- 30 Ocak 2017
- 12.992
- 195.661
Bizim yıllardır süregelen bir "ev alma" muhabbetimiz var. Daha doğrusu kv min bize ev alacağını söyleme durumudur aslında. Kv maddi durumu iyi, Allah daha çok versin. Eşimle nişanlandığımız dönemden beri bize bir ev alınacağını, evi olmayan tek oğlunun eşim olduğunu söyler. Şuan da kv min 35 yıllık binasında oturuyoruz. Buradan da kiralar alıyor. Biz kira vermiyoruz ama ev kötü durumda. Depreme dayanıklı değil. Gereksiz büyük ve eski sistem olduğu için ısı yalıtım yok. Kesinlikle ısınmıyor. Bağcılarda oturuyorum. Kvdem de özellikle depremden korktuğu için Kendisi yeni evinde oturuyor 2 senedir. Biz evleneli 2,5 sene oldu, hala lafı geçiyor. Ama ortada hiçbir şey yok. Bu arada benim kv demden hiçbir şekilde ev talebim olmadı. Para onun parası. Zaten Allaha şükür eşimin de işi iyidir parasını kazanır. Orta halli geçinir gideriz. Çok istersek ve dişimizi sıkarsak eşimde bir ev satın alabilir. Eşime de güvenirim yani. Ama ev sahibi olmak heleki şu zamanda hiç kolay değil. Sabretmek gerek. Geçinebilmek gerek en önemlisi. Çünkü ev kredisi bizi hayli zorlayacak.. Bir de bebeğimiz var şimdi.
Neyse, kv sürekli ev lafını geçirince ister istemez bende bir heves oldu. Evlere bakmaya başladım. Kaç odalı, kaç m2, banyosu nasıl.. Kullandığım banyo kutup kadar soğuk ve su bile doğru düzgün ısınmıyor. Kaç kere yaptırdık, bana mısın demedi. Ben çok heveslendim tabi. Halime şükretsem de, yeni bir evin hayalini kurmamı sağladı. Eşimde annesinin ev alma konusunda ciddi olduğunu söylüyordu. Ya da almasa bile oturduğumz dairenin kirasını bize vereceğini bu şekilde başka bir yerde oturabileceğimizi söylüyordu.
Kv mle geçenlerde konuştuk. Zaten lafı döndürüp dolaştırıp bir şekilde eve bağlıyordum. "Depremde geliyormuş" falan.. :) kv hemen cevap tabi, " e kızım ev alacağız da işte şimdi her yer çok pahalı"
"Bağcılar zaten çok pahalı yer. Kaldı ki biz eşimle burada oturmak istemiyoruz. Buranın muhitini sevemedik. Yine yakın olsun, bir minibüs mesafesinde de olsa farklı bir semtte oturmak istiyoruz"
Kaynanam ayırdı gözlerini "Bak görümcen burada, ben burada, senin ne işin var başka yerde."
"Neden? Oğulların Hepsi istediği semtte oturuyorlar sıkça da görüşüyorsunuz. Bizim de yeni bir ev alma durumumuz olacaksa İkinci bir ev şansımız var, ikinci bir muhit. Neden istediğimiz yerde olmasın? Kaldı ki fizana gitmeyeceğiz ki. Yine şimdi oturduğun yerden yanıma 10 dk minibüsle geliyorsan, o zaman 15 dk 20 dk minibüsle gelirsin. Ya da metronun yanındasın aslında sana her yer yakın da, ben yine uzaga gitmek istemiyorum o kadar."
Yok kv kararlı " Oğluna ev aldıda nereye gönderdi derler, beni kınarlar. Annene yakın olsa hemen gidersin değil mi?" Buraya ayrıca sinir oldum.
"O Annem, babam, kardeşim. " ki onu da amaç edinmemiştim aslında. Edinsemde ne gibi bir sorun var burada anlamadım. Neyse.. Cevap vermedi buna. Sonra, "Biz hep bir arada oluruz, sonra gidersin havalanırsın gittiğin yerde."
