- 17 Ağustos 2011
- 22.164
- 138.628
İşte geldim burdayımmm..
Son mesajımın üstünden bir buçuk sene geçmiş.
Aslında aylar önce bu bir bucuk senede hayatımda ne gibi değişiklikler olduğunu uzuuuun uzuuuun yazmıştım. Kalanına yarın devam ederim demiştim ama malesef ki ertesi gün yazının yerinde yeller esiyordu.
Sonrasında da hep niyet ettim ettim üşendim.
Bu yüzden bu sefer yazacağım, kalan kısmı varsa gönderip sonra devam edeceğim :)
İsterseniz hızlıca bir özet geçeyim son bir buçuk senemi.
Buraya son yazdığım haftarda bir iş buldum
Evime cok yakin bir ofis işi. Aslinda görüşmeye giderken 'birkaç ay sonra yeniden konuşmaya basladigim eski sevgilim yanıma Türkiye'ye gelecek. Ne iş olsa yaparım, beğenmezsem de çocuk gelince ayrilirim-birikmiş paramı yeriz' diye düşünmüştüm
O yüzden 'he abi,he başlıyorum' dedim başladım.
Bu sene bir buçuk sene olacak...
Ruhumu daraltan,içimi bunaltan bir iş yeri. İşi genel olarak seviyorum aslında ama hem bana hiç uygun olmayan masabası bir iş, hem patron şirketi, hem gerginlikle beslenen bir şirket. Patron işten Çıkan insanlarin arkasından konusuyor falan :))) insanlar gerçekten çok yalaka. Daha önce yazmıştım - siyasi olarak çok populer (ve tarzını hiç sevmediğim) bir adamın organizasyonunda çalışmıştım. O adamda bile bu kadar yalakayı bir arada görmemiştim. Resmen adam sarı diyor,evet evet sarı diyorlar. Adam 'yok turuncuymus' diyor, evet evet turuncu diyorlar.
Bense... Yani 6 sayfa okudunuz yani, biliyorsunuz az çok karakterimi..
iş arkadaslarim desen okumuş etmiş insanlar 22sinde evlenen arkadaşını görüp ağlıyorlar, ben evlenemedim diye. Biri sevgilisinden dayak yiyor ayrılmıyor,biri kaynanasiyla aynı evde yaşıyor her gün yakınıyor... İlk sayfanin ilk maddelerimden biri beynimi küçülten, bakış acimi daraltan insanlardan uzak kalmakti. Ama iş yerinde malesef tüm gün onlarlayim...
Sonuç olarak yani iş birkac ayla kalmadı, bir bucuk sene oldu
Eski sevgilim geldi, beraber birkaç ay geçirdik...bu çocuk teeeee ilk sayfada bahsettigim bebe. Tam herşey artık güzeldi,tam birbirimize alışmıştık,ülkesine gitme zamanı geldi. Gidince de bazı davranışları kalbimi kırdı, engelledim her yerden. Ama sonuç olarak yine konusuyoruz:) valla araya reklam da alsam kopamiyorum çocuktan. Her konuda ondan cooooook daha iyi -birbirimizi Cook daha sevip mutlu ettiğimiz sevgililerim olmuştu geçmişimde, adlarını bile anmiyorum. Ama bu çocukta bir şey de yok, üç yıldır onu aşamiyorum...
Geçen sene Mayıs'ta Kayseri ve nevşehir'e
Haziran'da Bayramda bartın amasra'ya
15 temmuz'da düzce'ye
Ağustosta bayramda ankaraya-memlekete-sinopa
Ocakta da Mardin ve Diyarbakır'a gittim.
Arada muglaya da gidecektim de uçağı kaçırdım.
Ve geçtiğimiz aylarda yurtdışına gidis dönüş biletim vardı, koronavirus nedeniyle iptal oldu.
Yani bereketli bir sene geçirdim seyehat açısından.
Hamak aldım, iş cikislari ,haftasonlari bisikletimle-otobusle yakındaki bir parka gidip iki ağaç arasına gerip kitabımı okudum, birami cerezimi açtım, bazen sadece müzik dinledim..
Netflix indirip kendime yüz film hedefi koydum ve uyguladim.
Yirmiden fazla tiyatro/Opera ve baleye gittim, tiyatro bilincimi geliştirdim
Yani kısaca böyle geçti...
Hayatımin en güzel ve verimli senesi değildi ama yine de fena değildi...
Gel gelelim bu seneki hedeflerime
Başlamadan önce belirteyim ki bu seneyi 30 yaş öncesi yapılacak her şeyi yaptığım sene olarak geçirmek istiyorum. Çünkü seneye bugünlerde 30yasima girmek üzere olacağım.
Bu sebeple aklına gelenler , "30dan önce şunu da yapmalisin" diyenler yorum atarlarsa çok makbule geçer.
30 yaşım itibariyle freelance çalışıp nomad olmak istiyorum. Yani laptopuyla dünyanın her yerinde çalışabilen dijital gocebe bir insan.
Bunu yapan çokca insan var. Bir uygulamayla turist gezdiriyorum, tanıştığım turistleri ve minnak öğrencileri saymazsak çoğu kişi bir şekilde dijital para kazanmanın yolunu bulmuş ve Türkiye dahil pek çok ülkede yaşayıp bir yandan da para kazanıyorlar.
Ha çok mu kazanıyorlar?? Tabii ki çok değil. Benim de zaten parada pulda gözüm yok:) hayalimi yaşayayım yeter.
Peki buna ulaşmak için ne yaptım?
Proje yazım kursuna katildim
O kadar ..
Başka da bir şey yapmadım.
Yazacağım proje konusu belli aslında. Üniversitede gönüllü olarak bir proje üstlenmiştim. Hem afetler hem çocuklarla ilgili. Gerçekten çok güzeldi ve başından sonuna her aşamasında olduğum için konuya hakimim. Seneye yine uygulayacak bir ekip de var fon gelse... Şimdi ben bunun için proje yazmak istiyorum, hazır da evdeyken. Ama mesela hangi fona basvuracagim bu yurtiçi proje için? Bunu bile bilmiyorum. Ki en önemli şey.
Peki ne yapabilirim??
Kapattigim Facebooku açıp projelerle ilgilenen insanlardan bir kaçina hafiften projemi anlatıp uygun fonu nereden bulacağım konusunda yardım isteyebilirim... Bence ilk aşamada yapılabilecek bir adım .
