Kızlar sizin yazdıklarınızı okuyunca aklıma gelenleri ilave edeyim:
Kıl-tüy sorununu lazer epilasyonla (diode) kökten çözdüm tavsiye ederim.
Kaşım az, bıyığım yok.bıyıktan yana şanslıyım, kaşlarımı da ayda 1 refectocil kaş boyasıyla boyuyorum.Benim gibi kaş fakirlerine veya kaşı açık renk olanlara şiddetle öneririm.
Saçlarımı dipleri kumral, uçları sarı kullanıyorum, düz sarıyken 3 haftada 1 dip boya isteyen saç, bu şekilde renk geçişi olunca beni 2-3 ay idare ediyor.böylece hem kuaför ziyaretlerimin arası uzuyor, hem saçlarım daha az işleme maruz kalıyor,hem de 'dipleri çıkmış' bir görüntüyle dolaşmak zorunda kalmıyorum.param da cebime kalıyor.
Saç kesiminizi usta ellerde yaptırmanızı öneririm.orantılı kesilmiş bir saç fönlüyken de fönsüzken de güzel görünür, uzadıkça şekilsizleşmez.ister atkuyruğu, ister topuz yapın şekilli durur.dandik biryerde kestirip boyatmaya vereceğiniz parayı iyi bir kuaförde kesime verip saçınızı kendiniz boyayın aynı paraya denk gelir, daha bakımlı görünür.
Sarı saçın zor olduğunu unutmayın.Ancak hakkını verebilecekseniz kullanın.makyaj ister, fön ister, bakım ister, dip boya ister, ister de ister :) istediğiniz sarı tutmaz, turuncu saçla veya daha kötüsü yanmış saçlarla çıkabilirsiniz salondan veya evde yaptığınız denemelerden.O yüzden olacaksa usta ellerde yapılmalıdır.sarı saç kullanmak size hem para hem zaman harcatır.Tüm bunları göze alıyprsanız yaptırın.turuncu-sarı dibi çıkmış yanık saçlar ve solgun görünümlü bir ciltle dolaşacağınıza size yakışan koyu bir renk kullanın.
Siyah saça çok temkinli yaklaşın.sert bir ifade verir, bazılarını bu renk çok boğar ve en önemlisi siyahtan dönüş yok gibi birşeydir.Siyahtan başka renge dönebilmek için illa ki açıcı kullanılacak ve saçlarınız mahvolacaktır.Ancak 'siyah bana çok yakışıyor, siyahtan asla sıkılmam, değişiklik sevmem, hayatımın geri kalanı boyunca siyah renk kullanacağım' diyorsanız boyatın.
Saç boyalarının üzerindeki bekleme süresine uyun.'Aman biraz fazla bekleteyim, iyi tutsun' falan derken bambaşka bir renk çıkabilir, üzülürsünüz.
Biraz da ekonomik-bakımlı olmak üzerine tüyolar vereyim:
Kuaför malzemecisi bir dükkan bulun mutlaka.Daha bugün kuaförümün bir müşterisine malzemecide 20tl olan ürünü 50tl ye sattığına şahit oldum.çok güzel saç serumları, maskeleri, profesyonel boyalar bulabilirsiniz.10küsür liraya market boyası alacağınıza aynı fiyata çok daha iyi boyalar alabilirsiniz.Oksidanınızı kiloluk alıp tasarruf edebilirsiniz.Yaşadığınız yerde böyle gir malzemeci yoksa, ürünleri internetten de satın alabilirsiniz.İnternet alışverişinde sanal kart kullanmanızı öneririm güvenlik açısından.
Kozmetik marketlerden kart çıkarttırarak veya facebook sayfalarını beğenerek indirimlerden haberdar olabilirsiniz.Kadınlar günü, anneler günü gibi zamanlarda hep %50 indirim olur, bu dönemlerde sürekli kullandığınız ürünleri stoklayabilirsiniz.Bu indirimleri yakaladığınızda loreal-maxfactor gibi markaları bir golden rose dan daha ucuza getirirsiniz.
Üşengeç bir insansanız 2si birarada 3ü birarada ürünler kullanabilirsiniz.Örneğin duşta jel yerine duş yağı beya kremi kullanmak kremlenmeye ayıracağınız vakti size kazandırır.Şampuan ve kremin ayrı kullanılması daha iyidir, ama sadece şampuan kullanmaktansa kremli şampuan kullanmak daha iyidir.garnier in birarada temizleyici-peeling-maske olan ürünü de yağlı veya karma ciltliler için güzel bir üründür.
İçinde peeling tanecikleri barındıran yağlar var ya,kuaförlerde görmüşsünüzdür.Biraz tuz ve dilediğiniz aromatik yağı(zeytinyağı bile olur) karıştırarak aynı etkiyi elde edersiniz.Gliserin de hem makyaj bazı olarak hem de suyla karıştırıp fısfısa doldurmak suretiyle saçınızın nemlenmesi ve kolay taranması için kullanabilirsiniz.
