Beklenmeyen bir haber



En derinlerimde hissettim acınızı, dua edin babanız için elden gelen bu sadece
 
Parcalandım. Satırlarının her bir harfini kelimesini icime akıtıyorum su an. Oluk oluk akıyor.
Bugün beni büyüten, yetistiren büyükbabamı kaybettim sabah kendisini sonsuzluga ugurladık. Okurken yüregimdeki ates her yere sıcradı. Bugünde 4 yıl önce vefat eden babannemin ölüm yıl dönümü. Ve aynı gün içinde büyükbabamı kaybettik. Koca bir tesadüf mü dersin, kader mi dersin cok zamansız yakaladı bu veda beni.

Herseyi sürpriz yapardı bana. Sürpriz yapmayı cok severdi keske vedasını sürpriz yapmasaydı. Bunu da sürpriz yaparak gitti. Gidisi bile sürprizle oldu.

Sabırlar dilerim.
 
Yalnız değilmişim demek ki Tek fark babam bize çok düşkün, çok sever gibi davranırdı. Yani mesela yanına gitsem çok sevinir hatta duygulanır ağlar ama iki gün sonra sıkılırdı. Yani aslında babam sadece sevilmek istiyordu. Evlatları onu sevsin, nefret etmesin, kin gütmesin ama yanında da olmasınlar. Uzak olsunlar. Ayda yılda bir görse yeterdi ona. 26 yaşındayım inanın 26 sene bu şekilde geçti. Arkamda babam var hissini bende hiç yaşamadım. Aksine hep onun arkasını toplayan oldum. Beni o kadar yordu, yıprattı ki. Bazen keşke bizi sevmeseydi diyorum. Bi yabancı gibi olsaydı. Gördüğünde ağladığını, saçlarımı öpüp kokladığını, beni yanında istemediğini ama zorda kalsam benim için canını verebileceğini bilmeseydim. Belki yok sayabilirdim o zaman. Babam beni hep arafta bıraktı. Bu yüzden çok yoruldum . O kadar haklısınız ki. Yarım kaldık . Sonuçlandıramadım ilişkimizi ve takıldım kaldım bi yerde. Nasıl nokta koyacağım bu işe bilmiyorum. Kafamda dönüp duruyor bütün olanlar psikolojik destek aldığım da oldu geçmişte fakat sanırım o kadar umutsuz vakayım ki gelemedim üstesinden. Ruhum ağır yaralı.
 


Canım o kadar haklısın ki. Babam sonunu düşünmediği için bu hale geldi zaten. Son bi kaç senedir annemi dilinden düşürmüyordu o da tamamen muhtaçlığından. Sağlıklıyken annem pek aklına gelmiyordu hayatına başka kadınlar girebiliyordu. Hastalanınca etrafında kimse kalmadı. Hayatı hatalarla doluydu maddi manevi o kadar zarara uğradı ki. Ömrünün bereketi yoktu derler ya aynen öyleydi. Emekli maaşı vardı onunla geçiniyordu fakat yetmiyormuş. O maaşın 3 kuruşunu yemek hiçbirimize nasip olmadı babam yaşarken. O pislik arkadaşlarına yedirdi çoluğunun çocuğunun rızkını. Şimdi maaş anneme, kız kardeşime bağlandı ama ben kendi adıma zerresine dokunmak istemiyorum. Çünkü bu anlamda da beni suçladılar o cenaze günü. Ele güne muhtaç bıraktınız sen evlat olarak ne yaptın baban aç yatarken dedi ablası. Beyinsiz kadın sanki kardeşine beş kuruşu geçmiş gibi. Babam aç değildi ki günde 3 paket sigaraya, gün aşırı alkol almaya kimin maddi olarak gücü yeter? Hele emekli maaşıyla? Ayağını yorganına göre uzatsaydı geçinemez miydi? Onun üç kuruşsuz olduğunu , aç olduğunu bilsem ben tok yatabilir miydim? Çalıştığının ne kadarını babana verdin baban doyurmadı mı senin karnını bu yaşına kadar dedi. Oysa ben üniversitede bursumdan arttırdıklarımla babama bi çok kez maddi destek sağlamıştım. Aramız bozulunca maddi olarak da sömürüldüğümü hissedince çekmiştim elimi artık üstünden . “Okudun, çalıştın da babanın boğazından beş kuruşunu geçirmedin nankör” oldum. Baba tarafım zaten korkunç insanlar. Nefret ediyorum hepsinden. Hiçbirini sevmiyorum.
 
