- 23 Ocak 2019
- 1.988
- 4.061
21 yaşındayım ben de bu tarz korkular yüzünden istemiyorum. Gezmek,istediğim gibi uyumak,dışarı çıkmak daha güzel. Bebek yapmak vücudu yıpratıyor biraz o yüzden de istemiyorum. Size bakarak doğru kararı ben de verdim34 yaşımda 5 yıllık evli ve bu korkular yüzünden çocuk yapamayan biri olarak, kararımın doğru olduğunu okuduğum bir konu olmuş, teşekkürler. Size de sabırlar diliyorum, herkes bir şekilde yıllar içerisinde alışıyor öyle görüyoruz umarım sizin de uzun sürmez.
Sürpriz gebelikti ama hamileliğim çok güzel geçti. Ne aşerdim ne bulantım oldu sadece son haftalar erken doğum riskiyle erken izne çıktım. Doğumum bile çok kokay, kendi sancımla ve vajinal doğum oldu sezeryan istememe rağmen. Hamileyken de çok iyi değildim ama fikre zamanla alıştım ve alışverişler, hediyeler derken sevimli bile gelmeye başlamıştı. Doğunca da ilk bir hafta çok etkilenmedim ama sonradan "bu hep böyle mi olacak" hissi çöreklendi. Bence anneler arasında konuşulmmasına yemin edilmiş bir durum bu lohusalık yahut anneliğğn ilk zamanları. Sanki eve ait olmayan ama en çok ilgiyi bekleyen bir canlı, sarkmış göbeğin, verilmemiş kilolar, süt akan yara olmuş memelerin ve pijmalarınla sen olmayan bir sen. Eşinle tek etkileşimin bebek, o sana sarılmaya korkuyor, senin zaten mecalin yok başka bir şeye. Aynaya bakıp ağlıyordum bu ben miyim diye. Bir iki gün makyaj yapacak oldum ama afedersin at totosuna kelebek gibi oldu.
Şimdi o günlere göre milyon kat iyiyim ama daha iyi olmam lazım veya daha çabuk anneliğe alışmam lazımmış gibi geliyor. Ve bebek bakımından uzaklaşmadım, yine sorumluyum diyerek bkaabildiğim kadar baktım.
Canım, çok teşekkğr ederimLezzetliCipetpet ile sen hamilelik boyunca da hep pozitif mesajlarınızla destek oldunuz. Ben de geçeceğine inanıyorum ama içimde de bir korku yok değil ya tam alışamazsam diye. Şu haberlerdeki kadın vardı ya bebeğine işkence etmiş öldürmek istemiş. Diyorum demek ki zaman geçse de sevemeyen anneler oluyor ya ben de sevemezsem? Ama sevmeye başladığımı hissediyorum tabi ki zaman zaman bıktım, yoruldum desem de...
Şu an daha iyiyim, hala eski hayatım diyorum. Sorsanız ne yapıyordum eskiden; zamanı daha boş kullanıyordum ve tembel tembel yatıyor film izliyordum. Kırk yılda bir hadi şuraya gidelim diyip gidiyorduk. Sinemaya 5 yılda toplasak 5 kere girmişizdir çünkü evde bir şey izlerken daha rahat ediyoruz. Yani aslında vazgeçemediğim, bebekle hiç yapamam dediğim bir şey yok ama işte ben nedense fazlalık gibi görüyorum.
Geçen sahilde yürüyüşe çıktık bebekle ve eşimle. Çocukcağız uyudu, az mızırdandı mamasını verdik geri sakince oturdu ama o bile battı bana. Yani boş boş oturmak ve elimi kolumu sallaya sallaya gezmek varken kocaman bebek arabası, bebek bakım çantasıyla gezmek ve onunla uğraşmak neden?
Evet artık daha iyiyim galiba, geçen kulağımı deldirdim, kuaföre gittim, eşime bırakıp küvette banyo keyfi yaptım derken sanırım yavaş yavaş daha iyi oluyor her şey. Tabi ki eskisi gibi sabah çık, akşam gel rahatlığı olmayacak ama en azından bir şeyleri bebekle yapabilecek kadar büyüse sanırım daha da rahatlarım. Şimdi henüz boynunu falan tutamıyor ve oturamıyor olması da dışarı çıkarken problem.