Yani ne yapılması gerekiyorsa yapıp bu iş yerinden gerçekten ayrılmak istiyorum . Yaşım 30a varmadan hayalimdeki isten para kazanmak istiyorum.
Hatta WhatsAppima girseniz en sık konustugum on kişiden altısı yabancı. Sohbet etmesine ediyorum . Yazarken kendimi çok daha iyi hissediyorum çünkü bilmediğim şeye translateden bakma imkanım var. Kendimi aktardigimi da düşünüyorum.
Amaaaaaaaaaaaaaa
Ama işte yeterli değil.
Ben gerçekten güzel konuşmak istiyorum. Dili konusa konuşa ogrendigim için zamanlardan kurallardan falan bihaberim. Fatih terim ingilizcesiyle Şeyma Subaşı İngilizcesi arasında bir yerdeyim
Konuşuyorum öyle,karşıdaki anlamayinca elden koldan yararlanıyorum
Ama hem proje işinde daha geniş alana yayılmak için, hem otuz yaşında nomadliga geçiş yapıp elimde laptop herhangi bir ülkede yaşamak (hatta belki evlenmek. Belli mi olur?)
Bu yüzden de ihtiyacım olan şey harika bir ingilizce...
Bu yüzden ne yapmam gerekiyor?
Valla sevgili de edindim yıllardır pratik de yapiyorum...kendimi zorladım hiç film dizi izlemezken ingilizce diye her gece dizi izler oldum ..
Ama anca bu kadarim :) ilerlemiyor yani.
Kursa gitsem desen...geçen aylarda bir kurs maceram oldu (bir günlük). Böyle kalıp kalıp anlatıyorlar ya. Şunu diyince bunu de/ must de/puşt de...
İşte onu sevmiyorum
Dil konusunda yıllardır kafa yoruyorum ve bu şekilde (elbet bu sekilde hazırlıkta öğrenenler vardır. Benim kafa böyle işlemiyor diyeyim) dil öğrenilmez. Nasıl doğunca bir şey bilmiyorsak ve zamanla maruz kala kala,önce saçma telaffuzlar sonra düzgün cumleler kuruyorsak , böyle konuşa konuşa öğrenilir dil. Diğer türlüsü bana çok salakca geliyor ve öğrenmeye kapalı oluyorum.
Ama işte sıkıntı olan kısım kendi kendime maruz kalarak ,sohbet ederek öğrendiğim yerde de bir şekilde tikanmam.
Peki bunun için ne yapmalı??
Videolarla yabancılarla konuşabilirim.
Cambly aşırı pahalli. Aylık birlac yüz lira - ki ucyuz liraya gidiş geliş yurtdışı uçak bileti alıyorum ben. Ona para verene kadar gider tatil yapar dile maruz kalırım daha iyi :)
Uzaktandilogren isimli siteden bir mesaj geldi. 5 dk 5tl şeklinde yabancı hocalarla konuşuyorsun. Onu denemeyi düşünüyorum, mesaj attım bana hala donmediler. Belki bana yarari olur
Onun dışında bugün hellotalk ve tandem indirdim, dil öğrenmek isteyen insanların konuştuğu uygulamalar. Mesela ABD'li Türkçe öğrenmek istiyor,benle konuşuyor-birbirimizin konuşma hatalarını düzeltiyoruz ya da kamera acıyoruz... Girdim siteye ekledim bir resim de daha kullanamadim. Kimseye kanım isinmadi.
Amaaaaaa madem nihai hedefimiz bu , birileriyle konusmaliyim .
Ha ayrıca çocuk kitaplarım var, seviyesi a2 olan. Onları çeviriyorum canım sıkıldıkça...
Pufffff Elon Musk cip yapacakmış ya ,takip her dili konuşacakmişiz. Ah ne çok isterim hee:))
Bu yüzden , 30 yaşima kadar gerçekleşmesi için bir hedef koymak istiyorum.
Hedef olarak 60 gram 24 ayar altın almak diyecegim.
Bence ulaşılabilir bir hedef. Ben nomad hayata geçince (tabii ki asya-guneyamerika gibi ucuz bir kita seçeceğim) en azından bir güvencem olur . Ya da birşeyler ters gidip ülkeye geri dönersem en azından dönüş biletim ve hayatımı tekrar kurana kadar beni idare edecek bir birikikim olur.
Ayrıca altın durduğu yerde değer kazanıyor..
Gecen sene bugün 1 gramı 250 tl idi,bugün 386 tl
Geçen sene 60 Gr altın 15 bin liraydı, bugün 23 bin lira. Yani ben bozdurmaya karar verene kadar birkaç defa katlanabilir...
Hedef 60 gr altın. Şu an 20 gr altınım ve 6.000 birikmiş param (15 Gr kadar) var. Ama bu aşırı artışın azalacağını düşünüyorum, o yüzden almiyroum. Çünkü bir anda arttı, bir anda da azalabilir. Yani öyle ümid ediyorum. Belki virüs biraz etkisini yitirip ekonomi düzelince altın da düşer. Belli mi olur?
Ama benim de asamadigim bazı problemlerim var. İlk olarak, annem... Annemle çoğu problemimizi geçtiğimiz yıllarda aştık. Konuşa konuşa,yer yer bağıra bağıra geçmişte takıldığım her şeyi o kadar defa söyledim ki, artık o kadar takılmıyorum. Ve aramız artık çok daha iyi.
Ama ben problemlerimizi gercekten cozmek istiyorum. Sonuçta çocukluk sorunları freudun da dediği gibi tüm hayatımızı etkiliyor. Ayrıca ablam doğum yaptı, birkaç yaşinda yeğenim var. Ve kızın en büyük motivasyonu 'annem gibi olmamak' (annem de canavar değil bu arada. dovmez etmez. Çocukları için yaşar... Sadece senin hassas kalbini incitebilir) Yani ben de anne olacağım,hamile kalacağım...neden bu problemleri yaşayayım ki aşabilmek varken??
Bu nedenle bazı kitaplar aldım listeme , iyi aile yoktur , zor bir ailede büyümek gibi .
Tabii psikolojik problem tek anne değil, ilişkilerimin hep aynı tarz olması (bu da anneye dayanıyor aslında. Zamanında eski sevgililerim terkedilince dünyada tek cekindigim insan olan anneme naklen yayın yaptıkları için belki de yıllardır hayatima türk girmiyor. Aynı dili konuşmadığım insanlardan hoşlanıyorum)...