Öldükten sonra kıymete bindi babam onlar için. Yaşarken yüzüne bakmıyorlardı. Cenaze günü de beni günah keçisi ilan ettiler. Vicdanlarını böyle rahatlattılar. Hiçbiriyle görüşmüyorum zaten. Ayda yılda bir böyle düğünde cenazede gördüğüm insanlar işte. Hepsinden iyice nefret ettim o günden sonra zaten. O kadar suçlanmaya nasıl dayandım şuan bile şaşırıyorum hala zaten. Kendi vicdan yüküm o kadar ağırken, bir de insanların yükledikleri, Allah sabrını vermiş demek ki.. Şuan olsa kaldıramazdım.
 
Başınız sağolsun sizin de. Sizin kadar güçlü durabilmeyi o kadar isterdim ki.
“Sizin çocukluğunuz babanızın yalnızlığından daha masum” . Bu cümlenize kalbimi bıraktım Sanırım olan biteni en iyi özetleyen şey bu cümle.
 
Cenazelerde bazi akraba denen akrepler hep böyle tozu dumana katarlar. Zaten çok üzgün birine neden bu yapılır hıc anlamıyorum. Hepsini engelleyin ve kendinizi suçlamayın artık.
Çok canımı yaktılar öyle bir günde. Hatırlayınca bile kötü oluyorum. Dilerim yanlarına kalmaz kendileri bin beter olurlar
 
Yeğenleri ve birkaç kişi sizi bekledi demiş. Kızının yolunu gözleyen baba bunları yapmaz. O ailede doğmayı siz secmediniz, o babayı siz secmediniz. Kimse size bu konuda vicdan yaptıramaz, izin vermeyin. Babanız çok iyiydi ve siz onu yalnız bırakmış evlat değilsiniz, babanızin karakterini, seçimlerini biliyorsunuz. O kendi seçtiği hayatta devam etti. Buna rağmen yaşlanınca ben bakarım diye düşünmüşsünüz. Bu bile büyük bir şey. Ayrıca kimin ne zaman vefat edeceğini bilemezsiniz.
Kendinizi suçladığınız konularda %100 siz suçlu değilsiniz. Sadece siz suçlu değilsiniz. Kötü arkadaşları niye kendilerini suclamiyor? Bu adam bu hale geldiyse bizim suçumuz da var demiyorlar? Yeğenleri sizi suçluyor sanki onlar çok iyi akraba oldular, ailenizin durumunu çok iyi biliyorlar da suç size mi kaldı?
Kimsenin size yüklemeye çalıştığı yükü taşımak zorunda değilsiniz.
Bu babanızin secimiydi. Yapabileceğiniz hiçbir şey yoktu. Kendinizi korumaktan başka.
Çok açık birsey yazacam, eğer babanızin alkolik arkadaşları siz evdeyken eve gelip size saldirsaydi ne olacaktı? Babanız sizi koruyacak miydi? Yada bunu dusunebilecek kadar size değer vermiş miydi?
Ben hayırlı evlat değilim demeden önce babam hayırlı baba miydi diye düşünün.
Evet vefat etmiş, Allah rahmet etsin. İyisiyle kötüsüyle yaşadı ve bitirdi.
Lütfen siz hayatınıza dönün ve kendi hayatınıza sahip çıkın.
 
Başınız sağolsun Yazdıklarınızı okuyunca benim de aklıma birşey geldi. 2 senedir babamla görüşmüyorum demiştim ya, o son kavgamızdan beri yani. Eşimle sevgiliydik o zamanlar. Babamla tartışmıştım ve üzerine eşim aramıştı. Açmadım. Mesaj attım konuşmak istemediğimi iyi olmadığımı söyledim. Nedenini sorunca babamla tartıştığımı babamın o gün benim için öldüğünü, ikinci bir ölümü olmayacağını yazmışım. Mesajlarda duruyor hala. Babam 2 sene sonra aynı gün öldü. Böyle bi laf ettiğimi hatırlayıp , eski mesajlara bakıp, buldum, aynı güne denk geliyor gerçekten de. Hayat ne garip. Size de sabırlar diliyorum, mekanları cennet olsun ikisinin de.
 
