- 8 Nisan 2017
- 56.749
- 296.738
Uyku düzeninin olması uzun zaman alıyor mesela 2 ay çok rahat edersin bir gün bişey olur o düzen yerle bir olurO uyku düxeni nasıl olacak bilmiyorum. 5te uyandı mesela emdi uyur gibi oldu hala mıkır mıkır sesler ağlamalar. Gözğ de kapalı uyumak istiyor ama derdini çözemiyorum ki uyuyalım. Normalde emip uyuması lazım
Selam herkese. Doğum yapalı 2 hafta oldu. İlk bir kaç gün ne olduğunu anlamadık geçti gitti ama günler geçtikçe anne olmak ve bebek bakımı bana ağır gelmeye bşladı. Kayınvalidem ve annem dönüşümlü kalıyorlar, ev işlerinde yardımcılar sağolsunlar. Bebeğim de çok sevmli, büyük bir aşk olmadı henüz ama seviyorum tabii ki, minik elleri, muhtaç hali içimi acıtıyor. Ama ben eski hayatımı çok özlüyorum, eşimi özlüyorum, deliksiz uyumayı özlüyorum, eşimle dizi izlerken uyuyakalmayı özlüyorum. Herkes geçecek diyor ama çok ruhum daralıyor, sanki büyük br hata yapmışım ve dönüşü yokmuş gibi geliyor. Bebeği bırakıp bir kaç kere dışrı çıktık, o uyuyunca ben de uyuyorum, rahatlatacak her şeyi yapıyorum ama eski düzenimi düzenimi çok özlüyorum.
Evde sürekli meme açık gezmek, pijama veya eşofmanla dolaşmak, uzun bir banyo sefası için vakit bulamamak çok sıkıcı. Bir yandan da sadece bana muhtaç bebeğime karşı vicdan azabı içinde kalmak çok can yakıcı. Her gün ağlamaktan sinirim bozuldu.
Eşim de hiç bir şey hissetmiyor bebeğe karşı, bana da manevi destek olamıyor. Acaba hiç mi bir şey hissetmeyecek hep böyle mi olacak, hayatım düzene girecek mi, 2 ay sonra işe başlayınca tempoyu kaldırabilecek miyim...
69. Günden Güncelleme: Düşüncelerim ve hislerim ilk günkü kadar kötü değil o kriz durumları yok ama ağlamalar devam ediyor. Gittiğim doktor şimdiye kadar ciddi bir değişim olmalıydı diyerek ilaçları iki katına çıkardı.
Bir şeyler rayına oturuyor, artık daha iyi bakıyorum ve hatta en iyi ben bakıyorum hissi var. Eşim alınca bile sırtını ört, öyle tutma, sarsma gibi direktiflerim mevcut. Zor bir bebek mi sanırım hayır. Her bebek gibi ağlıyor, uzun uykuları yok, kolik değil...ama sorumsuz hayatımı bırakıp diken üstünde yaşamak hala zor benim için.
Eşim yardımcı mı hem evet hem hayır, bazı günler hiç bir şey yapmıyor, bazı günler fazla şey yapıyor. 7/24 bebek bakmadığı için zannederim, çok daha sabırlı ve sevecen. Zaten hep pozitif ve dobra o. Normalde ailenin güçlüsü benimdir ama bu sefer ciddi anlamda eşimle ayakta duruyorum. Bir filmin ortasında oğlumuz ağlayınca ben de başlıyorum ağlamaya izleyemiyoruz diye. Eşimse çok mu önemli film, izlenirz hep beraber izleyip daha çok eğleneceğimiz günler gelecek, bu bir süreç sabret diyip duruyorr. Bense hep bir telaş halindeyim. Her gün yüzüstü koymalıyım ki boyun kasları gelişsin, trlevizyona bakmasın ki otizmle uğraşmayalım, kendi haline bırakmayıp sürekli konuşayım ki çabuk konuşsun, yok zeka kartları yok kitap okumalar. Çocuk daha 3 aylık bile değil. Geriliyor ve yoruluyorum. Günlük bir yorgunluk değil bu zihnim yorgun, bütün anneler böyle mi? Bunun yanında da bir o kadar rahatım, kayınvalideme bırakıp eşimle sinemaya ve yemeğe gittiğimiz oldu ama yetmedi. İstersem 1 aylık bir tatile çıkayım anladım ki sorun günlük dinlenmelerde değil sorumluluk hissinde. Yapamayacaklarımda aklım hala ve nasıl yetiştiririm endişeleri... Ben ki yıllardır kuşlarımın sebebiyle tatile çıkamadım, her gittiğimiz yerde bir gece konaklamalı kaldık, dönüşümlü gittik ki bakan yok diye. Şimdi düşünüyorum onlar bile batmadı, lafını etmedim şimdi çocuk sebebiyle yapamayacaklarım neden bana fazla geliyor?