Ya da normalde çok rahat bir insanken, insanlara /olumsuz durumlara takılmazken bir ilişki içindeyken çok kontrolcü olmam. Mesela normalde iş çıkışı Ayşe ile plan yapalım, son dakika arasın 'ay canım yaaa gelemicem' desin, 'iyi' derim ya eve dönerim ya couchsurfing açar bir turist ararım buluşmak için. Yani cidden bir gram bile takilmam. Aamaaaaaa sevgilim bulusacagimiz gün için 'ya yarın görüşmesek mi?' desin ... Benim kulakta ateşler çıkar.
Bu Amerikalı çocuktan da boyle bir sebeple ayrılmıştım mesela. Yanıma geldigi zamanlar birkaç kötü ev deneyimi olmustu. Son gün için ben ona kalacak bir ev bulmuştum yine bu tarz bir siteden (üstelik bir kadınin eviydi. Düşünün rahatlığimi. Buna bile takilmam) ama akşam kız ve arkadaşlarıyla takildigi için geç yatmış, ayı gibi sabah geç kalktı. Ki son günümüz..ben sinirlendim ama son gün diye uzatmadim, piknik için çay falan demledim. Derken zaten kahvaltı yapmış, 'ikram ettiler almasa mıydım' dedi. Benimle olan piknik planının bozulmasi zaten beni daha çok sinirlendirdi,yine kötü bri şey söylemedim (ayrilmayacagim konularda ters laf etmemeye ozen gösteririm) , 'getirdiklerimin hepsini yiyeceksin' dedim,anlaştık. ben termosla pikniklik malzemelerle yola cikmisken beyefendiye davet etmişler sahile gitmiş kız ve arkadaşlarıyla :)) bana dediği sadece 'bir saat kadar geç gelir misin?'di. Ama bu mesela benim çocuktan ayrılmam için yetti (ki çocuk çok iyi, çok ahlaklı ve anlayışlı biriydi. Bana olan sevgisinden de şüphem yok. Bu davranışı herhangi bir arkadaşım yapsa bir saat dediğin nedir ki,oyalanirdim. Ama çocuğu terkettim)
Hatta elimde termos biraz ağlayıp 'simdi böyle eve gitmeyeyim mutsuz mutsuz' diye düşünüp geçen aylarda tanıştığım -hos bir çocuğu arayıp 'elimde bir termos dolusu çay ve kahvaltılık var. Geleyim mi oralara piknik yapariz' dedim :)
Yani böyle bir insanım... Ve tek arkadaşlık iliskilerimde değil sevgililik ilişkilerinde de daha rahat brii olmak istiyorum. En azından 'bugun bulusmayalim' cümlesi ayrılık sebebi olmasın benim için :)) ilgi bağımlısı salak kizlardan olmayayım... Bu konu başında bahsettiğim -ilk konuyu açarken hayatımdan çıkmak üzere olan,sonra yine giren yine çıkan ve su an hayatımda hala olan çocuk için de geçerli. Ağzında kuş tutsun, yanima taşınsin, memleketine döndüğünde bir soğukluk hissedeyim hemen ayrilmak istiyorum.
Bence bunu atlatabilirim.
Psikolojik sorunlara dönersek...daha rahat, daha kendiyle ilgili doğru kararlar alan , daha iç huzuru olan brii olmak istiyorum, anksiyitelerden nefes darliklarindan kurtulmak istiyorum.
Bunun için ne yapmalı?
Psikologa gitmeli:)
Bunu da yaptım neyse ki. Virüsten önce çok tatlı bir psikolog buldum kendime. Kanım da ısındı. Cidden çoook hoş birisi. Güleryüzlü, yanında kendimi iyi hissettim.
Aslidna psikologa gitmeye karar verdiğim bir an vardı ve sonra neden o kadına gitmediğime dair bir hikayem ama yoruldum,onu da sonra yazarım.
Mesela bunu birine çizmiştim :) hem insanlar mutlu oluyor,hem özel bir hediye oluyor...
Yani basit bir teknik beni güzel resim çizen biri haline getirdi.
İşte istiyorum ki başka konularda da küçük küçük şeylerle hiç yoktan yapabilir konumda olayım.
Bu uğurda her ay bir workshopa katılma kararı aldım.
*İlk olarak heykel kursuna gittim ve cok güzel bir heykel yaptım (internette paylaştığım için buraya atamayacagim, merak edene gönderebilirim)
Şimdi 5 kiloluk kıl alıp evde heykel yapmaya devam etmek istiyorum
*Üniversitede yüz boyama palyacolugu yapardım. Bu konuda iyiyim. Ama güzel kaliteli bir yüz boyama kalemi alıp işi iyi bilen birinden teknik öğrenmek istiyorum. Hem belki nomadlik hayatımda bir dolara yüz boyarim, cebime az para girer
*Kanaviçe panoları yapmayi öğrenmek istiyorum. Tarih marih,küçük şeyler yapılıyor ya...
*Dublaj kursuna katılmak istiyorum
*Suluboya yapmak istiyorum . Hatta küçük kitler alayım, yalnız gittiğim şehirlerde,ülkelerde oturayım bir banka o mimari eseri boyayayim baka baka...
*Ev yapımı bira öğrenmek istiyorum
*Paraya kiyip sarap tadım kursu almak istiyorum
*Hiç yoktan şarkı soyleyince kulak tirmalamamak için şan dersi almak istiyorum
*Çeşit çeşit yemek yapmak istiyorum (iki senedir mutfakla barıştım. Türlü ülkelerden briseyler yapıyorum. Bu konuda kendimi geliştirmek istiyorum)
*Tarot öğrenmek istiyorum (kahve falı bile bakamam)
*Astroloji-evler odalar vs vs hakkında bilgi sahibi olmak istiyorum.
Yani bir ortama girdiğimde bir yetenegimi konuşturmak istiyorum. Bakalım, 30 yaşima gelmeden kaçında başarılı olacağım...
*Otobüs kullanımını daha da azaltmak için scooter almak istiyorum. Yok kiz , motor olan değil. Ayaklı sürüyerek gidiyorsun ya. Katlanıyor,sırta asilıyor. Evim metroya yakin ama yürüyerek gitmeye usendigim için hep otobüse biniyorum
Ama scooterim olsa vin vin giderim. Ya da indigim yerden ikinci arabaya binmem...ya da kısa mesafelerde kullanırım... Bence harika bir fikir.