Ama hayır insanın geçinmeye gönlü yoksa zaten nereye giderse gitsin aynıdır o insan..
"Baksana bağcılarda oturmayacakmışsınız."
Arkadaşlar benim kocam geçindirir yine karısını bebeğini, yapacaksa kocamın eli ekmek tutuyo kocam da yapar. Ama zoruma giden kv min böyle dayatma yaparak, yönetmeye çalışarak, para ondan çıkıyor bize lutfediyor diye bir şeylere mecbur bırakmaya çalışması. Yani kelimenin tam anlamıyla emrivaki yapıyor bana. Ev alma isteği üzerine bu dayatmayı kabul ederim diye düşünüyor. Ama bende bu duruma gelmek zorunda değilim. Bizim de bir ailemiz var artık. Nerede yaşayacağımıza niye biz karar veremiyoruz?
Sonra eşime durumu anlattım. Şasirdi eşim.. Annesi karşılıklı iyilik yapıyor. İnanın içime soktuğu heves resmen oturdu içime öyle kaldı. Eşim, şimdi annem yardım etmiyor diye biz ev alamayacak mıyız sanıyorsun? Yine alacağız. Sen bana güvensene. Çalışıyorum ben çok şükür öderiz yavaş yavaş. Hevesin hiç kırılmasın dedi. Ama benim derdim bu değildi ki. Kv min yaptığı şeyi kaldıramadım ben. Bu şekilde de eşimi zora sokmak istemeyeceğim.. Zor olacak çünkü. Ama şuan da buradan feci soğumuş durumdayım.
Ne yapmalıyım.. Çıkalım mı buradan kararımızı verip. Yoksa aynen idare mi etmeliyim..
Güncelleme: Eşimle ev konusunda ayrı bir yol çizmeye karar vermiştik ve bir süre sessizlik olmuştu. Ama kaynanam ve kaynım birlesip o bahsi geçen bagcilar evini almışlar. Eşimi tapuya cagirdiklari zaman ikimizinde haberi oldu. Hatta o gün aramızda küçük bir kıyamet koptu. Normalde buna sevinmem havalara ucmam gerekirken olayların gelişme şeklinden dolayı bizimki o sekilde can sıkıcı oldu ama o saatten sonra zaten eşime laf geciremedim. Gitti tapusunu aldı ve konuyu kapattı. Başka bir şekilde yoluna bakabilecegimizi söyleyip beni de buna inandirmisti. Ya da ben buna inanmak istemistim. Elbette şu zamanda ev için kredi çekip bir borç yükünün altına girmek kolay değil. Ama o yapabileceğini söyleyince bende erkeklik gururunu kırmamak adına Destek olup yaparız tabi demiştim. Ama olmadı.. Eminim buna sasirmadiniz. Olmadı.
Bu konu tekrar şu şekilde hortladı, Ben eski konularıma göz gezdirip aslında ne kadar degistigimin ve bazı eski konularımin şimdi ne kadar çocukça geldiğinin analizini yapıyordum. Biri dedi ki "kaynananiz alınca paşa paşa oturmussunuz tabi ki artık memnunum diyeceksiniz" ben eşimin planlarına uymak durumundayım. Bir diğer seçeneğim eski evimde oturmaya devam etmekti. Çünkü bana o imkani şuan da saglayamayacagini söyledi. Yani o saatten sonra kararlılığı kayboldu. Siz buna isterseniz gururunu ayaklar altına aldın deyin. Eğer ben şuan o kafa da ve o zamanda olsaydım bende o şekilde düşünürdum. Orada oturmak küfür gibi gelirdi. Bir şekilde mecburen geçtim. Ama bu zaman içerisinde kaynanami daha iyi tanıdım. Bütün ogullari yurt dışına gidince tek istediğinin rahatlıkla gelip torununu sevebilmek olduğunu fark ettim. Çünkü sonrasında kalbimi hiç kırmadı. Ve mizacı sertti. Üslubuna alisik değildim. Bende ilk zamanlar biraz fevri olunca bu Bağcılar olayını boyunduruk olarak nitelendirdim. Ama şimdi keşke o kadar uzatmasaydim diyorum. Nereden alınıyorsa alınsaydı. Bu zamanda kim kime ev alırdi.. Nereden bakarsan bak bir şansti bu bizim için. Ne bileyim..