Evet daha bi alıştım, sevmeye başladım ama o büyük aşk yok. Anladım ki sevgi dedikleri şey de emekten kaynaklı. Şimdi ilk günleri düşğnüyorum, müthiş göğüs yaralarıyla uğraşmıştım, çok ağlamış ve acı çekmiştim. Şimdi onlar geçti daha 1 ay olmasına rağmen unuttum bile... Bugünler de böyle geçecek mi gerçekten? Geri dönüp baktığımda vay be ne günler atlatmışım der miyim?
Aşk dediğim o bahsettikleri hiç bir şeye benzemeyen sevgi...
Aktivite çok önemli mi onu da bilmiyorum neticede er ya da geç hepsi konuşacak yürüyecek
Aslında sadece uyku düzeni de değil, hayatıma adapte edebilmeyi istiyorum. Daha hiç tek başıma çıkmadım mesela, bırakıp çok çıktım ama daha bebekle market alışverişi bile yapamadım.Uyku düzeninin olması uzun zaman alıyor mesela 2 ay çok rahat edersin bir gün bişey olur o düzen yerle bir olur
Biliyorum bunları duyunca üzüleceksin ama gerçek bu
Mesela benim kızımın uyku düzeninden yada duzensizliginden bahsedeyim
2yasina kadar emerek uyudu geceleri yada gündüz memede uykuya dalıyordu
Hemen uyuyordu o zamanlar şuan uyutmak en az 10-15 dakikami alıyor genelde yarım saat falan
Ama ben küçüklükten düzene sokmamanin ceremesini çekiyorum
Biraz daha büyüdüler mi öyle bir uyuyorlar ki okula zor yetisiyorsun
Allah mutluluk versin bebeğine de sağlıklı hayırlı ömür versin
Yani bir açıdan bakarsan annemizi de başka hiç birşeye benzemeyen bir sevgiyle seviyoruz, eşimizi de hepsi farklıAşk dediğim o bahsettikleri hiç bir şeye benzemeyen sevgi...
Aktivite çok önemli mi onu da bilmiyorum neticede er ya da geç hepsi konuşacak yürüyecek
Kanguru kullanıyor musun? Ben onu aldıktan sonra her yere gittim. Hem de kolaycacik uyuyor icinde. Bakınırken emmeyi bile unutuyor sıpalar.Aslında sadece uyku düzeni de değil, hayatıma adapte edebilmeyi istiyorum. Daha hiç tek başıma çıkmadım mesela, bırakıp çok çıktım ama daha bebekle market alışverişi bile yapamadım.
Benim de yok normalde ailem başka şehirde. Kayınvalidemler de kış aylarında 40 km falan uzaklıkta. Ama bu zmaanları kötü geçirdiğşm için mümkün olduğunca kendime vakit yaratıyorum.
İşte ben değer diyemiyorum, der miyim onun derdindeyim. Anne kimliğiyle yaşamak istemiyorum, her şeyden önce Koalina'yım, kadınım; anne değil.
Merhaba :) Konuya lap diye daldım ama, inan bebeğinle çok keyifli zamanlar geçirmen yakın. Anladığım kadarıyla 3 aylık civarlarında bebeğin. Koy bebişini kanguruya ya da arabasına hangisini severse artık, önce kısa mesafeli yürüyüşler yap. Ben 10 dakika yürüyüp kafeye gidip bir çay içip geri dönüyordum. Bu bile birşeyler başarmışım hissi yaratıyordu. Kanguruya iyice alışınca market alışverişlerimi yapmaya başladım. Ellerim boş olduğu için rahat ediyordum. Menzilimi yavaş yavaş arttırdım açıkçası çünkü korkuyordum :) Ağlarsa, birşey yapamazsam, insanlar rahatsız olursa.. zamanla geçiyor hepsi. Sen de yavaş yavaş alışacaksın, bebeğin de.Aslında sadece uyku düzeni de değil, hayatıma adapte edebilmeyi istiyorum. Daha hiç tek başıma çıkmadım mesela, bırakıp çok çıktım ama daha bebekle market alışverişi bile yapamadım.