*Suco'lardan aldım
Geçen indirimdelerdi. (İki hafta oldu hala gelmedi). Bunu aldım çünkü hem küçücük,bitince çantama sığıyor. Zaten ben seyehate hep küçük çantayla çıkarım. Böyle kuculebilen şeyleri seviyorum. Hem de bir yaz boyu iki günde bir şişe su alsam dunyanin plastiğin üreticegim. Aldığım her plastik çöpe. Hem cebime zarar hem bütçeme. Bununla evden-isten çıkarken suyumu doldurabilirim, sebillerden-yurtdisinda çeşmelerden su doldurabilirim... Ne bileyim. Hoş bence
*Vajinal cup kullanmak
İşte bunlardan. Çünkü ped hem kimyasal - sana zarar veriyor. Hem de doğada yüzlerce yıl çözülmüyor doğaya zarar veriyor. Hem emiciligi yuksek, sulara zarar veriyor, hem pişik yapıyor hem de her ay alıyorsun,çok masraflı. Üstelik nomad olursam dağda bayırda,bilmeidgim ülkede ped telaşına mi düşeceğim? Bunlar silikon. Buruşturup takıyorsun ve sekiz saatte bir çıkartıp biriken kanı bosaltiyorsun.
Çok uzun zamandır istiyorum ama hep bir iğrenç geliyor,cesaret edip alamadım
Ama inşallah bu sefer alıp doğaya güzel bir kıyak yapacağım
* Küçük bir silikon kap almak istiyorum. Ne alacağımi tam bilmiyorum ama, yediğim yemeğin artık etlerini ayirmayi seviyorum, kedilere vermek için. Ya da iş arkadaslarimin yemediği seyleri. Normalde poşet kullanıyorum ama hoş olmuyor. Alıp poşete koymaya da bazen utanıp çöpe atıyorum,üzülüyorum. O yüzden gözlük kabı gibi-kolay temizlenen bir şey istiyroum ki etleri vs içine koyayım lokantada-kafede. Sokakta da bulduğum kediye vereyim. Hayatımı kolaylastiracak bir şey. Hem poşet israfını engellemiş olurum
*Plastik kullanımına son vermek : benim için çok zor çünkü plastiğe bağımlı yaşıyorum. Ama şu kabiyla - kedi yemek kabiyla-vajinal cupla biraz ilerleme katedecegim. Poşet yasagindan beri minik katlanan posetlerim imdadıma yetisiyor... bilmiyorum alternatif olarak ne yapılabilir? Yardımcı olursanız sevinirim.
Bugün itibariyle yeşil yerler seyehat amacıyla gittiklerim , pembe yerler de 30 yaşima gelmeden gitmeyi düşünüldüğüm şehirler.
Koronavirus olmasaydı 23 Nisan tatilinde boluya, bugünlerde 19 Mayıs'ta Kastamonu ya da Zonguldak'a gitmeyi düşünüyordum. THY indiriminden de ara ara cuma cumartesi pazar için Güneydoğu biletleri alacaktım ama kısmet. Geç olsun güç olmasın diyelim...
Aslında 30 yaşa 30 ülke hayalim de vardı. Korona nedeniyle biletlerim yanmasa balkanlarda 4 ülke gezecektim. Hedefime varmama az kalacaktı. Ama şimdi için çok bir uygun olmayacak gibi duruyor. Özellikle virüsten sonra O yüzden bunu yazmayacağım . Yine de Allah'tan ümit kesilmez, bakalım :) yine de İsrail/Filistin/ Ürdün ve Rusya'ya gitmeyi istiyorum.
Başka başka ne yazsam? Bilemedim ya ...aklıma geldikçe eklerim.
Umarım aktif bir şekilde kullanırım ve geçen seneler gibi beni motive eder bu sayfa
Son mesajımın üstünden bir buçuk sene geçmiş.
Aslında aylar önce bu bir bucuk senede hayatımda ne gibi değişiklikler olduğunu uzuuuun uzuuuun yazmıştım. Kalanına yarın devam ederim demiştim ama malesef ki ertesi gün yazının yerinde yeller esiyordu.
Sonrasında da hep niyet ettim ettim üşendim.
Bu yüzden bu sefer yazacağım, kalan kısmı varsa gönderip sonra devam edeceğim :)
İsterseniz hızlıca bir özet geçeyim son bir buçuk senemi.
Buraya son yazdığım haftarda bir iş buldum
Evime cok yakin bir ofis işi. Aslinda görüşmeye giderken 'birkaç ay sonra yeniden konuşmaya basladigim eski sevgilim yanıma Türkiye'ye gelecek. Ne iş olsa yaparım, beğenmezsem de çocuk gelince ayrilirim-birikmiş paramı yeriz' diye düşünmüştüm
O yüzden 'he abi,he başlıyorum' dedim başladım.
Bu sene bir buçuk sene olacak...
Ruhumu daraltan,içimi bunaltan bir iş yeri. İşi genel olarak seviyorum aslında ama hem bana hiç uygun olmayan masabası bir iş, hem patron şirketi, hem gerginlikle beslenen bir şirket. Patron işten Çıkan insanlarin arkasından konusuyor falan :))) insanlar gerçekten çok yalaka. Daha önce yazmıştım - siyasi olarak çok populer (ve tarzını hiç sevmediğim) bir adamın organizasyonunda çalışmıştım. O adamda bile bu kadar yalakayı bir arada görmemiştim. Resmen adam sarı diyor,evet evet sarı diyorlar. Adam 'yok turuncuymus' diyor, evet evet turuncu diyorlar.
Bense... Yani 6 sayfa okudunuz yani, biliyorsunuz az çok karakterimi..
iş arkadaslarim desen okumuş etmiş insanlar 22sinde evlenen arkadaşını görüp ağlıyorlar, ben evlenemedim diye. Biri sevgilisinden dayak yiyor ayrılmıyor,biri kaynanasiyla aynı evde yaşıyor her gün yakınıyor... İlk sayfanin ilk maddelerimden biri beynimi küçülten, bakış acimi daraltan insanlardan uzak kalmakti. Ama iş yerinde malesef tüm gün onlarlayim...