Bu arada bir itiraf. Bagcilari sevmiyordum ama asıl derdim bu muydu.. Hayır.. Beni deli eden kaynanama yakın oturma dusuncesiydi. Çünkü eski evimde her gelişinde kalıyordu ve zaten iki günde bir geliyordu. Özel mozel kalmamıştı. Asıl sebebim buydu. İşte bu yüzden kendimi şuan hatalı buluyorum. Çünkü yakına gelince kalmalar bitti. Gelmeleri de beni artık rahatsız etmiyor. Ve olgunlastigim için mutluyum. Çünkü bana hiçbir zararı yok. Ben o işinde yönetimini öğrendim. Evet işte hepsi bu
Neyse, kv sürekli ev lafını geçirince ister istemez bende bir heves oldu. Evlere bakmaya başladım. Kaç odalı, kaç m2, banyosu nasıl.. Kullandığım banyo kutup kadar soğuk ve su bile doğru düzgün ısınmıyor. Kaç kere yaptırdık, bana mısın demedi. Ben çok heveslendim tabi. Halime şükretsem de, yeni bir evin hayalini kurmamı sağladı. Eşimde annesinin ev alma konusunda ciddi olduğunu söylüyordu. Ya da almasa bile oturduğumz dairenin kirasını bize vereceğini bu şekilde başka bir yerde oturabileceğimizi söylüyordu.
Kv mle geçenlerde konuştuk. Zaten lafı döndürüp dolaştırıp bir şekilde eve bağlıyordum. "Depremde geliyormuş" falan.. :) kv hemen cevap tabi, " e kızım ev alacağız da işte şimdi her yer çok pahalı"
"Bağcılar zaten çok pahalı yer. Kaldı ki biz eşimle burada oturmak istemiyoruz. Buranın muhitini sevemedik. Yine yakın olsun, bir minibüs mesafesinde de olsa farklı bir semtte oturmak istiyoruz"
Kaynanam ayırdı gözlerini "Bak görümcen burada, ben burada, senin ne işin var başka yerde."
"Neden? Oğulların Hepsi istediği semtte oturuyorlar sıkça da görüşüyorsunuz. Bizim de yeni bir ev alma durumumuz olacaksa İkinci bir ev şansımız var, ikinci bir muhit. Neden istediğimiz yerde olmasın? Kaldı ki fizana gitmeyeceğiz ki. Yine şimdi oturduğun yerden yanıma 10 dk minibüsle geliyorsan, o zaman 15 dk 20 dk minibüsle gelirsin. Ya da metronun yanındasın aslında sana her yer yakın da, ben yine uzaga gitmek istemiyorum o kadar."
Yok kv kararlı " Oğluna ev aldıda nereye gönderdi derler, beni kınarlar. Annene yakın olsa hemen gidersin değil mi?" Buraya ayrıca sinir oldum.
"O Annem, babam, kardeşim. " ki onu da amaç edinmemiştim aslında. Edinsemde ne gibi bir sorun var burada anlamadım. Neyse.. Cevap vermedi buna. Sonra, "Biz hep bir arada oluruz, sonra gidersin havalanırsın gittiğin yerde."
Ama hayır insanın geçinmeye gönlü yoksa zaten nereye giderse gitsin aynıdır o insan..
"Baksana bağcılarda oturmayacakmışsınız."