Bence de bebek uykusunu tam almadan uyanınca dediğin gibi huysuz mızmız oluyor. Uykusunu alsa uyanınca da neşeli uyanıyor işte... Bazen kızım gün içinde toplam sadece iki saat filan uyuyor, ben delirecek gibi oluyorum. Bizde de annem hep uyku uykuyu getirir der. Uyudukça bizim de daha çok uyuyup tembellik yapasımız gelmiyor mu?Ya işte ben bu olayı sevmiyorum, o kadar kendimden geçip "değer" diyebilir miyim bilmiyorum.
Çok güzel sözmüş :) kanguru da var sling de, slingi kullanmaadım kanguruyu da yenidoğan aparatıyla taşıması zor geliyor bana ama evde işim olur da mızıldarsa takıp yapıyorum. Onlar da bana aktivite oluyor işte yoksa bebekle nasıl ilgilenilir nasıl oyalanır bilemiyorum. İlk zamanlara göre daha rhatım tabi, zamanla belki daha rahat olur ama bilemiyorum...
Aslında bir rutini vardı az çok ama eşim evde olunca veya kayınvalidemlere gidince bozuyorlar. Onlara göre çocuk bütün gün ayakta olacak ki gece uyusun, bu sefer uykuya geçemeyip çok mızırdıyor. 2 saat uyuyacağını biliyorum mesela, uyuynca 40 dakika sonra bi mızıldıyor gözü açılıyor ama görmüyor aslında. Hemen bir şekilde piş piş yapıp okşayıp falan geri daldırmak lazım. Gözünü açık gören kucaklayıp uyandı bu diye getiriyor, eşim de dahil. Öyle olunca da hem ben yoruluyorum hem geriliyorum çünkü uyanık olduğu zamanlar da etrafı falan izlemiyor, ağlamaklı, mız mız...
Yok anlamaz daha :) Kendini zorlama zaten, akışına bırak. Kendine de bebeğine de zaman ver. Sen ona alışmaya çalışıyorsun o dünyaya. Zor bir süreç. Bak benim büyük 32 aylık, küçük 10 aylık.. Dün öğleden sonra sinirlerim bozuldu ağlamaya başladım evde. Nasıl ağlamak ama bir yandan kahkaha atıyorum bir yandan ağlıyorum. Yapmak istediğim tek şey pizza yiyerek film izlemekti :))) Ama bunu yapmayı hayal ettiğim zaman diliminde küçük olan uyumamayı tercih etti ve bu noktaya geldim :)Kanguru var ama hala yenidoğn sayıldığı için yenidoğan aparatı olmadan koyamıyorum içine. O da sıkıcı bir şey.
Dğşündük tabi, evlenmekteki en büyük kriterimiz bebek istemeyen insanlar olmamızdı ama işte buna rağmen doğru düzgün korunmazsan olacağı bu. Biz de biz ettik biz çekelim diye aldırmayı düşünmedik. Aslında ben düşğnmüştüm ama eşim asla istemedi ve bugğnlere geldik.
Yemin ediyorum aynı hisler, bir de hişt piştten de anlamıyor daha doğru dğzgün görmüyor bile ağlarsa nasıl sakinleştirirm panik olurum kesin, 70 günlük olduk 2.5 ay bilr olmadı henüz.
Sürpriz gebelikti ama hamileliğim çok güzel geçti. Ne aşerdim ne bulantım oldu sadece son haftalar erken doğum riskiyle erken izne çıktım. Doğumum bile çok kokay, kendi sancımla ve vajinal doğum oldu sezeryan istememe rağmen. Hamileyken de çok iyi değildim ama fikre zamanla alıştım ve alışverişler, hediyeler derken sevimli bile gelmeye başlamıştı. Doğunca da ilk bir hafta çok etkilenmedim ama sonradan "bu hep böyle mi olacak" hissi çöreklendi. Bence anneler arasında konuşulmmasına yemin edilmiş bir durum bu lohusalık yahut anneliğğn ilk zamanları. Sanki eve ait olmayan ama en çok ilgiyi bekleyen bir canlı, sarkmış göbeğin, verilmemiş kilolar, süt akan yara olmuş memelerin ve pijmalarınla sen olmayan bir sen. Eşinle tek etkileşimin bebek, o sana sarılmaya korkuyor, senin zaten mecalin yok başka bir şeye. Aynaya bakıp ağlıyordum bu ben miyim diye. Bir iki gün makyaj yapacak oldum ama afedersin at totosuna kelebek gibi oldu.
Şimdi o günlere göre milyon kat iyiyim ama daha iyi olmam lazım veya daha çabuk anneliğe alışmam lazımmış gibi geliyor. Ve bebek bakımından uzaklaşmadım, yine sorumluyum diyerek bkaabildiğim kadar baktım.
