Annemle 3 yıl önce konuştum. Ama özellikle bu sene başından beri daha sık ve ciddi olduğumu belirtiyorum. Babamla bir ayı geçti konuşalı. Annemle bu sabah tekrar konuştum ağladı. Nihat hatipoğlunun konuşmalarını falan gösterdi. Burda yaxılanlar gibi kendimi duygularımı anlattım. Bu sefer anladı gibi o sadece babamın surat asmasından bıktığını ve babamla konuşup anlaşmamı söyledi. Ama babamla da lise hayatım boyunca 3 yıl neredeyse konuşmadık. Çünkü babam değişik bir insan. İlkokuldan beri ne zaman hata yapsam "seni okuldan alacağım" tehditini kullandı ve aylarca konuşmadı. Başlarda ben gönlünü almaya çalıştım, her istediğini yaptım konuşsun barışsın diye. Sevgi göstermeye çalıştım. Ama sonra baktım ki sürekli bunu yapıyor. Sürekli hatalarımda konuşmayı kesiyor ve ben de bu kolaysa onun için benim için de kolay olmalı dedim. Konuyu anlattığım yazıda belirttiğim sosyal medya hesabımı bulduğunda, sınavdan düşük aldığımda, dershanenin iftar yemeğine gidip saat onda döndüğümde, denemelerde düşük yaptığımda her hatamda beni silip suratını asarak ailemizi de huzursuz etti ve bunların benim yüzümden olduğunu düşünüp durdum. Ailemi çok seviyorum, onlara vefasızlık yapmak istemiyorum, evden kaçıp gitmek istemiyorum ama başka çarem kalmıyor.Ortam iyice gerilmiş. Ne zamandır bu konu sizin evde konuşulmaya başlandı??? Belki zamanla alışırlar.
Bu süreçte konuyu kapatman senin için daha sağlıklı olacak gibi görünüyor. Annenler kozlarını oynuyorlar, seni tartıyorlar. Şu an onlara bağımlı olduğun için konuyu daha fazla inatlaşma haline getirme derim.
Kararını vermişsin, zor olan kısmı yapmışsın. Üniversitede açarsın başını kimse de artık karışamaz sana. Evlatsın sonuçta, kestirip atamazlar.
Diğer arkadaşlar da yazmış ama mutlaka başka bir şehre git okumak için.
Bu kadar sene kendimi yedim ve mahvettim tıp gibi sürekli nöbetleri olduğu zor bir bölümde de bu şekilde okumaya dayanamamBence bir süre bu konuyu kapatın üniversiteye başlayın. Fikirleri değişmezse mesleğinizi elinize alana kadar sabredin. Israrcı olmaya devam ederseniz üniversiteye de göndermezler ömür boyu baskı altında yaşarsınız. Çok gençsiniz geleceğinizi mahvetmeyin sonra daha çok üzülürsünüz. Başarılarınız daim olsun bol şans diliyorum.
Tıp okumak istemiyor musun? Bu da mı ailenin zorlaması yoksa?Bu kadar sene kendimi yedim ve mahvettim tıp gibi sürekli nöbetleri olduğu zor bir bölümde de bu şekilde okumaya dayanamam
O zaman bir süre okulda başınızı açıp evde kapatacaksınız başka çareniz yok sırf bu yüzden üniversiteye hemde tıp gibi bir bölüme gitmekten sakın vazgeçmeyin. Çok pişman olursunuz.Bu kadar sene kendimi yedim ve mahvettim tıp gibi sürekli nöbetleri olduğu zor bir bölümde de bu şekilde okumaya dayanamam
Tıp okumayı çok istiyorum nörolojiye yönelmek istiyorum okuyacağım bölüm konusunda zorlamadılar hiçTıp okumak istemiyor musun? Bu da mı ailenin zorlaması yoksa?