Nefret ediyorum bu tarz insanlardan. Kız zaten üzgün, sürekli kendini suçluyor. Bi de üstüne utanmadan günah keçisi ilan ediliyor. Bırak acısını yaşasın ama yok.

O sesleri benimsemeyin. Aklınıza her geldiğinde kendinizi savunun ve cevap verin.
 
Baba olarak hiçbir sorumluluğunu yerine getirmemiş ki, size ve annenize bir hayrı dokunmamış. Baba olmak bu değil ki. Yani normal bir baba olsa evine bakan, babalık yapan ama bir konudan küsseniz ve barışmadan vefat etse, o zaman suçlu olurdunuz. Neden şimdiye kadar barışmadınız, insan babasına haklı bile olsa alttan alır derdim ama kusura bakmayın sizin babanızın iyi bir tarafı yok. Allah rahmet eylesin. Siz bol bol dua edin. Mümkünse psikolojik destek alın yada yakınınızdaki biri ile paylaşın. İyi gelir.
 
Allah sabır versin ama bı söz vardır su testisi su yolunda.. hak yoluna gidenle bok yoluna giden bir olmazmış. Ölümü çok acı olmuş haketti demiyorum nolursunuz yanlış anlamayın beni ama bu yolu babanız seçmiş iş işten geçtikten sonra da kızım diye sarilsaydi bütün çocukluğunu unutacakmiydin. Daha fazla kendini suçlama sen babana değil baban sana geç kalmış
 
Bi de şu var. Kızım kızım diye beklemiş ağlamış falan. Eğer ki bu olay gerçekse niye kimse size ulaşmamış, niye baban seni bekliyor dememișler? Bu olayın gerçek olması için vefatından önce babanızın yanına gitmiş olmaları gerekir, siz buna inanıyor musunuz? Babanız başkaları yanında bunu söyleyebilecek biri mi?
Ben size söyleyim, o an o durumun etkisiyle olayları dramatize etmisler, olmayan şeyleri uydurmuş olabilirler. Kızını aramayip elalem de beni iyi bilsin diye haber göndermek farklı. Sizle ilgili birsey sormuştur ki yazmışsınız. Onlar da babanız feryat figan ağlamış gibi size aktarmislardir. Sanki çok umurlarında olay gerçek mi, siz ne hale gelirsiniz. Aylardır belki olmayan olayların suclulugunu yaşıyorsunuz.

Yaşadığınız durumla pek aynı değil ama Size şunu anlatayım. Bizim lanet, başımızda kara bela gibi çökmüş, yaşadığımız sorunların %70 ine tek başına sebep olan bir babaanne var. Şeytandan beterdir. Allah düşman başına vermesin. Yıllar yıllar önce önce küstük artık konuşmuyoruz. Sorsan etrafındakilere diyor ki torunlarım torunlarım. Biliyoruz ki yalan, eline fırsat geçse bir bardak su vermez. Şimdi bu şeytan ölse, cenazesine gitmem ama biri de çıkıp sizi çok severdi dese inanır miyim? Kendimi zerre suçlu hissetmem. Hatta biri biz ergenken demişti, içi bizi yakar dışı sizi demiş geçmiştik. Elaleme, akrabaya göre ne var, sanki onlar hesap mercii. Yalandan işte yaşlı kadın ama, yaşlı adam ama diyip vicdan yaptıracaklar. Madem yaşlı al sen bak o zaman. Yok ama hiçbiri evine sokmuyor o şeytanı.
Cenazeden cenazeye gelip dedikodu yapan, siz kötü durumlar yaşarken gözlerini kulaklarını kapatan insanlar bunlar. Hangi biri babanıza dedi ki evladına, karına yapma bunları? Hiçbiri.
Kimin lafını ciddiye alacağınıza kendiniz karar verin. Her sinek viziltisini dinlemek zorunda değilsiniz
 
ah bu babalar. benimde annem babam ayrı babam ülkenin bi ucunda bazen ararım açmaz bazen arar güzel konuşur bazen sarhoştur küfür eder. seni anlıyorum çünkü geçen hafta açmadım bile telefonu çünkü yine sarhoştu büyük ihtimal artık yoruldum Allah korusun vefat etse senin gibi hissedeceğim eminim. ama insan bazen gerçekten yılıyor. yaşattığı güzel şeylerin beş katı travmaları da var sağolsun. senlik bir durum yok aslında önce kendini affet, sonrada onu. birde şöyle bişey var hiçbir kadın annesini çok üzen babayı kolay kolay affedemiyor
 
Adam sapasağlam dipdiri iken yaptığı zulüm kimsenin umru olmamış, kimse sizin halinize acımamış da, Azrailin orağı gözüne görününce kızım kızım diye ağlayan adama içleri yanmış. İnsanlar ne kadar da ikiyüzlü. Kızım kızım diye ağlayan adam, annenin adını neden anmamış? Anan insan evladı değil miymiş, ona yaptığı zulüm reva mıymış?
 

Babamın öyle bir huyu vardı aslında. Yani aşırı duygusaldı. Ruh haline göre yeri gelir “çocuklarım beni bi kenara attı, karım beni bıraktı, yapayalnız kaldım” imajı verir yeri gelir bizim hakkımızda en ufak kötü birşey konuşmazdı, konuşturmazdı. O timsahların babamı çok sevdiğini sanmıyorum. Yeğenleriyle sık görüşürdü ama hala , amca olacak şahsiyetlerle sık sık küserdi. En çok yeğen beni suçladı zaten. Babamla çok sık görüşen de oydu. Halam olacak embesil “evi ne halde gördünüz mü, niye bi gelip temizlemedin, burda babam yaşıyor demedin” gibi laflar etti. Oysa ben o evi defalarca kez temizlemiştim. Babamın komşusu vardı babamı içerde cansız halde bulan da o zaten. Asla beni suçlamadı. “Huyunu biliyordum çok aksiydi bende seni arayamadım yeni evlisin el kapısındasın bu adam sen gelsen ne tepki verecek bilmiyordum birşey yapamadım dedi. “ Ki her kızımı özledim diyişinde (sık söylermiş) amca arayayım gelsin dermiş. Babam yok istemiyorum kendi isteğiyle gelmeyecekse hiç gelmesin aramam diyormuş.

Bu dünyadan göçüp gidecek olsam en çok annemle, kardeşlerimle, sevdiklerimle geçirmek isterim son anlarımı. Çünkü ben gittikten sonra ne yaşayacaklarını bilirim. Onları bu acıya hazırlarım. Bu anlamda da babama çok kırgınım. Anne baba acısı ne demek çok iyi bilen biri olarak ne yaşayacağım zerre umurunda olmadı. Yaşarken beni üzmekle kalmayıp, ölürken de mahvetti bu vicdan azabıyla baş başa bıraktı.

Sizi de o kadar iyi anlıyorum ki. Benim akrabalarım da malesef babaanneniz gibilerle dolu. Hepsinden nefret ediyorum.

Hayat niye böyle? En yakınlarımız bile nasıl bu kadar acımasız olabiliyor? Ben neler yaşadım oysa o küçücük çocuk yüreğimle henüz. Şuan o çocuğu bulsam sarılır, ağlarım. Çok yazık. Bazen kendime çok acıyorum fakat en yakınım olacak insanlar tarafından bu denli acımasızca yargılanmak, hiçe sayılmak çok yaralıyor insanı. Dediğim gibi bu anlamda babama da sanırım kırgınım , ne yaşayacağımı önemsemedi ya da benim için ne kadar önemli olduğunu bilmiyordu, farkında değildi. Onu saçlasam mı yoksa onun için üzülsem mi , kendime mi kızsam, kendime mi üzülsem bilmiyorum.
 
Son düzenleme:
Lilly sen baban hakkında yazdıkça üzülüyorum ama eski konularını az çok hatırladıkça pek de vicdan yapamıyorum. Annene eziyet edip iftira falan atmıştı sanırım.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…