Ben cevap vereyim sana. Bebeğim olmadan önce harika bir hayatım vardı. Ödüm patlıyordu bu huzurum kaçacak diye.Şu an ne durumdasınız?? Konu ilgimi çekti. Çünkü ben de aynı sizin gibiyim . Şu anki hayatım o kadar güzel geliyor ki. Korkuyorum bebek olunca kaybedeceğim diye bebek hiç istemiyorum
Sürpriz gebelikti ama hamileliğim çok güzel geçti. Ne aşerdim ne bulantım oldu sadece son haftalar erken doğum riskiyle erken izne çıktım. Doğumum bile çok kokay, kendi sancımla ve vajinal doğum oldu sezeryan istememe rağmen. Hamileyken de çok iyi değildim ama fikre zamanla alıştım ve alışverişler, hediyeler derken sevimli bile gelmeye başlamıştı. Doğunca da ilk bir hafta çok etkilenmedim ama sonradan "bu hep böyle mi olacak" hissi çöreklendi. Bence anneler arasında konuşulmmasına yemin edilmiş bir durum bu lohusalık yahut anneliğğn ilk zamanları. Sanki eve ait olmayan ama en çok ilgiyi bekleyen bir canlı, sarkmış göbeğin, verilmemiş kilolar, süt akan yara olmuş memelerin ve pijmalarınla sen olmayan bir sen. Eşinle tek etkileşimin bebek, o sana sarılmaya korkuyor, senin zaten mecalin yok başka bir şeye. Aynaya bakıp ağlıyordum bu ben miyim diye. Bir iki gün makyaj yapacak oldum ama afedersin at totosuna kelebek gibi oldu.Mini mini bir anne adayı olarak dehşetler içinde okudum yazınızı. Hamileliğinizi çok merak ettim. Ben çok isteyerek çocuk sahibi oldum. Şimdilik bir sıkıntım yok ama bu lohusa sendromu bebekten uzaklaştırıyor mu anneyi?
Arada bende düşünüyorum eski düzenime ne zaman dönerim diye. Sonra aman diyorum sanki çok düzenliydin de eskiden
Eskiden hop hop her yerde gezerken şimdi 1 saatte varıyorum gittiğim yere. Dinlene dinlene gidiyorum belki çok hızlı gidersem bebişe bişey olur diyerek.
Çok evhamlı bir annesiniz anladığım kadarıyla. Birde yetebilecek miyim düşüncesi girince içine işler sarpa sarıyor. İlk evlendiğim zaman ağlamıştım annemi 1 ay yanımda tutmuştum. Her işi o yapıyordu yemek falan. En son gitti kadın napıyım ömürlük mü durucam yanınızda diye. O gidince depresyona girdim resmen. Ev işi, yemek bilmem kim misafirliğe gelecek yemek yap aşkım laflarısonra doğru yanlış yapa yapa alıştım. Buda heralde öyle bir süreç ama tabi elimizin altındaki pilav olmadığı için özenli olmak zorundayiz.
Anneyle kv gelince herşey kolay geliyordur size. Ama unutmayın onlarda sizin geçtiğiniz yoldan geçti. Gün gelecek sizde gelininize yardım için gideceksiniz o bocalayacak mesela. Geçirdiğiniz ve geçireceğiniz güzel günlerin hayali sizi bebeğinize daha da yakınlaştırır dite düşünüyorum. Çünkü ben beklerken hep doğacağı günü hayal ediyorum. İlk anne diyişini, ilk yürüyüşünü, ilk karnesini...
Rabbim yardımcınız olsun inşallah güzelce atlatırsınız bu günleri.
