almalısınız burdaki herkes kendi bakış açısına göre yorumlayıp yazacak..

Asıl siz ne istiyorsunuz?

Doğumu, lohusalığı her kadın nasıl yaşıyorsa sizde o kadar yaşayacaksınız. Her anne - baba sizin tedirginliklerinizi yaşıyor. Belki siz 2 kat yaşamak durumundasınız.

Hamilelik sürecinde, doğumda, sonrasında size kim destek olacak?

O bebek doğduğunda babası yanınızda olabilecek mi vs.. vs.. Bunlar önemli bunları konuşun, birlikte karar alın..
 
Kendimi değil aslında, genel olarak insanları önemli görmüyorum. Dünyada 8 milyar insan var, insan sayısı ne kadar çok artarsa dünyadaki pislikler ve kötülükler de o kadar artıyor bunu görmek zor olmamalı. Niye herkesin bu kadar doğurma, üreme merakı olduğunu anlayamıyorum. Düşünün ya yıllarca, defalarca tüp bebek falan deniyorlar, bir sürü yöntemle üremek için uğraşıyorlar. Neden ya neden vallahi anlamıyorum. Sonra da çocuk olunca bakmak zor diye ağlayıp duruyorlar. Hatta yukarıda birisi yazmış çocuktan sonra boşanma noktasına geldik diye. Bu çelişki karşısında delirmemek mümkün mü?
Dünyadaki pisliğin artmasının sebebi çocuk yetiştirmeyi bilmeyen insanların üremesi, onlar üremesin bence de evet. Ama biz iyi evlatlar, iyi insanlar yetiştirebilecek kişileriz. O evlat hasretiyle yanıp tutuşan, tedaviler olan, uğraşan insanların hiçbiri inanın kötü insanlar yetiştirmeyecekler, çünkü o çocuğu gerçekten istiyorlar, herşeyiyle istiyorlar. Öyle doğurup bir kenara atmayacaklar yani. Bakmak zor diye ağlamanın sebebini ise anne olmadığınız ve büyük ihtimalle olmayacağınız için hiçbir zaman anlayamacaksınız, çocuk bakmak zordur. Onları canımızdan çok seviyoruz ve onlar olmadan bir hayat düşünemiyoruz ama elbette zorlanabiliriz. Bunun kadar normal birşey yok değil mi? Bir evcil hayvanı mesela sahiplenmeyi çok istersin onu çok seversin ve iyiki hayatımda dersin. Ama o kakasını yaptığı kumu temizlerken ister istemez şikayet edersin, bu kadar basit.
 
Biraz yorum, ama gerçekten beni anlayan bu ikilemi yargılamayacak insanlardan. Siz olsanız doğurur muydunuz? Maddi, ailevi olarak hazır değilken bile? Arkadaşım da çok istekli değil, ama ultrason görüntüsüne bakarken bir garip oldu, gördüm. Yine de çocuklardan hoşlanmayan biri, zamanla değişir mi bu?

Özellikle anne olanlar, anneliği tatmış olanlar cevap verirse çok iyi olur benim için.
Bu sorunun en doğru cevabı sizde ama ben düşünce yapıma göre cevap vereyim, mutsuz olma ihtimalimin yüksek olduğu, kültürel farklılıklar yaşadığım, sonumuzu göremediğim bir adamla sırf hamile kaldım diye evlenmezdim.

Ben bir şey yapacaksam kendimi yokluyorum, ben yapabilir miyim? Anne olmak benlik bir şey mi, tek başına çocuk büyütme potansiyelim var mı?
Çocuğa maddi manevi yetebilecek miyim? Yaşadığım toplumun, ailemin, iş ve arkadaş çevremin karşısında dimdik durup bu benim kararım, bu benim özel hayatım deme cesaretim var mı?

Eğer hamilelik nedeniyle berbat bir evlilik yapacaksanız hayatınızın en büyük hatasını yapar, bu hataya minicik bir yavruyu da ortak edersiniz, ki sonrasında boşanmak istediğinizde sizi çocuğunuzla tehdit etme, çocuğun sizden kaçırılması vs gibi şeylerde yaşanabilir mi diye düşünün, erkek arkadaşınızda ve ailesinde var mı o potansiyel ?

Tek başınıza çocuk bakabileceksiniz doğurursunuz ama çocuk için yapılacak zoraki bir evlilik yapmazsam olmaz diyorsanız o zaman çocuğa yazık etmeyin.
 
Ben olsam doğurmam yani sancılı bir sürecin içine çocuğu atmak ne kadar doğru ki
 
Bence evlenin ve doğurun.
Kürtaj travmadır.
İnsan kendi aşk çocuğunu nasıl öldürür? Aklım almıyor. Tecavüzle olmadı ki!
 
Geçen açtığım konuda erkek arkadaşımın kültürel farklardan dolayı ilişkimizi sakladığını ve korunduğumuz halde hamile kaldığımı söylemiştim. (Özetle)

Durum biraz değişti ve aldığım yorumlar çok faydalı oldu bana açıkçası. Erkek arkadaşım istersem doğurabileceğimi, yanında olacağımı söyledi. Öğrendiğim günden beri ağlıyorum.