Arkadaşlar benim kocam geçindirir yine karısını bebeğini, yapacaksa kocamın eli ekmek tutuyo kocam da yapar. Ama zoruma giden kv min böyle dayatma yaparak, yönetmeye çalışarak, para ondan çıkıyor bize lutfediyor diye bir şeylere mecbur bırakmaya çalışması. Yani kelimenin tam anlamıyla emrivaki yapıyor bana. Ev alma isteği üzerine bu dayatmayı kabul ederim diye düşünüyor. Ama bende bu duruma gelmek zorunda değilim. Bizim de bir ailemiz var artık. Nerede yaşayacağımıza niye biz karar veremiyoruz?
Sonra eşime durumu anlattım. Şasirdi eşim.. Annesi karşılıklı iyilik yapıyor. İnanın içime soktuğu heves resmen oturdu içime öyle kaldı. Eşim, şimdi annem yardım etmiyor diye biz ev alamayacak mıyız sanıyorsun? Yine alacağız. Sen bana güvensene. Çalışıyorum ben çok şükür öderiz yavaş yavaş. Hevesin hiç kırılmasın dedi. Ama benim derdim bu değildi ki. Kv min yaptığı şeyi kaldıramadım ben. Bu şekilde de eşimi zora sokmak istemeyeceğim.. Zor olacak çünkü. Ama şuan da buradan feci soğumuş durumdayım.
Ne yapmalıyım.. Çıkalım mı buradan kararımızı verip. Yoksa aynen idare mi etmeliyim..
Güncelleme: Eşimle ev konusunda ayrı bir yol çizmeye karar vermiştik ve bir süre sessizlik olmuştu. Ama kaynanam ve kaynım birlesip o bahsi geçen bagcilar evini almışlar. Eşimi tapuya cagirdiklari zaman ikimizinde haberi oldu. Hatta o gün aramızda küçük bir kıyamet koptu. Normalde buna sevinmem havalara ucmam gerekirken olayların gelişme şeklinden dolayı bizimki o sekilde can sıkıcı oldu
Bu konu tekrar şu şekilde hortladı, Ben eski konularıma göz gezdirip aslında ne kadar degistigimin ve bazı eski konularımin şimdi ne kadar çocukça geldiğinin analizini yapıyordum. Biri dedi ki "kaynananiz alınca paşa paşa oturmussunuz tabi ki artık memnunum diyeceksiniz" ben eşimin planlarına uymak durumundayım. Bir diğer seçeneğim eski evimde oturmaya devam etmekti. Çünkü bana o imkani şuan da saglayamayacagini söyledi. Yani o saatten sonra kararlılığı kayboldu. Siz buna isterseniz gururunu ayaklar altına aldın deyin. Eğer ben şuan o kafa da ve o zamanda olsaydım bende o şekilde düşünürdum. Orada oturmak küfür gibi gelirdi. Bir şekilde mecburen geçtim. Ama bu zaman içerisinde kaynanami daha iyi tanıdım. Bütün ogullari yurt dışına gidince tek istediğinin rahatlıkla gelip torununu sevebilmek olduğunu fark ettim. Çünkü sonrasında kalbimi hiç kırmadı. Ve mizacı sertti. Üslubuna alisik değildim. Bende ilk zamanlar biraz fevri olunca bu Bağcılar olayını boyunduruk olarak nitelendirdim. Ama şimdi keşke o kadar uzatmasaydim diyorum. Nereden alınıyorsa alınsaydı. Bu zamanda kim kime ev alırdi.. Nereden bakarsan bak bir şansti bu bizim için. Ne bileyim..
Bu arada bir itiraf. Bagcilari sevmiyordum ama asıl derdim bu muydu.. Hayır.. Beni deli eden kaynanama yakın oturma dusuncesiydi. Çünkü eski evimde her gelişinde kalıyordu ve zaten iki günde bir geliyordu. Özel mozel kalmamıştı. Asıl sebebim buydu. İşte bu yüzden kendimi şuan hatalı buluyorum. Çünkü yakına gelince kalmalar bitti. Gelmeleri de beni artık rahatsız etmiyor. Ve olgunlastigim için mutluyum. Çünkü bana hiçbir zararı yok. Ben o işinde yönetimini öğrendim. Evet işte hepsi bu
Son düzenleme: