O kadar iyi tarif ettiniz ki. İçimde iki tane lily. Biri kendini savunmak için cebelleşiyor biri babasını. Biri lily sen masumsun diyor diğeri lily’i suçlayıp babasını savunuyor. O kadar yorgunum ki. Ciddi ciddi hastayım biliyorum. Dün çok kötüydüm mesela. Bugün daha iyiydim. Kaç zamandır kendimi en iyi tarif edebileceğim cümle “bir gün iyi bir gün kötü hissetmek.” Bunu internette aratınca dahi bipolar bozukluk, manik depresif gibi hastalıklar çıkıyor direkt. Akıl sağlığımı farkında bile olmayarak yitiriyorum. Destek almaktan başka çözüm yolu yok gibi görünüyor çünkü gayet açık ki tek başıma üstesinden gelecek gibi değilim.Yorumlarınızı okuyunca ne görüyorum biliyor musunuz?
İki tane lilly. Birinin elinde bir sopa var, diğeri savunmasız bir köşeye sinmiş. Elinde sopa olan lilly, savunmasız olana sürekli vuruyor. "senden nefret ediyorum " diyor. Savunmasız lilly hem kendini korumaya çalışıyor hem ağlıyor. Onun dayak yemesine daha ne kadar izin vereceksiniz?
Başınız sağolsunAcını derinden hissettim cünkü ayni seyleri yasadim..bir insanin babasini kybetmesi çok acı birseymis..ah canım babam çok özlüyorum onu..Keske babam yasasaydi doya doya sarilabilseydim ona tarif edilemez bir aci
Sizde mi babanızı kaybettiniz? Elimden geldiğince hayır yapıyorum, dua ediyorum. Ama bazen öyle bi umutsuzluğa kapılıyorum ki . Bitti diyorum artık giden gitti kaybettin. Birdaha babana sarılamayacaksın, öpemeyeceksin, koklayamayacaksın, kavuşamayacaksın. İşte öyle zamanlarda kalbim çok acıyor. Rüyalarıma bile gelmiyor. Anılarda, resimlerde kalmış olduğu düşüncesi insanı mahvediyor . Çok özlüyorumBen şunu anladım genelleme yapmıyorum ama kendimde içinde dahil ederek konuşuyorum babalardan hepimizin cekmisligi oluyor genelde o anlarda o yıllarda kızıyoruz ah ediyoruz olmssaydi diyoruz ama bişey olsada en çok üzülen bizleriz ben on yıl önce babamdan nefret ederken ara ara alkol alırken şuan bağımlısıyım. Çünkü evlendim daha kötü bir kocaya rastladım.merhametsiz acımasız. O yüzden babacim gözümde melek.iyide oldu huylarını bıraktı. O yüzden siz babanızın bol bol hayrını verin mesela çokça dua okuyun ona.hayir yapın. Ben o kadar rahatlıyorum ki bunları yapınca. Anlamda ben kendimi böyle suçlu hissetmiştim gelememstim vefat zamanında.ilk beş ay basımı duvarlara vura vura ağlıyodum.gecmiyodu acısı. Sonra hep okudukça içim ferahladi. Onun hayrını verdikçe.basiniz saolsun.kendinizi suçlamayın ölüm haktir
Ah inanilir mi hic haberi ilk aldigimda esimi aradim sonra oturdum kendime abin sana oldu demedi sen oyle anladin belki durumu agirlasti diye yengemi aradim dogru mu diye. Halbuki 3 gun once doktor her seye hazirlikli ol demisti. Annemin yanina gidene kadar inanamadim. Ne zaman annemin sesini duydum o zaman ikna oldum. 3 aydir aklima o an gelip durur. Ben hep babam hastaneden cikicak diye bekledim. Tras olmayi severdi saci sakali uzamistie hastaneden gelince hemen tras ederim banyo yaptiririm derdim. Sonra acaba o kadar enerjisi olur mu diye dusunurdum. Uzun sure banyo yapamadi diye uzulurdum. Sacilari uzamisti oldugunde sakalini bantlar yapismiyo diye kesmislwe yogun bakimsa son banyosunu gasilhanede gorevliler yaptirdi.Memleketimize goturucektik soz vermistik. Sozumuzu cenazesini memelekete goturerek tutmus olduk. Soz verirken hic aklimiza bu gelmemisti. Her sey cok yarim kaldi . Ne zaman kaybedersek kaybedelim hersey hep yarim kaliyo“Başka bir sekilde de olsaydi ölümü hep o anda kalacaktiniz.” Sizde yaşadınız aynı şoku değil mi?Duyduğunuz haberi o an duymamış varsaymaya çalışmak, inananamamak, hayır , yalan diyerek inkar etmek, ne kadar inkar ederseniz edin bu gerçeği değiştiremeyeceğinizi düşündüğünüz andaki o çaresizlik hissi Hatırladıkça kötü oluyorum. Daha önce de söylemiştim. Babamın o evden ceset torbası içinde çıkarıldığını gördüm, kefen içinde mezara koyuluşunu gördüm ama hiçbiri o aldığım haber kadar o “baban vefat etmiş” cümlesi kadar yakmadı beni Sizin de başınız sağolsun mekanı cennet olsun babacığınızın . Çok acı çok. Görüyorum ki herkes benzer şeyler yaşıyor. Herkesin içinde bişeyler ukte kalıyor. Herkes bi şekilde o yarım kalmışlık hissini yaşıyor. Haklısınız bazen düşünüyorum niye daha önce gitmedim diye. En azından babamın halini görüp evime getirirdim evimde bakardım diyorum hep. Ama babamın huyunu biliyorum. Gelmezdi. Hastanede bile bir gün yatıramazdık. Bağırır çağırır hemşirelerle kavga eder eve gitmek isterdi. Doktorlar bir çok kez seni hastaneye yatıralım demiş yatmamış kaçmış hastaneden . Evinde olmayı isterdi o. Daha önce de dediğim gibi yalnızlığından , özgürlüğünden ödün vermezdi çok hasta dahi olsa. Yatağa bağlı olsa kimbilir ne kadar üzülürdü, canı yanardı. Ben babam derdim bakardım gocunmazdım ama o çok kötü hissederdi biliyorum. Birilerine muhtaç olarak yaşamak istemezdi özgürlüğü kısıtlansın istemezdi. Zaten sağlıklıyken bile “Allah bi anda alsın canımı, çektirmesin” diye dua ederdi hep, dediği gibi de oldu. Belki yanıma götürsem bi kavga gürültü çıkacaktı evine dönecekti yine dediğiniz gibi aynı şekilde ölecekti. Bu daha çok içime otururdu , belki de herşey olması gerektiği gibi oldu Sanırım haklısınız. Bu ölüm nasıl gelirse gelsin vicdan yapacaktım ben. Belki bu şekilde değil başka şekilde. Vicdanımın rahat olması için babamla ilişkimizin hiç kopmamış olması, çoluğunun çocuğunun içinde vefat etmiş olması gerekirdi. Fakat olmadı hayat işte. Sizin için de çok üzüldüm gerçekten Allah size de sabır versin . Beynimiz içinde dönen ‘o an’ var ya, umarım zamanla bu kadar acıtmamaya başlar.
