- 8 Mart 2011
- 10.737
- 18.139
Doğum sonrası kaosumdan sonra, şimdi de bir başka kaosumla karşınızdayım. Kv 'min gereksiz dayatmalarıyla, ve yönetme çabasıyla uğraşıyorum. Acaba ben mi yanlış düşünüyorum.. Önerilerinizi almak istiyorum.
Olayı anlatayım,
Bizim yıllardır süregelen bir "ev alma" muhabbetimiz var. Daha doğrusu kv min bize ev alacağını söyleme durumudur aslında. Kv maddi durumu iyi, Allah daha çok versin. Eşimle nişanlandığımız dönemden beri bize bir ev alınacağını, evi olmayan tek oğlunun eşim olduğunu söyler. Şuan da kv min 35 yıllık binasında oturuyoruz. Buradan da kiralar alıyor. Biz kira vermiyoruz ama ev kötü durumda. Depreme dayanıklı değil. Gereksiz büyük ve eski sistem olduğu için ısı yalıtım yok. Kesinlikle ısınmıyor. Bağcılarda oturuyorum. Kvdem de özellikle depremden korktuğu için Kendisi yeni evinde oturuyor 2 senedir. Biz evleneli 2,5 sene oldu, hala lafı geçiyor. Ama ortada hiçbir şey yok. Bu arada benim kv demden hiçbir şekilde ev talebim olmadı. Para onun parası. Zaten Allaha şükür eşimin de işi iyidir parasını kazanır. Orta halli geçinir gideriz. Çok istersek ve dişimizi sıkarsak eşimde bir ev satın alabilir. Eşime de güvenirim yani. Ama ev sahibi olmak heleki şu zamanda hiç kolay değil. Sabretmek gerek. Geçinebilmek gerek en önemlisi. Çünkü ev kredisi bizi hayli zorlayacak.. Bir de bebeğimiz var şimdi.
Neyse, kv sürekli ev lafını geçirince ister istemez bende bir heves oldu. Evlere bakmaya başladım. Kaç odalı, kaç m2, banyosu nasıl.. Kullandığım banyo kutup kadar soğuk ve su bile doğru düzgün ısınmıyor. Kaç kere yaptırdık, bana mısın demedi. Ben çok heveslendim tabi. Halime şükretsem de, yeni bir evin hayalini kurmamı sağladı. Eşimde annesinin ev alma konusunda ciddi olduğunu söylüyordu. Ya da almasa bile oturduğumz dairenin kirasını bize vereceğini bu şekilde başka bir yerde oturabileceğimizi söylüyordu.
Kv mle geçenlerde konuştuk. Zaten lafı döndürüp dolaştırıp bir şekilde eve bağlıyordum. "Depremde geliyormuş" falan.. :) kv hemen cevap tabi, " e kızım ev alacağız da işte şimdi her yer çok pahalı"
"Bağcılar zaten çok pahalı yer anne. Kaldı ki biz eşimle burada oturmak istemiyoruz. Buranın muhitini sevemedik. Yine yakın olsun, bir minibüs mesafesinde de olsa farklı bir semtte oturmak istiyoruz"
Kaynanam ayırdı gözlerini "Bak görümcen burada, ben burada, senin ne işin var başka yerde."
"Neden anne? Oğulların nerede oturuyorlar? Hepsi istediği semtte oturuyorlar sıkça da görüşüyorsunuz. Bizim de yeni bir ev alma durumumuz olacaksa bu buradan olmayacaktı. İkinci bir ev şansımız var, ikinci bir muhit. Neden istediğimiz yerde olmasın? Kaldı ki fizana gitmeyeceğiz ki. Yine şimdi oturduğun yerden yanıma 10 dk minibüsle geliyorsan, o zaman 15 dk 20 dk minibüsle gelirsin. Ya da metronun yanındasın aslında sana her yer yakın da, ben yine uzaga gitmek istemiyorum o kadar."