Kültürel farkların yanında ikimiz için de erken bir hamilelik var ama ben aldırmak istemiyorum. Sonuçta bir can. Ama duygusal davranıp çocuğun mutsuz olması riskine, bencilliğe gider mi bilmiyorum. Çünkü kimse ben mutsuz bir yuva kurucam diyerek kurmuyor, ne harika insanlar yürütemiyor bu işi.

Biraz yorum, ama gerçekten beni anlayan bu ikilemi yargılamayacak insanlardan. Siz olsanız doğurur muydunuz? Maddi, ailevi olarak hazır değilken bile? Arkadaşım da çok istekli değil, ama ultrason görüntüsüne bakarken bir garip oldu, gördüm. Yine de çocuklardan hoşlanmayan biri, zamanla değişir mi bu?

Özellikle anne olanlar, anneliği tatmış olanlar cevap verirse çok iyi olur benim için.

Maddi durumumuz orta/orta üstü. Aylık büyük bir harcama olduğunda zorlanıyoruz, benim işim daha iyi ama süreçte ne kadar işime odaklanabilirim bilmiyorum. Hamilelik, lohusalık… Zor.
Çocukları çok seven ve gece ben uykumu alayım sütüm olsun diye kalkıp çocuğuma bakan, yediren, içiren, altını değiştiren, sütümü sağıp bırakıp gittiğim, yemek yapan bir eşim var. Çok şükür büyüdü çocuklarım. Buna rağmen ben çok zorlandım. Böyle mutlu ve huzurlu bir yuvada bile çocuk yetiştirmek zor olurken ne cesaretle onu istemeyen bir adamı çocuğunuza baba olarak seçtiniz?

Çocuğunuz ilgili ve sevgi dolu bir babayı hak etmiyor mu? Mutlu bir aileyi, huzurlu bir yuvayı hak etmiyor mu?

“Ben istiyorum” diye bencillik yapamazsınız. Onun sevgi ve saygıyla büyüyeceği ortamı hazırlamdan canınız istedi diye çocuk doğuramazsınız.
 
1 kişi de korunmadan hamile kalsın dişimi kırıcam artık ya..
Of evet 😅😅 yarın gebelik testi alıcam önlem amaçlı. Herkes korunurken patır patır hamile kalıyor 😅 Valla ortada bir şey yokken stres oldum 😂

Konu sahibi, konu çok zor bir konu. Yorum yapamayacağım. Ama umarım aldığınız karar içinize siner ve mutlu olursunuz 🙏
 
Bence evlenin ve doğurun.
Kürtaj travmadır.
İnsan kendi aşk çocuğunu nasıl öldürür? Aklım almıyor. Tecavüzle olmadı ki!
Asıl travma kendini istemeyen ve sevmeyen bir baba ile büyümektir. O çocuk mutlu ve huzurlu bir aileyi, gece uyandığında onu sevgiyle koklayacak, sarıp sarmalayacak bir babayı hak etmiyor mu?
 
Olayın içinde olan karşı tarafı da tanıyan geleceğinizi görebiliyo musunuz bu soruların cevabı sizde?
Ama daha fazla pişman olmadan bebekte yeterince büyümeden ben olsam bu anlattıklarınıza göre doğuramazdım!
 
Geçen açtığım konuda erkek arkadaşımın kültürel farklardan dolayı ilişkimizi sakladığını ve korunduğumuz halde hamile kaldığımı söylemiştim. (Özetle)

Durum biraz değişti ve aldığım yorumlar çok faydalı oldu bana açıkçası. Erkek arkadaşım istersem doğurabileceğimi, yanında olacağımı söyledi. Öğrendiğim günden beri ağlıyorum.

Kültürel farkların yanında ikimiz için de erken bir hamilelik var ama ben aldırmak istemiyorum. Sonuçta bir can. Ama duygusal davranıp çocuğun mutsuz olması riskine, bencilliğe gider mi bilmiyorum. Çünkü kimse ben mutsuz bir yuva kurucam diyerek kurmuyor, ne harika insanlar yürütemiyor bu işi.

Biraz yorum, ama gerçekten beni anlayan bu ikilemi yargılamayacak insanlardan. Siz olsanız doğurur muydunuz? Maddi, ailevi olarak hazır değilken bile? Arkadaşım da çok istekli değil, ama ultrason görüntüsüne bakarken bir garip oldu, gördüm. Yine de çocuklardan hoşlanmayan biri, zamanla değişir mi bu?

Özellikle anne olanlar, anneliği tatmış olanlar cevap verirse çok iyi olur benim için.

Maddi durumumuz orta/orta üstü. Aylık büyük bir harcama olduğunda zorlanıyoruz, benim işim daha iyi ama süreçte ne kadar işime odaklanabilirim bilmiyorum. Hamilelik, lohusalık… Zor.
Doğuracaksanız bile bu adama güvenip bu yola girmeyin. Tek başınıza bakabilecekseniz doğurun.

Adam bugün yanındayım der iki ay sonra vazgeçer ya da ailesi kabul etmez evlilik dışı bir çocuğu çeker gider. Hayatınızdaki adam bel bağlanacak bir adam değil.
 
X