Ben eşimden nefret etmiştim o an. İlk iş ağlayarak yakasına yapıştım. Feryat ediyordum hayır, yalan söylüyorsun, ben yarın babama gidecektim, şaka yapıyorsun, böyle şaka olur mu diye kızıp durdum ağlayarakAh inanilir mi hic haberi ilk aldigimda esimi aradim sonra oturdum kendime abin sana oldu demedi sen oyle anladin belki durumu agirlasti diye yengemi aradim dogru mu diye. Halbuki 3 gun once doktor her seye hazirlikli ol demisti. Annemin yanina gidene kadar inanamadim. Ne zaman annemin sesini duydum o zaman ikna oldum. 3 aydir aklima o an gelip durur. Ben hep babam hastaneden cikicak diye bekledim. Tras olmayi severdi saci sakali uzamistie hastaneden gelince hemen tras ederim banyo yaptiririm derdim. Sonra acaba o kadar enerjisi olur mu diye dusunurdum. Uzun sure banyo yapamadi diye uzulurdum. Sacilari uzamisti oldugunde sakalini bantlar yapismiyo diye kesmislwe yogun bakimsa son banyosunu gasilhanede gorevliler yaptirdi.Memleketimize goturucektik soz vermistik. Sozumuzu cenazesini memelekete goturerek tutmus olduk. Soz verirken hic aklimiza bu gelmemisti. Her sey cok yarim kaldi . Ne zaman kaybedersek kaybedelim hersey hep yarim kaliyo
Allah kalanlara sabirlar versin insallahBen eşimden nefret etmiştim o an. İlk iş ağlayarak yakasına yapıştım. Feryat ediyordum hayır, yalan söylüyorsun, ben yarın babama gidecektim, şaka yapıyorsun, böyle şaka olur mu diye kızıp durdum ağlayarakSonra çıktık hemen yola koyulduk yolda tabi ben hala ölmemiştir, yine yoğun bakımdadır, şimdi gideceğim ve babama sarılacağım diyerek telkin ediyorum kendimi sürekli ah babam.. sarılamadım.. birdaha hiç sarılamadım asla yüzünü göstermediler. Dokunmama dahi izin vermediler. Alel acele toprağa koydular cenaze günü. Toprağına sarıldım, mezar taşını öpebildim sadece. Bu acı hiç geçmeyecek mi, dayanılmıyor, içim çok acıyor kafamda birsürü soru işareti. Nasıl öldü, ne hissetti, uyanık mıydı, uykuda mıydı, telefonla ambulans çağıracak fırsatı mı olmadı… Telefonu o gün evden çıktı mı onu dahi bilmiyorum. Sanırım polisler aldı götürdü. Ah babacım. İçimi bu sefer çok fena yaktı dediğiniz gibi yarım kaldık. Bizim de bir parçamız o toprağa gömüldü onlarla birlikte
Ben psikoloğa gittim ama bana pek fayda etmemişti en son düğünüme 1 ay kala filan ayrılmaya karar verdiğimiz için ağır depresyon geçirmiştim annem zorla götürdü doktora psikiyatriye yönlendirdiler bir süre ilaç tedavisi gördüm 3 yıldır ilaç kullanmıyorum şuan çok daha iyiyim o arada baba sorunlarımda çözüldü neye niyet neye kısmet işte siz birde aşırı duygusal yapıdasınız ben sert düz bir insanım Kova burcuyumda :) evlimisiniz bilmiyorum ama kuzenimin babası vefat ettiğinde şaşırdığım bi şekilde sağlam durmuştu aşırı yıkılır diye düşümüştüm bana kızım sayesinde ayaktayım anne olunca çok daha güçlü oluyorsun demişti ben evliyim ama çocuğum yok ama eşimden güç alıyorum Allah bir taraftan alırken bir taraftan veriyor merak etmeyin ölüm unutuluyor unutmasak hatırlayarak yaşamak çok daha zor olurdu .Keşke böyle insanlar baba olmasa bizimde bu dünyadaki sınavımız buymuş emin olun bir süre geçince öldüğü için rahatladığınızı göreceksinizTedavinin faydası olur değil mi gerçekten? Benim de dönem dönem psikoloğa gittiğim oldu. Bırakınca yine en başa sardım. Umutsuz vaka olduğumdan korkuyorum. Bir gün iyiyim, bir gün kötü. İnternette bile bunu aratınca bipolar gibi bişeyler çıktı karşıma. Gerçekten kendimi en iyi tanımlayabileceğim cümle bu. Dün çok kötüydüm mesela. Bütün gün gözyaşım gözümün ucundaydı. Annem de farketti dayanamadım ağladım yine babamdan bahsettim. Bugün çok daha iyiyim. Olayları kabullenmiş hissettiğim günlerden biri bugün. Bu değişken ruh hali o kadar yoruyor ki. İnternetten bakınca manik depresif, bipolar gibi hastalıklar çıkıyor bu durumu tarif eden. İş bulup çalışmaya başladıktan sonra başlayacağım sanırım tedaviye. Umarım iyi gelir.
Babamda hepsi vardı. Alkol, kumar, seks bağımlılığı, hepsi. Kumar oynadığını öldükten sonra öğrendim, onu bizden saklamış. Hatta borçlanmış tefeceye falan bulaşmış bi dünya işler. Zengin birisi değildi emekli maaşı vardı sadece. 3000 lira gibi bir rakamdı ayda. 1000 lirasını çektiği kredi borcuna veriyormuş 2000 lirayla geçinmek zorundaydı . Evi kendisinindi kira değildi. 2000 lira da tabiki yetmezdi. Sigarayı az içse yetebilirdi ama günde 3 paket sigara, gün aşırı alkol, pislik çevresine kurduğu meze sofraları (güç gösterisi yapmayı, parayla övünmeyi) severdi. Babası çok varlıklı bir insanmış geçmişte. Babamlar maddi açıdan rahat büyümüş. Babası aynı babam gibi biriymiş tek fark o maddiyatla babalık yapmış evlatlarına sadece. Oysa babamın beni maddi olarak sömürdüğü dönemler oldu üniversitede öğrenciydim henüz. Babam kendi babasına hep tepkiliydi annesinin çektiklerinden dolayı. Bir gün demiştim ki ona “sen kendi babandan daha beter bi baba oldun bize”.
Ah, şunu bilip şunu söylüyorum , bu dünyada bir insanın en değerli varlığı evlat sahibi değilse kendisi, evlatları varsa evlatları olmalı kendinden önce. Annem de hep dediğinizi söyler biliyor musunuz ? “Sevmedi sizi lily , o kendinden başka kimseyi sevmiyordu” der. Sizi kocaman kucaklıyorum. Bana güç verdiniz. Ortak acıları paylaşmışız . Yaralarımın izi ruhumda kalacak silinmeyecek biliyorum, buna razıyım, tek isteğim o yaraların kanamayı bırakması, kabuk bağlaması, sürekli canımı yakmaması artık.
İyi olmanıza çok sevindimBen psikoloğa gittim ama bana pek fayda etmemişti en son düğünüme 1 ay kala filan ayrılmaya karar verdiğimiz için ağır depresyon geçirmiştim annem zorla götürdü doktora psikiyatriye yönlendirdiler bir süre ilaç tedavisi gördüm 3 yıldır ilaç kullanmıyorum şuan çok daha iyiyim o arada baba sorunlarımda çözüldü neye niyet neye kısmet işte siz birde aşırı duygusal yapıdasınız ben sert düz bir insanım Kova burcuyumda :) evlimisiniz bilmiyorum ama kuzenimin babası vefat ettiğinde şaşırdığım bi şekilde sağlam durmuştu aşırı yıkılır diye düşümüştüm bana kızım sayesinde ayaktayım anne olunca çok daha güçlü oluyorsun demişti ben evliyim ama çocuğum yok ama eşimden güç alıyorum Allah bir taraftan alırken bir taraftan veriyor merak etmeyin ölüm unutuluyor unutmasak hatırlayarak yaşamak çok daha zor olurdu .Keşke böyle insanlar baba olmasa bizimde bu dünyadaki sınavımız buymuş emin olun bir süre geçince öldüğü için rahatladığınızı göreceksiniz
Çok teşekkür ederim, sağolun. Sanki hiç geçmeyecekmiş gibi geliyor. Bir gün iyiyim, bir gün kötü . Çok yordu beni bu ruh hali. Keşke bir kez olsun karşıma alıp konuşabilseydim son kez. Hiç konuşamadım babamla. Hiç anlamadı beni, anlatamadım derdimi. Şimdi mezarında konuşuyorum. Cevap vermiyor. Saatlerce dinliyor beni fakat bu sessizlik çok can yakıyor
Öncelikle baş sağlığı diliyorum.Ben eşimden nefret etmiştim o an. İlk iş ağlayarak yakasına yapıştım. Feryat ediyordum hayır, yalan söylüyorsun, ben yarın babama gidecektim, şaka yapıyorsun, böyle şaka olur mu diye kızıp durdum ağlayarakSonra çıktık hemen yola koyulduk yolda tabi ben hala ölmemiştir, yine yoğun bakımdadır, şimdi gideceğim ve babama sarılacağım diyerek telkin ediyorum kendimi sürekli ah babam.. sarılamadım.. birdaha hiç sarılamadım asla yüzünü göstermediler. Dokunmama dahi izin vermediler. Alel acele toprağa koydular cenaze günü. Toprağına sarıldım, mezar taşını öpebildim sadece. Bu acı hiç geçmeyecek mi, dayanılmıyor, içim çok acıyor kafamda birsürü soru işareti. Nasıl öldü, ne hissetti, uyanık mıydı, uykuda mıydı, telefonla ambulans çağıracak fırsatı mı olmadı… Telefonu o gün evden çıktı mı onu dahi bilmiyorum. Sanırım polisler aldı götürdü. Ah babacım. İçimi bu sefer çok fena yaktı dediğiniz gibi yarım kaldık. Bizim de bir parçamız o toprağa gömüldü onlarla birlikte
Yüreğinize sağlık diyebiliyorum sadeceÖncelikle baş sağlığı diliyorum.
İnsan çok kızdığı birini kaybettiğinde sanırım sadece güzel anıları ve onunla yaşayamadıklarını düşünüyor.
Babanızdır kan bağı olduğu için zaten doğal olarak da seviyorsunuzdur. Ama kendinizi bu kadar kahredecek düzeyde bir ilgi, sevgi görmemişsiniz kendisinden. Sanırım son 2 yıldır görüşmediğiniz için kendinizi suçluyorsunuz ancak bu ilişkiyi bu hale getirenin o olduğunu şu an görmek istemiyorsunuz. Ölüm var ise herkes için var. Babanız değil de aniden vefat eden Allah göstermesin siz de olabilirdiniz. Bu süre içinde kendisi de sizle arayı düzeltmeye çalışmamış. Onun böyle bir kaygısı ya olmamış ya da yeterince olmamış.
Siz de geçmişinizle barışıp olumlu olumsuz tüm olanları olduğu yerde bırakmayı deneyin bence. Sanıyorsunuz ki o gün babanıza gitseydiniz babanız evde hayatta olsaydı her şey güllük gülistanlık olacaktı. Aslında başka tür bir hayal kırıklığı yaşayacaktınız belki de.
Neden böyle şeyler söylüyorsun diyecekler bana şimdi çünkü eşimin babası aynı bu profilde biri. Muhtemelen bir gün onun vefat haberini de böyle alacak eşim ve o da benzer şeyler düşünecek. Çünkü babasıyla baba-evlat ilişkisi yaşayamadığı bir ömür var. Bu yaşanmamışlık ama bir gün acaba her şey güzel olur muydu düşüncesi tüketiyor bence sizi.
Yüreğinize sağlık diyebiliyorum sadeceo kadar güzel anlatmışsınız ki. Hissettiklerimi o kadar iyi anlamışsınız ki. İşte tam da bu dedirttiniz Gerçekten çok kızgındım babama. Düşünün kardeşlerim onu görmeye gittiğinde “haketmiyor, keşke gitmeseler, ben asla gitmem, ancak cenazesinde görürüm artık onu” diyordum ne kadar rahat bunları söyleyebiliyordum nasıl bi kızgınlıktı, nasıl bi öfkeydi. Şuan neden bin pişmanım. Neden gözümde melek oldu.. Babam öldükten sonra kardeşlerimle çok konuştum. Bir de babamın en çok iletişim halinde olduğu bi kaç akrabayla. Erkek kardeşimi son görüşünde “lily geldi mi, buralarda bi yerlerde mi saklanıyor” demiş. Erkek kardeşim gelmedi baba demiş. Kardeşim yanından ayrılırken (eşim erkek kardeşimi arabayla almaya gidecekti) babamın evine yakın mezarlık var anayolun yanında. Babam eşimin nereye geleceğini, kardeşimi nerden alacağını sormuş. Erkek kardeşim de mezarlığın orda buluşacaklarını söylemiş. Babam “bende geliyim, belki lily de gelir eşinin yanında, kızımı son bir kez görürüm orda” demiş. Erkek kardeşim babam öldükten sonra anlattı bunu bana. Kahrolmuştum. Gerçekten de mezarlıkta gördüm babamı son kez bi kaç ay sonra da kız kardeşim yanına gitmişti mesela. Ona da sormuş lily nerde gelecek mi diye. Gelmedi baba gelmeyecek ben yalnız geldim demiş . “. Gelmiştir o, seni gönderdi nabız yokluyor, kızmayacağım söyle de gelsin” demiş. Kız kardeşim gelmediğim konusunda ısrarlı davranınca dışarı çıkmış babam. Mahallede bi tur attı diyor yola baktı balkona çıktı etrafı kolaçan etti diyor. Gelmediğimden emin olunca sitem edercesine “gelmesin zaten, gözüme görünmesin, sakın gelmesin” demiş. Onun dışında teyzelerimden birini çok severdi. Onunla sürekli konuşurdu. Ölmeden bir hafta önce konuşmuşlar. Teyzem yemin ediyor senin hakkında hiç kötü konuşmuyordu sadece çok ağlıyordu diyor. Suçlamıyormuş beni. “Kızım bana dayanamaz arasam çağırsam gelir o da aynı benim gibi yakar yıkar ama içinde birşey yok” diyormuş. Şimdi gelin de siz ağlamayın, kahrolmayın, kendimizi suçlamayın. vicdan azabı çekmez miydiniz, dayanabilir miydiniz, suçlu hissetmez miydiniz?
Çok haklısınız. Ondan önce ölen ben olsaydım şuan yaşadıklarım var ya, belki bin beterini babam yaşayacaktı . Ben dayandım, dayanıyorum çünkü kendimi ne kadar suçlarsam suçlayayım evlat olmanın, çocuk olmanın masumluğuna sığınıyorum. Babam kadar suçlu değilim en azından, bunu biliyorum. Yine de aşamıyorum. Keşke dediğinizi yapabilsem. Kendimle, geçmişimle barışabilsem.. Aslında yapmam gerekeni o kadar güzel ifade ettiniz ki fakat çok zor geliyor.. Çok düşündüm . Gitseydim ne olurdu. ”Ne olursa olsun babam, asla cevap vermeyeceğim, ne yaparsa yapsın kalbini kırmayacağım” düşüncesine erişebilmiş olsaydım babamı tamam sensin diyerek idare edecek , çok az kalmış olan zamanımızı olabildiğince olumlu geçirmiş olacak, şu vicdan azabını tatmayacaktım. Fakat biliyorum ki o düşünceye erişebilmiş de değildim. “Gideceğim babama ama en kötü ne olabilir, özledim, özlemimi bir gidereyim, eğer kötü birşey olursa ona göre davranırım , tekrar mesafe koyarım, görüşmem” gibi bi kafa yapısındaydım sanırım.