Canım, çok teşekkğr ederimLezzetliCipetpet ile sen hamilelik boyunca da hep pozitif mesajlarınızla destek oldunuz. Ben de geçeceğine inanıyorum ama içimde de bir korku yok değil ya tam alışamazsam diye. Şu haberlerdeki kadın vardı ya bebeğine işkence etmiş öldürmek istemiş. Diyorum demek ki zaman geçse de sevemeyen anneler oluyor ya ben de sevemezsem? Ama sevmeye başladığımı hissediyorum tabi ki zaman zaman bıktım, yoruldum desem de...
Şu an daha iyiyim, hala eski hayatım diyorum. Sorsanız ne yapıyordum eskiden; zamanı daha boş kullanıyordum ve tembel tembel yatıyor film izliyordum. Kırk yılda bir hadi şuraya gidelim diyip gidiyorduk. Sinemaya 5 yılda toplasak 5 kere girmişizdir çünkü evde bir şey izlerken daha rahat ediyoruz. Yani aslında vazgeçemediğim, bebekle hiç yapamam dediğim bir şey yok ama işte ben nedense fazlalık gibi görüyorum.
Geçen sahilde yürüyüşe çıktık bebekle ve eşimle. Çocukcağız uyudu, az mızırdandı mamasını verdik geri sakince oturdu ama o bile battı bana. Yani boş boş oturmak ve elimi kolumu sallaya sallaya gezmek varken kocaman bebek arabası, bebek bakım çantasıyla gezmek ve onunla uğraşmak neden?
Evet artık daha iyiyim galiba, geçen kulağımı deldirdim, kuaföre gittim, eşime bırakıp küvette banyo keyfi yaptım derken sanırım yavaş yavaş daha iyi oluyor her şey. Tabi ki eskisi gibi sabah çık, akşam gel rahatlığı olmayacak ama en azından bir şeyleri bebekle yapabilecek kadar büyüse sanırım daha da rahatlarım. Şimdi henüz boynunu falan tutamıyor ve oturamıyor olması da dışarı çıkarken problem.
Anladım canım adapte olmak zor ben 10-7 ve 2 yaşındaki 3 çocuğumu hiç bir yere giderken bırakmadım bu güne kadar markete pazara hastaneye hep birlikte gidiyoruzAslında sadece uyku düzeni de değil, hayatıma adapte edebilmeyi istiyorum. Daha hiç tek başıma çıkmadım mesela, bırakıp çok çıktım ama daha bebekle market alışverişi bile yapamadım.
21 yaşındayım ben de bu tarz korkular yüzünden istemiyorum. Gezmek,istediğim gibi uyumak,dışarı çıkmak daha güzel. Bebek yapmak vücudu yıpratıyor biraz o yüzden de istemiyorum. Size bakarak doğru kararı ben de verdim
Erkek arkadaşım da çocuk istemiyor. Niyetim kibirlenmek değil. En az herkes kadar kusurlu bir bedenim var. Önceki mesajımda böyle bir izlenim verdiysem kusura bakmayın. Ama normal bir soru sorduysanız söyleyeyim. Zor zamanlarda olduğum için kendime dikkat etmedim. Kilo aldım ama normalde 52-55 arası değişen kilom 160 boyum. 93-65-95 vücut ölçülerinde vücudum koyu bir tenim hareketli bir insan olduğum için sıkı bacaklarım,geniş omuzlarım var. Yine de kusurlarım var. Sağlığım sık sık bozuluyor cildim çok yağlı.Tek şey yapmanız gereken sizin gibi bebek istemeyen birini bulmak. Şanslısınız ki bunu şimdiden fark etmişsiniz. Bu arada fiziğiniz çok mu güzel
Erkek arkadaşım da çocuk istemiyor. Niyetim kibirlenmek değil. En az herkes kadar kusurlu bir bedenim var. Önceki mesajımda böyle bir izlenim verdiysem kusura bakmayın. Ama normal bir soru sorduysanız söyleyeyim. Zor zamanlarda olduğum için kendime dikkat etmedim. Kilo aldım ama normalde 52-55 arası değişen kilom 160 boyum. 93-65-95 vücut ölçülerinde vücudum koyu bir tenim hareketli bir insan olduğum için sıkı bacaklarım,geniş omuzlarım var. Yine de kusurlarım var. Sağlığım sık sık bozuluyor cildim çok yağlı.