Yok kv kararlı " Oğluna ev aldıda nereye gönderdi derler, beni kınarlar. Annene yakın olsa hemen gidersin değil mi?" Buraya ayrıca sinir oldum.
"O benim annem. Kim oturuyor orada düşmanım mı? Niye öyle söylüyorsun? Annem, babam, kardeşim. " ki onu da amaç edinmemiştim aslında. Edinsemde ne gibi bir sorun var burada anlamadın. Neyse.. Cevap vermedi buna. Sonra, "Biz hep bir arada oluruz, sonra gidersin havalanırsın gittiğin yerde."
"Anne beni diğer gelininle karıştırma. İnsanın geçinmeye gönlü yoksa zaten nereye giderse gitsin aynıdır o insan. Biz sadece burada oturmak istemiyoruz diyoruz. Ayrıca oğlunu sizden koparacak değilim ya? Yine aynı görüşürüz."
Bu konuşmadan iki gün önce kv "buranın kirasını alında yeni bir eve çıkın" demişti. Bende hevesle "aşkım bak annen ne diyor" demiştim. Bu şimdiki konuşma sonrasında kv "paranız varsa gidin ev alın" dedi. Bende "Anne bizim öyle bir düşüncemiz şuan zaten yoktu. Sen soktun bunu bizim aklımıza. Sen bunı işledin durdun bana ev alıcaz diye. Ben sana anne bana ev al demedm. Şimdi diyorsun ki paranız varsa alın. Olmadığını iyi biliyorsn. Buranın kirasını vererek yardım edeceğini söylemiştin dün dedim.
"Baksana bağcılarda oturmayacakmışsınız."
"Anne bizim göbeğimiz bağcılarla mı kesildi? Çok ayıp ediyorsun. Yani den diyorsun ki bağcılarda oturursanız yardım edicem, kirayı vericem, oturmazsanız vermiyorum diyorsun" dedim. Oda "Ben böyle istiyorum" dedi. Bende çok ayıp ettiniz dedim ve sustum.
Arkadaşlar benim kocam geçindirir yine karısını bebeğini, yapacaksa kocamın eli ekmek tutuyo kocam da yapar. Ama zoruma giden kv min böyle dayatma yaparak, yönetmeye çalışarak, para ondan çıkıyor bize lutfediyor diye bir şeylere mecbur bırakmaya çalışması. Yani kelimenin tam anlamıyla emrivaki yapıyor bana. Ev alma isteği üzerine bu dayatmayı kabul ederim diye düşünüyor. Ama bende bu duruma gelmek zorunda değilim. Bizim de bir ailemiz var artık. Nerede yaşayacağımıza niye biz karar veremiyoruz?
Sonra eşime durumu anlattım. Şok oldu eşim.. Annesi karşılıklı iyilik yapıyor. Ben ağladım. İnanın içime soktuğu heves resmen oturdu içime öyle kaldı. Eşim, şimdi annem yardım etmiyor diye biz ev alamayacak mıyız sanıyorsun? Yine alacağız. Sen bana güvensene. Çalışıyorum ben çok şükür öderiz yavaş yavaş. Hevesin hiç kırılmasın dedi. Ama benim derdim bu değildi ki. Kv min yaptığı şeyi kaldıramadım ben. Bu şekilde de eşimi zora sokmak istemeyeceğim.. Zor olacak çünkü. Ama şuan da buradan feci soğumuş durumdayım. Onun dairesinde oturmaktan..
Ne yapmalıyım.. Çıkalım mı buradan kararımızı verip. Yoksa aynen idare mi etmeliyim..
Bu tip konularda ne olursa olsun hiç siz muhatap olmayın. Eşiniz olsun.
Ben gerçekten insanlardaki iyi niyeti anlayamıyorum. Parasını ben veriyorum bana yakın olacak düşüncesi o kadar genel ki. Bunu duyunca nasıl bu kadar şaşırıyorsunuz ağlıyorsunuz anlayamıyorum cidden.