Canım, çok teşekkğr ederimAh be canım biz şimdi sana sayfalarca yazsak da sen bu günler geçmeden geçtiğine inanmayacaksın :) hepimiz benzer şeyler hissediyoruz onu bil yeter. İlk bebekte daha lohusayken bir arkadaşımla görüşüp uykusuzluğun ne zor olduğundan dert yanmıştım 2-3 ay sonra görüşünce de artık bebek daha iyi filan dedim sonra eve gidince düşündüm bebek gene 2 saatte bir emiyor değişen ne? Değişen meğer ben mişim artık uykusuzluğa alışmışım
Eğitim anlamında da sana öğrencilerinden örnek vereyim. Senin keyif almadığın hiç bir dersten öğrencilerin de keyif almadığını eminim hissetmişsindir. Tıpkı bunun gibi sen keyif almadan çocuğuna kart göstersen ne bileyim ne yaparsan yap faydalı olacağını düşünmüyorum onun yerine ikinizin de keyif alacağı şeyler yapsanız? Ben mesela şarkı söylemeye bayılırım ne zaman şarkı söylesem benim minnoşlar da bayılıyor :) yüz üstü koyma olayını da ben sırt üstü yatıyorum onu da göbeğime yüz üstü koyuyorum çok hoşuna gidiyor. Ne demek istediğimi anlatabiliyor muyum bilmiyorum.
En önemli şey kabullenmek bence. Mükemmel bir anne olmak zorunda olmadığını kabullenmelisin. Öğrenme sürecinin biraz da çocuğunun elinde olduğunu kabullenmelisin. Tıpkı öğretmenlik gibi. Sen aynı eğitimi veriyorsun ama her öğrencin kendi kapasitesine göre alıyor verdiklerini.
Bir de ilk çocukta hatalar yapabileceğini kabullenmelisin. Elinden geleni yapıyorsun ama sonuçta sen ilk kez anne oldun elbette hataların olacak. Hiç birimiz bunun okulunu okumadık sonuçta.
Anneliği de bize evlatlarımız öğretiyor bence. Sen iç güdülerini dinle. Bak mesela @LezzetliCipetpet in de bebeği var Yusuftan 1 hafta küçük ama ben sanki bebek bakmayı bilmiyor gibi oluyorum betülü kucağıma alınca :) çünkü tamamen farklı bir birey ve onun dilini ben değil annesi anlıyor. Ben diyorum ki mesela aç gibi ağlıyor annesi diyor ki aç değil uykuya dalamadığı için ağlıyor sonra neyse uyutuyor ve 2-3 saat emmeden uyuyor aç olsa asla o kadar uyumaz sonuçta. Tamamen ikinize özel bir süreç yaşıyorsunuz. Her konuda bu böyledir bence. Mesela evli olduğun ilk ayları hatırlasana eşinle şuanki gibi miydiniz? Ben mesela yanlış anlar belki diye gülümsemeye bile korkardım ilk zamanlar :) şuan konuşmadan anlaşacak kıvama geldik, tek bir insan gibi olduk. Ya da üniversiteyi düşün vizeleri finalleri düşün hiç bitmeyecek gibiydi değil mi? Ama şimdi geldi geçti o günleri hatırlamıyoruz bile. Aklımızda sadece güzel anılar kaldı okuldan. İşte tıpkı bunun gibi bebişin büyüyünce güzel anlar kalacak. Şuan çabuk geçsin hemen büyüsün istiyorsun ama büyüyünce bu günlerine doyamadığını fark edeceksin. Hatta belki ikinci bebeği bile isteyeceksin (imkansız geliyor şuan kulağa biliyorum)
Şu an daha iyiyim, hala eski hayatım diyorum. Sorsanız ne yapıyordum eskiden; zamanı daha boş kullanıyordum ve tembel tembel yatıyor film izliyordum. Kırk yılda bir hadi şuraya gidelim diyip gidiyorduk. Sinemaya 5 yılda toplasak 5 kere girmişizdir çünkü evde bir şey izlerken daha rahat ediyoruz. Yani aslında vazgeçemediğim, bebekle hiç yapamam dediğim bir şey yok ama işte ben nedense fazlalık gibi görüyorum.Şu an ne durumdasınız?? Konu ilgimi çekti. Çünkü ben de aynı sizin gibiyim . Şu anki hayatım o kadar güzel geliyor ki. Korkuyorum bebek olunca kaybedeceğim diye bebek hiç istemiyorum
Evet artık daha iyiyim galiba, geçen kulağımı deldirdim, kuaföre gittim, eşime bırakıp küvette banyo keyfi yaptım derken sanırım yavaş yavaş daha iyi oluyor her şey. Tabi ki eskisi gibi sabah çık, akşam gel rahatlığı olmayacak ama en azından bir şeyleri bebekle yapabilecek kadar büyüse sanırım daha da rahatlarım. Şimdi henüz boynunu falan tutamıyor ve oturamıyor olması da dışarı çıkarken problem.SevgiliKoalina daha iyi hissetmene çok sevindim.