Erkek arkadaşım da çocuk istemiyor. Niyetim kibirlenmek değil. En az herkes kadar kusurlu bir bedenim var. Önceki mesajımda böyle bir izlenim verdiysem kusura bakmayın. Ama normal bir soru sorduysanız söyleyeyim. Zor zamanlarda olduğum için kendime dikkat etmedim. Kilo aldım ama normalde 52-55 arası değişen kilom 160 boyum. 93-65-95 vücut ölçülerinde vücudum koyu bir tenim hareketli bir insan olduğum için sıkı bacaklarım,geniş omuzlarım var. Yine de kusurlarım var. Sağlığım sık sık bozuluyor cildim çok yağlı.
Nasiil guzel yazmis gene tatli tatliAh be canım biz şimdi sana sayfalarca yazsak da sen bu günler geçmeden geçtiğine inanmayacaksın :) hepimiz benzer şeyler hissediyoruz onu bil yeter. İlk bebekte daha lohusayken bir arkadaşımla görüşüp uykusuzluğun ne zor olduğundan dert yanmıştım 2-3 ay sonra görüşünce de artık bebek daha iyi filan dedim sonra eve gidince düşündüm bebek gene 2 saatte bir emiyor değişen ne? Değişen meğer ben mişim artık uykusuzluğa alışmışım
Eğitim anlamında da sana öğrencilerinden örnek vereyim. Senin keyif almadığın hiç bir dersten öğrencilerin de keyif almadığını eminim hissetmişsindir. Tıpkı bunun gibi sen keyif almadan çocuğuna kart göstersen ne bileyim ne yaparsan yap faydalı olacağını düşünmüyorum onun yerine ikinizin de keyif alacağı şeyler yapsanız? Ben mesela şarkı söylemeye bayılırım ne zaman şarkı söylesem benim minnoşlar da bayılıyor :) yüz üstü koyma olayını da ben sırt üstü yatıyorum onu da göbeğime yüz üstü koyuyorum çok hoşuna gidiyor. Ne demek istediğimi anlatabiliyor muyum bilmiyorum.
En önemli şey kabullenmek bence. Mükemmel bir anne olmak zorunda olmadığını kabullenmelisin. Öğrenme sürecinin biraz da çocuğunun elinde olduğunu kabullenmelisin. Tıpkı öğretmenlik gibi. Sen aynı eğitimi veriyorsun ama her öğrencin kendi kapasitesine göre alıyor verdiklerini.
Bir de ilk çocukta hatalar yapabileceğini kabullenmelisin. Elinden geleni yapıyorsun ama sonuçta sen ilk kez anne oldun elbette hataların olacak. Hiç birimiz bunun okulunu okumadık sonuçta.
Anneliği de bize evlatlarımız öğretiyor bence. Sen iç güdülerini dinle. Bak mesela @LezzetliCipetpet in de bebeği var Yusuftan 1 hafta küçük ama ben sanki bebek bakmayı bilmiyor gibi oluyorum betülü kucağıma alınca :) çünkü tamamen farklı bir birey ve onun dilini ben değil annesi anlıyor. Ben diyorum ki mesela aç gibi ağlıyor annesi diyor ki aç değil uykuya dalamadığı için ağlıyor sonra neyse uyutuyor ve 2-3 saat emmeden uyuyor aç olsa asla o kadar uyumaz sonuçta. Tamamen ikinize özel bir süreç yaşıyorsunuz. Her konuda bu böyledir bence. Mesela evli olduğun ilk ayları hatırlasana eşinle şuanki gibi miydiniz? Ben mesela yanlış anlar belki diye gülümsemeye bile korkardım ilk zamanlar :) şuan konuşmadan anlaşacak kıvama geldik, tek bir insan gibi olduk. Ya da üniversiteyi düşün vizeleri finalleri düşün hiç bitmeyecek gibiydi değil mi? Ama şimdi geldi geçti o günleri hatırlamıyoruz bile. Aklımızda sadece güzel anılar kaldı okuldan. İşte tıpkı bunun gibi bebişin büyüyünce güzel anlar kalacak. Şuan çabuk geçsin hemen büyüsün istiyorsun ama büyüyünce bu günlerine doyamadığını fark edeceksin. Hatta belki ikinci bebeği bile isteyeceksin (imkansız geliyor şuan kulağa biliyorum)
Konu tekrar neden gündeme geldi bilmiyorum ama yine yazacağım. Sadece zaman lazım..
Ben bu tip konularda hep kendi yeni bebekli hallerimi hatırlıyorum.