Sonuç olarak yani iş birkac ayla kalmadı, bir bucuk sene oldu
Eski sevgilim geldi, beraber birkaç ay geçirdik...bu çocuk teeeee ilk sayfada bahsettigim bebe. Tam herşey artık güzeldi,tam birbirimize alışmıştık,ülkesine gitme zamanı geldi. Gidince de bazı davranışları kalbimi kırdı, engelledim her yerden. Ama sonuç olarak yine konusuyoruz:) valla araya reklam da alsam kopamiyorum çocuktan. Her konuda ondan cooooook daha iyi -birbirimizi Cook daha sevip mutlu ettiğimiz sevgililerim olmuştu geçmişimde, adlarını bile anmiyorum. Ama bu çocukta bir şey de yok, üç yıldır onu aşamiyorum...
Geçen sene Mayıs'ta Kayseri ve nevşehir'e
Haziran'da Bayramda bartın amasra'ya
15 temmuz'da düzce'ye
Ağustosta bayramda ankaraya-memlekete-sinopa
Ocakta da Mardin ve Diyarbakır'a gittim.
Arada muglaya da gidecektim de uçağı kaçırdım.
Ve geçtiğimiz aylarda yurtdışına gidis dönüş biletim vardı, koronavirus nedeniyle iptal oldu.
Yani bereketli bir sene geçirdim seyehat açısından.
Hamak aldım, iş cikislari ,haftasonlari bisikletimle-otobusle yakındaki bir parka gidip iki ağaç arasına gerip kitabımı okudum, birami cerezimi açtım, bazen sadece müzik dinledim..
Netflix indirip kendime yüz film hedefi koydum ve uyguladim.
Yirmiden fazla tiyatro/Opera ve baleye gittim, tiyatro bilincimi geliştirdim
Yani kısaca böyle geçti...
Hayatımin en güzel ve verimli senesi değildi ama yine de fena değildi...
Gel gelelim bu seneki hedeflerime
Başlamadan önce belirteyim ki bu seneyi 30 yaş öncesi yapılacak her şeyi yaptığım sene olarak geçirmek istiyorum. Çünkü seneye bugünlerde 30yasima girmek üzere olacağım.
Bu sebeple aklına gelenler , "30dan önce şunu da yapmalisin" diyenler yorum atarlarsa çok makbule geçer.
- HAYALİNDEKİ İŞ İÇİN ARAŞTIRMA YAP
Hayalimdeki isin ne olduğunu zaten burada belirtmiştim .Aslında esas isteğin ne diye sorarsan,yani kısa dönemli degil-on yıl sonra ne olmak istiyorsun diye (ki gelecekle ilgili sorulara asla cevap vermem, bu hayalimi ilk defa paylaşıyorum) hani geçen ay gittim ya Avrupa'ya. Onun gibi ulusal ajans projelerinin olduğu bir ofis açmak. Binbir çeşit proje var ve bu şekilde çalışan çok ofis var.
Peki bunun için ne yapabilirim? Bir projeye katılmak ilk aşamaydi.
İkinci aşama dilimi anadil seviyesine getirmek- ki cabaliyorum
Üçüncü aşama da proje yazmayı öğrenmek,biraz bu işlerin içine girmek. Beni bu gittiğim projeye gönderen kişi kurstan bir arkadaşımdı. O da Freelance olarak bu işleri yapiyor- ek gelir ve seyehat olsun diye. Ona söylemiştim,bir sonraki proje yazımına beni de dahil etmesini, o da çok sevinmişti. Böyle böyle işimden arta kalan zamanlarda proje yazabilirim, azıcık param olunca haftasonu olan kurslar var,onlara katilabilirim. Belki bir iki küçük projeye daha katilirim, ya da arkadaşım gibi Türkiye'de yapılacak bir kaç projeyi üstlenebilirim... yeterli deneyim ve çevre edindikten sonra da kadın girişimcilere destek veren bir hibeden yararlanıp bir ofis açmak .
Ferah bir ofis, bir duvarında boydan boya harita olan, haftasonu çalışılmayan, çalışanlara ek imkan olarak istedigi ikinci bir dil için kurs imkanı sunan...
Böyle bir hayal. Kendimi geç kalmış gibi hissetmiyorum. Bence adım adım bu yönde ilerlemeliyim.
30 yaşım itibariyle freelance çalışıp nomad olmak istiyorum. Yani laptopuyla dünyanın her yerinde çalışabilen dijital gocebe bir insan.
Bunu yapan çokca insan var. Bir uygulamayla turist gezdiriyorum, tanıştığım turistleri ve minnak öğrencileri saymazsak çoğu kişi bir şekilde dijital para kazanmanın yolunu bulmuş ve Türkiye dahil pek çok ülkede yaşayıp bir yandan da para kazanıyorlar.
Ha çok mu kazanıyorlar?? Tabii ki çok değil. Benim de zaten parada pulda gözüm yok:) hayalimi yaşayayım yeter.
Peki buna ulaşmak için ne yaptım?
Proje yazım kursuna katildim
O kadar ..
Başka da bir şey yapmadım.
Yazacağım proje konusu belli aslında. Üniversitede gönüllü olarak bir proje üstlenmiştim. Hem afetler hem çocuklarla ilgili. Gerçekten çok güzeldi ve başından sonuna her aşamasında olduğum için konuya hakimim. Seneye yine uygulayacak bir ekip de var fon gelse... Şimdi ben bunun için proje yazmak istiyorum, hazır da evdeyken. Ama mesela hangi fona basvuracagim bu yurtiçi proje için? Bunu bile bilmiyorum. Ki en önemli şey.
Peki ne yapabilirim??
Kapattigim Facebooku açıp projelerle ilgilenen insanlardan bir kaçina hafiften projemi anlatıp uygun fonu nereden bulacağım konusunda yardım isteyebilirim... Bence ilk aşamada yapılabilecek bir adım .
Yani ne yapılması gerekiyorsa yapıp bu iş yerinden gerçekten ayrılmak istiyorum . Yaşım 30a varmadan hayalimdeki isten para kazanmak istiyorum.
- İNGİLİZCENİ İLERLET
Hatta WhatsAppima girseniz en sık konustugum on kişiden altısı yabancı. Sohbet etmesine ediyorum . Yazarken kendimi çok daha iyi hissediyorum çünkü bilmediğim şeye translateden bakma imkanım var. Kendimi aktardigimi da düşünüyorum.
Amaaaaaaaaaaaaaa
Ama işte yeterli değil.
Ben gerçekten güzel konuşmak istiyorum. Dili konusa konuşa ogrendigim için zamanlardan kurallardan falan bihaberim. Fatih terim ingilizcesiyle Şeyma Subaşı İngilizcesi arasında bir yerdeyim
Konuşuyorum öyle,karşıdaki anlamayinca elden koldan yararlanıyorum
Ama hem proje işinde daha geniş alana yayılmak için, hem otuz yaşında nomadliga geçiş yapıp elimde laptop herhangi bir ülkede yaşamak (hatta belki evlenmek. Belli mi olur?)