Bazen o kadar üzülüyorum ki annem de kahroluyor . Yapma lily gitseydin, görseydin, daha kötü şeyler olacaktı . Belki kavgalı ayrılacaktınız . O an kafandan hiç çıkmayacaktı. Sessiz kaldın, tepkisiz kaldın, sessizlik içinde bitti gitti herşey aslında en iyisi oldu diyor. Ben ise, babama yalnızlığı yetmezmiş gibi bir de ben mi yalnız bıraktım, gider ayak bir de ben mi ona evlat hasreti çektirdim diye kıvranıyorum.
Aslında o kadar derin düşünüyorum ki. Babamın çok fena bi çocukluğu olmuş. Babamdan beter bi baba, ilgisiz, sevgisiz bi anne elinde büyümüş. Babasını 17 , annesini 25 yaşlarında kaybetmiş. Bu yüzden yeri geliyor onla empati yapıp bir kez daha kahrediyorum . Sonra ona kızıyorum. Görmediği babalığı bize gösteremez miydi? Keşke iyi bi baba olsaydı. Evlatlarına tutunsaydı. Ben kimbilir annesinden bile daha çok sevmişimdir onu. Peki babasızlığı hakedecek ne yaptım? Soydan gelen birşey mi ki bu ebeveyn olamama beceriksizliğibu babamın seçimi değil miydi? Yoksa görmediğini, öğrenmediğini kendi de mi uygulayamadı mı? Kızmamalı mıyım ona?
“Bu yaşanmamışlık ama bir gün acaba her şey güzel olur muydu düşüncesi tüketiyor bence sizi.” Evet tam da bu.. Babamın ölümüyle bir gün herşeyin güzel olma ihtimali de son buldu. Sanırım en çok bu canımı acıtıyor…
Üzülmeyin nolur hiç birşey sizin suçunuz değil elinizden geleni yinede yapmışsınız.. ben babamı 4 yaşında kaybettim onunla ilgili hatırladığım tek şey cenazesi ve inanın sizin yerinizde bile olmayı dilerdim en azından tanıdınız iyi kötü anılarınız oldu hem hepimiz bir gün aynı yerde buluşmayacakmıyızKızlar merhaba. Size yine içimi dökmeye geldim zira kapkaranlık içim yine bu aralar. Konu 4 ay önce kaybettiğim babam. Daha önce konu açmıştım babamı kaybetmemle ilgili. Hissettiğim ne varsa yazacağım buraya. Belki yazacağınız bir şey içime su serper, çok ihtiyacım var buna.
Babam aslında hep var ama yok gibiydi hayatımda.
Annemin zaten hayatını zehir etti. Annem tek başına büyüttü çoluğunu çocuğunu. Maddi manevi hep annemin üzerine yüktük biz. Babamın hiç bir sorumluluğu olmadı üzerimizde . Annem işte güçte çalışılıp didinirken, evlatları için dişini tırnağına takarken, babam için adı var olan ama yanında olmayan , hiç bi sorumluluğumuzu üstlenmediği , sadece ona babalık duygusunu tattırmış olan evlatlarıydık biz.
Son 6-7 senedir yalnız yaşıyordu. Annemle tamamen ayrılmışlardı. Zaten hep kopuk bi ilişkileri vardı. Aile kavramı nedir tatmadım ben. Anneme haksız yere attığı bir kaç iftira, sinirimi bozan bi kaç hareketini, yanlış davranışlarını gördükten sonra babamla olan iletişimimi kopardım. Son 2 senedir görüşmüyordum. Ondan önce emin olun bi evlat olarak üzerime düşeni yaptım. Fakat son 2 sene iplerin koptuğu noktaydı benim için. Geçmişim babamla ilgili travmalarla dolu. Şimdi tek tek her birini anlatmak uzun olur ama anlayın diye söylüyorum. Bu yüzden çok kinliydim ona karşı.
Hastaydı. Bir çok hastalığı vardı. Buna rağmen akıl almaz şekilde sigara ve alkol içiyordu . Hayatını ele geçirmişti alkol zaten. Birgün eşimle tartıştık. (Babamın öldüğü günmüş) Ben ağlayıp zırladım ve herzamanki gibi ruh halimle alakalı babamı suçladım kendi kendime çünkü o hep kafamın içindeydi. Nerde, ne yapıyor, ne yiyor, ne içiyor, iyi mi, mutlu mu… Ona bir mektup yazdım. Ertesi gün yırtıp çöpe attım. O mektupla birlikte içimdeki kin, öfke, nefret yok oldu sanki. Anladım, affedersem hafifleyecektim. Bir kaç gün öncesinde zaten hastalığının kötüye gittiğini durumunun ağırlaştığını öğrenmiştim. Babamı görmeye karar verdim. Ama bunu yalnız yapacak cesaretim yoktu. Gidersem herşeyin daha kötü olmasından o kapıdan kovulmaktan korktum. Ki bu daha önce bi kaç kez yaşandı. Babamı kırmaktan, beni kırmasından yine paramparça etmesinden korktum çünkü ceviz kabuğu kırar gibi insan kalbi kırardı inanın. Çok çabuk pişman olurdu ama ben paramparça olmuşluğumla kalırdım.