Inan bana hiçbirimiz mükemmel anne değiliz. Olmaya calisanlar hata yapıyor. Kendine de ayirabildigin kadar zaman ayır tabiki. Ve bence harika gidiyorsun
Sürpriz gebelikti ama hamileliğim çok güzel geçti. Ne aşerdim ne bulantım oldu sadece son haftalar erken doğum riskiyle erken izne çıktım. Doğumum bile çok kokay, kendi sancımla ve vajinal doğum oldu sezeryan istememe rağmen. Hamileyken de çok iyi değildim ama fikre zamanla alıştım ve alışverişler, hediyeler derken sevimli bile gelmeye başlamıştı. Doğunca da ilk bir hafta çok etkilenmedim ama sonradan "bu hep böyle mi olacak" hissi çöreklendi. Bence anneler arasında konuşulmmasına yemin edilmiş bir durum bu lohusalık yahut anneliğğn ilk zamanları. Sanki eve ait olmayan ama en çok ilgiyi bekleyen bir canlı, sarkmış göbeğin, verilmemiş kilolar, süt akan yara olmuş memelerin ve pijmalarınla sen olmayan bir sen. Eşinle tek etkileşimin bebek, o sana sarılmaya korkuyor, senin zaten mecalin yok başka bir şeye. Aynaya bakıp ağlıyordum bu ben miyim diye. Bir iki gün makyaj yapacak oldum ama afedersin at totosuna kelebek gibi oldu.
Şimdi o günlere göre milyon kat iyiyim ama daha iyi olmam lazım veya daha çabuk anneliğe alışmam lazımmış gibi geliyor. Ve bebek bakımından uzaklaşmadım, yine sorumluyum diyerek bkaabildiğim kadar baktım.
Canım, çok teşekkğr ederimLezzetliCipetpet ile sen hamilelik boyunca da hep pozitif mesajlarınızla destek oldunuz. Ben de geçeceğine inanıyorum ama içimde de bir korku yok değil ya tam alışamazsam diye. Şu haberlerdeki kadın vardı ya bebeğine işkence etmiş öldürmek istemiş. Diyorum demek ki zaman geçse de sevemeyen anneler oluyor ya ben de sevemezsem? Ama sevmeye başladığımı hissediyorum tabi ki zaman zaman bıktım, yoruldum desem de...
Şu an daha iyiyim, hala eski hayatım diyorum. Sorsanız ne yapıyordum eskiden; zamanı daha boş kullanıyordum ve tembel tembel yatıyor film izliyordum. Kırk yılda bir hadi şuraya gidelim diyip gidiyorduk. Sinemaya 5 yılda toplasak 5 kere girmişizdir çünkü evde bir şey izlerken daha rahat ediyoruz. Yani aslında vazgeçemediğim, bebekle hiç yapamam dediğim bir şey yok ama işte ben nedense fazlalık gibi görüyorum.
Geçen sahilde yürüyüşe çıktık bebekle ve eşimle. Çocukcağız uyudu, az mızırdandı mamasını verdik geri sakince oturdu ama o bile battı bana. Yani boş boş oturmak ve elimi kolumu sallaya sallaya gezmek varken kocaman bebek arabası, bebek bakım çantasıyla gezmek ve onunla uğraşmak neden?
Evet artık daha iyiyim galiba, geçen kulağımı deldirdim, kuaföre gittim, eşime bırakıp küvette banyo keyfi yaptım derken sanırım yavaş yavaş daha iyi oluyor her şey. Tabi ki eskisi gibi sabah çık, akşam gel rahatlığı olmayacak ama en azından bir şeyleri bebekle yapabilecek kadar büyüse sanırım daha da rahatlarım. Şimdi henüz boynunu falan tutamıyor ve oturamıyor olması da dışarı çıkarken problem.