Bu yüzden de ihtiyacım olan şey harika bir ingilizce...
Bu yüzden ne yapmam gerekiyor?
Valla sevgili de edindim yıllardır pratik de yapiyorum...kendimi zorladım hiç film dizi izlemezken ingilizce diye her gece dizi izler oldum ..
Ama anca bu kadarim :) ilerlemiyor yani.
Kursa gitsem desen...geçen aylarda bir kurs maceram oldu (bir günlük). Böyle kalıp kalıp anlatıyorlar ya. Şunu diyince bunu de/ must de/puşt de...
İşte onu sevmiyorum
Dil konusunda yıllardır kafa yoruyorum ve bu şekilde (elbet bu sekilde hazırlıkta öğrenenler vardır. Benim kafa böyle işlemiyor diyeyim) dil öğrenilmez. Nasıl doğunca bir şey bilmiyorsak ve zamanla maruz kala kala,önce saçma telaffuzlar sonra düzgün cumleler kuruyorsak , böyle konuşa konuşa öğrenilir dil. Diğer türlüsü bana çok salakca geliyor ve öğrenmeye kapalı oluyorum.
Ama işte sıkıntı olan kısım kendi kendime maruz kalarak ,sohbet ederek öğrendiğim yerde de bir şekilde tikanmam.
Peki bunun için ne yapmalı??
Videolarla yabancılarla konuşabilirim.
Cambly aşırı pahalli. Aylık birlac yüz lira - ki ucyuz liraya gidiş geliş yurtdışı uçak bileti alıyorum ben. Ona para verene kadar gider tatil yapar dile maruz kalırım daha iyi :)
Uzaktandilogren isimli siteden bir mesaj geldi. 5 dk 5tl şeklinde yabancı hocalarla konuşuyorsun. Onu denemeyi düşünüyorum, mesaj attım bana hala donmediler. Belki bana yarari olur
Onun dışında bugün hellotalk ve tandem indirdim, dil öğrenmek isteyen insanların konuştuğu uygulamalar. Mesela ABD'li Türkçe öğrenmek istiyor,benle konuşuyor-birbirimizin konuşma hatalarını düzeltiyoruz ya da kamera acıyoruz... Girdim siteye ekledim bir resim de daha kullanamadim. Kimseye kanım isinmadi.
Amaaaaaa madem nihai hedefimiz bu , birileriyle konusmaliyim .
Ha ayrıca çocuk kitaplarım var, seviyesi a2 olan. Onları çeviriyorum canım sıkıldıkça...
Pufffff Elon Musk cip yapacakmış ya ,takip her dili konuşacakmişiz. Ah ne çok isterim hee:))
- PARA BİRİKTİR
Bu yüzden , 30 yaşima kadar gerçekleşmesi için bir hedef koymak istiyorum.
Hedef olarak 60 gram 24 ayar altın almak diyecegim.
Bence ulaşılabilir bir hedef. Ben nomad hayata geçince (tabii ki asya-guneyamerika gibi ucuz bir kita seçeceğim) en azından bir güvencem olur . Ya da birşeyler ters gidip ülkeye geri dönersem en azından dönüş biletim ve hayatımı tekrar kurana kadar beni idare edecek bir birikikim olur.
Ayrıca altın durduğu yerde değer kazanıyor..
Gecen sene bugün 1 gramı 250 tl idi,bugün 386 tl
Geçen sene 60 Gr altın 15 bin liraydı, bugün 23 bin lira. Yani ben bozdurmaya karar verene kadar birkaç defa katlanabilir...
Hedef 60 gr altın. Şu an 20 gr altınım ve 6.000 birikmiş param (15 Gr kadar) var. Ama bu aşırı artışın azalacağını düşünüyorum, o yüzden almiyroum. Çünkü bir anda arttı, bir anda da azalabilir. Yani öyle ümid ediyorum. Belki virüs biraz etkisini yitirip ekonomi düzelince altın da düşer. Belli mi olur?
- KENDİNİ TANİ, PSİKOLOJİNİ DÜZELT
Ama benim de asamadigim bazı problemlerim var. İlk olarak, annem... Annemle çoğu problemimizi geçtiğimiz yıllarda aştık. Konuşa konuşa,yer yer bağıra bağıra geçmişte takıldığım her şeyi o kadar defa söyledim ki, artık o kadar takılmıyorum. Ve aramız artık çok daha iyi.
Ama ben problemlerimizi gercekten cozmek istiyorum. Sonuçta çocukluk sorunları freudun da dediği gibi tüm hayatımızı etkiliyor. Ayrıca ablam doğum yaptı, birkaç yaşinda yeğenim var. Ve kızın en büyük motivasyonu 'annem gibi olmamak' (annem de canavar değil bu arada. dovmez etmez. Çocukları için yaşar... Sadece senin hassas kalbini incitebilir) Yani ben de anne olacağım,hamile kalacağım...neden bu problemleri yaşayayım ki aşabilmek varken??
Bu nedenle bazı kitaplar aldım listeme , iyi aile yoktur , zor bir ailede büyümek gibi .
Tabii psikolojik problem tek anne değil, ilişkilerimin hep aynı tarz olması (bu da anneye dayanıyor aslında. Zamanında eski sevgililerim terkedilince dünyada tek cekindigim insan olan anneme naklen yayın yaptıkları için belki de yıllardır hayatima türk girmiyor. Aynı dili konuşmadığım insanlardan hoşlanıyorum)...
Ya da normalde çok rahat bir insanken, insanlara /olumsuz durumlara takılmazken bir ilişki içindeyken çok kontrolcü olmam. Mesela normalde iş çıkışı Ayşe ile plan yapalım, son dakika arasın 'ay canım yaaa gelemicem' desin, 'iyi' derim ya eve dönerim ya couchsurfing açar bir turist ararım buluşmak için. Yani cidden bir gram bile takilmam. Aamaaaaaa sevgilim bulusacagimiz gün için 'ya yarın görüşmesek mi?' desin ... Benim kulakta ateşler çıkar.