Neyse, bir kaç gün sonra eşimle düzeldik. Yeni evliyiz zaten. Eşime “yarın babama gidelim” demeye hazırlandığım akşam, eşim benden önce davrandı. Bir telefon geldi, yatak odasında konuştu, sonra yanıma geldi. Elinden geldiğince beni bu konuşmaya hazırlamaya çalışarak, benim ne olup bittiğini kesinlikle anlamadığım bir an bana “baban vefat etmiş” dedi. Şu üç keline beni yaktı kavurdu kızlar. Hiç beklemiyordum. “Babamı özledim, babamı göreceğim” dediğim vakit tabiki böyle acı bir haber beklemiyordum.Bu haksızlık değil mi? Ben o an’da kaldım biliyor musunuz? Şuan o anı hatırlarken bile gözyaşlarıma engel olamıyorum. Sanki aynı şoku, aynı acıyı tekrar sil baştan yaşıyorum. Çıkamadım o an’dan ben, çıkamıyorum. Niye böyle oluyor? Babamın gittiğini kabulleniyorum da şu üç kelimeyi niye kabul edemiyorum? İçim acıyor.
Sessizce yok olup gitti.. Vedalaşamadım. Babam 2 gün o evde cansız halde durmuş. Hani ona mektup yazdığım akşam var ya , o akşam ölmüş işte babam. Bir insanın 2 gün boyunca öldüğünün farkına varılmayacak kadar yalnız olması…Ama bu hayatı o seçmişti. Çocuklarına tercih ettiği o pislik arkadaşları, çevresi nerdeydi ? Benim ne suçum vardı? Ömrü boyunca yalnız ve özgür olmayı babam seçti. Fakat öldükten sonra “seni çok bekledi, gelmedin” diye beni suçladı yeğeni ve bi kaç kişi daha.
Geçecek mi bu? Yürüdüğüm yollarda bile aklıma geliyor babam da buralardan geçmiştir diyorum. Hergün sosyal medya hesaplarına bakıyorum resimlerine, videolarına. Beni yine vicdanımla baş başa bıraktı. Zaten hep vicdanıma oynardı. 2 senedir evet yanına gitmedim ama o da bir kez olsun aramadı kızım gel demediDolaylı yollardan bana ulaşmaya çalıştı (arkadaşı aracılığıyla vs) . Böyle bi sonu tahmin etmeliydim ama babam yanımda ölür diye düşünmüştüm ben hep. Elime kalır ben bakarım ne olursa olsun asla şikayet etmem o benim babam derdim. Durumu daha kötüye gitmeden, yatalak olmadan, elime bakmadan, ansızın kalp krizinden kaybettim babamı. Sessizce yok olup gitti…Kötüyüm…
Mektuba çok kötü şeyler de yazmıştımŞöyle düşünün o sizi siz onu aslında affetmişsiniz. O kardeşlerinize sizi sormuş, siz içinizde bazı sorunları çözüp bir mektup yazmışsınız. Her şey fiziksel şekilde sarılmak konuşmak vs değil. Siz uzaktan vedalaşmışsınız. Evet görüşememişsiniz ancak ikiniz de aslında birbiriniz hakkında olumsuz düşüncelerinizden arınmışsınız.
Ben annemi 5 sene önce tam da bugün kaybettim, ona söyleyemediğim yüzlerce şey, dileyemediğim özürler, yaşayamadığımız sevinçler kaldı geriye. Bunlar için çok üzüldüm ama hayatım bunların pişmanlığı ile geçemezdi. Hem o benim annem olduğu için bana karşı tabiki affedici ve ne yaparsam yapayım beni seviyor olduğu düşüncesine sığınarak bir nevi huzura erdim.
Biraz kendinizi teskin etmelisiniz, çünkü yas tutmanın da evreleri var, belli bir aşamadan sonra iyileşme dönemine geçiyor olmanız gerekir. Sürekli kendinizi suçlayarak hiçbir şey de değişmez. Yaşananların böyle olması gerekiyormuş şeklinde düşünerek biraz daha kaderci yaklaşmak belki işe yarayabilir..
Buluşacağız değil mi?Üzülmeyin nolur hiç birşey sizin suçunuz değil elinizden geleni yinede yapmışsınız.. ben babamı 4 yaşında kaybettim onunla ilgili hatırladığım tek şey cenazesi ve inanın sizin yerinizde bile olmayı dilerdim en azından tanıdınız iyi kötü anılarınız oldu hem hepimiz bir gün aynı yerde buluşmayacakmıyız
Buluşacağız inanın hesaplaşacağız da yarım kalmadı hiç bir şey.. ölümün her türlüsü zor işte kimi tanıdığına kimi hiç tanıyamadığına.. ne yaparsak yapalım mutlu ayrılamayacağız buradan o yüzden bırakın kendinizi suçlamayı çünkü insanı en çok kendisi yoruyor ne yaparsak yapalım ucundan kıyısından bir hata bulucaz kendimiz de yineBuluşacağız değil mi?Herşey böyle yarım kalmayacak. Sizin de başınız sağolsun çok çok üzüldüm… Sanırım insan elinde olmayan ne varsa onu istiyor. Bende bazen keşke hiç tanımasaydım diyorum, hiç anım olmasaydı onunla, hatırlamasaydım, ben küçükken ölseydi keşke demişimdir defalarca. Ama sizi de çok iyi anlıyorum daha babanızı tanıyamadan kaybetmişsiniz . Bu da çok büyük ukte bırakır insanın içinde. Ölüm ne acı, ne şekilde olursa olsun çok acı ve hep erken...