Kanguru var ama hala yenidoğn sayıldığı için yenidoğan aparatı olmadan koyamıyorum içine. O da sıkıcı bir şey.Kanguru kullanıyor musun? Ben onu aldıktan sonra her yere gittim. Hem de kolaycacik uyuyor icinde. Bakınırken emmeyi bile unutuyor sıpalar.
Dğşündük tabi, evlenmekteki en büyük kriterimiz bebek istemeyen insanlar olmamızdı ama işte buna rağmen doğru düzgün korunmazsan olacağı bu. Biz de biz ettik biz çekelim diye aldırmayı düşünmedik. Aslında ben düşğnmüştüm ama eşim asla istemedi ve bugğnlere geldik.E peki madem böyle bebek sahibi olmamayı düşünmediniz mi hiç?
Yemin ediyorum aynı hisler, bir de hişt piştten de anlamıyor daha doğru dğzgün görmüyor bile ağlarsa nasıl sakinleştirirm panik olurum kesin, 70 günlük olduk 2.5 ay bilr olmadı henüz.Merhaba :) Konuya lap diye daldım ama, inan bebeğinle çok keyifli zamanlar geçirmen yakın. Anladığım kadarıyla 3 aylık civarlarında bebeğin. Koy bebişini kanguruya ya da arabasına hangisini severse artık, önce kısa mesafeli yürüyüşler yap. Ben 10 dakika yürüyüp kafeye gidip bir çay içip geri dönüyordum. Bu bile birşeyler başarmışım hissi yaratıyordu. Kanguruya iyice alışınca market alışverişlerimi yapmaya başladım. Ellerim boş olduğu için rahat ediyordum. Menzilimi yavaş yavaş arttırdım açıkçası çünkü korkuyordum :) Ağlarsa, birşey yapamazsam, insanlar rahatsız olursa.. zamanla geçiyor hepsi. Sen de yavaş yavaş alışacaksın, bebeğin de.
Ya evet her gelen annelik muhteşem bir şey artık eşine değil ona aşıksın dimi diyordu, dışımdan evet diyordum ama içimden allahım ben niye öyle hissetmiyorum diye üzülüyordum, ağlıyordum. şimdi 3 aylık oldu bana bakıp güldükçe duygularım artmaya başladı, zamanla oluyor galiba.Ee ben de öyle hissetmiyorum
Sevimli geliyor gözüme, ona bakımlarını yapıp koruyup kollamakla görevli olduğumu düşünüyorum.
Böyle birden gözlerimizde kalpler mi uçuşacaktı?
Anneliği çok yüksek bir yere koymuşsun sanırım öyle hissetmediğin için de bocalıyorsun. Herkes diyor ki evlat kokusu çok başka. Benim bebek kokmuyor galiba. Kokluyorum kokluyorum o "cennet kokusu" denen şeyi bi duyamadım. Hani mest olacaktım onun kokusuyla???
Bebeği uyurken izlemek, kucağıma aldığımda kafasını teslimiyetle çenemin altına sokması falan çok hoşuma gidiyor. Ama dün gece 1 de çığlık çığlığa ağlarken hiç hoşuma gitmediği gibi evden öylece çıkıp gitmeyi düşündüm. Sonuçta tabiki oturdum oturduğum yere ama bebeği uyutması için babasına pasladım. Sabah uyandığımda her şey gözüme daha güzel gözüküyordu. Kısacası bu inişli çıkışlı ruh halinin adı bence annelik.
Kanguru var ama hala yenidoğn sayıldığı için yenidoğan aparatı olmadan koyamıyorum içine. O da sıkıcı bir şey.
Dğşündük tabi, evlenmekteki en büyük kriterimiz bebek istemeyen insanlar olmamızdı ama işte buna rağmen doğru düzgün korunmazsan olacağı bu. Biz de biz ettik biz çekelim diye aldırmayı düşünmedik. Aslında ben düşğnmüştüm ama eşim asla istemedi ve bugğnlere geldik.
Yemin ediyorum aynı hisler, bir de hişt piştten de anlamıyor daha doğru dğzgün görmüyor bile ağlarsa nasıl sakinleştirirm panik olurum kesin, 70 günlük olduk 2.5 ay bilr olmadı henüz.