Göz çevrenize yağ veya yağlı şeyler sürmeyin, yağ butonları oluşur.Yağ bıtonşarı olan bir iş arkadaşıma yüzüne ne kullandığını sorduğumda acı badem sütü dedi.Butonların bu yüzden olabileceğini, göz çevresine sürmemesini söyledim, uyguladı ve bu dertten kurtuldu.Yine bir arkadaşımın yanakları çok sivilceliydi, tam da allık sürülen bölgedeydi tüm sivilceler.Dedim ki senin sivilcelerin hep allık sürülen bölgede farkında mısın? Allığın alerji yapıyor ya da fırçanda bakteriler olabilir, allığını da fırçanı da değiştir, fırçan kapaklı olsun ve sık sık yıka, bence bir dene dedim.Hiç aklıma gelmemişti, neler denemedim ki, hemen değiştireyim dedi ve bu illetten kurtuldu.Kendinizi iyi gözlemleyin.'benim yağ butonlarım var' veya 'benim sivilcelerim var' diye durumu kabullenmeyin.Nasıl geçiririmden önce neden oluyor olabilir sorusuna odaklanın, şüphelendiğiniz şeyi veya şeyleri değiştirin.
Bakımlı görünmekte giyimin de önemi büyük.aynı kıyafet ütüsüzken sizi paspal gösterir, ütülüyken ise iki dirhem bir çekirdek gösterebilir.Bunun en pratik çözümü ütü istemeyen kıyafetler almak :)
Bazen ucuz daha pahalıdır.Özellikle basic ürünleri kaliteli alın.Siyah bir çanta, Siyah bir takım, herşeyle kullanabileceğiniz bir gözlük ve saat gibi.10 tane saçmasapan çantanız olacağına 1 tane kaliteli çantanız olsun.İndirimleri, outletleri takip ederseniz bunları çok ucuza getirebilirsiniz.Yine markafoni, morhipo gibi siteleri takip ederseniz çok uygun fiyata çok kaliteli mallar alabilirsiniz.'Denemeden nasıl alacağım' diyenler, örneğin ben derimod ve hotiç te 38 giyerken, nine westte 37.5 giydiğimi biliyorum, böylece bu markalardan alışveriş ettiğimde yanılma şansım yok.Levis ın hangi modelinin bana yakıştığını ve bedenimi biliyorum, ama örneğin geçenlerde adidasın bir ayakkabısını beğendim netten, gittim avm de aynı ayakkabının başka rengini denedim ve 38.5 oldu, 38.5 sipariş ettim.Kaldı ki gelen ürün size olmazsa veya beğenmezseniz iade edebiliyorsunuz.Kargo masrafı oluyor sadece zararınız.%50 gibi bir indirimle alıyorsunuz ztn ürünleri, arada bir beğenmezseniz de kargo ücreti telef oluversin, beğendiklerinizden ettiğiniz karın yanında lafı olmaz.Hiç iade etmedim bugüne kadar beğenmediğim olmadı.
Nasıl ki basic parçaları en iyisinden almaya çalışıyoruz, 'çok moda' olan genellikle çok da çabuk 'demode' olur.Çok moda parçalarda veya kırk yılda bir kullanacağınız ne bileyim örneğin tek bir elbiseyle kullanabileceğiniz turuncu bir stiletto gibi ürünlere fazla para yatırmayın.Sadece 1 sezon kullanabileceksiniz, ya da yılda birkaç kez kullanacaksınız.
Çok uygun bir fiyata gece elbisesi buldunuz, size de çok yakıştı, 'amaan nerde giyeceğim' deyip almamazlık etmeyin.Bizim gibi düğünün bol olduğu bir memlekette illa ki yeri gelecektir.Son dakika kıyafet alıp kazıklanacağınıza uygun bulmuşken alın.
Her türlü alışverişte 'Ben bunu neyle giyeceğim, neyle kullanacağım' diye sorgulayın.Birçok parçayla kullanabileceğinize inanıyorsanız alın. Yoksa birsürü kıyafet dolu olan dolaba bakar bakar 'giyecek hiçbirşeyim yok' dersiniz.Sırf ucuz buldunuz diye aldığınız bir parçayı kombinlemeye çalışırken birsürü para harcayabilirsiniz.Bazen gördüğüm şeyleri sırf bu yüzden ucuz da olsa almam.Bilirim ki ben ona uygun ayakkabı, çanta bilmemne almaya kalkarım, o ucuz şey bana çok pahalıya gelir.
Takı konusunda da aynısı geçerli.Birsürü ucu bijuteriniz olacağına, modası geçmeyecek, sıkılmayacağınız, kaliteli, birbirine uyumlu birkaç takınız olsun.Altın ve gümüş takılar evladiyeliktir.
Bakımlı olmak insanın kendisine saygısından sevgisindendir.Siz kendinizi sevip sayarsanız başkaları da sizi sevip sayar.
En önemlisi de kendinizi tanıyıp kendinize uygun olanı seçmek.O mankene çok yakışan kıyafet belki size hiç yakışmayacak, o sanatçıya çok yakışan saç rengi belki size yakışmayacak, saç tipiniz belki kesime uygun değil, belki o kozmetik ürünü cilt türünüze uygun değil gibi gibi.cildinizin, saçınızın,vücudunuzun özelliklerini ve ihtiyaçlarını gözlemleyin.Kusurlarınızı gizlerken güçlü yönlerinize dikkat çekin.
Kendinizi sevin, kendinize güvenin,dik durun ve gülümseyin :) Hiçbirşey bundan daha çekici olamaz :)