Aşırı duygusalsınız sadece çevremde sizin gibi arkadaşlarım çok var biraz önce öğle yemeğinde onlardan biriyle birlikteydim geçmişten mevzular açıldı yanımızda ki başka bir arkadaşa gucci sayesinde bu kadar güçlendım yırtık biri oldum dedi o kadar hoşuma gitti ki biz onunla tanıştığımızda boşanma aşamasındaydı çok sorunlu bir boşanmaydı ve arkadaşım aşırı duygusal sessiz biri her anında yanında oldum mahkemeye bile gittim onunla savaşmayı öğrendi en sonunda hala duygusal ama gerektiğinde pençelerini çıkarıyor artık :) sizi olduğunuz gibi seven destekleyen insanları yanınızda tutun diğerlerine yol verin gitsin yalnızlık iyidir ama destek veren güçlü bir dost çok iyi geliyor insana ve bu acı sonsuza kadar kalmayacak şuan vicdan azabı var bunun olmasını sağlayan da babanız benim babam bunu yapmadı çünkü en az onun kadar gaddar olduğumu biliyordu bana işlemeyeceğini kendi iyiliğiniz için öldükten sonra bile sizi manipüle etmesine izin vermeyin lütfen en yakın zaman da bir uzmandan yardım alın ilaç tedavisi ilk başta beni de korkuttu ama çok iyi hissettim yine olsa yine kullanırım acı çekmeye hiç gerek yokİyi olmanıza çok sevindimUmarım birgün bende böyle diyebilirim . Bir konuşmaya başlasam zaten, birilerine anlatsam, herşeyimin altından baba sorunum çıkacak biliyorum. Dün erkek kardeşim diyor ki “abla seninle babam arasında anlamlandıramadığım derin bi bağ vardı. Sen küçükken amcamlar harçlık verirdi sen gidip markete kendine bişeyler almak yerine götürür babama verirdin, al baba senin paran yok derdin” diyor. Bu anıyı çok iyi hatırlıyorum. Yurtdışında yaşayan amcam vardı . Bi kaç defa yaşandı bu. Her izne gelişinde “babamın parası yok ondan alayım babama vereyim” diye havalara uçardım amcam bize geldiğinde. Çok seviyordum babamı. Babamda beni çok seviyordu küçükken. Büyüdükten sonra da sevmeye devam etti tabi ama babalık yapmayı bırakarak sevdi. Ben aşırı duygusalımdır :) tam bir sulugözüm. Gözyaşım hep gözümün ucunda durur, anında pıt. evliyim. Aslında bu süreçte eşim de beni çok yaraladı. Babam öldükten 1 ay sonra çok kötü bi tartışma yaşadık ve ben evi terkettim. 2 ay ayrı kaldık. O en zor süreçleri tek başıma atlattım yanımda olmadı. Şimdi yanımda olmak için kırk takla atıyor ama bu sefer de ben onun desteğine ihtiyaç duymuyorum artık. Evime de dönmedim zaten. Annemlerin yanındayım hala. Araftayım başımda bir de o dert var. Kötü olan da bu ya. Sanırım yalnızlığı sevmeye başladım. Bazen o yokken daha mutlu olduğumu hissediyorum, ne garip, oysa ondan güç almam gerekirdi, onun umudum olması gerekirdi. Yalnızlık merhemim oldu anlayacağınız . Yalnızlık bana derman oldu dert olması gerekeceğine. Çocuğum yok. İnanın şu yaşıma kadar asla çocuk sahibi olmayı da istemedim. Hiç istemiyorum korkuyorum çocuk sahibi olmaktan. Yaşadıklarım sindirdi beni çocuk konusunda. Ben babama annelik yapmıştım uzun zaman boyunca. Malesef böyleydi. Asla büyümeyen bi çocuğu avuttum durdum yıllarca. Çok yükler bindirdi omuzuma. Belki de bu yüzden annelik korkunç bişey gibi geliyor. Hayırlısı olsun diyorum yine de… Gerçekten bir gün “ölmesi onun için en hayırlı olanıydı” der miyim birgün? Kardeşlerim böyle söyleyebiliyor ama ya ben… Kalbim çok acıyor yaşadığım süre boyunca bu acıya katlanmak zorunda kalmaktan korkuyorum. Hatta bazen keşke ben ölseydim de o yaşasaydı diyebilecek hale gelebiliyorum. Çok tuhaf bi psikolojideyim. Hiçbişey yapmasaydı, şurda otursaydı, hiç konuşmasaydı, yeter ki yaşasaydı, canı sağ olsaydı diye düşünüyorum sürekli… İnsanlar da anlamıyor. Yeri geliyor “hayatta babası ölen bir sen değilsin” gibi yorumlar yapabiliyorlar. İnsanlar mı çok acımasız yoksa ben mi acımı gerçekten olması gerekenden çok daha derin, sağlıksız bi şekilde yaşıyorum bilmiyorum..