Bu Amerikalı çocuktan da boyle bir sebeple ayrılmıştım mesela. Yanıma geldigi zamanlar birkaç kötü ev deneyimi olmustu. Son gün için ben ona kalacak bir ev bulmuştum yine bu tarz bir siteden (üstelik bir kadınin eviydi. Düşünün rahatlığimi. Buna bile takilmam) ama akşam kız ve arkadaşlarıyla takildigi için geç yatmış, ayı gibi sabah geç kalktı. Ki son günümüz..ben sinirlendim ama son gün diye uzatmadim, piknik için çay falan demledim. Derken zaten kahvaltı yapmış, 'ikram ettiler almasa mıydım' dedi. Benimle olan piknik planının bozulmasi zaten beni daha çok sinirlendirdi,yine kötü bri şey söylemedim (ayrilmayacagim konularda ters laf etmemeye ozen gösteririm) , 'getirdiklerimin hepsini yiyeceksin' dedim,anlaştık. ben termosla pikniklik malzemelerle yola cikmisken beyefendiye davet etmişler sahile gitmiş kız ve arkadaşlarıyla :)) bana dediği sadece 'bir saat kadar geç gelir misin?'di. Ama bu mesela benim çocuktan ayrılmam için yetti (ki çocuk çok iyi, çok ahlaklı ve anlayışlı biriydi. Bana olan sevgisinden de şüphem yok. Bu davranışı herhangi bir arkadaşım yapsa bir saat dediğin nedir ki,oyalanirdim. Ama çocuğu terkettim)
Hatta elimde termos biraz ağlayıp 'simdi böyle eve gitmeyeyim mutsuz mutsuz' diye düşünüp geçen aylarda tanıştığım -hos bir çocuğu arayıp 'elimde bir termos dolusu çay ve kahvaltılık var. Geleyim mi oralara piknik yapariz' dedim :)
Yani böyle bir insanım... Ve tek arkadaşlık iliskilerimde değil sevgililik ilişkilerinde de daha rahat brii olmak istiyorum. En azından 'bugun bulusmayalim' cümlesi ayrılık sebebi olmasın benim için :)) ilgi bağımlısı salak kizlardan olmayayım... Bu konu başında bahsettiğim -ilk konuyu açarken hayatımdan çıkmak üzere olan,sonra yine giren yine çıkan ve su an hayatımda hala olan çocuk için de geçerli. Ağzında kuş tutsun, yanima taşınsin, memleketine döndüğünde bir soğukluk hissedeyim hemen ayrilmak istiyorum.
Bence bunu atlatabilirim.
Psikolojik sorunlara dönersek...daha rahat, daha kendiyle ilgili doğru kararlar alan , daha iç huzuru olan brii olmak istiyorum, anksiyitelerden nefes darliklarindan kurtulmak istiyorum.
Bunun için ne yapmalı?
Psikologa gitmeli:)
Bunu da yaptım neyse ki. Virüsten önce çok tatlı bir psikolog buldum kendime. Kanım da ısındı. Cidden çoook hoş birisi. Güleryüzlü, yanında kendimi iyi hissettim.
Aslidna psikologa gitmeye karar verdiğim bir an vardı ve sonra neden o kadına gitmediğime dair bir hikayem ama yoruldum,onu da sonra yazarım.
- HOBİ EDİN, AZ DA OLSA BİLGİ SAHİBİ OL
Mesela bunu birine çizmiştim :) hem insanlar mutlu oluyor,hem özel bir hediye oluyor...
Yani basit bir teknik beni güzel resim çizen biri haline getirdi.
İşte istiyorum ki başka konularda da küçük küçük şeylerle hiç yoktan yapabilir konumda olayım.
Bu uğurda her ay bir workshopa katılma kararı aldım.
*İlk olarak heykel kursuna gittim ve cok güzel bir heykel yaptım (internette paylaştığım için buraya atamayacagim, merak edene gönderebilirim)
Şimdi 5 kiloluk kıl alıp evde heykel yapmaya devam etmek istiyorum
*Üniversitede yüz boyama palyacolugu yapardım. Bu konuda iyiyim. Ama güzel kaliteli bir yüz boyama kalemi alıp işi iyi bilen birinden teknik öğrenmek istiyorum. Hem belki nomadlik hayatımda bir dolara yüz boyarim, cebime az para girer
*Kanaviçe panoları yapmayi öğrenmek istiyorum. Tarih marih,küçük şeyler yapılıyor ya...
*Dublaj kursuna katılmak istiyorum
*Suluboya yapmak istiyorum . Hatta küçük kitler alayım, yalnız gittiğim şehirlerde,ülkelerde oturayım bir banka o mimari eseri boyayayim baka baka...
*Ev yapımı bira öğrenmek istiyorum
*Paraya kiyip sarap tadım kursu almak istiyorum
*Hiç yoktan şarkı soyleyince kulak tirmalamamak için şan dersi almak istiyorum
*Çeşit çeşit yemek yapmak istiyorum (iki senedir mutfakla barıştım. Türlü ülkelerden briseyler yapıyorum. Bu konuda kendimi geliştirmek istiyorum)
*Tarot öğrenmek istiyorum (kahve falı bile bakamam)
*Astroloji-evler odalar vs vs hakkında bilgi sahibi olmak istiyorum.
Yani bir ortama girdiğimde bir yetenegimi konuşturmak istiyorum. Bakalım, 30 yaşima gelmeden kaçında başarılı olacağım...
- 30 YAŞIMA EN GUZEL HALİMLE GİRMEK İSTİYORUM
- Dislerime şeffaf Aparey taktırmak. Normalde seviyordum hafif çarpık dişlerimi. Hem beni genç gösteriyor hem de şirinler. Ama artık rahatsız olmaya başladım. Hem arada yirmilik disimi,azı dişimi falan çektirince buldukları boşluğa gitmeye başladılar, hem de artık 30 yaşında kadın olacağım. Çarpık dislerimle küçük görünme yaşında değilim. Çok daha düz ve güzel disler için virüs biter bitmez apareye koşacağım
- Dolabimi düzenlemek/kapsul gardolaba gecmek. Geçen senelerde bu sayfayı açarken uzun uzun yazmıştım hiç kıyafet almadigimi, yıllardır alışveriş yapmadığımi.. ama bu sene kapsül gardolaba geçmeye karar verdim ve sonbahar kış dolabım için ilk defa alışveriş yaptım. Gerçekten de beni birkaç kış idare edecek güzel parçalar aldım, çok az eksiği kadı. Uzun uzun yazmak üzere bekliyor bu konu. Şimdi de yaz dolabımi hazirlamaliyim. Vakti gelince uzun uzun yazacağım
- cildine özen göstermek. Bir süre gece ve gündüz kremi kullandım ama sonra bıraktım. Ama bu günlugu tuttuğum sürece cilt bakımıma-nemlendirilmesine-sac ve yüz maskelerine önem vereceğim
- spor yapmak. zaten yapı olarak zayıf bir kızım. 163 boy 52 kilo. Ama bu günlüğe baslarken yaptigim squat bile hala totomda. Yani zayıf değil fit olmak istiyorum. Bu nedenle de gerçekten spor yapmak istiyorum. Öyle ayda üç beş gün değil. Bunu hayatıma almak istiyorum. Bir uygulama indirdim başlangıç olarak. Esneme hareketleri var ve 30 günün sonunda bacağını 180 derece açıyorsun. Bugünlerde bunu yapmak istiyorum. Açarsam buraya da atarım .