Adına çok üzüldüm tatlım. Küçücük savunmasız bir kız çocuğuna küsmek nasıl bir zalimliktir. Dondum kaldım valla.Annemle 3 yıl önce konuştum. Ama özellikle bu sene başından beri daha sık ve ciddi olduğumu belirtiyorum. Babamla bir ayı geçti konuşalı. Annemle bu sabah tekrar konuştum ağladı. Nihat hatipoğlunun konuşmalarını falan gösterdi. Burda yaxılanlar gibi kendimi duygularımı anlattım. Bu sefer anladı gibi o sadece babamın surat asmasından bıktığını ve babamla konuşup anlaşmamı söyledi. Ama babamla da lise hayatım boyunca 3 yıl neredeyse konuşmadık. Çünkü babam değişik bir insan. İlkokuldan beri ne zaman hata yapsam "seni okuldan alacağım" tehditini kullandı ve aylarca konuşmadı. Başlarda ben gönlünü almaya çalıştım, her istediğini yaptım konuşsun barışsın diye. Sevgi göstermeye çalıştım. Ama sonra baktım ki sürekli bunu yapıyor. Sürekli hatalarımda konuşmayı kesiyor ve ben de bu kolaysa onun için benim için de kolay olmalı dedim. Konuyu anlattığım yazıda belirttiğim sosyal medya hesabımı bulduğunda, sınavdan düşük aldığımda, dershanenin iftar yemeğine gidip saat onda döndüğümde, denemelerde düşük yaptığımda her hatamda beni silip suratını asarak ailemizi de huzursuz etti ve bunların benim yüzümden olduğunu düşünüp durdum. Ailemi çok seviyorum, onlara vefasızlık yapmak istemiyorum, evden kaçıp gitmek istemiyorum ama başka çarem kalmıyor.
Ben de bunu anlamıyorum. Kuzenlerim açık ya da kendi açık arkadaşları var gayet sevdikleri sonradan açılmış arkadaşları da var ama bana karşı farklıAilen kandirilmayi istiyor sen de kandiricaksin mecbur.
Bu kadar baskicisini da ilk kez gördüm allah Ailene akıl fikir versin , açıkları öcü gibi mi goruyolar nedir pess. ..
İnşallah düzelir babam annemi üzmez daha fazlaAdına çok üzüldüm tatlım. Küçücük savunmasız bir kız çocuğuna küsmek nasıl bir zalimliktir. Dondum kaldım valla.
Huzursuzluk senin yüzünden değil ki babandan kaynaklanmış. Yazık sana ve ailenin diğer üyelerine.
Çok teşekkür ederim. Çok güzel yazmışsınız. Ne kadar tehdit ederlerse etsinler üniversitesiye gideceğim. Burslar daha başlamadı, bugün tercihler başladı.Annen baban çok hatalı. İnsan manevi inançlarından ötürü herhangi bir şey yapacaksa bunu kendi isteğiyle yaparsa kıymetlidir. Birilerinin baskısıyla yapılan hiçbir şey zaten amacına uygun değildir. Bunun farkına varamayan insana yobaz deniyor işte. Yap da nasıl yaparsan yap değil, kendi seçiminle yap ya da yapma demeleri gerekirdi halbuki. O bilince sahip değiller.
Seninse şu bilince sahip olman gerekiyor; annenin&babanın malı değilsin, bir bireysin, kendi hayatın, geleceğin olacak ve bugün yaptığın seçimler geleceğini etkileyecek. Bazen sesini çıkarmak zor gelecek, korkacaksın, aileye karşı durmak dünyaya karşı durmaktan zordur. Ama korkmana rağmen yapmalısın, aksi takdirde sana ait olmayan, başkalarının seçimleriyle dolu bir hayatı yaşarsın ve yaşın geçtikçe bu seni daha mutsuz eder, daha dibe çeker. Asıl bundan kork, ailenden değil.
Üniversiteye gideceksin, başka şansın yok. Üniversiteye göndermemek gibi bir lüksleri yok, eğitim haktır, elinden alamazlar. Bunun için gerekirse polise, mahkemeye başvurmaktan çekinmeyeceksin. Burslara başvurdun mu, ne zaman başvuruluyor bilmiyorum.
Başını açarsan solcular kazanır ne kadar yazık, ne talihsiz bir cümle. Başörtüsüne gerçekten değer veren insan zaten en başta bunun siyasi bir malzeme olarak kullanılmasına karşı çıkmalı, değil mi? Baban da bilmiyor kızına neden kapan diye baskı yaptığını. İşte buna deniyor yobazlık.
Benim sülalem de böyle. Babam okumamı isterdi, düşüncelerime kilit vurmadan yetiştirdi beni. Ama 16 yaşımda anne ve babam öldü. Kaldım o yobaz sülalenin eline. Zorla kapatmak, üniversiteye göndermemek, zorla evlendirmek istediler. Reşit değildim üniversiteyi kazandığımda. Vasim olarak atanan akrabamı mahkemeye verip, hepsine meydan okuyarak gittim okula. Bu arada dayak da yedim, psikolojik şiddet de gördüm. Ama şuan diyorum ki, iyi ki pes etmemişim. Deli gibi zor, yalnız, sancılı günler yaşadım ama değdi. Şimdi kendime ait hayatımı, kendi seçimlerimle yaşıyorum, kendi seçtiğim adamla evlendim ve bir zamanlar üstüme yobazlık kusan sülalem şimdi bana karşı utanç içindeler.