Çok haklısınız. Ne yaparsak yapalım mutlu ayrılmayacağız. Bizim de acımız birilerini saracak, biz de birilerini bırakacağız arkamızda. Ölüm kaçınılmaz son kimseyi pas geçmeyecek herkese uğrayacak birgün. Herşeyin hayırlısı.. Dert üstüne dert var işte. İnsan tek dert kendinde sanıyor. Sonra bi bakıyorsunuz başkasında da var aynı yara. Belki daha derin bi yara. Siz hiç tanıyamamışsınız mesela babanızı. Böyle şeyler duyunca kendi derdimden utanıyorum. Umuyorum gün gelecek kavuşacağız sevdiklerimize, kapanacak yaralarımız.Buluşacağız inanın hesaplaşacağız da yarım kalmadı hiç bir şey.. ölümün her türlüsü zor işte kimi tanıdığına kimi hiç tanıyamadığına.. ne yaparsak yapalım mutlu ayrılamayacağız buradan o yüzden bırakın kendinizi suçlamayı çünkü insanı en çok kendisi yoruyor ne yaparsak yapalım ucundan kıyısından bir hata bulucaz kendimiz de yine
Enerjiniz ordan buraya sardı beni inanın :) Gerçekten çok farklı bi enerjiniz var. Sizinle konuştuğumdan beri, şu bir iki gündür, yazdıklarınızı kafamda tekrar ettiğimi, kendi kendimi teskin ettiğimi farkettim. Bugün yine babamın ölüm haberini aldığım o anı hatırladım mesela. Sonra siz geldiniz aklıma. “Sen ölümsüz müsün ki” diye sordum kendi kendime. İlk defa o anı kafamda düşünüp durmadım, ağlamadım. Duydun, kapandı, gitti dedim. Oldu bitti. Yaşanacaktı yaşandı. Babanla olan hesabın kapandı. Gerçekten çok teşekkür ederim. Burayı bu yüzden çok seviyorum. Çevremde sizin gibi insanlar çok az. Olsa da diyorum ya “tek babası ölen sen değilsin, kendine gel” gibi acımasızca konuşup geçiyorlar. Öyle olunca daha çok eziliyorum, insanlar beni anlamıyor düşüncesine kapılıyorum. Siz beni çok iyi anladınız ve canı gönülden söylüyorum bana güç verdiniz . Ayağa kalkmam için elinizi uzattınız. Ben bunu yürekten hissettim.Aşırı duygusalsınız sadece çevremde sizin gibi arkadaşlarım çok var biraz önce öğle yemeğinde onlardan biriyle birlikteydim geçmişten mevzular açıldı yanımızda ki başka bir arkadaşa gucci sayesinde bu kadar güçlendım yırtık biri oldum dedi o kadar hoşuma gitti ki biz onunla tanıştığımızda boşanma aşamasındaydı çok sorunlu bir boşanmaydı ve arkadaşım aşırı duygusal sessiz biri her anında yanında oldum mahkemeye bile gittim onunla savaşmayı öğrendi en sonunda hala duygusal ama gerektiğinde pençelerini çıkarıyor artık :) sizi olduğunuz gibi seven destekleyen insanları yanınızda tutun diğerlerine yol verin gitsin yalnızlık iyidir ama destek veren güçlü bir dost çok iyi geliyor insana ve bu acı sonsuza kadar kalmayacak şuan vicdan azabı var bunun olmasını sağlayan da babanız benim babam bunu yapmadı çünkü en az onun kadar gaddar olduğumu biliyordu bana işlemeyeceğini kendi iyiliğiniz için öldükten sonra bile sizi manipüle etmesine izin vermeyin lütfen en yakın zaman da bir uzmandan yardım alın ilaç tedavisi ilk başta beni de korkuttu ama çok iyi hissettim yine olsa yine kullanırım acı çekmeye hiç gerek yok
Hepimiz farklı yollardan sınanıyoruz işte elimiz de olmadan o yüzden hayatın tadını artık çıkarmaya bakınÇok haklısınız. Ne yaparsak yapalım mutlu ayrılmayacağız. Bizim de acımız birilerini saracak, biz de birilerini bırakacağız arkamızda. Ölüm kaçınılmaz son kimseyi pas geçmeyecek herkese uğrayacak birgün. Herşeyin hayırlısı.. Dert üstüne dert var işte. İnsan tek dert kendinde sanıyor. Sonra bi bakıyorsunuz başkasında da var aynı yara. Belki daha derin bi yara. Siz hiç tanıyamamışsınız mesela babanızı. Böyle şeyler duyunca kendi derdimden utanıyorum. Umuyorum gün gelecek kavuşacağız sevdiklerimize, kapanacak yaralarımız.
Ne demek bazen dost acı söyler lafını yanlış anlayanlarımız oluyor evet acı söyler de yapıcı olur aynı zaman da haftasonları sosyal medya kullanmıyorum o yüzden geç gördüm kusura bakmayın ben baya bir soğukkanlıyım ama arkadaşlarım he aşırı duygusal heyecanlı tiplerdir Allah dağına göre kar veriyor işte birbirimizi dengeliyoruz benim öküzlüğüm onlara iyi geliyor bazen ben aşırı duyarsız olduğumda onlar beni dürtüklüyor filan ama günün sonunda birbirimizi hala seviyor oluyoruz sizi sürekli zaten üzgün olduğunuzu bile bile üzücü konuşanları ve eleştirenleri lütfen hayatınızdan çıkarın veya uzaklaşın toksik insana alerjim var benim ne zaman isterseniz burdayız konuşmak dertleşmek için kanlı canlı yanyana olmak gerekmiyor ki illa artıkEnerjiniz ordan buraya sardı beni inanın :) Gerçekten çok farklı bi enerjiniz var. Sizinle konuştuğumdan beri, şu bir iki gündür, yazdıklarınızı kafamda tekrar ettiğimi, kendi kendimi teskin ettiğimi farkettim. Bugün yine babamın ölüm haberini aldığım o anı hatırladım mesela. Sonra siz geldiniz aklıma. “Sen ölümsüz müsün ki” diye sordum kendi kendime. İlk defa o anı kafamda düşünüp durmadım, ağlamadım. Duydun, kapandı, gitti dedim. Oldu bitti. Yaşanacaktı yaşandı. Babanla olan hesabın kapandı. Gerçekten çok teşekkür ederim. Burayı bu yüzden çok seviyorum. Çevremde sizin gibi insanlar çok az. Olsa da diyorum ya “tek babası ölen sen değilsin, kendine gel” gibi acımasızca konuşup geçiyorlar. Öyle olunca daha çok eziliyorum, insanlar beni anlamıyor düşüncesine kapılıyorum. Siz beni çok iyi anladınız ve canı gönülden söylüyorum bana güç verdiniz . Ayağa kalkmam için elinizi uzattınız. Ben bunu yürekten hissettim.Çok teşekkür ederim. Dilerim yüreğiniz kadar güzel bi hayat yaşarsınız