Ve o süreçte gerek uykusuzluktan, gerek yeni bir hayata adapte olma sorumluluk hissetme hissi nedeniyle, yeteri kadar keyif almadığım için burukluk hissediyorum.
O dönemki fotoğraflardaki bakışımla, şimdi oğlumun 2 buçuk yaşında olan fotoğraflarım çok farklı. Bunu da bir tek ben biliyorum. Bir de gerginliğimi hisseden eşim bilir..
Kendi içimde bir yolculuktu. Seferberlik ilan etmiştim oğlum için. Başkaları gibi öyle de böyle de büyüyecek diyemedim.
Kangruya takıp, arabasına koyup kısa mesafelere de giderdim. Ama hep bir şeyler eksikti işte.
18 ay benim için rahatlama ayı ve artık oldum dediğim zamandır..
Bu aralar ikinci olursa nasıl olurumu düşünüyorum hatta. Evet kaşınıyorum
Nasiil guzel yazmis gene tatli tatli
Kalbinin guzelligi nasil da belli
Gercekten oyle.Yaa çok teşekkürler utandım
Gercekten oyle.
Baska konularda yazdiklarini okudugumda cok pozitif geliyor bana. Cok icten ve sevgi dolu yaziyorsun. Ben de bigun depresif, endiseli vs bi ruh halinde olsam ve konu acsam (ki insallah olmaZ) isterim ki sen yaz bana cevap ve iyi gelsin bana senin yazdiklarini okumak
Bende çatlak falan da olmadı 53 ile hamile kaldım şu an 57yim, ne bulsam yiyorum. Pörsümüş bir göbek ve fazla kilolar var elimde işte. Aslında bakınca her şey olabildiğince iyi olmuş benim adıma ama demek ki diyorum dirayetsizin tekiymişim. Başlarda ciddi anlamda şizofren olduğumu, bebeğin gerçek olamayacağını düşünüyordum. Bir süre sonra ise kendimi o kadar kötü hissettim ki bu psikolojiyle kesin bebeği benden alırlar diyordum ve anlamsız bir mutluluk da duyuyordum. Sonraki aşama ise her şeyin gerçek olduğuna emin olup tek kurtuluşun kendime zarar vermek olduğunu düşğnmekti. Şimdi diyorum ne aptalmışım, evet hala garip geliyor ama o yaşadıklarım da deliliğin bir tık altıymış. Neyse ki çok çok daha iyiym hala gün içinde daralsam da :)Vücut konusu insanı etkiliyor yalan değil karnında çatlaklar filan olursa hele ama ben de kendimi şöyle teselli ediyorum. 60 yaşına gelince zaten taş gibi vücudum olmayacaktı. Şimdi 60 yaşına geldiğimde yine buruş buruş olacağım ama en azından yanımda boyum kadar iki oğlum olacak
İnşallah,iple çekiyorum o günleri. Şimdi tabi ki daha iyi korunuyoruz vakti zamanında korunsaymışız keşke.Bebek buyutmek cok zor. Hele bundan zevk almaya engel dusuncelerimiz surekli beynimizde yankilaniyorsa her sey cok daha zorlasiyor. Bebekli hayata adapte olmak icin zaman lazim. kimine az kimine cok. Beraber herseyi yapabileceginiz gunlerde olacak inan zaman coook cabuk geciyor.
Simdi iyi korunuyorsunuz ins :)
Bende çatlak falan da olmadı 53 ile hamile kaldım şu an 57yim, ne bulsam yiyorum. Pörsümüş bir göbek ve fazla kilolar var elimde işte. Aslında bakınca her şey olabildiğince iyi olmuş benim adıma ama demek ki diyorum dirayetsizin tekiymişim. Başlarda ciddi anlamda şizofren olduğumu, bebeğin gerçek olamayacağını düşünüyordum. Bir süre sonra ise kendimi o kadar kötü hissettim ki bu psikolojiyle kesin bebeği benden alırlar diyordum ve anlamsız bir mutluluk da duyuyordum. Sonraki aşama ise her şeyin gerçek olduğuna emin olup tek kurtuluşun kendime zarar vermek olduğunu düşğnmekti. Şimdi diyorum ne aptalmışım, evet hala garip geliyor ama o yaşadıklarım da deliliğin bir tık altıymış. Neyse ki çok çok daha iyiym hala gün içinde daralsam da :)
İnşallah,iple çekiyorum o günleri. Şimdi tabi ki daha iyi korunuyoruz vakti zamanında korunsaymışız keşke.
İyi ki doğurmuşum diyeceğim günler de hemen gelir inşallah.