Lütfen pes etme. Okul senin kurtuluşun olacak. Saçını açmak istiyorsan aç. Ama bunu ailenden gizli yapma. Dürüst bir savaş vererek yap. Bu ileride senin çok daha temiz bir vicdanla yaşamanı sağlayacak.
(Lütfen kimse buradaki yobazlık lafını cımbızlayıp, bunu kapanmayı tercih eden ya da savunan insanlara yönelik kullandığımı söylemesin. Ben her bir insanın istediği gibi yaşama özgürlüğünü savunuyorum. Herhangi bir şeyi, amacından, maneviyatından uzaklaştırarak zorla yaptıran her zihniyet yobazdır. Bu herhangi bir şey olabilir.)
Anlattıklarınız, kanserinin mutlulukla iyileşmesi çok güzel bir şeymiş. Geçmiş olsun. Ve doktor hanım dediğiniz için çok mutlu oldum teşekkür ederimkoca baskısı yüzünden kanser olan komşumuzdan bahsetmek istiyorum sana ,
bütün ailesine baskıyla başını örttürmüş bir adam ,
kızı büyüyünce hristiyan olacan diyerek geçirdi yıllarını benım okul arkadasımdı ,
kız liseyi bitirdiği yıl birini buldu evlendi ve almanyaya gelin gitti ve açıldı ama annesi halaa kapalı ,
ve birgun duydukki leman teyze kanser olmuş , çok üzüldük ama belliydi dedik ,
kızı annesini almanyaya tedavi amaçlı götürdü
hastanede önce psikologla görüştürmüşler sanırım almanyada , o da başlamış anlatmaya ,
leman teyze orada açılmış ve inanırmısın ne kemotereapi nede başka birşey ,
hastalığı iyileşmeye başlamış gözlem altında tutmuşlar ve hiçbirşey yapmamışlar ,
sonra buraya geldi kocayı boşadı rahatladıı
hee buarada kocası ne yaptı biliyormusun , kadın hkanser olunca üstüne kadın getirdi evin içine adi pislik ,
yani demem o ki gönlün ne istiyorsa onu yap , sözünün arkasında dur ve ailenın karşına çık artık ben böyle yaşıyacam de ,
bu senın hayatın , sevgili doktor hanım ,keyfince yaşa
Anlattıklarınız, kanserinin mutlulukla iyileşmesi çok güzel bir şeymiş. Geçmiş olsun. Ve doktor hanım dediğiniz için çok teşekkür ederim çok mutlu oldum teşekkür ederim
lutfen o çocuklara acıyan gözlerle bakmayın. aynı sizin gibi bana da acıyan gözlerle bakan, hatta cik cik bu yaşta başını örtmüş diyen bir çok insan oldu. bu tepkiler insanları ben ve ötekiler diyerek ayirmama sebep oldu. oysaki ben isteyerek başımı örtüyordum. hatta ablalarım örtme çok sıcak deseler bile örteceğim diye ağlıyordum. rol model olarak aldigim ablalarim ve annelerim vardi çünkü.bu annesi gibi mini etek, sort giymek isteyen çocuklar kadar normal bir durum. hayat sizin yaşadığınızdan ibaret değil, kuş yuvada ne görürse onu işlermiş. bu yüzden hakkında en ufak bir fikriniz olmayan küçük çocukları üstenci ve ötekilestiren tavirlanizla yaralamayin.Çok üzülüyorum küçücük kız çocuklarını kafalarında örtüyle görünce, kahroluyorum. Halbuki o kız çocuklarının hayallerinde upuzun saçlar, rengarenk tokalar, küpeler var. Ben bir kaç yıl önce saçımı pembeye, maviye falan boyardım. 9-10 yaşlarında 'kapatılmış' bir çocuğun saçlarıma attığı bakış gözlerimin önünden gitmiyor. Hemen o anda saçlarımı eski haline döndürmek istemiştim.
Bence şu an karanızdan dönmediğinizi hissettirin ama hemen açmayın başınızı, üniye başlayana kadar. Şehir dışına gidin. Sonra mecburen saygı duymak zorunda kalacaklardır.
Ben de 12-13 yaşımdan beri kapalıyım, kendim istedim. Hiç pişman olmadım.Anlattıklarınız, kanserinin mutlulukla iyileşmesi çok güzel bir şeymiş. Geçmiş olsun. Ve doktor hanım dediğiniz için çok mutlu oldum teşekkür ederim