- Lazer Epilasyona gitmek . Yıllar önce sekiz seans gitmiştim ama bir hayrını görmemiştim. Ama gidip de biten arkadaşlarım var. Onlardan aldığım gaz ile tekrar başlatacağım bu süreci. Kol ve bacaktan ziyade alamadığım ama varlığından rahatsız olduğum sirt-gobek bölgesini falan istiyorum/sulalemin bir tarafının kasında bile tüy çıkmaz . Benim çektiğim taraf malesef biraz maymun ırkına yakın Ya da evde kullanılan lazer makinasi mi alsam diyorum ama kararsızım yaaaa....Bu konuda deneyimi olan varsa yazarsa sevinirim (önceki 8senansim da kol ve bacak hariç tüm bölgelerdi. Memnun kalmamıştım)
- dovme yaptırmak . Zaten bir dovmem var. İsteğim belime ikinci bir dövme yaptırmak. Ne olduğu da belli ...ama dövme için lazerin bitmesi lazim
- DOĞAYI KORUMAK, DAHA EKOLOJİK YAŞAMA AYAK UYDURAN BİR KADİN OLMAK
*Otobüs kullanımını daha da azaltmak için scooter almak istiyorum. Yok kiz , motor olan değil. Ayaklı sürüyerek gidiyorsun ya. Katlanıyor,sırta asilıyor. Evim metroya yakin ama yürüyerek gitmeye usendigim için hep otobüse biniyorum
Ama scooterim olsa vin vin giderim. Ya da indigim yerden ikinci arabaya binmem...ya da kısa mesafelerde kullanırım... Bence harika bir fikir.
*Suco'lardan aldım
Geçen indirimdelerdi. (İki hafta oldu hala gelmedi). Bunu aldım çünkü hem küçücük,bitince çantama sığıyor. Zaten ben seyehate hep küçük çantayla çıkarım. Böyle kuculebilen şeyleri seviyorum. Hem de bir yaz boyu iki günde bir şişe su alsam dunyanin plastiğin üreticegim. Aldığım her plastik çöpe. Hem cebime zarar hem bütçeme. Bununla evden-isten çıkarken suyumu doldurabilirim, sebillerden-yurtdisinda çeşmelerden su doldurabilirim... Ne bileyim. Hoş bence
*Vajinal cup kullanmak
İşte bunlardan. Çünkü ped hem kimyasal - sana zarar veriyor. Hem de doğada yüzlerce yıl çözülmüyor doğaya zarar veriyor. Hem emiciligi yuksek, sulara zarar veriyor, hem pişik yapıyor hem de her ay alıyorsun,çok masraflı. Üstelik nomad olursam dağda bayırda,bilmeidgim ülkede ped telaşına mi düşeceğim? Bunlar silikon. Buruşturup takıyorsun ve sekiz saatte bir çıkartıp biriken kanı bosaltiyorsun.
Çok uzun zamandır istiyorum ama hep bir iğrenç geliyor,cesaret edip alamadım
Ama inşallah bu sefer alıp doğaya güzel bir kıyak yapacağım
* Küçük bir silikon kap almak istiyorum. Ne alacağımi tam bilmiyorum ama, yediğim yemeğin artık etlerini ayirmayi seviyorum, kedilere vermek için. Ya da iş arkadaslarimin yemediği seyleri. Normalde poşet kullanıyorum ama hoş olmuyor. Alıp poşete koymaya da bazen utanıp çöpe atıyorum,üzülüyorum. O yüzden gözlük kabı gibi-kolay temizlenen bir şey istiyroum ki etleri vs içine koyayım lokantada-kafede. Sokakta da bulduğum kediye vereyim. Hayatımı kolaylastiracak bir şey. Hem poşet israfını engellemiş olurum
*Plastik kullanımına son vermek : benim için çok zor çünkü plastiğe bağımlı yaşıyorum. Ama şu kabiyla - kedi yemek kabiyla-vajinal cupla biraz ilerleme katedecegim. Poşet yasagindan beri minik katlanan posetlerim imdadıma yetisiyor... bilmiyorum alternatif olarak ne yapılabilir? Yardımcı olursanız sevinirim.
- Daha çok konsere git,daha çok tiyatroya -operaya git, daha çok film izle ,daha çok kitap oku
- seyehat edeceğin hiçbir fırsatı kacirma
Bugün itibariyle yeşil yerler seyehat amacıyla gittiklerim , pembe yerler de 30 yaşima gelmeden gitmeyi düşünüldüğüm şehirler.
Koronavirus olmasaydı 23 Nisan tatilinde boluya, bugünlerde 19 Mayıs'ta Kastamonu ya da Zonguldak'a gitmeyi düşünüyordum. THY indiriminden de ara ara cuma cumartesi pazar için Güneydoğu biletleri alacaktım ama kısmet. Geç olsun güç olmasın diyelim...
Aslında 30 yaşa 30 ülke hayalim de vardı. Korona nedeniyle biletlerim yanmasa balkanlarda 4 ülke gezecektim. Hedefime varmama az kalacaktı. Ama şimdi için çok bir uygun olmayacak gibi duruyor. Özellikle virüsten sonra O yüzden bunu yazmayacağım . Yine de Allah'tan ümit kesilmez, bakalım :) yine de İsrail/Filistin/ Ürdün ve Rusya'ya gitmeyi istiyorum.
Başka başka ne yazsam? Bilemedim ya ...aklıma geldikçe eklerim.
Umarım aktif bir şekilde kullanırım ve geçen seneler gibi beni motive eder bu sayfa